GÜNDEM - 17 Ağustos 2022 Çarşamba 12:41

23 yıldır dinmeyen acıyı boğazları düğümlenerek anlattılar

A
A
A
23 yıldır dinmeyen acıyı boğazları düğümlenerek anlattılar

17 Ağustos 1999 yılındaki Marmara depreminde hayatını kaybeden Sakaryalılar, Serdivan Deprem Şehitliği'nde mezarı başında yad edildi. Depremde 7 yaşındaki kızını kaybeden Satiye Kuş ise 23 yıldır dinmeyen acısını, “Akşam gece 03.00’e kadar oturduk. Kızım benden saçını toplamamı istedi. Bende kızımın saçını topladıktan sonra yatırdım ve bana, “Oh be anne dünya varmış” dedi o sırada deprem oldu ve kızımı son görüşüm oldu” dedi.

Serdivan Belediyesi, 17 Ağustos 1999 Marmara depreminin 23'nci yıl dönümü dolayısıyla Serdivan Deprem Şehitliği'nde anma programı düzenledi. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan anma programına, Serdivan Belediye Başkanı Yusuf Alemdar, belediye başkan yardımcıları, STK’lar ve depremde hayatını kaybeden vatandaşların yakınları katıldı. Anma töreninin sonunda katılım gösteren vatandaşlara helva ve su ikram edilirken, deprem şehitleri mezarları başında ziyaret edilerek yad edildi. Depremde eşini, 2 kızını ve torununu kaybeden Ayşe Düzkaya, yaklaşık 10 saat enkaz altında beklediğini aktararak, acılarının 23 yıldan beri taze olduğunu söyledi.

23 yıldır dinmeyen acıyı boğazları düğümlenerek anlattılar

"Şuan iyiyim ama acım o günkü gibi"

Ayşe Düzkaya, “Kıyamet koptu. Eşim, iki kızım ve bir torunumu kaybettim, ben enkazda kaldım 10 saat sonra çıkarttılar. Tanınmayacak haldeydim kimse tanıyamamış beni. GATA’ya götürdüler, Ankara’da kaldım yaklaşık 2 ay yürüyemedim, kendime gelemedim. Şuan iyim ama acım o günkü gibi ve bunu yaşayanlar biliyor. Bizler yaşadık. Rabbim kimseye yaşatmasın. Acımız o günkü gibi hiçbir şey değişmiyor” dedi.

“Her sene bu zaman depremle uyanıyoruz”

Depremde ağabeyi ile 2 yeğenini kaybeden ve 23 yıllık acısını gözyaşıyla anlatan Cemil Demir, “O gece ağabeyimin evi yerle bir oldu. Ağabeyimi ve iki çocuğunu kurtarmaya çalıştık maalesef kurtaramadık. Sadece eşi kurtuldu. Bu 23 senedir aynı hikaye, derdi, üzüntü devam ediyor. Hiçbir zaman unutulmayacak bir şey, hep deprem olacak korkusuyla yaşıyoruz. Her sene bu zaman depremle uyanıyoruz” diye konuştu.
Eşi Fatma Demir ise “Biz hiç farkına varamadık, hepimizin dili tutuldu. Ben beyin kanaması geçirdim” şeklinde konuştu.

23 yıldır dinmeyen acıyı boğazları düğümlenerek anlattılar

“Kızımı son görüşüm oldu”

Depremde 7 yaşındaki kızını kaybeden anne Satiye Kuş, “O gün pikniğe gitmiştik ve kızım elini çizdi, çok ağlamıştı. Sonra bir çiçek koparmış bana getirdi. Sonra akşam gece 03.00'e kadar oturduk. Kızım benden saçını toplamamı istedi. Bende kızımın saçını topladıktan sonra yatırdım ve bana, “Oh be anne dünya varmış” dedi o sırada deprem oldu ve kızımı son görüşüm oldu. Bina komple yıkıldı, 5 kişiyi kaybettik. Her sene aynı acılar tazeleniyor, evlat acısı çok zor” şeklinde konuştu.

