GÜNDEM - 12 Eylül 2017 Salı 19:29

AB Bakanı Çelik: “Türkiye ile müzakereler kesilsin denmesinden Avrupa ülkeleri hoşnut değil”

A
A
A
AB Bakanı Çelik: “Türkiye ile müzakereler kesilsin denmesinden Avrupa ülkeleri hoşnut değil”

AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, “Türkiye ile müzakereler kesilsin denmesinden Avrupa ülkeleri hoşnut değil” dedi.

AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, İngiltere’nin başkenti Londra’da basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bakan Çelik, Türkiye’yi çok iyi tanıyan siyasetçilerin sürekli olarak Türkiye ile Avrupa Birliği müzakerelerinin kesilmesinden bahsettiğini belirterek, “Türkiye ile AB müzakerelerini keserseniz siz aşırılıkla nasıl mücadele edeceksiniz. Herhalde aşırı grupların en çok duymak istediği sözlerden bir tanesi nüfusunun büyük çoğunluğu Müslüman olan laik demokratik bir hukuk devleti olan Türkiye’yle Avrupa Birliği ilişkilerinin kopmasıdır. Dolayısıyla Türkiye ile müzakereleri donduralım şeklinde her cümle bu aşırı gruplara verilmiş bir destek anlamına gelir dedim” şeklinde konuştu.

“Biz sadece Türkiye olarak Avrupa Birliğinden Avrupa üyeliği talep eden bir ülke konumunda değiliz” diyen AB Bakanı Çelik, konuşmasına şöyle devam etti:
“Biz bir Avrupa devletiyiz ve Avrupa demokrasisiyiz. Dolayısıyla bugüne kadar olduğu gibi bundan sonrasında da Avrupa’nın geleceği hakkında söyleyeceğimiz sözler var.”

“Tartışmayı büyütmek Sigmar’ın vizyonuna yakışmaz”

Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel’in Türkiye'ye silah ihracatının büyük kısmını dondurduklarını yönelik açıklamasına ilişkin Bakan Çelik, “Sigmar Gabriel, bizi çok iyi tanır. Biz de kendisini çok iyi tanırız. Aslında Sigmar’ın son zamanlarda ortaya koyduğu ifadelerin gerçekçi olmadığını en iyi kendisi bilir. Türkiye ile Almanya arasındaki tartışmayı büyütmek Sigmar’ın vizyonuna da yakışmaz, Türkiye Almanya ilişkilerine de fayda etmez. Bugün, Almanya dışişleri bakanının yapması gereken şey Türkiye ile Almanya arasında köprü kurmaya çalışmaktır. Zaten Türkiye Almanya arasında duvarlar örülsün diye uğraşan Almanya’da birçok ırkçı, faşist akım var. Halbuki Almanya dışişleri bakanı bunlarla mücadele etmeli, köprüler kurmaya çalışmalı. Türkiye ne için kullanıyor bu silahları DEAŞ’la mücadele için, PKK ile mücadele için. Bu cümlelerin dolaylı olarak gittiği yer, Türkiye’nin terörle mücadelesini zaafa uğratmaktır. Bu Türkiye’ye zarar vermez. Artık DEAŞ, PKK gibi örgütler Avrupa başkentlerinde de dolaşıyor. Bakın şu unutulmasın, bizim burada verdiğimiz etkili mücadeleyle Türkiye egemen bir devlet olarak kendi sınırlarını aynı zamanda Avrupa’nın sınırlarını koruyor. Dolayısıyla Türkiye’nin terörle mücadelesinde bir zaaf ortaya çıkarmak demek Avrupa’nın ve Almanya’nın güvenliğinde de bir zaaf ortaya çıkartmak demektir” diye konuştu.

Çelik, seçimlere giderken Sigmar Gabriel’e açıklamalarını daha dikkatli yapması gerektiğini önerdiğini, özellikle güvenlik konularını ve ekonomik konuları bu politik tartışmanın dışında tutmasının her iki taraf için de faydalı olacağını söyledi.

