SPOR - 04 Haziran 2016 Cumartesi 08:56

A Milliler Yeni Zelanda’yı farklı geçti

A
A
A
A Milliler Yeni Zelanda’yı farklı geçti

A Milli Kadın Basketbol Takımı, 2016 FIBA Kadınlar Olimpiyat Elemeleri hazırlıkları kapsamında katıldığı Uluslararası Minsk Turnuvası’nda Yeni Zelanda’yı 70-39 mağlup ederek 2’de 2 yaptı.

Milliler mücadeleye Olcay Çakır, Tuğçe Canıtez, Birsel Vardarlı Demirmen, Lara Sanders, Şebnem Kimyacıoğlu beşiyle başlarken, Yeni Zelanda da Micaela Cocks, Kalani Pupcell, Chevannah Paalvast, Antonia Edmondson ve Jillian Harmon beşiyle parkede yer aldı.

Karşılıklı sayılarla başlayan birinci çeyrekte ilk 3 dakika Yeni Zelanda üstünlüğüyle geçilirken, milliler yakaladıkları 9-0'lı seri ile durumu 12-4 yaptı. İyi oyununu sürdüren ay-yıldızlılar çeyreği 16-6 aldı.
İkinci periyotta Kalani Pupcell ile sayılar bulan Yeni Zelanda’ya Bahar Çağlar ve Tilbe Şenyürek ile karşılık veren milliler, rakibinin farkı azaltmasına izin vermedi. Milliler çeyreği 33-16 üstün kapattı.
Üçüncü periyoda oldukça iyi başlayan milliler Yeni Zelanda’ya ilk 4 dakika skor şansı tanımadı. üstünlüğü elinde tutan A Milli Takım, periyodu 57-24 kazandı.

Son çeyrekte de oyun üstünlüğünü elinde tutan ay-yıldızlılar karşılaşmayı 31 sayı farkla 70-39 kazandı ve turnuvada 2’de 2 yaptı.

Milliler turnuvanın ilk maçında Japonya’yı 67-40’lık skorla mağlup etmişti.
Turnuvanın son gününde A Milli Kadın Basketbol Takımı, Belarus ile 17.30'da karşı karşıya gelecek. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Koca, karısının sağ eli, karısı da eşinin sol eli oldu Eskişehir’de çeyrek asırdır yaşadıkları tüm sağlık sorunlarına rağmen birbirlerine destek olmaktan vazgeçmeyen Cevat Gündüz ve Ayşe Gündüz çifti, felç geçirmeleri sonucunda vücutlarının belli bölgelerinin tutmaması nedeniyle gerçek anlamda birbirlerinin eli ve ayağı oluyor. Yaklaşık 28 yıldır birlikte yaşayan Cevat Gündüz ve Ayşe Gündüz çifti görenlerin takdirini topluyor. Felç geçirmesi nedeniyle sağ eli tutmayan Cevat Gündüz yıllardır akciğer kanseri ile mücadele ediyor. 6 yaşında çocuk felci yaşayan Ayşe Gündüz’ün ise sol eli tutmuyor. Bu sorunlarını birbirleriyle yardımlaşarak gideren çift, yaşadıkları tüm sağlık sorunlarına birlikte kafa yoruyor. Kelimenin tam anlamıyla birbirlerinin hem eli hem de ayağı olarak bir çocuk da yetiştiren çift, ilişkilerde saygının son derece önemli olduğuna vurgu yaparak her şeyin sevgiyle başladığını söyledi. Genç çiftlere yönelik de tavsiyelerde bulunan Gündüz çifti, mutlu olmak için bazı şeylere sabretmek gerektiğini ifade etti. "Onun yapamadığını ben yapıyorum, benim yapamadığımı o yapıyor" Eskişehir’de yaşayan Cevat Gündüz, eşiyle 28 yıldır birlikte olduklarını belirtti. Eşinin 6 yaşındayken çocuk felci geçirmesi nedeniyle sağ elinin tutmadığından ve yüzde 67 engelli raporu bulunduğundan bahseden Gündüz, "Ben akciğer kanseriyim, 3 defa ameliyat geçirdim. Şah damarım atmış, yakın zamanda yeniden ameliyat olacağım. Sevgi ve saygı olduktan sonra aşk olur. Mesela benim sol elde, onun sağ elde engel var. Onun yapamadığını ben yapıyorum, benim yapamadığımı o yapıyor. Bu işler böyle yürüyor. Birbirimizin eli ayağıyız. Mesela salatayı ben yapıyorsam bulgur pilavını eşim yapıyor. Çocuk bile büyüttük, 27 yaşına geldi. Yeri geliyor benim olmadığım sıralar kundağını dişiyle bağlıyordu. Sevene engel yok. Zaten sevmeden hiçbir şey olmaz. Hayat sevgiyle başlar. Mesela sevmesen bir şey yiyebilir misin? Yiyemezsin. Buradan genç çiftlere tavsiye vermek istiyorum. Her şey sevgi ve saygıdan ibaret, sabır şart. Sabretmek çok önemlidir" dedi. "O benim hem kalbim, hem de sağ elim" Cevat Gündüz’ün eşi Ayşe Gündüz ise, evlilik süreçlerinde nasıl zorluklar yaşadıklarını anlatarak şu sözleri kaydetti: "Biz çok fakirlik çektik. Çocuğum okula gidiyordu, beslenme koyamıyordum. Ağlıyordum. Öğretmen, ’Ayşe hanım, çocuğa niye beslenme koymuyorsun’ derdi. Ben de, ’Öğretmen hanım, sen hiç yokluğu bilmiyor musun? Olsa hiç koymam mı?’ derdim. Allah razı olsun, o dönemlerde bir öğretmen çocuğa boyuna bir simit ve meyve suyu parası verirdi. Artık hastayım. Eşimin 2-3 senedir çok yardımı oluyordu ama şimdi kendisi de hasta. Ben iyi kötü kendim yapıyorum. Hasta diye ona da kıyamıyorum, kendi işimi kendim yapmaya çalışıyorum. Seviyorum onu, sevmem mi hiç? El ele verip tüm zorlukları aştık, bundan sonra da zaten aşacağız. Birbirimizi tanıdık, bildik. O bana yardım oldu, ben ona yardım oldum. Öyle 28 yıl geçti. O benim hem kalbim, hem de sağ elim. Her şeyde sabır olacak. Her zorluğu, yoksulluğu çektik. Kurban olduğum Allah herkese geçim düzen versin."