GÜNDEM - 10 Eylül 2022 Cumartesi 10:56

1980 darbesinde idam edilen Ülkücü Mustafa Pehlivanoğlu'nun ailesi, değiştirilen soy isimlerini geri istiyor

A
A
A
1980 darbesinde idam edilen Ülkücü Mustafa Pehlivanoğlu'nun ailesi, değiştirilen soy isimlerini geri istiyor

12 Eylül 1980 darbesi sonrası idam edilen Ülkücü Mustafa Pehlivanoğlu’nun ağabeyi Oktay Fırtına, kardeşinin ölümünün ardından 10 gün içerisinde soy isimlerinin değiştirildiğini ifade ederek, “Benim istediğim tek şey Cumhurbaşkanımız ile görüşerek soy ismimizi geri almaktır. Annem, babam bana vasiyet etti, onlar da uğraşıp alamamış. Cumhurbaşkanımız kabul ederse hemen görüşmeye gelirim, bu yara kapanmıyor. 70 yaşında bunu gerçekleştirmeden ölürsem gözüm arkada kalır” dedi.

12 Eylül 1980 darbesinin üzerinden tam 42 sene geçti. Darbe sonrası cezaevlerinde 171'i işkence sonucu olmak üzere yaklaşık 300 kişi hayatını kaybetti, 50 kişi ise idam edildi. Mustafa Pehlivanoğlu da 7 Ekim 1980'de 22 yaşındayken Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi'nde asılarak idam edildi. Pehlivanoğlu’nun ağabeyi Oktay Fırtına o dönemi gözleri dolarak anlattı.

Fırtına, “Acımız hiçbir zaman dinmedi. Kardeşim üniversite öğrencisiydi, biz kendimiz yazdırmıştık. Balgat olayları diye bir olay olmuştu; kahve taraması. Kardeşimi o olaylara dahil ettiler. O zaman CHP hükümeti vardı. Olayda olmadığına dair bütün kanıtlarımızı sunduğumuza rağmen suçsuzluğunu kabul etmediler. Bizim bulunduğumuz mahallenin büyük çoğunluğu sol kesimdi, onlar dahi kardeşimin suçsuz olduğunu biliyordu” dedi.

1980 darbesinde idam edilen Ülkücü Mustafa Pehlivanoğlu'nun ailesi, değiştirilen soy isimlerini geri istiyor

"Denge unsuru olarak astıklarını söylüyorlar"

Aynı anda 3 kahvenin tarandığını belirten Fırtına, “Kardeşim o sırada evde iftar yapıyordu. İftar yaptıktan sonra ben de geldim, camiye gidiyorlardı. Babam camiye giriyor, kardeşim ise kahveye çay içmeye oturuyor. O sırada olayların olduğunu duyuyor. Ne kadar uğraştık ise ispat edemedik. En son idam cezasını isteyen hakim ve savcı tarafından suçsuz olduğu söylendi. Şimdiki Cumhurbaşkanımız da başbakan iken kardeşimin yazdığı mektubu okudu ve ağladı. İdamından 3 gün sonra savcı ve hakim Kenan Evren’e çıkıyorlar, suçsuz olduğunu söylüyorlar. Denge unsuru olarak astıklarını söylüyorlar. Ben böyle bir şey duymadım. ‘Soldan bir kişiyi astım sağdan da bunu asarım.’ Sanki tombaladan isim çekiyor. Bizimle çok uğraştılar. İdamından sonra bizi kabrine almadılar. Biz 9 ay 10 gün sonra kabrini açtırdık, hiçbir şekilde kefeni bozulmamıştı. Açan hocalar bize şehit olduğunu söyledi” ifadelerine yer verdi.

"En büyük ıstırabı Ülkücüler çekti"

İhtilalin sağcılara yönelik olarak yapıldığını savunan Fırtına, “En büyük ıstırabı Ülkücüler çekti. İşkenceler gördüler, bana bile 11 gün işkence yaptılar. Elektrik verdiler. Kardeşim hapisten kaçtı diye beni ve babamı götürdüler. İşkencenin acısı geçmedi, yıllardır bunları yaşıyoruz. 15 Temmuz darbesinin de kimin tarafından yapıldığı bellidir. Kenan Evren’in polis teşkilatına ve orduya yerleştirdiği FETÖ’nün adamları tarafından yapıldı. Daha temizlenmeye devam ediyorlar. FETÖ ayağı bitmedi. Kenan Evren çok Ülkücü gencin kanına girdi, ailenin ocaklarını söndürdü. Ben 76 ili köy köy gezdim. Darbe girişimi öncesinde 2 bin 400’e yakın kişinin öldürüldüğünü öğrendim” dedi.