“Sağduyusuz yaklaşımlar adeta bir virüs gibi dolaşıma giriyor”

“Sağduyusuz yaklaşımlar adeta bir virüs gibi dolaşıma giriyor ve birçok yerde karşımıza çıkıyor” diyen Çelik, “Biz büyük bir devletiz. Diyorum ki bunlara siz bu sağduyusuz yaklaşımlarla Avrupa Birliğini yıkacak, Avrupa Birliğini zaafa uğratacak, hatta ırkçıların iktidara gelmesine yol açacak bir takım yanlışlar yapıyorsunuz. Biz sizi bu yanlışlardan koruyacağız. Yarın bir gün oradaki ırkçıların ya da faşistlerin iktidara gelmesi bizim çıkarlarımıza da uygun bir şey değil ki. Dolayısıyla bazen öyle bir şey oluyor ki size karşı yapılan bir yanlışa cevap vermek durumundasınız. Fakat o yanlışa cevap verirken karşınızdakini de yaptığı yanlışın içine iyice mahkum etmemek, onu da o yanlıştan çıkartmak gibi bir sorununuz oluyor” dedi.

“Avrupa Birliğine ne olacak?”

Bir toplantıda ‘Türkiye dosyasını bir kenara bırakın’ dediğini ifade eden Bakan Çelik, “Bu stratejiyle sizin yaptığınız bu açıklamalarla bu Avrupa Birliğine ne olacak dedim. Çünkü şunu gördük biz matematiksel olarak bu ölçülüyor. Bakın, Türkiye düşmanlığı, göçmen düşmanlığı, yabancı düşmanlığı, İslam düşmanlığı yapılan her yerde merkez partiler oy kaybetti. Çünkü orada orijinali varken kimse sahtesine oy vermiyor. Bakın biz bunu en iyi burada gördük. Fransa’da merkez sağ ve merkez sol çöktü. Yeni bir merkez ortaya çıktı. Peki bu şekilde haklı çıkıyoruz. Ama bu şekilde haklı çıkmak istemiyoruz. En azından onlara bu istikrarın bizim açımızdan kıymetini anlamıyorlarsa kendileri açısından kıymetini anlasınlar yönünde telkinlerde bulunmak gerekiyor” şeklinde konuştu.

“Türkiye ile müzakereler kesilsin denmesinden Avrupa ülkeleri hoşnut değil”

