ASAYİŞ - 12 Haziran 2018 Salı 13:10

90 yaşındaki kadının yaşlılık maaşını torunu çaldı

A
A
A
90 yaşındaki kadının yaşlılık maaşını torunu çaldı

Adana'da 90 yaşındaki kadın, 500 lira yaşlılık maaşını, kartını çalan torunu alınca gözyaşlarına boğuldu.

Edinilen bilgiye göre, olay, Seyhan ilçesi Denizli Mahallesi 57128 Sokak’ta bulunan tek odalı camları olmayan bir evde meydana geldi. Mehmet Tekintamgaç ile yaptığı evlilikten 5 çocuğu olan Nuriye Tekintamgaç (90), 25 yıl önce eşini kaybederek genç yaşta dul kaldı. Çocuklarının sahip çıkmaması üzerine kimsesiz kalan 6 torun sahibi Nuriye Tekintamgaç, ağabeyinin bir odalı penceresinde camları olmayan evine yerleşti. Yıllardır yalnız yaşayan Nuriye Tekimtamgaç’ın tek geçim kaynağı devletin verdiği 65 üstü yaşlılık maaşı oldu. 

Yaklaşık bir ay önce Başbakan Binali Yıldırım’ın açıkladığı ‘Bahar müjdesi’ paketinde yer alan ‘Yaşlılık aylığının 266 liradan 500 liraya çıkması’ kimsesi olmayan Nuriye Tekintamgaç’ı mutluluğa boğmuştu. 

3 ayda bir bin 500 lira maaş alacak olan Tekintamgaç, yaklaşan Ramazan Bayramı öncesi ‘yaşlılık maaşını’ çekmek için bankaya gitti. Hesabında para olmadığını ve maaşının bankamatikten 2 genç tarafından çekildiğini öğrenen yaşlı kadının dünyalar başına yıkıldı. 

Yaşlılıktan dolayı yürümekte zorlanan ve bu yüzden bir yerden bir yere giderken dizlerinin üzerinde emekleyen Nuriye Tekintamgaç, çevredeki komşularından yardım istedi. 

Vatandaşlar, durumu polise bildirdi. Polis kadının şüphelendiği torunlarının isimlerini alarak zanlıları yakalamak için çalışma başlattı. Dizlerinin üzerinde birinci kattaki evine çıkmak için merdivenleri tırmanan yaşlı kadın yaşadığı bir tek odalı yeri kendisini görüntüleyen gazetecilere gösterdi. 

Ramazan Bayramı öncesi tüm parasının çalınması üzerine gözyaşlarına boğulan yaşlı kadın, “Yıllardır tek yaşıyorum. Yer yatağında yatıyorum. Ben uyurken cüzdanımdan emekli kartımı almışlar ve tüm paramı çekmişler. Bankaya gidince hesabımda paramın olmadığını gördüm. Dünyam başıma yıkıldı. Tam da devletimiz maaşımıza zam yaptığı sırada paramı çaldılar. 5 kuruşum kalmadı. Gördüğünüz tek odalı bir yerde yaşıyor yer yatağında yatıyorum. Kimsem yok” dedi.  

Fatih Keçe
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.