GÜNDEM - 29 Mayıs 2018 Salı 14:21

52 yıllık Samsun Kapalı Cezaevi taşınıyor

A
A
A
52 yıllık Samsun Kapalı Cezaevi taşınıyor

Samsun'un Canik ilçesinde 1967 yılında hizmete giren Samsun E Tipi Kapalı Cezaevindeki tutuklu ve hükümlülerin yeni yapılan Samsun T Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumuna taşınmasına başlandı.

Samsun'un Canik ilçesinde bulunan 1967 yılında açıldığı öğrenilen Samsun E Tipi Kapalı Cezaevi taşınıyor. Samsun'un İlkadım ilçesi Çatkaya Mahallesi eski Mamur Dağı yolu kenarına açılan Samsun T Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu binası hizmete girdi. İhalesi 26 Ocak 2012’de gerçekleştirilen yeni cezaevi inşaatının tamamlanmasının ardından eski cezaevindeki 660 tutuklu ve 300 hükümlünün dün akşam iftar saatinden sonra nakillerine başlandı. Sabaha kadar ve bugün de gün boyu devam eden mahkum ve tutukluların nakillerinde eski ve yeni cezaevi çevresi ve mahkumların nakilleri sırasında Samsun Emniyet Müdürlüğü Özel Harekat Şube Müdürlüğü ekipleri, Samsun Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Canik İçe Emniyet Müdürlüğü resmi ve sivil ekiplerinin yanı sıra jandarma ve AFAD ekipleri de geniş güvenlik önlemi aldılar.

