KÜLTÜR SANAT - 29 Eylül 2020 Salı 10:37

57. Antalya Altın Portakal Film Festivali için geri sayım başladı

A
A
A
57. Antalya Altın Portakal Film Festivali için geri sayım başladı

Antalya Altın Portakal Film Festivali 3-10 Ekim tarihleri arasında 57. kez sinemaseverlerle buluşmaya hazırlanıyor.

 Antalya Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla gerçekleşecek festivalin film gösterimleri tüm dünyayı etkileyen salgın nedeniyle açık havada gerçekleşecek. ’Yıldızların Altında’ adı verilen üç açık hava sinemasında gösterilecek 44 filmin biletleri bugün itibariyle biletix üzerinden, 1 Ekim itibariyle de Atatürk Kültür Merkezi gişelerinden alınabilecek.

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in başkanlığını üstlendiği festivalin idari direktörlüğünü geçen yıl olduğu gibi Cansel Tuncer, yönetmenliğini Ahmet Boyacıoğlu, sanat yönetmenliğini Başak Emre, Antalya Film Forum’un yöneticiliğini ise Olena Yershova Yıldız yürütüyor.

BU YILA ÖZEL İKİ AFİŞ

57. Antalya Altın Portakal Film Festivali, bu yıl iki afiş ile izleyicilerin karşısına çıkıyor. Afişlerin ilkinde başrolde Fatma Girik, diğerinde ise salgın sürecinde mücadele gösteren sağlık çalışanları var. Festival, Yıldızların Altında 1 ve Yıldızların Altında 2 açık hava sinemalarında festival kapsamında gerçekleşecek biletli gösterimlerde her seans için sağlık çalışanlarına 50 adet davetiye ayırdı. Antalya Kültür Merkezi’ndeki gişelerde kimlik ibraz eden kamu veya özel sektör sağlık çalışanları bir adet davetiye alabilecek.

ALTIN PORTAKALLAR İÇİN YARIŞMA HEYECANI BAŞLADI

47 filmin başvuru yaptığı Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nda bu yıl 12 film yarışacak. Fikret Reyhan’ın “Çatlak”, Tankut Kılınç’ın “Dersaadet Apartmanı”, Nesimi Yetik’in “Dirlik Düzenlik”, Derviş Zaim’in “Flaşbellek”, Orçun Benli’nin “Gelincik”, Erdem Tepegöz’ün “Gölgeler İçinde”, Azra Deniz Okyay’ın “Hayaletler”, Tunç Şahin’in “İnsanlar İkiye Ayrılır”, Atalay Taşdiken’in “Kar Kırmızı”, Barış Gördağ ve Yasin Çetin’in “Koku”, Ferit Karol’un “Kumbara” ve Reis Çelik’in “Ölü Ekmeği” adlı filmleri 300 bin TL değerindeki En İyi Film Ödülü’nün de yer aldığı 16 kategoride toplam 770 bin TL tutarındaki ödül için yarışacak. Ödüller, senarist, oyuncu, yönetmen ve yazar Ercan Kesal’ın başkanlığını yaptığı, senarist-gazeteci-yazar-oyuncu Gülse Birsel, senarist ve yönetmen Kıvanç Sezer, oyuncu ve seslendirme sanatçısı Taner Birsel ile gazeteci-yazar-tiyatro eleştirmeni Zeynep Oral’dan oluşan Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması Jürisi tarafından belirlenecek.
Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nda Çiğdem Vitrinel, Mustafa Kara ve Tunç Davut’tan oluşan Film Yönetmenleri Derneği jürisi FİLM-YÖN En İyi Yönetmen Ödülü’nün, sinema yazarları Coşkun Çokyiğit, Gül Yaşartürk ve Murat Tırpan’dan oluşan jüri de Sinema Yazarları Derneği (SİYAD) En İyi Film Ödülü’nün bu yılki sahibini belirleyecekler.