Son katıldığı zirvelerde Türkiye ile müzakereler kesilsin denmesinden Avrupa ülkelerinin hoşnut olmadığını ifade ettiğini söyleyen Çelik, “Daha çok konuşmamız gerektiğini, daha çok işbirliği yapmamız gerektiğini ifade ediyorlar. Zaten bu süre içerisinde İngiliz Dışişleri Bakanlığının, Fransız Dışişleri Bakanlığının açıklamalarını gördünüz. Beni şaşırtan Avrupa Komisyonu başkanının ifadesi oldu. ‘Türkiye dev adımlarla Avrupa’dan uzaklaşıyor’ diye. Halbuki kendisiyle bu konular konuşuldu. Ortak atmamız gereken adımlar var. Bakın, verilen sözlerin tutulmaması söz konusu olduğunda bunun altını çizdiğimizde çalışıyoruz, yapalım edelim diyorlar. Bu çift taraflı bir şey. Sonra Türkiye dev adımlarla uzaklaşıyor diyorsunuz. Ben de söylüyorum. Yakınlaşmanın yolu müzakere etmek. Gel açalım 23’üncü, 24’üncü fasılları. Nasıl yakınlaşacağımızın yollarını arayalım. Dolayısıyla, çok somut bir sonucu ön göremiyorum. Ama genel hava Türkiye ile ilişkilerin sürmesinden, ilişkilerin geliştirilmesinden yana” dedi.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Gökhan Değirmenci: "Kupa kulübün genlerinde var" Kocaelisporlu kaleci Gökhan Değirmenci, Ziraat Türkiye Kupası’nda 3-1 kazandıkları Erzurumspor FK maçının ardından, "İyi mücadele ettik, net skorla galip geldik. Camianın beklentisine karşılık vermek, önce gruptan çıkmak istiyoruz. Sonra inşallah final görürüz. Kupa kulübün genlerinde var" dedi. Ziraat Türkiye Kupası C Grubu’nda Kocaelispor, kendi sahasında ağırladığı 1 Lig ekibi Erzurumspor FK’yı 3-1 mağlup etti. Maçta kaleyi koruyan deneyimli eldiven Gökhan Değirmenci, "Bu kulübün genlerinde olan Türkiye Kupası’nı müzemize katmak için elimizden geleni yapacağız" dedi. Bu maçın onlar için önemli olduğunu vurgulayan Gökhan Değirmenci, "İçeride iyi bir oyun oynadığımızı düşünüyorum. İyi mücadele ettik. 3-1 gibi net skorla galip geldik. Camianın beklentisine bu yıl Türkiye Kupası’nda karşılık vermek; öncelikle gruptan çıkmak istiyoruz, sonra da çeyrek final, yarı final ve inşallah finali görürüz. Bu kulübün genlerinde olan Türkiye Kupası’nı müzemize katmak için elimizden gelen her şeyi yapacağız" diye konuştu. Son olarak 2025 yılıyla alakalı konuşan Değirmenci, "2025 yılına biz galibiyetle başlamıştık burada, geçen senenin ikinci yarısının ilk maçıydı. Bugün de galibiyetle 2025 yılını bitirdik. Bir tane de şampiyonluk kazandık. Kocaelispor camiası için 2025 yılı çok güzel geçti diye düşünüyorum. Kulübün tarihinde unutulmaz senelerden bir tanesi olacaktır diye düşünüyorum" sözlerini kaydetti.
Kocaeli Selçuk İnan: "Yenilmez olmak istiyoruz" Ziraat Türkiye Kupası C Grubu ilk maçında Erzurumspor FK’yı 3-1 mağlup eden Kocaelispor’da Teknik Direktör Selçuk İnan, "Biz sadece maç kazanmak, seyircimizle birlikte yenilmez olmak istiyoruz. Maç kazanıp Süper Lig’de kalıcı ve önemli olmak istiyoruz. Bu olduğu sürece zaten Avrupa’yı yakalayacağız" dedi. Ziraat Türkiye Kupası C Grubu’nda ilk maçını oynayan Kocaelispor, 1. Lig ekibi Erzurumspor FK’yı 3-1 mağlup etti. Maçın ardından Kocaelispor Teknik Direktörü Selçuk İnan oyunu değerlendirdi, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Selçuk İnan, "Bizim için çok önemli maçtı. 2025 yılının son maçıydı. İlk yarının da son maçıydı. Böyle maçlara konsantre olmak biraz zordur ama bugün iyi mücadele etik ve kazandık. 