1980 darbesinde idam edilen Ülkücü Mustafa Pehlivanoğlu'nun ailesi, değiştirilen soy isimlerini geri istiyor

"İstediğim tek şey Cumhurbaşkanımız ile görüşerek soy ismimizi geri almaktır"

Olay sonrasında soy isimlerinin değiştirilmesini eleştiren Fırtına, “Aradan 1 ay geçti, avukat gelmiş. 'Paşanın talimatı ile soyadınızı değiştireceğiz' demiş. Neden demiş babam. Paşa ‘Aileye çok zarar verdik’ demiş. Bizim soy ismimiz 10 gün içerisinde değişti. Biz müracaat etmedik bile. Biz soy ismimizi geri almak için müracaatlar yaptık. Uğraşmaya devam ediyorum. Bu konu ile ilgili Cumhurbaşkanımız ile Gölbaşı’nda bir kez görüştüm. Daha sonra görüşelim dedi ama ulaşamadım. 2019 seçimleri öncesi bir araya gelmiştik. Kardeşimden bize 3 parça mektup var elimizde kalan. Yıllardır bu mektupları okuyoruz. Benim istediğim tek şey Cumhurbaşkanımız ile görüşerek soy ismimizi geri almaktır. Annem babam bana vasiyet etti, onlar da uğraşıp alamamış. Cumhurbaşkanımız kabul ederse hemen görüşmeye gelirim, bu yara kapanmıyor. 70 yaşında bunu gerçekleştirmeden ölürsem gözüm arkadan kalır” açıklamasına yer verdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Samsunspor’un galibiyet hasreti 8 maça çıktı Trendyol Süper Lig’in 17. haftasında deplasmanda Göztepe’ye 2-0 mağlup olan Samsunspor’un kazanamama serisi devam etti. Kırmızı-beyazlılar, ligde ve Konferans Ligi’nde oynadığı son 8 maçta galibiyetle tanışamadı. Samsunspor, geçtiğimiz sezon Trendyol Süper Lig’in ilk devresinde 33 puan toplamış ve sezonu da 3. sırada tamamlayarak Avrupa kupalarında yer almıştı. Bu sezon ise ilk yarıda 17 karşılaşmada 6 galibiyet, 7 beraberlik ve 4 mağlubiyet alan Samsun ekibi, 25 puan elde ederek geçen sezonun 8 puan gerisinde kaldı. 43 gün içinde Süper Lig ve Konferans Ligi’nde çıktığı son 8 müsabakada galibiyet yüzü göremeyen Karadeniz temsilcisi, bu süreçte ligde Beşiktaş, Alanyaspor, Galatasaray, Başakşehir FK ve Göztepe, Avrupa’da ise Breidablik, AEK Atina ve Mainz 05 ile karşı karşıya geldi. Öte yandan üst üste oynadığı son 5 maçı da kaybeden kırmızı-beyazlılarda gözler çarşamba günü oynanacak Eyüpspor karşılaşmasına çevrildi. Samsunspor, Türkiye Kupası B Grubu’nda 24 Aralık Çarşamba günü saat 20.30’da sahasında Eyüpspor ile oynayacak. Kırmızı-beyazlı takım bu karşılaşmanın ardından kısa bir süre dinlenip önce 6 Ocak 2026’da Süper Kupa yarı finalinde Adana’da Fenerbahçe’nin rakibi olacak. Samsunspor, Fenerbahçe’yi elemesi halinde ise 10 Ocak 2026 tarihinde Trabzonspor - Galatasaray maçının galibi ile Süper Kupa’yı kazanmak için mücadele edecek.
İstanbul Yurt Dışı Üretici Fiyat Endeksi yıllık yüzde 31,19 arttı Yurt Dışı Üretici Fiyat Endeksi (YD-ÜFE) yıllık yüzde 31,19 arttı, aylık yüzde 1,02 arttı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Kasım ayı Yurt Dışı Üretici Fiyat Endeksi verilerini açıkladı. Buna göre, YD-ÜFE 2025 yılı Kasım ayında bir önceki aya göre yüzde 1,02 artış, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 30,01 artış, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 31,19 artış ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 25,67 artış gösterdi. YD-ÜFE imalat ürünlerinde yıllık yüzde 31,02 arttı Sanayinin iki sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 40,75 artış, imalatta yüzde 31,02 artış olarak gerçekleşti. Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara mallarında yüzde 28,24 artış, dayanıklı tüketim mallarında yüzde 36,70 artış, dayanıksız tüketim mallarında yüzde 38,38 artış, enerjide yüzde 22,00 artış, sermaye mallarında yüzde 29,75 artış olarak gerçekleşti. YD-ÜFE imalat ürünlerinde aylık yüzde 0,99 arttı Sanayinin iki sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 2,82 artış, imalatta yüzde 0,99 artış olarak gerçekleşti. Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara mallarında yüzde 1,03 artış, dayanıklı tüketim mallarında yüzde 0,37 artış, dayanıksız tüketim mallarında yüzde 1,46 artış, enerjide yüzde 4,65 artış, sermaye mallarında yüzde 0,14 artış olarak gerçekleşti.