YILIN EN YENİ BELGESELLERİ YARIŞACAK

Yılın en yeni belgesellerini bir araya getiren Ulusal Belgesel Film Yarışması’nda bu yıl yarışacak 10 film; Zeynep Dadak’ın “Ah Gözel İstanbul”, Pervin Metin Candan’ın “Bir ‘Sinema Paradiso’ Hikâyesi”, Stella Sema Yeşiltaç’ın “Eğer Ruh Donarsa”, Metin Akdemir’in “Hayalimdeki Sahneler”, Deniz Tortum’un “Maddenin Halleri”, Serdar Kökçeoğlu’nun “Mimaroğlu”, Eytan İpeker’in “Miss Holokost Survivor”, Sidar İnan Erçelik’in “Rüzgâr Tayı”, Metin Avdaç’ın “Tipi” ve Selin Şenköken’in “Yangın Yerinde Orkideler”. Yönetmen Bingöl Elmas, yönetmen ve video sanatçısı Köken Ergun ile yönetmen, yapımcı ve akademisyen Kurtuluş Özgen’den oluşan jürinin değerlendirmeleri sonucunda 10 belgesel arasından bir filme 40 bin TL değerindeki En İyi Belgesel Film Ödülü, bir başka filme de 20 bin TL’lik Jüri Özel Ödülü verilecek.

12 KISA METRAJ FİLM YARIŞACAK

Ulusal Kısa Metraj Film Yarışması’nda 206 başvuru arasından seçilen 12 kısa film yer alacak. Mahsum Taşkın’ın “Binbir Gece Masalları”, Fehmi Öztürk’ün “Bir Annenin Sonatı”, Melik Kuru’nun “Biz Bir Aileyiz”, Emre Birişmen’in “Buhar”, Haydar Taştan’ın “Cengiz”, Can Deniz Atıcı’nın “Kara Kutu”, Burcu Görgün Toptaş’ın “Kırk Mum”, Irmak Karasu’nun “Mamaville”, Ayris Alptekin’in “Ondan Bahsetmiyorum”, Esme Madra’nın “Sarı, Siyam, Kanocular ve Ev Sahibi”, Malaz Usta’nın “Sürgünde Bir Yıl” ve Murat Uğurlu’nun “Tapınak” adlı filmleri, oyuncu Cemre Ebuzziya, film küratörü ve sinema yazarı Müge Turan ile yönetmen Ömür Atay’dan oluşan jüri üyeleri tarafından değerlendirilecek. Bir filme 20 bin TL tutarındaki En İyi Kısa Film Ödülü, bir başka filme ise 10 bin TL’lik Jüri Özel Ödülü verilecek. Ödüller 10 Ekim akşamı düzenlenecek Kapanış ve Ödül Töreni’nde sahiplerini bulacak.

ULUSLARARASI YARIŞMA’DA YILIN DİKKAT ÇEKEN YAPIMLARI YER ALIYOR

Çoğunluğu Venedik Film Festivali’nde ilk gösterimlerini yapan yılın en yeni yapımları, Türkiye’de ilk kez Antalya’da izleyici karşısına çıkacak. Filistin’den Fransa’ya, Finlandiya’dan İran’a dünyanın dört bir yanından toplam 10 film, En İyi Film ve En İyi Yönetmen dallarındaki 120 bin TL para ödülü ile En İyi Kadın Oyuncu ve En İyi Erkek Oyuncu dallarında Altın Portakal heykelciği için yarışacak.

Türkiye’den senarist ve yönetmen Emin Alper, Romanyalı yapımcı Ada Solomon, Les Arcs Avrupa ve Tribeca Film Festivalleri’nin Sanat Yönetmeni Frederic Boyer, İranlı oyuncu, yönetmen Niki Karimi ile Brezilyalı video sanatçısı, yönetmen ve senarist Sandra Kogut, Uluslararası Uzun Metraj Film Yarışması’nda yarışacak 10 filmi değerlendirecek jüriyi oluşturuyor.