2026 yılının herkese sağlık ve mutluluk getirmesini diliyorum" dedi. "Jo’nun gol atmaya ihtiyacı vardı" Bugün karşılaşmada performanslarıyla dikkat çeken Joseph Nonge ve Darko Churlinov ile ilgili sorulara Selçuk İnan, "Bireysel olarak Jo da, Darko da çok iyi maç çıkardı. Ön oyuncuların skora katkı sağlaması onların özgüveni açısından çok önemli. Jo’nun attığı gol de çok önemliydi. Oynamadıkları zaman oyuncuların mutsuz olmaları gayet normal. Ama ne olursa olsun kendilerini maça hazırlamalarına engel değil. Her maç yeni bir sayfa, böyle bakmak gerekiyor. Jo adına mutluyum. Uzun zamandır ihtiyacı olan ve istediği bir şeydi bu gol. Darko da bireysel olarak bugün çok önemli performans sergiledi. 2 gol attı. Her oyuncu hızlı bir şekilde ligimize adapte olamayabiliyor. Hayatım boyunca buna şahit oldum. Darko çok karakterli bir oyuncu. Bizleri ya da seyircileri bazen skor olarak mutlu etmese de her maçta sahanın belki de en çok koşan, mücadele eden ismi. İkinci yarıda skor anlamında da bize daha fazla katkı sağlayacağına inanıyorum. Ondan memnunum" şeklinde konuştu. "Sadece maç kazanmak ve yenilmez olmak istiyoruz" Kulübün Avrupa hedefi konusunda lig ya da kupa üzerinden izlenecek yola dair Selçuk İnan, böyle bir ayrım yapmadıklarını belirtti. İnan, "Kişilerin ya da camiaların hedef koyması güzel ve önemli. Takımın başındaki hoca olarak oyuncularımla hep paylaşıyorum ki; ben hedef koymuyorum ve sadece maç kazanmak istiyorum. Bu sene lige çıktık. İşimiz hiç de kolay değildi. Süper Lig’de kalıcı ve önemli bir takım olmak istiyorum. Hedeflerimizi gerçekleştirdiğimiz sürece zaten Avrupa’yı yakalayacağız. Bunun için lig ya da kupa ayırt etmeye gerek yok. Böyle bir hedef baskısını camiaya kurmak istemiyoruz. Böyle bir hedef koyduğunuzda insanları bir yöne itiyorsunuz ve her olumsuzlukta bütün camia oyunculardan hesap sormaya başlıyor. Bu başlayınca oyuncu performansı yavaş yavaş düşmeye başlıyor. Ne bunu sürekli dile getirmek ne de bu baskıyı kurmak lazım. İyi durumdayız ve maç kazanmak istiyoruz. Kendi sahamızda, seyircimizle birlikte yenilmez olmak istiyoruz" ifadelerini kullandı. "Şu an sadece 1 Türk oyuncu transfer edebiliyoruz, cezamız kalkarsa iş değişir" Transfer yasağı konusundaki bilgi kirliliğine noktayı koyan Kocaelispor Teknik Direktörü Selçuk İnan, şu an Josip Vukovic dosyasından dolayı Türk oyuncu transferinde tedbir olduğunu, 14 yabancı konusunda da ancak giden olursa yerine yeni transfer yapılabileceğini kaydetti. İnan, "Türk oyuncu konusunda cezamız var ve kadroda sadece 9 oyuncu tutabiliyoruz. Tarkan’ın gittiğini düşünürsek şu an 1 oyuncu transfer edebiliyoruz. Cezamız kalkarsa zaten durum değişir ve sizlerle paylaşırız. Yabancı konusunda ise giden olursa yenisini alabiliyoruz. Şu an gerçek bu. Bu değişirse 3-4 transfer yapmak istiyoruz" dedi. "Artık hafta içi oynamak dünyada kabul görüyor" Kupa maç takvimiyle ilgili konuk takım teknik direktörü Serkan Özbalta’nın eleştirileri ve çağrılarına katılıp katılmadığı konusunda ise Selçuk İnan, "Geçen yıl bununla ilgili eleştirilerim oldu. Ama bu yıl planlamayla ilgili yapabileceğimiz eleştiri yok. Ama bazı takımlar üst üste maç yaptığı zaman zorluklar yaşayabiliyor. Serkan Hoca bunu dile getirmiştir. Hafta içi maç oynamak dünyada kabul görüyor artık. Bunu bir şekilde becerebilmek lazım" sözlerini kaydetti.
