SAĞLIK - 21 Eylül 2014 Pazar 09:52

2030'da dünyada 70 milyon Alzheimer hastası olacak

A
A
A
2030'da dünyada 70 milyon Alzheimer hastası olacak

Türkiye Alzheimer Derneği Ankara Şubesi Başkanı Prof. Dr. Esen Saka Topçuoğlu, dünyada 35 milyon Alzheimer hastası bulunduğunu, yapılan tahminlere göre bu rakamların 2030’da 70 milyon, 2050’de ise üç katına çıkmasının beklendiğini söyledi.

Topçuoğlu yaptığı açıklamada, bellek ve diğer zihinsel işlevlerle ilgili beyin hücrelerinin ilerleyici şekilde kaybıyla kendini gösteren Alzheimer’in nüfusun yaşlanması ile birlikte önemli ölçüde artmasının beklendiğini belirterek, "Dünya Sağlık Örgütü’nün öngörülerine göre hasta sayısının 2030’da iki, 2050’de üç katına çıkması bekleniyor. Alzheimer hastalığı sık görülmesi ve ağır özürlülük oluşturması nedeniyle yalnız sağlık sorunu değil, aynı zamanda sosyal ve ekonomik bir sorundur.

Tahmini olarak dünyada 35 milyon, Amerika’da 5 milyon, Türkiye’de 400 bin Alzheimer hastası var. Nüfusun yaşlanması ile birlikte bu rakamların 2030’da iki, 2050’de üç katına çıkması bekleniyor. Hastalığın görülme sıklığı yaşa göre değişiyor. Kabaca 65 yaşında yüzde 1 olduğu, her 5 yılda bir ikiye katlandığı, 85 yaş üzeri yüzde 38 - 50’ye varan rakamlara ulaştığı söylenebilir. 65 yaş üzerinde sıklık yüzde 10’dur. Bu sayıda hastaya ne sağlık sisteminin ne de ekonominin hazır olmadığı söylenebilir” dedi.

Hastalıkta en önemli risk faktörünün yaş ve eğitim düzeyi olduğuna dikkat çeken Topçuoğlu şunları kaydetti:
"Alzheimer’in tam olarak nedeni bilinmiyor. Ancak hem genetik hem de çevresel etkenlerle beyin hücrelerinin önce birbirleriyle bağlantıları ve fonksiyonları bozuluyor, ardından da bu hücreler hasarlanarak ölüyor. Alzheimer’da en önemli risk faktörü yaştır. Bu nedenle toplumlar yaşlandıkça, hastalığın görülme oranı artıyor. Düşük eğitim ve kültürel seviyede hastalık daha fazla görülüyor. Eğitim ve kültürel seviyenin yüksek olmasının, daha fazla ve daha sağlam hücreler arası bağlantının gelişmesi yani kognitif rezervin artmasına neden olarak hastalığın gelişmesini önlediği ya da geciktirdiği düşünülmektedir.

Alzheimer hastalığında ailesel yatkınlık vardır. Ailede (anne, baba, kardeş gibi) bir yakınında Alzheimer hastalığı olan bir kişide risk, ailesinde Alzheimer hastalığı olmayandan daha fazladır. Diğer yandan Alzheimer hastalarının yüzde 10’undan daha az bir kısmında hastalık tamamen kalıtsaldır. Bu hastalarda hastalık, çok daha erken yaşta başlayabilmektedir."

Topçuoğlu hastalıktan korunmak için genç yaşlardan itibaren kalp ve damar sağlığını korumanın geldiğini ifade ederek, "Orta yaşlardaki yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, şişmanlık, iyi tedavi edilmemiş şeker hastalığı, sigara ve aşırı alkol kullanımı hastalık için önemli bir risk faktörüdür ve bu risk faktörlerin kontrolü ile yani kan basıncının normal değerlere indirilmesi, kolesterol,ve şeker değerlerinin kontrolü, sigara ve aşırı alkol kullanımından kaçınılarak hastalık gelişme riskinin azaldığı gösterilmiştir. Ayrıca eğitim ve kültür seviyesi artan toplumlarda da hastalık riski azalmaktadır. Sosyalleşmek, farklı hobilere sahip olmak, egzersiz yapmak, hastalıkta koruyucu hayat tarzıdır. Beslenmeyle ilgili olarak Akdeniz diyetinin (deniz mahsulleri, zeytinyağ, tam tahıllı, sebze ağırlıklı beslenmek, doymuş yağ ve kırmızı eti azaltmak) hastalık riskini azaltabileceği gösterilmiştir" diye konuştu.

