GÜNDEM - 22 Mayıs 2016 Pazar 15:45

152 bin Suriyeli bebek Türkiye’de doğdu

A
A
A
152 bin Suriyeli bebek Türkiye’de doğdu

Araştırmalara göre, 152 bin Suriyeli bebek gözlerini Türk topraklarında açtı.

Tarihte ilk kez Türkiye’de düzenlenecek olan ve küresel insani yardım politikalarının belirleneceği Birleşmiş Milletler Dünya İnsani Zirvesi için geri sayım başladı. Türkiye, 3 milyona yakın sığınmacıyı barındırması, dünyanın 3’üncü büyük insani yardım donörü ve yardımların milli gelire oranı itibarıyla “en cömert donör” ülkesi oldu.

AFAD barınma merkezlerinde 80 bin çocuk eğitime kazandırıldı. Milli Eğitim Bakanlığı işbirliğiyle atılan adımlar neticesinde anaokulundan lise son sınıfa kadar toplam 330 bin çocuk sokaklardan alınarak okula devam etmeleri sağlandı. Türkiye’nin 3 milyona yakın sığınmacıyı barındırması, dünyanın 3’üncü büyük insani yardım donörü ve yardımların milli gelire oranı itibarıyla “en cömert donör” ülkesi olması nedeniyle BM Dünya İnsani Zirvesi’nin İstanbul’da gerçekleşmesine karar verildi. Dünya İnsani Zirvesi 23-24 Mayıs 2016 tarihlerinde gerçekleştirilecek. Küresel insani yardım politikalarının belirleneceği tarihi zirveye için geri sayım başladı. Açılışını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gerçekleştireceği zirveye 23 devlet başkanı, 23 başbakan ve 50’nin üzerinde bakan katılması bekleniyor. Zirveye, BM üyesi ülkelerden resmi heyetlerin yanı sıra uluslararası ve bölgesel örgüt yetkilileri, parlamenterler, sivil toplum mensupları, akademisyenler, medya mensupları, özel sektör, gençlik ve krizden etkilenen kesimleri de kapsayan çok paydaşlı katılım sağlanacak.

273 BİN KİŞİ ÖLDÜ

Başbakanlık AFAD koordinasyonunda, din, dil, ırk ayrımı yapmadan, krizin ilk gününden beri “Açık Kapı Politikası” uygulayan Türkiye, Suriyelilere yaptığı insani yardımlar ile dünyaya örnek oldu. Suriye’de 15 Mart 2011 yılında başlayan iç karışıklıklarda, aralarında sivillerin de bulunduğu, en az 273 bin insan hayatını kaybetti. Bu süreçte nüfusu 20 milyon olan Suriye’de 13 buçuk milyon insan, yardıma muhtaç hale geldi. 6.6 milyon insan yerinden edilirken, 4.6 milyon insan ise kurtuluşu komşu ülkelere sığınmakta buldu.

OKTAY: "TÜRKİYE EN CÖMERT ÜLKE"

Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) Başkanı Fuat Oktay, 23 ve 24 Mayıs’ta İstanbul’da gerçekleştirilecek "Dünya İnsani Zirvesi"ne ilişkin açıklamalarda bulundu. Son dönemde sel, kıtlık, kuraklık, yangın, iç karışıklık gibi nedenlerle 5 kıtadaki 51 ülkeye insani yardım yaptıklarını belirten Oktay, “Türkiye insani yardım konusunda dünyada en başarılı ülkeler arasına girdi. Türkiye 2012, 2013 ve 2014’te en fazla insani yardım yapan üçüncü ülke durumunda. Gayrisafi milli hasıla bazında ise 2013’te yüzde 0.21’lik payla en cömert ülke konumunda” dedi.

Oktay, uluslararası işbirlikleri ve yardım faaliyetlerinin, Birleşmiş Milletler tarafından bu yıl ilki düzenlenecek "Dünya İnsani Zirvesi" organizasyonuna İstanbul’un ev sahipliği yapması sonucunu doğurduğuna işaret etti. Dünyada ilk kez gerçekleştirilecek zirvenin önemine değinen Oktay, "Dünyanın bundan sonraki insani yardım stratejilerinin ve politikalarının belirleneceği zirvede, Suriye krizinde uluslararası yük paylaşımı yapılması, sürdürülebilir uluslararası yardım sistemi kurulması ve açık kapı politikamızın tüm ülkelerce benimsenmesi konularını gündeme taşıyacağız" diye konuştu.

