GENEL - 14 Temmuz 2017 Cuma 11:47

30’dan fazla şirket, 5 bin öğrenci

A
A
A
30’dan fazla şirket, 5 bin öğrenci

Girişimcilikten siyasete, yazarlıktan yönetim danışmanlığına çok yönlü çalışmalara imza atan Senem Kılıç, bugüne kadar 30'dan fazla şirketin bünyesinde kurduğu akademilerle yaklaşık 5 bin çalışanı değişen küresel rekabet ortamına hazırladı. Şimdi Formen Akademiler kurarak mavi yaka liderlik çalışmaları yapan Kılıç, tüm çalışanlara katma değer üretmeleri tavsiyesinde bulundu.

Günümüzde hızla değişen ve artan rekabet koşullarında şirketlerin kurumsal yapılanması ve sürdürülebilriliği de hayati önem kazanıyor. Klasik rekabet kavramı yerini küresel rekabete bırakırken kurumlar da kendi içlerinde yaptıkları yatırımlar ve personellerine verdikleri eğitimlerle bu rekabete ayak uydurmaya çalışıyor.
Akademisyenlikten siyasete, yazarlıktan yönetim danışmanlığına ve girişimciliğe bir çok alanda faaliyet gösteren Senem Kılıç, şirketlerin bünyesinde kurduğu akademilerle firmaların kurumsal sürdürülebilirliklerini sağlayabilmeleri adına beyazyaka ve maviyaka çalışanlara eğitim veriyor.Bügüne dek 30'dan fazla şirket içinde şirket akademileri kurarak 5 bine yakın çalışana eğitim veren Senem Kılıç, küresel rekabetin firmalar arasındaki basit rekabetin dışında bir oluşum olduğunu dile getirerek, ''İçinde bulunduğumuz dönemde özellikle gelişen teknolojiyle ekonomik ve sosyal alanda büyük bir dönüşüm yaşanmakta. Gelişmeler pazarların küreselleşmesine, uluslararası rekabetin yapısal ve boyutsal olarak şekil değiştirmesine neden oluyor. Buna bağlı olarak işletmenin yönetim anlayışlarında da değişim yaşanıyor'' diye konuştu.

“Doğru eğitim sistemi oluşturulmalı”

İşletmelerin gelişiminde ve markaya dönüşmesi yolunda etkin bir eğitim alt yapı sisteminin oluşturulmasının önemine dikkat çeken Kılıç, ''İşletmelerin en tepe noktasındaki çalışanlar da dahil beyazyaka ve maviyaka personele yönelik kurum içi ve yönetici yetiştirme içerikli eğitimler vererek şirketlerin doğru yönde değişmelerini sağlıyoruz. Şirket içi akademilerin ve eğitim sistemlerinin kurulumlarında doğru içeriklerin belirlenmesi gerekiyor. Eğitimler, şirketteki personellerin görev alanına göre çeşitlendirilmeli. Genel eğitimler dışında alan eğitimleri alana göre çalışanlara sunulmalı. Eğitim planı şirketin yetkili insan kaynakları tarafından yıl içerisinde belirli dönemlerde en verimli olacak tarih aralıkları ve şirketin çalışma işleyişi ile orantılanarak belirlenmeli'' dedi.

İşletmelerin sürdürülebilirliklerini sağlamada çalışan potansiyelinin en önemli olgu olduğunu hatırlatan Kılıç, günümüz küresel rekabet rekabet ortamına sadece ayak uyduran değil, aynı zamanda rekabet ortamını belirlemede aktif rol oynayan çalışanlar sayesinde Türk ekonomisinin büyüyeceğini açıkladı.
Eğitim verdiği çalışanların büyük oranda genç yaşta olmalarının motivasyonunu yükselttiğini ve kendisini heyecanladırdığını dile getiren Kılıç, ''Verilen eğitimlerin nihai hedefi şirket ve çalışan uyumunu en üst noktaya taşımak. Hem şirketin çalışanından hem de çalışanın şirketinden memnuniyetini artırmak için adımlar atılmalı ve çalışmalar yapılmalı. Bu sayede genç beyinlerin işlerinden memnun olmadıkları için işletmelerini terk etmelerinin ve yurtdışında iş aramalarının da önüne geçilmeli. Kısaca yurtdışına giden beyin göçüyle de mücadele edilmeli. Türk firmalarının mutlu bireylerden oluşan küresel ölçekli firmalar olmalarını sağlamak ekonomik gelişmede çok önemli bir adım'' ifadelerini kullandı.