Ameen Nayfeh’in “200 Metre / 200 Meters”, Uberto Pasolini’nin “Alelade Bir Yuva / Nowhere Special”, Daniele Luchetti imzalı “Bağlar / Bağcıklar / The Ties”, Lili Horvt’ın “Belirsiz Bir Süre İçin Birlikteliğe Hazırlık / Preparations to be Together for an Unknown Period of Time”, Pamela Tola’nın “Çelik Kızlar / Ladies of Steel”, Ana Roche de Sousa’nın “Dinle / Listen”, Emmanuel Courcol’un “En Başarılı Prodüksiyon / The Big Hit”, Massoud Bakhshi’nin “En Uzun Gece / Yalda, a Night for Forgiveness”, Tarzan ve Arab Nasser kardeşlerin “Gaza Mon Amour” ve Jasmila bani’in “Nereye Gidiyorsun, Aida? / Quo Vadis, Aida?” yarışmada yer alan filmler.

ANTALYA FİLM FORUM ÇEVRİMİÇİ GERÇEKLEŞECEK

Festivalin ortak yapım marketi ve proje geliştirme platformu Antalya Film Forum’un yedinci yılında, Kurmaca Work in Progress Platformu, Belgesel Work in Progress Platformu, Uzun Metraj Kurmaca Pitching Platformu, Antalya’yı bir film platosuna dönüştürmeyi amaçlayan Sümer Tilmaç Antalya Film Destek Fonu Pitching Platformu’nun yanı sıra bu yıl başlatılan Dizi/Kısa Dizi Pitching Platformu yer alacak. Salgın nedeniyle çevrimiçi gerçekleşecek Antalya Film Forum, 5 Ekim’de başlayacak.

Beş bölüme başvuran toplam 162 proje arasından seçilen 29 proje, Adriek van Nieuwenhuyzen, Antoine Thirion, Aslı Özge, Boby Allen, Burak Göral, Delly Shirazi, Dilara Omur, Laurence Herszberg, Müge Özen, Necati Sönmez, Onur Saylak, Philippa Kowarsky, Renan Artukmaç, Sarp Kalfaoğlu ve Veronika Kovacova gibi alanının usta isimlerinden oluşan jürilerin değerlendirmeleri sonucunda toplam 470 bin TL tutarında para ödülünün yanı sıra sponsorlarca verilen özel ödülleri kazanacak.

ALTIN PORTAKAL SİNEMA OKULU 4 EKİM’DE BAŞLIYOR

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in geçen yıl belirttiği gibi “Gençler üretecek, Antalya gençlerle birlikte yükselecek” sloganıyla yola çıkan Altın Portakal Sinema Okulu dersleri 4 Ekim’de başlayacak. Türkiye’deki üniversitelerin ilgili bölümlerinden gelen 697 başvuru arasından seçilen 250 öğrenci her sabah çevrimiçi gerçekleşecek derslere katılacaklar. Ahmet Gürata, Atasay Koç, Ceylan Özgün Özçelik, Evrim Kaya, Köken Ergun, Müge Büyüktalaş ve Selda Taşkın ile çeşitli başlıklar altında gerçekleşecek dersler 9 Ekim’de sona erecek.

Altın Portakal Sinema Okulu ayrıca Ercan Kesal, Nazan Kesal, Kıvanç Sezer, Damla Sönmez, Pelin Esmer, Emin Alper, İlksen Başarır ve Mert Fırat ile gerçekleştirilen söyleşi videoları ile festivalin sosyal medya hesapları aracılığıyla Türkiye’nin dört bir yanındaki sinemaseverlere ulaşacak.

