GÜNDEM - 11 Temmuz 2020 Cumartesi 05:57

86 yıl sonra pranga kalktı

A
A
A
86 yıl sonra pranga kalktı

Danıştay 10. Dairesi, Ayasofya'nın camiden müzeye dönüştürülmesine dair 24 Kasım 1934 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı’nı iptal etti. 86 sene sonra Ayasofya'nın ibadete açılmasının önünde mâni kalmadı. Kararın gerekçesinde Ayasofya'nın Fatih Sultan Mehmet Han Vakfı mülkiyetinde olduğu, cami olarak toplumun hizmetine sunulduğu belirtilerek bunun değiştirilemeyeceği kaydedildi.

Danıştay 10. Dairesi, günlerdir beklenen Ayasofya kararını dün açıkladı. 1934 yılında Bakanlar Kurulu tarafından alınan Ayasofya'nın camiden müzeye dönüştürülmesi kararı iptal edildi. Artık Fatih Sultan Mehmed’in emaneti Ayasofya’nın tekrar camiye dönüştürülmesi için bütün engeller kalkmış oldu.

DANIŞTAY SAVCISI, “REDDEDİLSİN” DEMİŞTİ
Davanın 2 Temmuz’da yapılan duruşmasında davacı dernek tezlerini savunurken Cumhurbaşkanlığı da kararı mahkemenin takdirine bırakmıştı. Danıştay Savcısı ise söz konusu Bakanlar Kurulu kararının verildiği tarih itibarıyla hukuka uygun olduğunu belirterek “Ayasofya hakkındaki karar geçmişte Bakanlar Kurulu tarafından alınmıştır. Ayasofya'yı açmak Bakanlar Kurulunun yani Cumhurbaşkanlığının takdirindedir, bu nedenle davanın reddi gerekir” demişti. Daire Başkanı Yılmaz Akçil de kararın daha sonra açıklanacağını belirterek duruşmayı sonlandırmıştı.

CAMİ DIŞINDA KULLANIMI HUKUKEN MÜMKÜN DEĞİL
Karar dün açıklandı. Daire’nin ‘oy birliği’ ile aldığı kararın gerekçesinde Ayasofya'nın, statüsü muhafaza edilerek hukuk düzeniyle güvence altına alınan, mazbut vakıf niteliğindeki Fatih Sultan Mehmet Han Vakfının mülkiyetinde olduğu vurgulandı. Ayrıca Ayasofya’nın, vakfedenin iradesi gereği sürekli şekilde cami olarak kullanılması için toplumun hizmetine sunulduğu, tapu belgesinde de cami vasfı ile tescilli bulunduğuna dikkat çekildi. Gerekçede şöyle denildi:
Devletin, vakıf varlığının, vakfedenin iradesine uygun olarak kullanılmasını sağlama yönünde pozitif yükümlülüğü, vakıf mal ve hakları ile ilgili olarak vakfedenin iradesini ortadan kaldıracak şekilde müdahalede bulunmama yönünde de negatif yükümlülüğünün bulunduğu kuşkusuzdur. Vakfa ait taşınmaz ve hakların vakfiyesi doğrultusunda istifadesine bırakıldığı toplum tarafından kullanılmasına engel olunamayacağı, vakıf senedinde sürekli olarak tahsis edildiği cami vasfı dışında kullanımının ve başka bir amaca özgülenmesinin hukuken mümkün olmadığı sonucuna varıldı. Ayasofya'nın cami olarak kullanımının sonlandırılarak müzeye çevrilmesi yönünde tesis edilen dava konusu Bakanlar Kurulu Kararı’nda hukuka uygunluk görülmemiştir. Bakanlar Kurulu Kararı’nın iptaline oy birliği ile karar verildi.