Rize Çayeli Bakır’da 3. seviye acil durum tatbikatı gerçekleştirildi Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı koordinasyonunda, kamu kurumları ve özel sektörün katılımıyla Çayeli Bakır İşletmeleri’nde 3. Seviye Acil Durum Tatbikatı başarıyla gerçekleştirildi. Tatbikatla, kamu ve özel sektör kurumlarının muhtemel maden kazalarına yönelik müdahale kapasitesi, kurumlar arası koordinasyon ve iletişim altyapısı test edildi. Tatbikat kapsamında, yeraltı çalışma alanında hafif aracın üzerine göçük düşmesi sonucu katın kapanması ve telsiz ile iletişim hatlarının devre dışı kalması senaryosu canlandırıldı. Senaryo üzerinden acil müdahale ekiplerinin koordinasyon yetkinliği, iletişim altyapısının dayanıklılığı ile kurtarma ve tahliye süreçleri uygulamalı olarak gözlemlendi. Kurumlar arası koordinasyon kusursuz çalıştı Tatbikatın temel hedefleri arasında; Çayeli Bakır Acil Durum Kontrol Grubu ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Acil Durum Merkezi arasındaki koordinasyonun sağlanması, teknolojik iletişim altyapısının test edilmesi ve Acil Durum Yönetim Ekibi’nin (ADKG) eşgüdüm kabiliyetinin geliştirilmesi yer aldı. Ayrıca AFAD, Valilik ve yerel kurumlarla ortak müdahale uyumunun ölçülmesi, kurtarma, tahliye ve tıbbi müdahale süreçlerinin değerlendirilmesi ile paydaşlara yönelik doğru ve güvenilir bilgilendirme kapasitesinin güçlendirilmesi hedeflendi. Kamu ve özel sektörün geniş katılımıyla gerçekleştirildi Tatbikata Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAPEG), AFAD, UMKE, Jandarma, JAK ve İl Sağlık Müdürlüğü ekipleri katıldı. Bunun yanı sıra Çoruh EDAŞ, Çayeli Bakır ve Artmin Madencilik gibi özel sektör temsilcileri ile TTK, TKİ, Eti Maden ve MTA da tatbikatta yer aldı. Bakanlık ve MAPEG temsilcileri ise video konferans yöntemiyle sürece dahil olarak tatbikatı eş zamanlı takip etti.
İstanbul Yeni yıl akşamının lezzeti kestaneli bademli Sahan yılbaşı hindisi Sahan Grup Yönetim Kurulu Başkanı Tahir Tekin Öztan her yıl olduğu gibi bu yıl da yeni yıl akşamının vazgeçilmez lezzetinin Hindi olacağını belirtti. Öztan, Sahan farkı ve kalitesi ile bu yıl da sofralarda fark oluşturacaklarını belirtti. Sahan Grup Yönetim Kurulu Başkanı Tahir Tekin Öztan, keyifli bir yılbaşı akşamı geçirmek için heyecanlı bir hazırlık sürecinin olacağını belirterek yılbaşı akşamı sofraların en lezzetli detayının her yıl olduğu gibi Sahan farkı ve lezzeti ile hazırlanan yılbaşı hindisi olacağını belirtti. Öztan, "Biz sahan olarak bademli, kestaneli iç pilavı ile nar gibi kızaran hindileri hazırlarken kendimizi bir anlamda yeni yıl sofralarını özenle hazırlayan ve bu keyifli akşamı sevdikleri ile daha da güzel ve paylaşılabilir hale getiren ev sahipleri gibi düşünüyor, kendimizi onların yerine koyuyoruz. Bir anlamda empati kuruyoruz. Her detayı, her ince ayrıntısı ve lezzetine kadar misafirlerimize en iyisini sunmak için çaba gösteriyoruz" dedi. Hindi pişirmenin çok ince ve detaylı teknikleri olduğunu belirten Tahir Tekin Öztan, seçtikleri hindilerden hazırladıkları iç pilava kadar her konuda her detaya dikkat ettiklerini ve yıllardır aynı lezzet ve kalite üzerinden ilerlediklerini belirtti. Öztan, yılbaşı hindisinin üzerindeki sosun ve pişirme derecesinin yanı sıra hazırlanan kestaneli bademli iç pilavının pişirme teknikleri ile baharatlarının da oldukça önemli olduğunu söyledi.