ALTIN PORTAKALLI FİLMLER MUBI’DE

Antalya Altın Portakal Film Festivali, çevrimiçi sinema platformu MUBI ile bu yıla özel bir işbirliğine imza attı ve sinemaseverler için Altın Portakallı Filmler seçkisi hazırladı. 3 Ekim - 30 Kasım tarihleri arasında Altın Portakallı Filmler Seçkisi’nde Lütfi Ömer Akad’ın “Düğün”, Yavuz Özkan imzalı “Maden”, Atıf Yılmaz’ın “Aaahh Belinda”, Uğur Yücel’in “Yazı Tura”, Ben Hopkins’in “Pazar: Bir Ticaret Masalı” ve Tolga Karaçelik imzalı “Sarmaşık” filmleri gösterilecek. MUBI, abonesi olmayan sinemaseverlerin de bu özel seçkiyi izleyebilmesi için, yalnızca mubi.com/antalya adresi üzerinden yapılacak aboneliklere özel 30 gün ücretsiz deneme süresi hediye edecek.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Efes Antik Kenti’ndeki ‘gece müzeciliği’ lansmanına yoğun katılım UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan Efes Antik Kenti’nin turistler tarafından gece de ziyaret edilebilmesi için ışıklandırılmasının ardından "gece müzeciliği" lansmanı gerçekleştirildi. Helenistik, Roma, Bizans, Beylikler ve Osmanlı dönemlerinden taşıdığı izlerle Anadolu’nun eşsiz zenginliğini gözler önüne seren İzmir’in Selçuk ilçesindeki Efes Antik Kenti, Kültür ve Turizm Bakanlığının ‘gece müzeciliği’ uygulaması kapsamında ışıklandırılmıştı. Türkiye’de ilk kez Efes’te uygulanan ışıklandırma çalışmalarının ardından ‘gece müzeciliği’ tanıtım toplantısı düzenlendi. Yenilenen ışıklandırma çalışmalarıyla yerli ve yabancı binlerce ziyaretçi, 2 bin 300 yıllık Efes Antik Kenti’ni gün batımından sonra da ziyaret edebiliyor. Uygulama ilk kez ‘Efes Antik Kenti’nde hayata geçirildi Tanıtım toplantısında konuşan İzmir Valisi Süleyman Elban, ‘gece müzeciliği’nin ören yerlerinde ve tarihi kentlerde bu yıl ilk kez uygulamaya konulduğunu belirterek, “Bugün ülkemiz turizmciliğiyle ilgili çok farklı ama çok özel bir programı başlatmak üzere buradayız. İlk başlanan lokasyon da Efes’imiz oldu. Efes gibi bazı tarihi alanlarımızda çok fazla talep var. Hem ülkemizden hem de yurt dışından birçok insan bu alanları görmek istiyor. Fakat bu alanların da maalesef kapasitesi sınırlı. Dolayısıyla buradaki ziyaret saatlerini daha da ileri saatlere almak gerekiyor ancak gün ışığı yetersizdi. Kültür Turizm Bakanlığımız burada ciddi bir aydınlatma projesi hazırladı. Artık 00.00’a kadar da Efes’imizde gece müzeciliği şeklinde tabir ettiğimiz ziyaret saatlerini uzatmış olduk” dedi. “Gece deneyimi yaşamak farklı duygu oluşturacak” Tarihi kentlerin bulunduğu alanların Ege ve Akdeniz’de özellikle yılın 6 ayında çok sıcak dönemlere denk geldiğini belirten Vali Elban, sıcak dönemlerde insanların gündüz bu alanları gezmekte ciddi anlamda zorlandığını aktardı. İnsanların sıcaktan etkilenmemesi ve tarihi alanları daha kolay gezebilmeleri adına gece serin saatlerde ziyarete açılmasının konfor sağladığını vurgulayan Elban, şunları kaydetti: “Ayrıca bir diğer faydası da gündüz görünüyor ama gece deneyimini de yaşamanın farklı bir duygu oluşturacağını düşünüyoruz. Dolayısıyla inşallah gece