Bursa’nın Harmancık ilçesi Gökçedağ Tren İstasyonu’nda 22 yıl önce başlattığı ‘Bursa'ya tren istiyoruz’ kampanyasını devam ettiren Demiryolu Sevdalıları Derneği Başkanı Kemal Demirel, ilk günkü gibi azimle çalışmalarına devam ediyor.
19 Ocak 1997'de Gökçedağ Tren İstasyonu'nda yapılan basın açıklamasının ardından yıllar geçti. Aynı tarihin 22'nci yıldönümünde Kemal Demirel yine aynı noktadaydı. Yıllar önce yaptığı açıklamayı hatırlatan Demirel, ısrarla tren projesinin takipçisi olduğunu, aradan geçen yıllar içerisinde 40 il dolaştığını, yürüyüşler yaptığını ve imza kampanyaları düzenlediğini söyledi.
Tren isteğinden hiç vazgeçmediğini belirten Demirel, “Israrla projenin takipçisi olduk. Son olarak 2016 yılında Bursa'ya seferlerin başlayacağı söylenmişti, gerçekleşmedi. Demiryolu projesi 2019'a ertelendi. Zaman geçti, yıl 2019 oldu ama bu kez de tasarruf paketi söylentileri çıktı. Bursa'da hasretle beklenen tren, tasarruf tedbirlerinden etkilenmemesi gereken bir projedir. 19 Ocak 1997 yılında Bursa'ya ve Türkiye'ye trafik terörüne karşı hızlı trenin gelmesi ve yaygınlaşması adına bir kampanya başlatmıştım. Bursa'ya hızlı trenin gelmesi için 100 binlerce imza topladım. STK'lardan milletvekillerine, bakanlardan derneklere kadar ziyaretlerde bulundum. Geçmişte var olan, ancak Bursa'nın elinden alınan bu trenin yeniden kazandırılması için herkes destek oldu. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde de gündeme getirdim. Tekrar kamuoyunda birlik, beraberlik ve dayanışma ortaya koyarak 2019 yılında trenin Bursa'ya gelmesini sağlamak için mücadele etmeliyiz” dedi.
Bursa’nın katma değer üreten, tarım ve sanayi kenti olduğuna değinen Demirel, “Bursa kazandıkça Türkiye kazanıyor. Bursa Ankara'ya 2 kazandırıyor, 1 hizmet alıyor. Bu projenin bir an önce tamamlanmasını talep ediyoruz. 2019 yılına yeni girdik. Önümüzde 300 günü aşkın zaman var. Verilen bu tarih mutlaka tutulmalıdır. Bursalılar trene kavuşmalıdır. Tren Bursa’ya gelene kadar aynı kararlılıkla devam edeceğim” diye konuştu.
Demirel, bu sevdası boyunca 40 il, 22 ilçe ziyaret ederken, 310 kilometre yol yürüdü.
Abdullah Çibir