Osmaniye Osmaniye’de sığır balıkçıllarının kış konaklaması ilgi çekiyor Osmaniye’nin Düziçi ilçesine her yıl aralık ve ocak aylarında yüzlerce kuşun aynı noktada konaklaması, mahalle sakinlerinin ve çevreden gelen vatandaşların ilgisini çekiyor. Düziçi ilçesi Uzun Banı Mahallesi’nde özellikle akşam saatlerinde ortaya çıkan görüntülerde, çok sayıda kuşun yüksek ağaçlarda bir araya gelerek tüneklediği görülüyor. Vatandaşların ilgi odağı haline gelen bu kuşların, sığır balıkçılı olduğu öğrenildi. Uzmanlar, sığır balıkçıllarının sosyal kuşlar olduğunu belirterek, bu türün genellikle akşam saatlerinde kendilerini güvende hissettikleri çam, servi ve okaliptüs gibi yüksek ağaçlarda yüzlercesinin bir araya gelerek konakladığını ifade ediyor. Bu toplu konaklamanın, kuşları yırtıcılardan koruduğu ve soğuk kış gecelerinde vücut ısılarını muhafaza etmelerine yardımcı olduğu belirtildi. Her yıl aynı dönemde tekrar eden bu doğal olay, mahallede görsel bir şölen oluştururken, doğaseverlerin de ilgisini çekmeye devam ediyor. Kuşlar aralık ve ocak aylarında mahallemizin sembollerinden oldu diyen Deniz Ceviz, "Arkamızda gördüğünüz bu güzel manzara artık mahallemizin sevimli bir sembolü haline gelmiştir. Her yıl aralık ve ocak aylarında gördüğümüz bu güzel manzara artık içimizi ısıtan, soğuk kış sabahlarını tatlı hale getiren, sıcak hale getiren güzel bir manzara oluyor. Her gün bunları burada bu şekilde karşılamak, bizi de o şekilde karşılamaları çok hoşumuza giden bir durum oldu. Kendisi artık mahallemizin bir sembolü oldu. Çok memnunuz, çok seviniyoruz. İyi ki buradalar" diye konuştu.
Denizli Japon gelin ve Türk damat konuklarını kimanoyla karşıladı Denizli’de ressam Gürcan Ekici’nin oğlu Erkin Ekici, Japon matematik öğretmeni eşi Tomomi Miyai ile düzenlenen renkli bir düğün töreniyle hayatlarını birleştirdi. Türk ve Japon kültürlerinin harmanlandığı gecede, gelin ve damat konuklarını kimanoyla karşıladı. Denizli, sanat ve kültürün iç içe geçtiği özel bir düğün eğlencesine ev sahipliği yaptı. Ressam Gürcan Ekici’nin kendisi gibi ressam olan oğlu Erkin Ekici, Tayland’da tanıştığı Japon matematik öğretmeni ve organizatör Tomomi Miyai ile dünya evine girdi. Çift için Denizli’de düzenlenen düğün eğlencesi, renkli görüntülere sahne oldu. Gecede Türk ve Japon kültürleri bir araya geldi. Japon gelin Tomomi Miyai ile damat Erkin Ekici, Japon kültürüne ait kimonolarını giyerek davetlilerle birlikte yöresel oyunlar oynadı, ardından dev düğün pastasını birlikte kesti. Ünlü ressam Gürcan Ekici eşi Nihal Ekici ile birlikte sergilediği zeybek oyunu ise davetlilerden uzun süre alkış aldı. Düğüne katılan herkese teşekkür eden Gürcan Ekici, "Çok mutluyum. Japonya’dan Çal’ımıza, Denizli’mize bir gelin getiriyoruz. Oğlum ve gelinim Tomomi yaklaşık bir yıl önce Tayland’da tanıştı. Bu tanışma sevgiye ve aşka dönüştü. Daha sonra Tomomi oğlumu Japonya’ya davet etti. Japonya’nın refah düzeyi yüksek, oğlum da orada yaşamayı tercih etti. Evlenme kararı aldılar ve kısa süre önce Japonya’da nikâh kıydılar. Biz de Denizli’de eş dostla küçük ama anlamlı bir düğün eğlencesi yapmak istedik. Oğlum ve gelinim Türkiye’de 15 gün daha kaldıktan sonra Japonya’ya dönecek ve orada yaşayacaklar." dedi Japonya’da ikinci düğün Ağustos ayında yapılacak Damat Erkin Ekici ise Japonya’da da benzer bir düğün eğlencesi yapılacağını belirterek, "Japonya’da evlendik ancak mutluluğumuzu Denizli’deki akrabalarımız ve dostlarımızla da paylaşmak istedik. Eşim Tomomi hayatında ilk kez böyle bir Türk düğünü yaşadı. Japonya’da düğünler genelde küçük bir yemek organizasyonu ve hafif müzik eşliğinde oluyor. Kültürümüzü ona adım adım anlattım, çok sevdi ve çok mutlu oldu. Kimonalarımızı da Japonya’dan getirdik. İki hafta sonra Japonya’ya döneceğiz ve Shizuoka eyaletinin Hamamatsu bölgesinde yaşayacağız. Ağustos ayında Japonya’da yapacağımız düğüne de herkesi bekliyoruz" dedi. Mutlu günlerinde kendilerini yalnız bırakmayan dostlarına teşekkür eden Gürcan Ekici, kültürlerin kaynaştığı bu özel düğün, davetlilerin hafızasında unutulmaz bir gece olarak yer alacağını belirtti.