deneyimi de tarihi alanlarda insanlara ayrı bir haz, ayrı bir keyif verir diye düşünüyorum. Ülkemiz turizmine, kültür hayatına, dünya kültür hayatına ve bakanlığımızın bundan sonra yapacağı projelere de katkı sağlamasını diliyorum. Bu projenin hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum. İnşallah hem ülkemiz hem dünya turizminin hizmetine de yeni yeni projelerin gireceğini düşünüyorum.” “Gece ilk kez geldim, çok etkileyici” Antik kenti görmeye 80 kişilik kafileyle birlikte geldiğini belirten ziyaretçi Elif Toy, atmosferi çok beğendiğini söyledi. Toy, “Tiyatro gibi etkinliklerle Bergama’da ve daha farklı yerlerde bu şekilde etkinlikler oluyordu. Fakat bu düzenli bir şekilde halka açılan bir şey değildi. Daha önce gündüz de birkaç kere gelmiştik Efes’e. Bu şekilde daha güzel olmuş. Gece ilk kez geldim, bizim için çok etkileyici" dedi. Antik kenti görmek isteyenlere gelmeleri tavsiyesinde bulunan Toy, buradaki atmosferi daha fazla kişiye ulaştırabilmek amacıyla daha büyük etkinliklerin yapılması gerektiğini söyledi. “Ülkemizde antik kentlere değer vermemiz gerekiyor” Selçuk’ta yaşayan, antik kenti görmeye eşi ve arkadaşlarıyla birlikte gelen Gürbüz Gök ise, “Gündüz gelmiştik ama gece açılması aslında iyi olmuş. Dışarıdan çok fazla kişinin geldiğini gördük. Talep ve yoğunluk var. Güzel bir uygulama olmuş. Işık, ambiyans Efes’e çok fark katmış. Bayağı bir sevindik. Ülkemizde tarihi eserlere değer vermemiz gerekiyor” şeklinde konuştu. “En çok kütüphane ilgimi çekti” İzmir’de hemşirelik bölümünde okuyan Merve Nur Tekin de daha önce hiç Efes’e gelmediğini belirterek, “Akşam ışıklandırmasını duyunca arkadaşlarımızla gelmek istedik. Gerçekten geldiğim için çok mutluyum. En çok ilgimi çeken kütüphanesi ve tiyatro alanı oldu. Gayet hoş bir ortam var. Işıklandırması çok güzel olmuş. Kesinlikle herkes gelmeli” dedi. Tanıtım toplantısına İzmir Valisi Süleyman Elban, Ege Ordu Komutanı Orgeneral Kemal Yeni, Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkilileri, protokol üyeleri, turizm sektöründeki paydaşlar ve birçok vatandaş katıldı.
Kütahya Türk iş insanı Ferhat Süleyman Çınar’ın başarı öyküsü Dünyada birçok ülke ile güçlü bağlantıları bulunan, NATO ve Birleşmiş Milletler Diplomatlığı gibi görevler yapan 46 yaşındaki iş insanı Ferhat Süleyman Çınar, başarı öyküsünü anlattı. Birleşmiş Milletler ve NATO’da önemli görevler üstlenen, Türkiye ve Birleşmiş Milletler arasındaki ilişkide önemli bir konuma sahip Ferhat Süleyman Çınar, 1978 yılında Ankara’da, üç çocuklu memur bir ailenin en küçük çocuğu olarak dünyaya geldi. Çocukluğu, dönemin zorlu şartları altında geçti ve Ankara’da memur bir ailenin ferdi olarak yaşamak ona mücadeleci bir ruh kazandırdı. Çınar, henüz ortaokul çağlarındayken, ailesinin beklentileri ve kendi davranışları arasında bir denge kurmaya çalıştı. Ailesi, onun abisi ve ablası gibi iyi bir eğitim alıp üniversiteye gitmesini ve kendileri gibi memur olmasını istiyordu. Ancak, Çınar, kendi geleceğini belirleme konusunda oldukça kararlıydı ve daha farklı bir yol izlemeye karar verdi. 