GÜNDEM - 01 Eylül 2015 Salı 09:52

6 yıl önce bebekleri ölen çiftin üçüzleri oldu

A
A
A
6 yıl önce bebekleri ölen çiftin üçüzleri oldu

Paris’te yaşayan Serhat-Sebahat Bağlı çifti, evliliklerinin 7. yılında dünyaya gelen bebeklerini 40 günlükken kaybetti. Bebeklerini kaybettikten tam 6 yıl sonra, Türkiye'de üçüz bebek sahibi olan aile 'Dünyanın tüm servetini bize verseler, bu kadar mutlu olamazdık' dedi.

20 yaşında evlenen Sebahat Bağlı, Polikistik Over (kronik bir yumurtlama bozukluğu) hastalığına yakalandı ve hastalığına bağlı olarak da adet düzensizliği sorunu yaşadı. İki yıllık evliyken doktora gittiğinde doğum kontrol hapı verildi ve adet dönemleri düzene sokuldu. Ancak bu kez de hamile kalamıyordu.

“SEN ÇOCUĞUN ANCAK HAYALİNİ KURARSIN”
Bağlı çifti, dört yıllık evliyken normal yollardan çocuk sahibi olamadıkları için Paris’te tedavilere başlandı. Üç kez aşılama tedavisi yapıldı ancak başarılı sonuç elde edilemedi. Sebahat Bağlı'da ileri derecede Polikistik Over Sendromu, Serhat Bağlı'da ise sperm kalitesinde düşüklük vardı. 26 yaşındayken gittiği doktor, “Sen bu yaşta menopoza girmek üzeresin, çocuğun ancak hayalini kurarsın” dedi. Bunun üzerine Bağlı çifti şanslarını Türkiye’de denemek istedi. İki kez kendi ülkelerinde tüp bebek tedavisi gördüler ancak ikisinde de sonuç olumsuzdu. Sebahat ve Serhat Bağlı, üzülerek Paris’e döndü.

40 GÜNLÜK BEBEKLERİ HAYATINI KAYBETTİ
Ancak bir süre sonra tüp bebek tedavisinde kullanılan ilaçların da etkisiyle Sebahat Bağlı normal yollardan hamile kaldı. Tekrar doğum kontrol hapına başlayacaktı, hamileliğini tesadüfen öğrendi. Eşi, Türkiye’deydi. Kendisine haber verdi. Birkaç doktor birden ‘Hamilesin’ deyince ancak ikna oldular. Ancak bebeğin kalbine giden iki ana damarın yeri farklıydı. Bağlı ailesi bu anomaliyi doğumdan tam üç gün sonra öğrendi, bebeklerini de 40 günlükken kaybetti. Bir an “Gerçekten bebek sahibi olmak bizim için hayal mi?” diye düşünen Bağlı çifti yine de pes etmedi. Bağlı çifti bebeklerini kaybetmenin üzüntüsünü kalplerine gömerek evlat sahibi olabilmek için 1.5 yıl sonra Türkiye’nin yolunu tuttu.

23 NİSAN’DA ÜÇÜZ HAMİLELİK HABERİ GELDİ
Bu kez şans yüzlerine ilk seferde güldü. Üstelik de üçüz bebekleri olacaktı. Yerleştirilen iki embriyodan bir tanesinde tek yumurta ikizleri vardı. 23 Nisan’da tam da çocuk bayramında doktorları tüp bebek uzmanı Op. Dr. Seval Taşdemir’den hamilelik haberini aldı Sebahat Bağlı. Bağlı, “İkiz bebek beklerken üçüz haberini alınca çok mutlu olduk. Hiç endişelenmedik. Ancak bu sefer daha dikkatli olmalıydık. Eve en yakın hastanede düzenli olarak kontrollerimi yaptırdım. 35. haftada üçüzlerim Zeynep, Elif ve Mehmet Emin’i kucağıma aldığımda dünyalar benim oldu. Neden daha önce doktorumuza gelip tedavi olmadığımızı düşündüm. Bu güzelliklere kavuşup 13 yıl sonra tam anlamıyla kocaman bir aile olduk. Allah isteyen herkese nasip etsin” diyerek mutluluk gözyaşları arasında duygularını anlattı.

Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Seval Taşdemir ise, “İleri düzey Polikistik Over Sendromu (kronik bir yumurtlama bozukluğu) olan hasta grupları, adet göremez. Polikistik Over ‘çok sayıda kist içeren yumurtalık’ anlamına gelir. Polikistik Over, üreme çağında olan bir kadında düzenli olarak gerçekleşmesi gereken yumurtlama işlevinin aksaması, tüylenmede artış, adet gecikmeleri, kilo alma, sivilcelenme, gebe kalamama veya zor gebe kalma gibi belirtilerle seyreden bir durumdur. Bu hastaların gerek tüp bebek, gerekse yumurtlama takibinde ilaç dozu çok zor ayarlanır.

Düşük doz ilaç verirseniz, yumurta gelişmez. Yüksek doz ilaç verirseniz, yumurta fazla gelişir. Bu fazla yumurta gelişmesinin avantajı; gerekli embriyolar yerleştirildikten sonra tedavi sırasında oluşan fazla embriyolar yumurta dondurma programına alınır. Sebahat Bağlı’ya da genetik yöntemler uygulandı. Rahime iki embriyo yerleştirildi. Biri tek yumurta ikizi kızları, diğeri de bir erkek bebek olarak dünyaya geldi. Şu anda 21 aylık olan çocukları ile yıllar sonra kocaman, geniş bir aile olmanın tadını doyasıya çıkarıyorlar. Biz de onları gördükçe mutlu oluyoruz. Pes etmediklerinden hayatları 3 çocuk ile taçlandı" dedi. 

FATİH KEÇE 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.