Topçuoğlu kafa travmalarının hastalıkta riski 2 - 4 kez artırdığına işaret ederek, tekrarlayan orta ya da ağır derecede kafa travmalarının (bilinç kaybı ya da hafıza kaybına neden olan) hastalık riskini 2 - 4 kez artırdığını, çoğu trafik kazalarıyla gerçekleşen bu kafa travmalarından korunmanın, emniyet kemeri, kask takmak gibi yöntemlerle sağlanabileceğini bildirdi.

Topçuoğlu, hastalığın erken ve en önemli bulgusunun bellek bozukluğu olduğunu anlatarak , sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yakın bellek bozukluğu, bir başka deyişle yeni bilgilerin elde edilmesinde zorluk nedeniyle hastalar yakın geçmişe ait olayları unuturlar. Söylediklerini tekrar tekrar söylerler. Aynı soruları tekrar sorabilirler, çünkü sizin cevabınızı öğrenememişlerdir. Randevularını karıştırabilirler. İsimlerde sorun olur. Konuşurken takılmalar, sohbeti yakalayamama, daha önceleri çok ilgili olduğu güncel olayları takip edememe görülebilir. Eşyalarını koydukları yerleri bulamayabilirler. Her zaman gittikleri, bildikleri yerlere giderken kaybolabilirler. İş ve sosyal yaşamlarında ya da evle ilgili işlevlerde beceriksizlikler görülür. Kimi zaman aşırı şüphecilik, aşırı takıntılı davranışlar hastalığın erken bulguları olabilir. Tabii ki bu bulgulara neden olabilecek Alzheimer hastalığı dışında başka hastalık ya da durumlar da vardır."