Orkun Kaya
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Karabük Kızının tedavisi için ödediği parayı açtığı dava ile geri aldı Karabük’te yaşayan 46 yaşındaki Emel Dağ, 2 yıl önce hastanede kan kaybından kaybettiği kızı için harcadığı 90 bin liralık paranın iadesi için açtığı davayı kazandı. 2022 yılı Mart ayında meydana gelen olayda Saliha Nur Dağ (19), Ankara’da özel bir hastanede gördüğü kistik fibrozis tedavisinin ardından memleketi Karabük’e döndü. Genç kız bir süre sonra rahatsızlaşınca kaldırıldığı Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden ambulansla Ankara’da tedavi gördüğü özel hastaneye sevk edildi. Hastanenin yoğun bakımına alınan genç kızın yakınlarından 90 bin lira istendi ancak aile bu parayı ertesi gün borç bularak ödeyebildi. Tedaviye alınan genç kız, 17 Mart’ta yaşamını kaybetti. Emel Dağ, kendilerinden istenen 90 bin liranın geri iadesi için Karabük 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne dava açtı. Mahkeme anneyi haklı bularak, paranın faiziyle birlikte geri ödenmesine karar verdi. Anneler Günü’nde kızının Kapullu Mezarlığı’ndaki mezarını ziyaret eden Emel Dağ, "Çok kan kaybediyordu, bir işlem yapılması gerekiyordu. Hastane bizden o zamanın parasıyla 90 bin lira talep etti. Bu ücret alınmazsa hiçbir işlem yapılmayacağı söylendi. Bana senet imzalattılar. Ertesi gün borç bulduk ve kızım için işlem başlatıldı ama kızım çok kan kaybetmişti ve maalesef kızımı kaybettik" dedi. Paranın iadesi için hastane hakkında dava açtıklarını ifade eden Dağ, "Adalet yerini buldu. Çok mutlu oldum. Yapılan haksızlıklar vardı. Onlar da belgelerle ispatlandı. Bana yapılanlar başka hastalarımıza yapılmasın, mağdur olmasınlar. Benim annelik duygularımdan faydalandılar. Çünkü kızım çok acı çekiyordu orada" diye konuştu. Dağ, kızı ile aynı hastalığı taşıyan 19 yaşındaki oğlu Dağhan’ı karaciğerinden bir parça vererek hayata bağladığını kaydetti. Organ bağışının önemine dikkat çeken Dağ, "İnanın organ bağışı çok önemli, hayat kurtarıyor. Lütfen geri durmayın, geri çekilmeyin. Yaşadığım süreci bilmiyorum ama doktorumuza çok teşekkür ederim. Hep yanımızda oldular. Oğlum sağlıklı ve tedavilerimizi sürdürüyoruz. Daha da iyi olacağız inşallah" ifadelerine yer verdi. Avukat Mehmet Güngör, "2022 yılı Mart ayında 90 bin lira, bugünkü karşılığı yaklaşık 500 bin liraya tekabül eden parayı alıyorlar, sonrasında işlemlere devam ediyorlar. Hasta 8 Mart’ta hastaneye ulaşıyor, bir gün sonra 90 bin lira para ödeniyor. 17 Mart’ta hastamız maalesef hayatını kaybediyor. Acil yoğun bakım hastasından para alınmaması gerektiği ile ilgili özel hastaneye başvuruda bulunduk. Bu ödenen ücretin geri verilmesini talep ettik ancak bunu kabul etmeyince dava açtık. Bilirkişi raporunda hastanenin bu parayı bizden haksız olarak aldığı ve hatta bu paranın Sosyal Güvenlik Kurumuna fatura edildiği ve ayrıca buradan da tahsil edildiği görülmüş ve bu şekilde davamızın kabulüne karar verilmiştir. Şu anda davamız istinaf aşamasındadır" dedi. Güngör, hastane hakkında ikinci davayı açmaya hazırlandıklarını aktararak, "Ayrıca hastamızın bu şekilde vefat etmesine neden olan bant ligasyon işlemleri maalesef hastanenin hatalı tedavisi neticesi meydana geldiği için onunla ilgili de girişimde bulunduk. Hastaneye başvuruda bulunduk. Onun neticesini bekliyoruz. Olumsuz gelmesi halinde onunla ilgili de maddi ve manevi tazminat taleplerimizi içerir davamızı da ayrıca açacağız" şeklinde konuştu.
Aydın Efeler’den engelli annesini duygulandıran ziyaret Efeler Belediyesi’nin üyesi olduğu Ege ve Marmara Çevreci Belediyeler Birliği Olağan Meclis Toplantısı’na katılan Efeler Belediye Başkanı Anıl Yetişkin’in şehir dışında olması sebebiyle, Başkan Yetişkin adına Anneler Günü ziyaretlerine devam eden Efeler Belediye Başkan Yardımcısı Yalçın Ulusal, engelli evlat sahibi anneleri de unutmadı. Anneler Günü’nün içinde bulunduğu 10-16 Mayıs Engelliler Haftası kapsamında Engelli Mustafa Erol ve annesi Hatice Erol’u ziyaret eden Yalçın Ulusal’a ziyaretinde; Efeler Belediye Meclis Üyesi Zeliha Gündoğdu ve Efeler Belediyesi Gündüz Bakımevleri Sorumlusu Gülçin Öztürk de eşlik etti. Sabır ve bin bir emekle evladını yetiştiren anne Hatice Erol’un Anneler Günü’nü kutlayan Efeler Belediye Başkan Yardımcısı Ulusal, “Efeler Belediye Başkanımız Sayın Anıl Yetişkin’in sevgi ve selamlarını getirdim sizlere. Kendisi şehir dışında olması sebebiyle aramızda olamadı. İçinde bulunduğumuz bu hafta Engelliler Haftası olması sebebiyle ayrıca anlam taşıyor. Engelli bireylerin toplumun her alanında tam ve eşit katılımını sağlamak, yerel yönetimler olarak en temel görevlerimizden biri. Bugün burada Mustafa ve Hatice Hanım’ı ziyaret ederek, onların yaşadığı güçlükleri bir nebze olsun paylaşmak istedik. Engelli bireylerimizin ve ailelerinin hayatlarını kolaylaştırmak için Efeler Belediyesi olarak var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz” dedi.