İşletmelere çağrı

Türkiye ekonomisinin güçlü ve sağlam temellere oturmasında yerli sermayenin çok önemli olduğuna da vurgu yapan Senem Kılıç, işletmelere bir an önce dönüşümlerini tamamlamaları ve personellerinin bu yönde eğitimlerini tamamlamaları çağrısında da bulundu. Türk milli sermayesinin dünyada hak ettiği konuma ulaşması ve küresel pazardan daha çok pay alması gerektiğini bildiren Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bugüne kadar yaptığımız çalışmalarla 30'dan fazla işletmenin dönüşümü sağladık. Eğitimlerini tamamladığımız ve danışmanlık yaptığımız şirketlerin dünya pazarında elde ettiği başarı bizim için en büyük ödül. Bundan sonra da Türk işletmelerine ve yerli sermayeye hizmet vermeye devam edeceğiz. Eğitim verdiğimiz genç kuşaklar geleceğin liderleri ve ülkemizin geleceğini belirleyecek önderler. Gençlerimize güveniyor ve yerli sermayenin gelişmesine hizmet sunmaktan gurur duyuyoruz.''

“Sürdürülebilir olmaları gerekiyor”

Her geçen gün daha dinamik hale gelen küresel pazarda başarılı olmak isteyen Türk işletmelerinin dönüşümü algılamaları ve bu değişime ayak uydurabilmeleri gerektiğinin altını çizen Senem Kılıç, ''Yoğun rekabet ortamında başarılı olmak işletmelerin üretim maliyetlerini düşürmeleri, kaliteyi yükseltmeleri ve müşterilerinin beklentilerinin üzerine çıkmak için gerekli önlemleri almaları gerekiyor. Ayrıca bu saydıklarımı sürdürülebilir bir şekilde devam ettirmeleri şart' dedi. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Köprüköy muhtarlarından Aras Elektrik’e ziyaret Sorumluluk bölgesindeki illerden biri olan, Erzurum’un Köprüköy ilçesindeki muhtarlar Aras EDAŞ Genel Müdürü Fikret Akbaş’ı ziyaret ederek; plaket takdim etti. Genel Müdürlük binasında yapılan görüşmeye Genel Müdür Fikret Akbaş, Erzurum İl Koordinatörü Hüseyin Öcal, Kurumsal İletişim Müdürü Murat Caf, Köprüköy İşletme Şefi Recayi Şimşek ve ilçe muhtarları katıldı. Mahalle muhtarlarıyla Köprüköy’ün ihtiyaç ve beklentileri konusunda fikir alışverişinde bulunan Genel Müdür Fikret Akbaş, “Yaptığımız yatırımlarla ilçemizde büyük bir iyileşme sağladık. Artık ilçemizde elektrik kesinti sayısı ve sürelerini yok denecek kadar asgari seviyeye indirdik. Bölgemizdeki ihtiyaçlar doğrultusunda eksik görülen noktalara en iyi ve en kaliteli hizmeti hızlı bir şekilde götürme gayreti içerisindeyiz. Amacımız, sizlere kesintisiz enerji hizmeti sağlamak. Ayrıca sizler bizim için çok değerlisiniz. Halkımızdan gelen taleplerin bize ulaşmasında önemli rol üstleniyorsunuz. Özverinizden ve ziyaretinizden dolayı çok teşekkür ediyorum” dedi. Köprüköy muhtarları, Aras EDAŞ’ın çalışmalarından duydukları memnuniyeti dile getirerek, taleplerinin hızlı karşılandığını belirtti. Yapılan hizmetlerden dolayı Genel Müdür Fikret Akbaş’a ve Erzurum İl Koordinatörü Hüseyin Öcal’a teşekkür ederek, plaket takdim etti.