ERKEN YAŞTA EVLİLİK

Başbakanlık AFAD’ın Suriyeli sığınmacılar için kurduğu 26 barınma merkezinde, bir şehirde bulunan tüm fiziksel, sosyal ve psikolojik ihtiyaçlar karşılanıyor. AFAD barınma merkezlerinde, barınma ve sağlık gibi temel ihtiyaçların de ötesinde; demokratik seçimler yapılıyor, meslek kursları veriliyor, erken yaşta evlilik ile ilgili farkındalık kampanyaları yürütülüyor.

SOKAKTAN YÜZ BİNLERCE ÇOCUK ALINDI

Türkiye’ye sığınan Suriyeli çocukların okullarına devam etmeleri ise AFAD’ın en önemli önceliklerinden. AFAD barınma merkezlerinde 80 bin çocuk eğitime kazandırıldı. Milli Eğitim Bakanlığı işbirliğiyle atılan adımlar neticesinde anaokulundan lise son sınıfa kadar toplam 330 bin çocuk sokaklardan alınarak okula devam etmeleri sağlandı. 2016 sonuna kadar 460 bin Suriyeli çocuğun okula kazandırılması hedefleniyor. Okul çağındaki tüm Suriyeli çocuklara ulaşılması için çalışmalar aralıksız devam ediyor.

130 BİN KİŞİ MESLEK SAHİBİ OLDU

AFAD barınma merkezlerinde yabancı dil, bilgisayar okuryazarlığı, halı dokuma gibi çeşitli sertifika programlarında 130 bin Suriyeli yetişkin meslek sahibi oldu.

152 BİN BEBEK DOĞDU

Geçici barınma merkezlerimizde sağlık hizmetleri Sağlık Bakanlığı işbirliği ile ücretsiz olarak sunuluyor. Bugüne dek Suriye ve Iraklı sığınmacıların tedavileri kapsamında 640 bin ameliyat gerçekleştirildi; 750 bin yatan hasta ve 16 milyon poliklinik hizmeti verildi. 152 bin Suriyeli bebek de gözlerini Türk topraklarında açtı.

KADINLAR SEÇİMLERDE YARIŞTI

Barınma merkezleri, birçok Suriyeli sığınmacı için demokrasinin beşiği haline getirildi. Mahallelere ayrılan merkezlerde düzenlenen muhtarlık seçimlerinde oy kullanan ve aday olan Suriyeliler, hoşgörü ve demokrasi kültürünü bizzat tecrübe etti. Bu süreçte birçok Suriyeli kadın da seçimlerde yarışarak kamp yönetiminde söz sahibi oldu. Yine barınma merkezlerimizde, Kadın Komiteleri aracılığı ile genç kızlara, erken yaşta evlilik ve çok eşlilik ile ilgili farkındalık eğitimleri veriliyor.

DÜNYADA EN İYİ KAMU HİZMETİ

Geçici barınma merkezlerinde binlerce kişiye verilen hizmetleri Türk mühendisleri tarafından geliştirilen Afet Geçici Kent Yönetim Sistemi (AFKEN) yazılımı ile koordine etti. Afetlerde ve acil durumlarda sağlanan geçici barınma hizmetlerinde yeni bir standart oluşturan AFKEN, 2015 yılında Birleşmiş Milletler tarafından En İyi Kamu Hizmet Ödülü’ne layık görüldü.

KİMSE ELİNİ CEBİNE ATMADI

Türkiye, Suriyeli sığınmacıların yaralarının sarılması ve yeniden hayata tutunmaları için BM standartlarında 10 milyar ABD dolarının üzerinde bir kaynak harcadı. Uluslararası toplumun, Türkiye’nin bu fedakarlığına katkısı ise yalnızca 462 milyon ABD doları oldu. Bir başka deyişle dünyanın mazlumlara verdiği her 1 liraya karşılık Türkiye, yaklaşık 20 lira yardımda bulundu.

DÜNYANIN GÖZÜ BU ZİRVEDE

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri ile birlikte ev sahipliği yapılacak zirve, dünya liderlerini ilk kez krizden etkilenen kesimlerle bir araya getirecek; insani sistemde etkin rol oynayan sivil toplum, özel sektör ve diğer kesimlerin temsilcileriyle, sistemin geleceğine ilişkin acil sorulara yanıt arayacak. Türkiye, bu alandaki tecrübelerini ve dünyaya örnek teşkil eden uygulamalarını Zirve’de uluslararası toplumla paylaşacak.