80’ler ve 90’lar, Türkiye’nin ve dünyanın önemli dönüşümler yaşadığı yıllardı. Bu dönemde, Çınar, çevresindeki değişimleri yakından gözlemledi ve bu değişimlerin etkilerini bizzat deneyimledi. Soğuk Savaş’ın sona ermesi ve küresel sistemin dönüşümü gibi büyük olaylar, onun dünya görüşünü şekillendiren önemli faktörler oldu. “13 yaşında geleceğini şekillendirecek önemli kararlar almaya başladı” Çınar, sadece 13 yaşında olmasına rağmen, geleceğini şekillendirecek önemli kararlar almaya başladı. Geleneksel eğitim sistemi yerine gerçek okul olarak iş hayatını gördüğü için daha genç yaşlarda iş dünyasının içine adım attı. İş dünyasında içindeki erken deneyimleri, ona farklı bir bakış açısı kazandırdı. Matbaa sektöründe çalışmaları, ona sadece bir iş kolunun ötesinde, büyük bir resim olduğuna inanıyor ve küresel pazarın önemli bir parçası olarak görüyordu. Matbaacılığı, sadece basılı malzemelerin üretimi olarak görmek yerine, toplumun derinliklerine etki eden bir araç olarak değerlendiriyordu. Bu süreçte Ankara da Türk Siyasetinin kalbinde tanıştığı ve ortaklık kurduğu önemli kişiler başta Süleyman Demirel olmak üzere Ali Çetin Şener, Şahbettin Çimen, Cavit Çağlar gibi isimlerde onun Türk ve Dünya siyasi yapısını okumasında büyük önem taşıdı. “Sahip olduğu işleri bölgesel çaptan küresel bir boyuta taşıdı” Zamanla sahip olduğu işleri bölgesel çaptan küresel bir boyuta taşıyan Ferhat Süleyman Çınar, bu süreçte, uluslararası alanda geniş bir ağ oluşturdu ve işlerini küresel bir perspektifle genişletti. Ferhat Süleyman Çınar, insanlığı bir bütün olarak ele aldı ve küresel işbirliğinin, içinde bulunduğumuz sorunların tek çözümü olduğuna inandı. Ona göre insanlar kalıplarını devletler ise sınırlarını aşmalıydı, bu kaçınılmaz bir sondu ve elbet ki olacaktı. Bu gün bu amaca ulaşmak için Birleşmiş Milletler ve çeşitli STK’larda önemli misyonlar üstlenen Ferhat Süleyman Çınar bunun yanı sıra Orta Doğu’daki küresel işbirliğini geliştirmeye ve bölgede barış ve istikrarı sağlamak amacıyla Bölgedeki önemli Kraliyet Ailelerine danışmanlık yapmakta. ’’Ülkemiz ve dünya adına çok çalışıyoruz” Türkiye ve Dünya adına çok çalıştıklarını söyleyen Ferhat Süleyman Çınar ’’Ülkemiz Ekonomik, sosyal, kültürel ve insani nitelikteki uluslararası sorunları çözme düsturuyla, ırk, cinsiyet, dil veya din ayrımı gözetmeksizin herkesin insan haklarına ve temel özgürlüklerine saygının geliştirilip güçlendirilmesinde uluslararası işbirlikleri ile gelişmekte olan ülkelerin desteklenmesi ilkeler ile yola çıktık. Türk İş İnsanlarının Dünya’da temsili için güçlü lobilerde aktif rol alıyoruz. Birleşmiş Milletler misyonun gerçekleşmesi ve Türkiye’nin Misyon içerisindeki rolünün daha aktif olması için buradayız. Her zaman dediğimiz gibi bizler Türkiye ile Dünya arasında bir köprü görevi görüyoruz’’ ifadelerine yer verdi.