FATİH KEÇE 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Uluslararası Turan Film Festivali ödülleri sahiplerini buldu Uluslararası Turan Film Festivali Ödül Töreni, Ege Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Yunus Emre Salonu’nda gerçekleştirildi. Türkiye’nin yanı sıra 77 ülkeden bin 57 başvurunun yapıldığı ‘Kızılelma’ temalı festivalde; ülkemizden 158, Azerbaycan’dan 47, Kırgızistan’dan 31, Kazakistan’dan 21, Özbekistan’dan 15 ve Türkmenistan’dan 10 film yarıştı. Ege Üniversitesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY) ve Sinema Genel Müdürlüğü katkılarıyla düzenlenen “Uluslararası Turan Film Festivali Ödül Töreni, Türk Dünyası sinemasının tüm paydaşlarını bir araya getirdi. Törene, Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev, Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven, EÜ üst yönetimi, yurt içinden ve dışından sanatçılar, yönetmenler, senaristler, akademisyenler, davetliler ve öğrenciler katıldı. Fotoğraf ve resim sergileri törene renk kattı Ödül töreni öncesi Atatürk Kültür Merkezi Fuaye Alanında; Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığının “Sessiz Tanıklar Türk Boylarına Yolculuk” sergisi ile TÜRKSOY’un “Türk Dünyası Resim Sergisi” ve “Türk Dünyası Kültür Başkentleri Fotoğraf Sergisi” sanatseverle buluştu. Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Sanatsal faaliyetler üretmek, sanatın gelişimine katkı sağlamak, sanatı ve sanatçıyı sanatseverlerle bir araya getirmek, tam akredite öğrenci odaklı araştırma üniversitemizin toplumsal görevleri arasındadır. Bu bilinçten hareketle Türk dünyasının ortak değerlerini ve kültürel bağlarını vurgulayarak, bu bağların güçlenmesine katkıda bulunmak, Türk devletleri ve topluluklarının kültürel çeşitliliğine ve zenginliğine katkıda bulunmak hedefiyle yola çıktığımız bu önemli organizasyonun henüz fikir aşamasında iş birliği talebinde bulunduğumuz bütün çevreler tarafından heyecanla karşılanarak sağlanan desteklerle bugünlere gelmesi sağlanmıştır” diye konuştu. “Festivalimizin geleneksel hale gelmesini temenni ediyorum” Bu tür bir festivale ev sahipliği yapmaktan memnuniyet duyduklarını dile getiren Prof. Dr. Budak, “Uluslararası Turan Film Festivali, uzun süren hazırlık aşamasının ardından iki gündür Üniversitemiz ev sahipliğinde gerçekleştiriliyor. Festival kapsamında uluslararası film yarışması, 3 Söyleşi, 2 Fotoğraf Sergisi, 7 Gösterim Seçkisi, 1 Resim Sergisi, 1 Konser, 1 Dans Gösterisi gerçekleştirildi. Festivale 77 ülkeden bin 55 başvuru yapıldı. Türkiye’den 158 Film, Azerbaycan 47 Film, Kırgızistan 31, Kazakistan 21, Özbekistan 15 ve Türkmenistan’dan 10 film katılım gösterdi. Yapılan tüm başvurular alanlarında duayen jüri üyelerinden oluşan seçili kurullar tarafından incelendikten sonra dereceye girenleri belirlendi. Bugünkü ödül töreninde dereceye giren filmlere verilecek ödüllerin yanı sıra Yaşam Boyu Başarı Ödülü, Sinema Sanatına Katkı Ödülü, İnsani Değerlere Katkı Ödülü gibi 13 ayrı kategoride özel ödüller de verilecek. Ödül alacak olan sanatçılarımızı şimdiden tebrik ediyorum. Ayrıca bu büyük organizasyonda bizlerle birlikte olan ve büyük desteklerini gördüğümüz Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğüne, TÜRKSOY’a, çok kıymetli sergilerini bizlere açan Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığına ve festivalimize destek veren gerek ülkemizdeki gerekse Türk Dünyasındaki değerli kurumlarına şükranlarımı ifade etmek istiyorum. Festivalimizin ileriki yıllarda da Türk Dünyasında genişleyerek geleneksel hale gelmesini temenni ediyorum” dedi. “Türk dünyasının zenginliğini arşivlerle ortaya koyuyoruz” Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal, “Bu etkinliğin, kültürün birleştiriciliği adına çok önemli bir program olduğunu ifade etmek istiyorum. Türk kültürü ve sanatının paylaşımı ve gelişimi adına düzenlenen bu festival son derece anlamlıdır. Bu programın bir paydaşı olarak Türk dünyasının zenginliğini çeşitli arşiv belgeleriyle ortaya koymaktan