FATİH BEDDUA ETMİŞTİ
∂ 537 yılında açılan Ayasofya 915 yıl kilise, 481 yıl cami, 86 yıl da müze olarak kullanıldı. Fatih Sultan Mehmed, İstanbul'u fethettikten sonra Ayasofya'yı camiye çevirdi ve ilk cuma namazını burada kıldı. O tarihten itibaren Ayasofya, Osmanlının saray camii olarak kullanıldı. Yavuz Sultan Selim Han, Mısır ve Arap Yarımadası'nı fethettikten sonra hilafet hırkasını burada giydi. Fatih Sultan Mehmed, Ayasofya Camii Vakfiyesinde “Her kim ki, vakfiyede değişiklik yaparsa Allah'ın, meleklerin ve bütün insanların laneti üzerine olsun” diye beddua etmişti. Buna rağmen cumhuriyetin ilk devirlerinde Ayasofya oldubitti ile müzeye dönüştürüldü. İlk Türkçe ibadet denemeleri burada yapıldı.

DİYANET'E DEVREDİLDİ
Bakanlar Kurulu Kararı’yla ve dönemin Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk'ün imzasıyla 1934'te müzeye dönüştürülen Ayasofya, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla ibadete açılması için Diyanet İşleri Başkanlığına devredildi.  Resmî Gazete'nin mükerrer sayısında yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı’nda Ayasofya Camii’nin müzeye çevrilmesi hakkındaki 1934 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı’nın Danıştay 10. Dairesinin kararıyla iptal edildiği hatırlatıldı. Bu kapsamda Ayasofya Camii'nin yönetiminin 633 sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun'un 35. maddesi gereğince Diyanet İşleri Başkanlığına devredilerek ibadete açılmasına karar verildiği belirtildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sosyal medya hesabından söz konusu Cumhurbaşkanı Kararı'nı “Hayırlı olsun” notuyla paylaştı.