İzmir Efes Antik Kenti’ndeki ‘gece müzeciliği’ lansmanına yoğun katılım UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan Efes Antik Kenti’nde, gece müzeciliği lansmanı gerçekleştirildi. Yerli ve yabancı turistler, antik kenti böylece gece saatlerinde de ziyaret edebiliyor. Helenistik, Roma, Bizans, Beylikler ve Osmanlı dönemlerinden taşıdığı izlerle Anadolu’nun eşsiz zenginliğini gün yüzüne çıkaran İzmir’in Selçuk ilçesindeki Efes Antik Kenti, Kültür ve Turizm Bakanlığının ‘gece müzeciliği’ uygulaması kapsamında ışıklandırılmıştı. Türkiye’de ilk kez Efes’te uygulanan ışıklandırma çalışmalarının ardından, ‘gece müzeciliği’ tanıtım toplantısı düzenlendi. Yenilenen ışıklandırma çalışmalarıyla birlikte yerli ve yabancı binlerce ziyaretçi, 2 bin 300 yıllık Efes Antik Kenti’ni gün batımından sonra da ziyaret edebiliyor. Tanıtım toplantısına, İzmir Valisi Süleyman Elban, Ege Ordu Komutanı Orgeneral Kemal Yeni, Kültür ve Turizm Bakanlığı protokolü, devlet görevlileri, turizm sektöründeki paydaşlar ve birçok vatandaş katılım gösterdi. Uygulama ilk kez ‘Efes Antik Kenti’nde hayata geçirildi Toplantıda konuşan ve ‘Gece müzeciliği’ kavramının açık alanlarda, ören yerlerinde ve tarihi kentlerde bu yıl ilk kez uygulamaya konulduğunu söyleyen İzmir Valisi Süleyman Elban, “Bugün ülkemiz turizmciliğiyle ilgili çok farklı ama çok özel bir programı başlatmak üzere buradayız. İlk başlanan lokasyon da Efes’imiz oldu. Efes gibi bazı tarihi alanlarımızda çok fazla talep var. Hem ülkemizden hem de yurtdışından birçok insan bu alanları görmek istiyor. Fakat bu alanların da maalesef kapasitesi sınırlı. Dolayısıyla buradaki ziyaret saatlerini daha da ileri saatlere almak gerekiyor ancak gün ışığı yetersizdi. Kültür Turizm Bakanlığımız burada ciddi bir aydınlatma projesi hazırladı. Artık 00.00’a kadar da Efes’imizde gece müzeciliği şeklinde tabir ettiğimiz ziyaret saatlerini uzatmış olduk” ifadelerine yer verdi. “Gece deneyimi yaşamak farklı duygu oluşturacak” Tarihi kentlerin bulunduğu alanların, Ege ve Akdeniz’de özellikle yılın 6 ayında çok sıcak dönemlere denk geldiğini belirten Vali Elban, sıcak dönemlerde insanların gündüz bu alanları gezmekte ciddi anlamda zorlandığını aktardı. İnsanların sıcaktan etkilenmemesi ve tarihi alanları daha kolay gezebilmeleri adına, gece serin saatlerde ziyarete açılmasının konfor sağladığını vurgulayan Elban, şunları kaydetti: “Ayrıca bir diğer faydası da gündüz görünüyor ama gece deneyimini de yaşamanın farklı bir duygu oluşturacağını düşünüyoruz. Dolayısıyla inşallah gece deneyimi de tarihi alanlarda insanlara ayrı bir haz, ayrı bir keyif verir diye düşünüyorum. Ülkemiz turizmine, kültür hayatına, dünya kültür hayatına ve bakanlığımızın bundan sonra yapacağı projelere de katkı sağlamasını diliyorum. Bu projenin hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum. İnşallah hem ülkemiz hem dünya turizminin hizmetine de yeni yeni projelerin gireceğini düşünüyorum.” “Gece ilk kez geldim, çok etkileyici” Antik kenti görmeye 80 kişilik kafileyle birlikte geldiğini belirten ziyaretçi Elif Toy, atmosferi çok beğendiğini söyledi. Sözlerini sürdüren Toy, şunları aktardı: “Tiyatro gibi etkinliklerle Bergama’da