son derece bahtiyarız. Türkiye olarak dünyanın en büyük arşivlerine sahip olduğumuzu bilmenizi isterim. Festivalimize ev sahipliği yapan Ege Üniversitesine ve Rektör Prof. Dr. Necdet Budak’a, hazırlanmasında emeği geçen herkese teşekkürlerimi iletiyorum” dedi. TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev, “Sinema ortak kültür mirasımızı gelecek nesillere taşıma noktasında en önemli araçlardan biridir. Bu etkinlik, Türk sinemasının çeşitliliğini yansıtmasının yanı sıra birliğimizi ve kardeşliğimizi bir kez daha tüm dünyaya gösterme fırsatı verdi. Festivalin gerçekleşmesine katkı sunan kurumlarımıza teşekkür ediyor, yarışan tüm sanatçılarımızı tebrik ediyorum” diye konuştu. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven ise, “Sinema, dertli insanın işidir. Sinema yapan insan derdini paylaşmak, yarasını göstermek ister. Filmini çektikten sonra da dertleşmek ister. Bu bakımdan festivaller de sinemacıların dertleştikleri yerlerdir. Özellikle uluslararası festivaller bizim için çok önemli. Turan Film Festivali de ilk yılından büyük bir başlangıç yaptı. Emeği geçen herkesi tebrik ediyorum” dedi. Ödüller sahiplerini buldu Turan Film Festivali kapsamında ilk olarak prestij ödülleri verildi. İnsani Değerlere Katkı Ödülü Yönetmen Derviş Zaim ile Gönül Dağı dizi yapımcısı Ferhat Eşsiz’e, Kültürel Çeşitliliğe Katkı Ödülü TRT AVAZ kurumu adına TRT İzmir Bölge Müdürü Mevlüt Şahbaz’a, İnsan Haklarına Katkı Ödülü Karabağ-Azerbaycan Göç ve Mülteciler Bakanlığı Bakan Müşaviri Nesimi Nerimanov’a Toplumsal Duyarlılık Ödülü Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven’e verildi. Sinema Sanatına Katkı Ödülünü sırasıyla; Azerbaycan Sinema Ajansı, Kazakfilm, Kırgız Cumhuriyeti Kültür, Bilgi, Spor ve Gençlik Politikaları Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü adına Talant Osmanov, Özbekistan Kültür Bakanlığı Sinematografi Ajans Uluslararası İlişkiler Daire Koordinatörü Gofurjon Musaev, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven ve Oğuzhan Türkmen Film Stüdyosu adına Salisalih Bayramov aldı. Ege Üniversitesi 2024 Yılı Vefa Özel Ödülünü Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Fecir Alptekin ve TRT Belgesel Kanal Koordinatörlüğü adına Koordinatör Ahmet Canbaz alırken, Genç Yetenek Ödülü Ruslan İbrahimli’ye, Teknoloji ve Sinema İlişkisi Ödülü 1453 Filmi ile Hamit Keleş’e, Medya Özel Ödülü Anadolu Ajansı adına İzmir Bölge Müdürü Ahmet Caner Baysal’a, Kültürel Hafıza Ödülü Cumhurbaşkanlığı Milli Saraylar Daire Başkanı Dr. Yasin Yıldız’a, Kültürel Miras Ödülü Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal’a, TÜRKSOY Özel Ödülü ise Rejisör Alovov’a verildi. Festivalde yarışan filmlerde ise; Azerbaycan birinciliğini “Voice” filmi ile Zamin Mammadov, Kazakistan birinciliğini “Lullaby” filmi ile Dilshat Rakhmatullin, Kırgızistan birinciliğini “Hope” filmi ile Saule Mukanbetova, Özbekistan birinciliğini “Taste of Grapes” filmi ile Dmitriy Lebedev, Türkiye birinciliğini “Tradition” filmi ile Ali Rıza Bayazıt, Türkmenistan birinciliğini “Ümit” filmi ile İskender Muhammet Annamuhammedov, Uluslararası kategori birinciliğini ise “Goli’s Greatest Adventure/Iran” filmi ile Elika Mehranpoor aldı. Yöresel danslar ve şarkılar katılımcıları coşturdu Ödüllerin verilmesinin ardından festivale destek veren kurum ve sponsorların temsilcilerine plaket takdimi gerçekleştirildi. Etkinlik kapsamında EÜ Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı Ekin Dans Topluluğunun “Zeybek Gösterisi”, Azerbaycan Sema Halk Dansları Topluluğunun “Azerbaycan Halk Müziğinden Potpuri”, “Göçebeler Kırgız Halk Dansı”, Kazakistan “Süyünbay Sazı” Folklor Topluluğu Dansçıları, Özbekistan Namangan Filartmonisi Müzik ve Dans Sanatçıları sahne aldı. Daha sonra tüm ülkelerin sanatçıları sahneye çıkarak Rektör Prof. Dr. Necdet Budak eşliğinde “Anayurdum” parçasını seslendirdiler. Festival tanıtım filminin de gösterildiği törenin sonunda, ödül alanlar, jüri ve katılımcılar hatıra fotoğrafı çektirdi.