Kütahya Elpilepsi hastası çocuğa Almanya’dan tekerlekli sandalye Kütahya’nın Tavşanlı ilçesinde yaşayan epilepsi hastası 9 yaşındaki Yemliha İsmail Çağmel’e Almanya’nın Hamburg şehrindeki yardımseverler tarafından tekerlekli sandalye temin edildi. Almanya’nın Hamburg şehrinde uzun yıllar engelli derneğinde yöneticilik ve başkanlık yapan, gazeteciliğin yanı sıra sağlık kuruluşunda iş yeri temsilcisi ve Türk kökenli milletvekilinin basın danışmanlığını yapan Ali Akdemir, Tavşanlı’da yaşayan 9 yaşındaki Serapalpalsi Epilepsi hastası İsmail Çağmel’e tekerlekli sandalye getirdi. Aynı zamanda Beşiktaşlı olan Çağmel’e atkı, forma ve çeşitli hediyeler de verildi. Ali Akdemir, Almanya’da bulunan Tavşanlılı Osman Soycan’a, katkı sunan Orhan Dilek ve sanatçı Pınar Ergin’e, bir çocuğun mutlu gülüşüne katkı sağlamalarından dolayı teşekkür etti. Akdemir, "Kütahya’nın Tavşanlı ilçesinde 9 yaşındaki Serebral palsili Epilepsi tanısı konulan engelli çocuğumuzun hayatını kolaylaştırmak amacıyla özel engelli sandalyesini gidip bizzat kendisine teslim ettim. Bir emanet daha yerine, sahibine ulaştı. İyiliğe vesile olup, çocuğumuzun yüzünde gülümsemeye neden olan yardımsever, paylaşımcı dost yüreklere teşekkür ediyorum. İyiki sizin gibi yüreği güzel insanlar var hala bu toplumda. Hayatı paylaşmak için engel yok" dedi. Akdemir, yapılacak küçük bir desteğin bir engellinin tekerlekli sandalyesinin vidası, eğitime bir katkı veya sağlık hizmetinde iğne olabileceğini belirtti. Bu mutlu gülüşlere katkı sağlayan duyarlı herkese teşekkür etti. Belediye çevre temizlik biriminde çalışan baba Yusuf Çağmel ise engelli bir çocuğa sahip olduğunu ve kendisinin de engelli adayı olduğunu söyledi. Birçok ilde engelliler için taksi olduğunu ve Tavşanlı’da da bir engelli taksi olmasını istediğini belirtti. Çağmel, engellilerin hastaneye gitmek için taksi tutmak zorunda kaldığını ve bunun da masraflı olduğunu vurguladı. Anne Zahide Çağmel ise "Çocuğum epilepsi hastası ve yüzde 90 engelli durumu var. Böyle bir araca ihtiyacımız vardı. Hepsine çok teşekkür ederim. Engelliler yalnız değildir, hayat birbirine omuz verince güzel oluyor. Sağolsunlar Almanya’dan buraya getirdiler ve emaneti teslim ettiler." Almanya’dan gelen tekerlekli sandalyenin engelli çocuğa büyük bir mutluluk yaşattığı ve bu güzel olayın tüm topluma örnek olması gerektiği belirtildi.
Aydın Keskin, hakkındaki iddiaları cevapladı Koçarlı Belediyesi bünyesindeki Menderes Şirketi’nin eski müdürü Mehmet Keskin, Belediye Başkanı Özgür Arıcı’nın kendisi hakkındaki açıklamalarına yaptığı basın açıklaması ile cevap verdi. Keskin, “Çalmadık, çaldırmadık ve bir motosikletle aldığımız şirketi araç filosuna boğduk” diye konuştu. Koçarlı belediyesi Bünyesi’ndeki Menderes Şirketi’ne 2019 yılında başkan seçilen Nedim Kaplan tarafından şirket müdürlüğüne