ve daha farklı yerlerde bu şekilde etkinlikler oluyordu. Fakat bu düzenli bir şekilde halka açılan bir şey değildi. Daha önce gündüz de birkaç kere gelmiştik Efes’e. Bu şekilde daha güzel olmuş. Gece ilk kez geldim, bizim için çok etkileyici. Antik kenti görmek isteyenlere gelmeleri tavsiyesinde bulunan Toy, buradaki atmosferi daha fazla kişiye ulaştırabilmek amacıyla daha büyük etkinliklerin yapılması gerektiğini söyledi. “Ülkemizde antik kentlere değer vermemiz gerekiyor” Selçuk’ta yaşayan, antik kenti görmeye eşi ve arkadaşlarıyla birlikte gelen Gürbüz Gök ise “Gündüz gelmiştik ama gece açılması aslında iyi olmuş. Dışarıdan çok fazla kişinin geldiğini gördük. Talep ve yoğunluk var. Güzel bir uygulama olmuş. Işık, ambiyans Efes’e çok fark katmış. Bayağı bir sevindik. Ülkemizde tarihi eserlere değer vermemiz gerekiyor” şeklinde konuştu. “En çok kütüphane ilgimi çekti” İzmir’de hemşirelik bölümünde okuyan öğrenci Merve Nur Tekin de daha önce hiç Efes’e gelmediğini belirterek, “Akşam ışıklandırmasını duyunca arkadaşlarımızla gelmek istedik. Gerçekten geldiğim için çok mutluyum. En çok ilgimi çeken kütüphanesi ve tiyatro alanı oldu. Gayet hoş bir ortam var. Işıklandırması çok güzel olmuş. Kesinlikle herkes gelmeli” dedi.
Aydın AKUT ödülleri sahiplerini buldu AKUT Kuşadası ekibi tarafından düzenlenen ‘Haydi Gençler, Haydi Çocuklar AKUT ile El Ele’ yarışmasının ödülleri verildi. Türkiye’nin ilk arama kurtarma derneği olan AKUT tarafından bu yıl 3’üncü kez düzenlenen ‘Haydi Gençler, Haydi Çocuklar AKUT ile El Ele’ yarışmasının ödülleri sahiplerini buldu. Tarihi Kervansaray’da düzenlenen yarışmaya Kuşadası Belediye Başkan Vekili Tibet Özer, AKUT Kuşadası Ekip Lideri Tağmaç Saraçoğlu, AKUT 2’nci Başkanı Esra Üstünkaya, Proje ve Kaynak Oluşturma Bölüm Sorumlusu Saliha Sönmez, yarışmada dereceye giren çocuklar ve aileleri katıldı. Yarışmada, 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinde hayatını kaybedenleri anmak ve AKUT gönüllülerinin deprem zamanı yürüttüğü çalışmalara dikkat çekmek için ilkokul ve ortaokul öğrencileri tarafından yazılan ve dereceye girenlerin mektuplar okundu. Sosyal sorumluluk oluşturmak ve duyarlılık kazanımlarını arttırmak amacıyla düzenlenen yarışmada konuşan AKUT Kuşadası Ekip Lideri Tağmaç Saraçoğlu, “Kurulduğu yıldan beri özveriyle çalışan ekibimiz, birçok alanda gönüllülük ile toplum hizmeti vermektedir. Geleceğimizin temsili çocuklarımız da bizlerin en hassas noktasıdır. Emek verip yarışmamıza katılmış tüm öğrencilerimize ve velilerine teşekkür ediyorum. Ayrıca bizlerden hiçbir zaman desteğini esirgemeyen, her zaman dayanışmamızı sürdürdüğümüz Kuşadası Belediyesi ve Başkan Ömer Günel’e teşekkür ediyorum. AKUT varsa hayat var” dedi. Haydi Gençler, Haydi Çocuklar AKUT ile El Ele’ Yarışması’nda dereceye giren çocuklara Belediye Başkan Vekili Tibet Özer, Kuşadası AKUT Ekip Lideri Tağmaç Saraçoğlu, Akut İkinci Başkanı Esra Üstünkaya ve Proje ve Kaynak Oluşturma Bölüm Sorumlusu Saliha Dönmez tarafından başarı belgeleri ve ödülleri verildi.