2016 Dünya İnsani Zirvesi; daha önce gerçekleşen, 1993 Dünya İnsan Hakları Konferansı gibi önemli küresel toplantılar düzeyinde, uluslararası toplumun ortak kaygıları ve hedefleri için tarihsel öneme sahip bir adım oluşturacak.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Başkan Dönmez: “15 gün içerisinde İskenderun’da 13 kilometre uzunluğunda kanalizasyon şebekesinin temizliği yapıldı” Hatay’ın İskenderun ilçesinde alt yapı sorununu çözmek için çalışmalarını yürüten İskenderun Belediye Başkanı Mehmet Dönmez, 15 gün içerisinde kentte 13 kilometre uzunluğunda kanalizasyon şebekesinin temizlendiğini söyledi. Depremin yaralarının sarıldığı Hatay’ın İskenderun ilçesinde 31 Mart Yerel Seçimleri’nden sandıktan Cumhur İttifakı adayı Mehmet Dönmez zaferle çıkmıştı. Yerel seçimlerin ardından göreve başlayan Başkan Dönmez, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, Kayseri Büyükşehir Belediyesi ve Konya Büyükşehir Belediyesi’nden destek alarak alt yapı sorununu çözmek için çalışma başlatmıştı. Başkan Dönmez, yürütülen çalışmalar hakkında basın mensuplarına bilgi verdi. 10 yıllık süreçte Hatay Büyükşehir Belediyesi’nin İskenderun’da alt yapıya yönelik yeteri kadar çalışma yapmadığını ifade eden Dönmez, “Yerel seçimler sonrası Hatay Büyükşehir Belediye Başkanımız Mehmet Öntürk ile toplantı yaptık. İskenderun’un alt yapı sorununa çözebilmek için hızlı bir başlangıç yaptık. Yaptığımız saha çalışmalarında Hatay Büyükşehir Belediyesini geçtiğimiz 10 yıl boyunca yönetenlerin İskenderun’un alt yapısının bakımına dair hiçbir çalışma yapmadığını ve atık su kanallarının tamamen tıkalı olduğunu gördük. Bu bir iddia değil, Gaziantep, Kayseri ve Konya Büyükşehir Belediyesi ekiplerinin ve İskenderun Belediyesi ekiplerinin tespitidir. Şehir merkezindeki pek çok noktada 10 yıl boyunca bakım yapılmadığı için tıkanan kanalizasyon şebekesi nedeniyle lağım suları evlerin bodrumlarını doldurup, yollara sızmaya başlamıştı. Üç büyükşehir belediyesi ekipleri, günde 17-18 saat çalışarak tıkalı olan kanalları açıp, gerekli onarımları yaptılar. İskenderun Belediyesinden işi bilen arkadaşlarımız da aynı gayretle bu çalışmalara katıldılar ve bu kahramanlara huzurlarınızda teşekkür ediyorum. 15 gün içerisinde 13 kilometre uzunluğunda kanalizasyon şebekesinin temizliği yapıldı. Eğer her yıl periyodik olarak bu kanalların temizliği yapılmış olsaydı, bu sorunları hiç yaşamazdık” dedi. HATSU’ya ait depolarda atıl vaziyette duran 75 adet pompanın kullanılmadığını ve vatandaşların mağduriyete mahkum edildiğini ifade eden Başkan Dönmez, “HATSU deprem sonrası elimizde pompa yok açıklaması yapmıştı, 75 tane pompa olduğunu tespit ettik. Bunların bazılarının kablosu kopmuş, bazılarının bilyesinde arıza var. Biz 15 bin TL masrafla 6 tane pompayı tamir ettik, 6 pompanın değeri yaklaşık 10 milyon TL ve biz 15 bin TL masrafla bunları çalışır hale getirdik. Bugün canla başla canları pahasına bu çalışmaları yapan, ailelerinden uzak çalışan 18-24-36 saat çalışan Gaziantep, Kayseri, Konya Büyükşehir ekiplerine teşekkür ediyorum. Bu ekipler buraya gelmek için bizi mi beklediler? Hayır, depremde bu ekipler buradaydılar ama HATSU tarafından muhatap bulamadılar. ’Yapılacak bir şey yok, alt yapı çöktü’ cevabını aldılar. Mehmet Öntürk başkanımız HATSU’da yeniden kadro kuruyor. Kısa sürede Hatay’ın her köşesinde güçlü adımlar atılacağına inanıyoruz” ifadelerini kullandı.
