GÜNDEM - 29 Ekim 2020 Perşembe 17:04

24 yıl sonra gazi olarak kabul edildi

A
A
A
24 yıl sonra gazi olarak kabul edildi

1996 yılı, Diyarbakır’ın Kulp İlçesi kırsalında bölücü terör örgütü PKK ile girilen çatışmada kafasından, boynundan ve kolundan yaralanarak bir süre Ankara GATA’da tedavi gören Komanda Çavuş Fatih Özer, aradan geçen 24 yılın ardından Gazilik haklarına kavuştu.

Yozgat’ın Yerköy İlçesinde yaşayan Fatih Özer 1996 yılında vatani görevini yapmak üzere askere gitti. Isparta Dağ Komando Er Eğitim Tugayında acemi birliğini tamamlayan Özer, usta birliğini ise gezici Komando olarak KKK Diyarbakır 2.nci Piyade Tabur Komutanlığında yaptı.

Fatih Özer, 1996 yılında vatani görevinin bitmesine 2 ay kala Diyarbakır Kulp kırsalında terör örgütü ile girilen çatışmada yaralanarak Gülhane Tıp Akademisi (GATA) Hastanesinde bir süre tedavi gördü.

Terör saldırısı sonucu yaralanması nedeniyle kendisine vazife malulü aylığı bağlanması için SGK’ya başvuran Özer, başvurudan olumsuz cevap alması üzerine dava açarak yargıya başvurdu. Daha sonra yargı kararıyla da olsa Gazilik haklarına kavuşmanın sevincini yaşayan Özer, devlet yetkililerine teşekkür etti.

24 yıl sonra gazi olarak kabul edildi

"Vatana canımı vermeye hazırım"

Vatanın bölünmez bütünlüğü için her zaman canını feda etmeye hazır olduğunu vurgulayan Özer, “Belki klasik bir söz gibi algılanacak ama bizim için ‘Söz konusu vatansa gerisi teferruattır.’ Sözünü biz Diyarbakır’ın Kulp, Hani, Lice ve diğer bölgelerinde dağlara yazdık. Bu uğurda birliğimizden yakın arkadaşlarımdan şehit düşen, gazi olanlar oldu. Bu vesile ile şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize de şifalar diliyorum. Bugün devletimiz ihtiyaç duyduğu anda ben ve oğlum da vatanımız için koşa koşa silahaltına girmeye hazırız. Türk askeri kokusuzdur. Bizde en kutsallarımızın başında Şehitlik mertebesi gelmektedir. O dönemde terör hareketliydi, pek çok çatışmalara girdik kelle aldık ama hiçbir zaman aklımıza ölüm gelmedi. Hani derler ya Askerlik Peygamber Ocağı diye gerçekten de öyle kutsal bir yerdir. Türkiye’nin her ilinden gelen arkadaşlarınız olur, kardeşiniz olur. Vatanın bekçiliğini yaparsınız, göz dikenlerin gözünü oyarsınız. En çok da güzel anılarınız hatıralarınız olur. Allah devletimize ve milletimize zeval vermesin. Devletimiz büyük bir devlet, ben ve benim durumda olan gazi arkadaşlarımızı da yalnız bırakmadı” diye konuştu.

Alpaslan Demir

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Filistin Dayanışma Platformu, İsrail’in Refah’ta başlattığı saldırıyı Ankara’da protesto etti Ankara’da bulunan Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla İsrail’in başlattığı saldırıyı protesto etmek için Amerikan Büyükelçiliği önünde toplandı. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından 1 buçuk milyona yakın Gazzeli, Refah kentine sığınmıştı. İsrail’in Refah kentine yönelik başlattığı hava saldırısının ardından Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla saldırıyı kınamak için Ankara’da bulunan Amerikan Büyükelçiliği önünde çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte İsrail’i protesto etti. Elçilik binası önünde toplanan kalabalık, İsrail’i protesto etmek için "İnsanlık onuru siyonizmi yenecek" ve "Susma haykır soykırıma hayır" sloganları attı. Öte yandan kalabalık, İsrail askerleri tarafından Kudüs’te öldürülen Hasan Saklanan’ı ise rahmetle anmayı unutmadı. Grup adına basın açıklamasında bulunan Zeynel Abidin Özkan, İsrail’in Gazze’ye yönelik düzenlediği saldırıların ardından Refah sınır kapısına sığınan yaklaşık bir buçuk milyona yakın Gazzeli’nin 214 gündür açlıkla boğuştuğuna dikkati çekti. "Soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar" Refah’a başlatılan saldırılarla birlikte bölgede can güvenliği sorununun da başladığının altını çizen Özkan, “214 gündür dünyanın gözü önünde Filistin’de kardeşlerimiz İsrail soykırımına maruz bırakılıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde devam eden yargılamalara; İsrail, lobi faaliyetleriyle tüm ülkelere müdahale ettirmeye ve İsrail yetkililerinin ceza almaması için bir çaba içerisine girdi. Hepimiz gördük ki aslında adalet İsrail için varmış ve tüm ülkeler de İsrail’in soykırımını desteklemek için çalışıyormuş. Bugün ortaya çıkan belgelerde görüldü ki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde İsrail’in soykırımına ortak olan yöneticilerinin ceza almamasına yönelik baskı içeren mektuplar mahkemeyi köşeye sıkıştırmak adına kullanılıyor. Biz inanıyoruz ki hem mahkemede görülen davada hem de Güney Afrika’da devam eden davada soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar” ifadelerini kullandı.