atandığını kaydeden Mehmet Keskin, “Benden önce şirketin başkanı aynı zamanda o zaman ki belediye başkanı olan Mutlu Öztürk tarafından yönetilirken son üç ay seçimlere gireceği için meclis üyesi Murat Erçetin’e şirketi devretmiş. Seçimleri kazanmamızla birlikte ilk olarak şirkette ne olduğuna baktım. Park gelirlerinin çok düşük olduğunu hatta sıfır bakiye olduğunu gördüm ve bunun sebebini sordum. Aldığım cevap toplanan para çalışan yevmiyecilere gittiğini söylediler. Sadece devir aldığımız şirkette kayıtlı olan 2018 model motosikletle devir aldık. Şirketin mal varlığı buydu. Biz seçimden sonra devir aldığımız şirketleri yönetmeye başladık ve bugün devrettiğimizde mal varlığı 17 milyon 632 bin 543 TL’dir. Biz Aydın’daki belediyelerin iktisadi teşekkülü olan şirketler arasında en karlı konumdaki şirketi yeni yönetime bıraktık. Bu nedenle de alnımız ak başımız diktir. Hesabını veremeyeceğimiz tek bir kuruş dahi yoktur” dedi. Koçarlı halk ekmek fabrikasını ve aşevini Nedim Kaplan’ın talimatıyla kurduklarını ifade eden Mehmet Keskin, “Hiçbir ilçenin cesaret edip kuramadığı halk ekmek fabrikasını kurduk. Mutlu Öztürk zamanından kalma borçlar nedeniyle şirkete hiçbir esnaf malzeme vermiyordu. Açtığımız halk ekmeğe un bile alamıyorduk. Fabrikalarla temasa girdiğimizde vadeli un veremeyeceklerini söylediler. Biz de aracı kurumlardan un almaya başladık. Başka fırınlara un ticareti yaptıklarını da söyleyen Abdullah Başlıkaya şirketi üzerinden aynı fabrika fiyatına 75 gün vadeli un almaya başladık. Belediyeye ait şirketleri, kırmızı kalemden kurtardıktan sonra çek karnesi aldık. Ve 75 gün olan un vadesinin 120 güne çıkardık. Bu fırının, parkların geliriyle hem çalışanların maaşlarını ve aynı zamanda 4 adet kamyon, 3 adet binek araç, 4 adet servis aracı toplam değeri 12 milyon 500 bin TL’lik araç aldık. 5 yıl boyunca hiçbir gün aksatmadan çalışanların maaşlarını tam yatırdık. Belediye çalışanlarımız 5 yıllık dönemimizde hiçbir zaman yarım maaş almadılar” diye konuştu. Zaman zaman açıklamasında sert üslup kullanan Keskin, ‘60 bin TL maaş aldığı yönündeki söylemlere de bu rakamın çıplak maaş değil mesailerle birlikteki maaş olduğunu ifade ederek “Son güncel maaşım da 60 bin lira değil 49 bin liradır. Mesai ile birlikte 60 bin TL’dir. O da 2024 yılından itibaren yani Ocak, Şubat, Mart aylarında bu şekildedir. Belediyede müdürlük yaptığım limitet şirketinde 120 çalışan, yönetimde olduğum anonim şirketinde 33 çalışan bulunmaktadır. Bunun yanında fırın ve aş evini yönettim. Aldığım maaş şartlara göre gayet normaldir” dedi. Şirket müdürlüğüne atandığında 3 yıl asgari ücret seviyesinde maaş aldığını da belirten Mehmet Keskin, hiçbir zaman içeride bir maaş alacağı olmadığını maaşını zamanında aldığını ve 3 aylık maaşımı avans olarak çekmediğini söyleyerek iddiaların ispatlanmasını istedi.