İstanbul Esenyurt’ta escort ile pazarlık kavgasında kaza ile kardeşini öldürdü Esenyurt’ta iddiaya göre eve eskort çağıran ve fiyat konusunda anlaşamayan ağabey kardeş, kadının arkadaşları ile kavga etti. Ağabey, kavga ettiği kişilere karşı bıçağını kullanmak isterken yanlışlıkla kardeşini şah damarından yaralayarak ölümüne neden oldu. Olay, bugün sabah saatlerinde Esenyurt Sultaniye Mahallesi’ndeki lüks bir rezidansta meydana geldi. İddiaya göre, Uğur Ş. ile kardeşi Engin Ş., eve internet üzerinden para karşılığı eskort çağırdı. Ağabey kardeş ile eve gelen kadın arasında ilerleyen dakikalarda para nedeniyle tartışma yaşandı. Tartışmanın büyümesi üzerine eskort kadın, kendisini eve getiren korsan taksi şoförüne haber verdi. Aşağıda bekleyen korsan taksi şoförü, bunun üzerine yukarı çıkarak iki kardeş ile tartışmaya başladı. Kadın, ardından yaşanan tartışmayı arkadaşlarına da haber verdi. Lüks rezidansa gelen bir grup, ağabey kardeşin bulunduğu evi bastı. Bu esnada Uğur Ş., eline aldığı bıçakla gelen şahısları rezidansın koridorunda kovaladı. Uğur Ş.’nin arkasından kardeşi Engin Ş. koşarak kavgayı ayırmaya çalıştı. Uğur Ş., arbede esnasında yanlışlıkla kardeşi Engin Ş’yi şah damarından bıçaklayarak ölümüne neden oldu. Uğur Ş.’nin de aralarında bulunduğu 5 kişi gözaltına alınırken, olaya ilişkin soruşturma sürüyor.
Bolu Bolu Belediye Başkanı Özcan: "Konuyu TBMM’ye de taşıyacağım" BOLU (İHA) – Bolu’da çam ormanlarıyla dikkat çeken Pirahmetler köyü ve At Yaylası’nda maden aranması için ruhsat verildiği iddiasına ilişkin açıklamalarda bulunan Belediye Başkanı Tanju Özcan, "Pirahmetler bölgesinde altın var mı bilmiyorum ama At Yaylası’nda Türkiye’nin en değerli torfu olduğu noktasında bilgim var. Pirahmetler bölgesinde siyanürle asla altın aratmam" dedi. Uydu fotoğrafları üzerinden ruhsat verildiği öne sürülen alanları göstererek süreci anlatan Özcan, "Pirahmetler köyü bölgesinde 2021 yılında bir firmaya altın arama ruhsatı verilmiş. Daha sonra da ’Altın aranacağı henüz belli değil’ gibi söylemler oldu. ’Bu işin peşini bırakmayacağım’ demiştim. Bizi çok şaşırtan ve üzen bazı gelişmeler oldu" dedi. "Pirahmetler bölgesinde siyanürle asla altın aratmam" Başkan Tanju Özcan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şu anda At Yaylası bölgesinde çok kıymetli bir torf madeni var. Türkiye’nin en kıymetli torfu olduğu söyleniyor. Hatta bununla ilgili Bolu’ya daha önce gelenler olmuştu. Köylüler sadece bu konu hakkındaki duyumları üzerine ayaklanmışlardı. Birbirine çok yakın iki alana maden arama ruhsatı verilmiş. Pirahmetler bölgesinde altın var mı bilmiyorum ama At Yaylası’nda Türkiye’nin en değerli torfu olduğu noktasında bilgim var. Değeri belki de 100 milyonlarca doları bulan torf madeni var. Pirahmetler bölgesinde siyanürle asla altın aratmam. Buraya her gün zabıta ekibi gönderiyordum. Orada yaşayan vatandaşlar lütfen dikkat etsinler. At Yaylası ve Pirahmetler bölgesinde herhangi bir sondaj çalışması olursa bizim haberimiz olsun." "Bu konuyu TBMM’ye de taşıyacağım" Konunun takipçisi olacağını dile getiren Başkan Özcan, "At Yaylası’nda torf madeni var diye bu alanı talan etmelerine izin vermememiz lazım. Bu konuyu TBMM’ye de taşıyacağım. Cevap gelmezse çevreci örgütleri Bolu’ya davet edeceğim" şeklinde konuştu.