Yüksek güvenlikli 

Yeni cezaevi toplam 167 bin 244 metrekarelik alanda 17 bin metrekaresi kapalı, 2 bin metrekaresi açık alana sahip. Toplam 800 kişi kapasiteli T Tipi cezaevi yüksek güvenlikli. Mahkumlar için 750 metrekarelik atölye binasının yer aldığı açık ve kapalı cezaevinin 5 bin 500 metrekare de misafirhanesi bulunuyor. Mahkumlar, kendilerini ziyaret amacıyla cezaevine gelecek yakınlarıyla 650 metrekarelik ziyaretçi binasında görüşebilecekler.
Taşınma işleminin bu akşam tamamlanması planlanıyor.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Hidayet Türkoğlu: "FIBA’nın Onur Listesi beni ve ailemi gerçekten çok mutlu etti" Türkiye Basketbol Federasyonu (TBF) Başkanı Hidayet Türkoğlu, FIBA tarafından 2026 ’Onur Listesi’ne (Hall of Fame) seçilen ilk Türk sporcu olmasıyla ilgili, "Bugün ben ve ailemin çok heyecan ve gurur duyduğu günlerden bir tanesi. Dün açıklanmış olan FIBA’nın Onur Listesi beni ve ailemi gerçekten çok mutlu etti. Bizi buraya layık gören tüm yetkililere huzurlarınızda teşekkür ederim" dedi. Uluslararası Basketbol Federasyonları Birliği (FIBA) tarafından 2026 ’Onur Listesi’ne (Hall of Fame) seçilen ilk Türk sporcu olan Türkiye Basketbol Federasyonu Başkanı Hidayet Türkoğlu, Turkcell Basketbol Gelişim Merkezi’nde basın mensuplarıyla bir araya geldi. Kendisi ve ailesi adına gurur duyduğu günlerden bir tanesini yaşadığını söyleyerek sözlerine başlayan Türkoğlu, "Daha önce hep milli takım için bir araya geliyorduk. Sizler de milli takımımızı hiçbir zaman yalnız bırakmıyordunuz. Bugün ben ve ailemin çok heyecan ve gurur duyduğu günlerden bir tanesi. Dün açıklanmış olan FIBA’nın Onur Listesi beni ve ailemi gerçekten çok mutlu etti. Bizi buraya layık gören tüm yetkililere huzurlarınızda teşekkür ederim" şeklinde konuştu. "Türk halkı sevgisini hiçbir zaman eksik etmedi" Türk halkına desteklerinden ötürü teşekkür eden Başkan Türkoğlu, "Bazen kelimelerle ifade edemeyeceğiniz noktalarda oluyorsunuz. Ben şu an onu yaşıyorum. Konsantrasyonumuz; ekip olarak Türk basketbolunu Türkiye’de istenen, görünürlük, bilinirlik, izlenme, kulüplerimizin hem Türkiye hem uluslararası başarısı milli takımlardaki başarılarımızın ülke basketbolunu her geçen gün gururlandıracağı noktaya getirmekti. Ailemle, uzun yıllar geçtiği için nasıl sevinmek gerekir onu bile bilemedik. Çok mutlu ve gururlu olduğumuzu dile getiriyoruz. Bu süreçler kolay süreçler değil. Bu ödül bireysel ödül gibi görünüyor ama hiçbir zaman tek başınıza aldığınız bir ödül değildir. Bunun için gece gündüz fedakarlık yapmak, çalışmak, bunlar bir özveri. Herkesin bu ödülde bir payı var. İnsanların yaptığınız işe saygı duyması, sizi taktir etmesi sizinle gurur duyması en büyük ödüllerden biridir. Türk halkı sevgisini hiçbir zaman eksik etmedi, buradan hepsine teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı. "İnşallah herkes benim yaşadığım bu gururu yaşar" Türk basketboluna hizmet eden çok değerli sporcular olduğunu belirten Türkoğlu, "Ben bu ödüle layık görüldüm ama Türk basketbolunda geçmişten bu yana aktif ve bırakmış çok değerli spor adamı ve basketbolcu olduğuna inanıyorum. Hepsi Türkiye’yi en iyi şekilde temsil etti. Şu anda da ülkemizi yurt dışında gururla temsil eden, milli formayı giyen çok değerli sporcularımız var. İnşallah herkes benim yaşadığım bu gururu yaşar" cümlelerine yer verdi. "Hayatım boyunca keşkelerle hareket eden bir insan olmadım" Hayatında her zaman kendine güvendiğini vurgulayan Hidayet Türkoğlu, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Hayatım boyunca keşkelerle hareket eden bir insan olmadım. Çok fazla dönüm noktam oldu. Kendimi şanslı hissediyorum. Hiçbir zaman basketboldan uzaklaşacak önemli bir sakatlığım olmadı, bu anlamda şanslıydım. Her süreç benim için önemliydi. Benim için hepsi bir dönüm noktası diyebilirim hepsinin hayatımda anlamlı yeri var. Bir tanesini diğerlerinden ayırmak doğru olmaz. Bir tanesini illa söyleyecek olsam benim abim de basketbol oynardı. Benim uzaktan yakından alakam yoktu. Abimin antrenmanını izlemeye gidip antrenörünün bana ’Sen de düşünmez misin?’ demesi ve benim başlamam en büyük kazanımlardan biriydi. Çünkü o vesileyle başladım. 37 yaşında bıraktım basketbolu. O sürece kadar gerek Efes, gerek milli takımlar, gerek NBA kariyerim olsun benim için hepsinin ayrı değeri var." "Milli formayı giyen herkesin benim için Türk basketboluna hizmeti büyüktür" Milli formayı giyen herkesin Türk basketboluna hizmetinin büyük olduğunu aktaran Türkoğlu, "Bu yaz milli takım olarak güzel bir başarı elde ettik. Ben kendimi biraz daha şanslı hissediyorum çünkü ben sporcu olarak hayatımda diğerlerine nazaran daha öz güvenliydim ama kendimi onlardan hiçbir zaman farklı görmedim. Benim kadar herkes bu tür başarıları hak ediyor. Ben sporculuk anlamında genç yaşta kendimi biraz öz güvenli hisseden bir insandım. Belki ABD’deki gelişimi biraz daha farklı olarak düşündüler ki bu ödüle layık gördüler. Milli formayı giyen herkesin benim için Türk basketboluna hizmeti büyüktür. Bizim sporculuk hayatımızda da büyük sorumluluklarımız vardı. Şu an işimizi en iyi şekilde yapmaya çalışıyoruz. Sorumluluk anlamında farklılık olacağını düşünmüyorum çünkü aldığım sorumlulukları her zaman en iyi şekilde yerine getirmek isteyen bir insan olmuşumdur. Sporculuk hayatımda da çalışma düzenim iyi bilinir tanıyanlarca" diyerek sözlerini noktaladı.