86 yıl sonra pranga kalktı

ŞİMŞİRGİL: DANIŞTAY YANLIŞI DEĞİŞTİRDİ
Yazarımız Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil, Danıştay’ın verdiği kararla yanlışı temelden değiştirdiğini söyledi. Şimşirgil, şunları söyledi:  Ayasofya’nın cami olması, Fatih Sultan Mehmed’in İstanbul’u fethettiğinde almış olduğu ilk karardır. Bir anlamda Ayasofya fethin sembolü olarak görülür, “kılıç hakkı” olarak değerlendirilir. Dolayısıyla Ayasofya 'İstanbul bizimdir’ demenin dayanağıdır. Bu itibarıyla baktığımızda, Batı da geçtiğimiz asırda İstanbul’u işgal ederken ilk olarak Ayasofya’ya yönelmiştir. Hatta Sultan Vahideddin Han, özel muhafız kıtasını Ayasofya’nın korunması için görevlendirmiştir. Batı, bir türlü Ayasofya’nın camiye çevrilmesini hazmedememiştir. Ayasofya müzeye çevirilince milletimizin ruhunda derin yaralar açıldı. Bu karar, baştan sona bir hukuk skandalıydı. Çünkü Ayasofya, özel bir mülktür ve kıyamete kadar vakıftır. Hiç kimse hukuken vakfiyeyi bozamaz. Bu yüzden 1934’te Ayasofya’yı Maarif Vekâletine bağlamak suretiyle müze yaptılar. Seksen altı yıldır hukukun bunu bozması gerekiyordu. Dolayısıyla bugün Danıştay 10. Dairesi son derece sağlam bir gerekçeyle yanlışı temelden değiştirdi.
​Türkiye Gazetesi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Türkiye’de konser verecek olan Kızılordu Korosu’na protesto Çoğulcu Demokrasi Partisi, Türkiye’de konserler verecek olan Kızılordu Korosu’nu protesto etti. Parti Genel Başkanı Faruk Arslandok, "Bu yas ve anma günlerine denk gelen tarihlerde, soykırım ve sürgünlerin uygulayıcısı Rus ordusunun korosuna böyle bir organizasyonun yapılmış olması utanç vericidir" dedi. Çoğulcu Demokrasi Partisi, Mayıs ayında Türkiye’de konserler verecek olan Rus Kızılordu Korosu’nu, Kırım Tatar ve Çerkez halklarının sürgün ve soykırım kurbanlarını andığı günlerde konser vereceği gerekçesiyle protesto eylemi düzenledi. Beyoğlu’nda düzenlenen eylemde ’Kanımızı içtiniz, hiç olmazsa yasımıza saygı gösterin’, ’Kafkasya ve Kırım Yas Tutarken Kızılordu Baykuşları Çatımızda Ötemez’ gibi yazıların olduğu dövizler ve pankartlar açılarak koro için tepki gösterildi. "Soykırım ve sürgünlerin uygulayıcısı Rus ordusunun korosuna böyle bir organizasyonun yapılmış olması utanç vericidir" Konuya ilişkin açıklama yapan Çoğulcu Demokrasi Partisi Genel Başkanı Faruk Arslandok, "Çerkes’ler ve Kırım tatarları Rus çarlığı tarafından anayurtları işgal edilmiş, Rus çarlığı ve Sovyet Rusya tarafından farklı zamanlarda soykırıma ve sürgüne uğratılmış iki halktır. Çerkes’ler Rus Çarlığı’nın anavatanlarını işgal girişimine karşı 101 yıl yurtlarını ve özgürlüklerini korumak için, bu orantısız güce karşı destansı bir özgürlük mücadelesi vermişlerdir. Bu mücadele sırasında Rus Çarlığı’nın devasa imparatorluk ordusu orantısız bir güçle, yurdunu ve özgürlüğünü savunan Çerkes halkına acımasız bir soykırım uygulamıştır. Bu yıl da, Çerkes’ler ve Kırım Tatarları, önceki yıllarda olduğu gibi Soykırım ve sürgün anmalarına hazırlanırken çok talihsiz bir gelişme gündeme gelmiştir. Rus Kızıl Ordu Korosu’nun tam da bu anma tarihlerine denk gelen bir organizasyonla, 14 - 25 Mayıs tarihleri arasında, ülkemizde bir dizi konser vereceği duyurulmuştur. Çerkes ve Kırım Tatarları için çok büyük anlamı olan bu yas ve anma günlerine denk gelen tarihlerde, soykırım ve sürgünlerin uygulayıcısı Rus ordusunun korosuna böyle bir organizasyonun yapılmış olması utanç vericidir" ifadelerini kullandı.
Kütahya Kütahya’daki köprülü kavşakta genişletme çalışmaları Kütahya’da trafiğin yoğunlaşması ve artan trafik kazaları nedeniyle Kütahya-Eskişehir yolundaki köprülü kavşakta genişleme çalışması başlatıldı. AK Parti Kütahya İl Başkanı Mustafa Önsay ve AK Parti Kütahya milletvekilleri Adil Biçer, İsmail Çağlar Bayırcı ve Mehmet Demir, yapılan çalışmalarla köprüye ek şeritler ekleneceğini ifade ettiler. Kavşağın Türkiye’nin ilk kavşaklarından bir tanesi olduğunu dile getien AK Parti Kütahya İl Başkanı Mustafa Önsay, "Burada katılım şeritlerinin olmaması sebebiyle kazaların meydana geldiği, trafiğin aksadığını, trafik yoğunluğunun meydana geldiğini zaten hepiniz biliyorsunuz. Uzun dönemden beri bununla ilgili şikayetler alıyorduk. Son iki yılda Karayolları Bölge Müdürlüğü nezdimizde Sayın Vekillerimizle birlikte yaptığımız girişimlerle buraya ek şeritlerin yapılmasıyla ilgili inşaat işinin yatırım programına alınmasını sağladık. Mart ayı içerisinde buranın ihalesi gerçekleştirildi. Yapa İnşaat ihaleyi aldı. Kendilerine bayram sonrası inşaata başlama talebinde bulunduk. Nasip olursa dün itibarıyla buraya makineler gelmeye başladı. İnşallah Pazartesi günü itibarıyla burada inşaata başlanacak. Buradaki toplam yatırım 65 Milyon Lira. Bunun bizim için şöyle bir anlamı var, şu andaki mevcut köprüyü hem koruyoruz hem de yanına eklemelerimizle burayı modern bir köprü haline getireceğiz" diye konuştu. AK Parti Kütahya Milletvekili Adil Biçer, "Tıpkı geçen sene Zafertepe Kavşağında başlatılan akıllı kavşak çalışmasından sonra, AK Parti Kütahya milletvekilleri ve il başkanımızla birlikte Kütahyamızın her ne ihtiyacı varsa takibini yapacağız" dedi. AK Parti Kütahya Milletvekili İsmail Çağlar Bayırcı, ayrıca bir çevre yolu projesi olduğunu, onun üzerinde çalıştıklarını dile getirdi. AK Parti Kütahya Milletvekili Mehmet Demir de, çalışmaların bir aksilik olmaması halinde yaz sonunda biteceğini belirtti.
Mersin Çağdaş Atan: "Avrupa’ya gidebilmek için ipler bizim elimizde" RAMS Başakşehir Teknik Direktörü Çağdaş Atan, Hatayspor galibiyeti sonrası yaptığı açıklamada, çok iyi bir takıma karşı kazandıklarını belirterek, "Şu an 4. sıraya yükselmiş vaziyetteyiz. Bütün ipler bizim elimizde Avrupa’ya gidebilmek için, 4 tane final maçımız kaldı. Kendi maçlarımızı kazanırsak, kayıtsız şartsız Avrupa’ya gidebileceğiz" dedi. Trendyol Süper Lig’in 34. haftasında Başakşehir, Mersin Stadyumu’nda oynanan karşılaşmada Hatayspor’u 2-1 mağlup etti. Mücadele sonrası düzenlenen basın toplantısında konuşan Başakşehir Teknik Direktörü Çağdaş Atan, yaklaşık 20 maçtır final maçları oynadıklarını söyledi. Bugünkü maçın da hem kendileri hem de Hatayspor için çok önemli olduğunu kaydeden Atan, "Çok zor olacağını biliyorduk. Çünkü Hatayspor için kırılma maçlarından bir tanesi. Çok iyi bir takıma karşı kazandığımızı söyleyebilirim. Oyunu son dakikaya kadar bırakmadılar. Forse etmeye çalıştılar. Uzun topla bizi ceza sahamıza ittirmeye çalıştılar. Oyuncularımla gurur duyuyorum gerçekten. Şu an 4. sıraya yükselmiş vaziyetteyiz. Bütün ipler bizim elimizde Avrupa’ya gidebilmek için, 4 tane final maçımız kaldı. Kendi maçlarımızı kazanırsak, kayıtsız şartsız Avrupa’ya gidebileceğiz. Bu bizim için büyük bir heyecan. Bunu geçen hafta da söyledim. Çünkü başlangıç noktasından bugüne gelinen noktaya bakarsak eğer, çok büyük mesafe kaydettik. Oyuncularıma da söyledim, ben onlarla gurur duyuyorum ama onların kendileriyle gurur duyması gerekiyor. Çünkü çok çok uzun ve zorlu yoldan bir dönüş yaptılar. Çok büyük irade koydular, pes etmediler, kırılmadılar. Bize inandılar, sadık kaldılar planlara ve ikna oldular" diye konuştu. Çok önemli bir maçı kazanmanın mutluluğunu yaşadıklarını vurgulayan Atan, "Ama onun yanında da Hatayspor’a ve Volkan Hocaya, bu iyi takıma başarılar diliyorum. Bundan sonraki maçlarında çok zorlu bir süreç, umarım istediklerini alırlar. Diğer bütün düşme potasındaki takımlara da başarılar diliyorum. Çok zorlu maçlar, bizde 2-3 haftadır sürekli aşağıdaki takımlarla da oynuyoruz. Gerçekten oynaması zor, rekabetçi maçlar oluyor. O yüzden bütün takımlara başarılar diliyorum" şeklinde konuştu.