DÜNYA - 19 Mayıs 2017 Cuma 13:30

AB eski Bakanı Bağış: "Riyakarlık küresel istikrarın önündeki en büyük engel"

A
A
A
AB eski Bakanı Bağış: "Riyakarlık küresel istikrarın önündeki en büyük engel"

St. Petersburg'ün Küresel Dostları toplantısının ikinci gününde "Küresel İstikrarın Engelleri" adlı panelde konuşan AB eski Bakanı Egemen Bağış "Riyakarlık küresel istikrarın önündeki en büyük engeldir" dedi.

Kırgızistan Devlet eski Başkanı Askar Akayev, Ispanya Dışişleri eski Bakanı Miguel Moratinos, Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanlığı Uluslararası Örgütler Genel Müdürü Büyükelçi Aleksadr Pankin, İsviçre Eric Sturdza Bankası Genel Müdürü Bruno Desgardins, Rusya Sendikalar Birliği Başkanı Mikhail Shmakov ve İspanya eski Moskova Büyükelçisi Juan Antonio March ile aynı panelde konuşan Bağış küresel istikrarın ancak samimiyetle sağlanabileceğini savundu.

Rusya'nın Harvard'ı olarak bilinen St. Petersburg Sosyal Bilimler Üniversitesinde gerçekleştirilen toplantıda, Egemen Bağış, "Geçmişte NATO ve Varşova Paktı vardı. Varşova paktı üyesi olan birçok ülke bugün AB ve NATO üyesi olurken, soğuk savaş döneminde NATO'nun en zor cephesini savunan Türkiye'nin AB üyeliği 1959'dan bu yana engelleniyor. Cumhurbaşkanı Akayev'in savunduğu Şangay işbirliği Örgütü üyeliğini halkımız Türkiye'de tartışmaya başladı. Ortadoğu yıllardır sıkıntılı. Bugün Ortadoğu'da iki yeni ülke görüyoruz. Birisi Suriye'deki üsleri ile Rusya, diğeri de Irak'taki üsleri ile ABD. Kendi şehirlerini bombalatıp, halkını katleden eli kanlı Esed diktatörü yüzünden üç milyondan fazla Suriyeli ülkemize sığınmışken, küresel güçler Şam'daki zalimi hala görmemezlikten geliyor. Dün de bu sahnede vurguladığım gibi herkes güvenli olmadıkça kimse güvenli değildir. Kaddafi döneminde günlük petrol satışı 500 milyon Avro olan Libya halkı bugün büyük bir fakirlik ve istikrarsızlık yaşıyor. AB, ABD ve Rusya dahil tüm dünya PKK'nın bir terör örgütü olduğunu ilan ederken, PKK'nın kardeş kuruluşu YPG ile işbirliği yapma ve silahlandırma konusunda çekimser davranmıyor. Bütün bu riyakarlık örnekleri ile mücadele etmesi gereken Birleşmiş Milletler ise güvenlik konseyinin 5 daimi üyesinin güdümünde. Avrupa'nın ekonomik lokomotifi Almanya, 1.5 milyar nüfuslu Hindistan ve tek bir Müslüman ülkenin temsil edilmediği bu konseyin adil olduğunu kimse iddia edemez. Bu riyakarlıklar son bulamadan küresel istikrarı sağlamak çok zor" dedi.
Bağış, Birleşmiş Milletlerin acilen reform edilmesi gerektiğini savundu.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Didimli mübadil torunları 100’üncü yılında atalarını unutmadı Didim Rumeli Kültürünü Yaşatma ve Dayanışma Derneği öncülüğünde Türkiye ile Yunanistan arasında yapılan mübadelenin 100. yılında mübadil torunları atalarını andı. 100 yıl önce gerçekleşen Türkiye-Yunanistan Nüfus Mübadelesi için, mübadil torunları anma etkinliği düzenledi. Didim Rumeli Kültürünü Yaşatma ve Dayanışma Derneği öncülüğünde gerçekleşen etkinlikte mübadillerin Didim’e ilk ayak bastıkları ve mübadelenin gerçekleştiği, Didim Sedef koyda anma etkinliğine Didim Kaymakamı Can Kazım Kuruca, Didim Garnizon Komutanı Albay Ali Saçan, Didim Belediye Başkanı Hatice Gençay, Didim Jandarma Komutanı Mustafa Gani Solak, Didim Belediyesi bazı meclis üyeleri, Dernek Başkanı Berrin Muslu ve dernek üyelerinin yanı sıra birçok mübadil torunu da katılım gösterdi. “Atalarımızı anmanın manevi huzurunu yaşıyoruz” Didim Rumeli Kültürünü Yaşatma ve Dayanışma Derneği Başkanı Berrin Muslu, anma etkinliğinde yaptığı konuşmasında“Bu göç yollarında çok büyük acılar çeken atalarımızı anmak için her yıl ilk adım bastıkları yerde Kovela Limanı’nda toplanıp onların anısına denize çiçeklerimizi bırakıyoruz. Mübadele bir mücadeledir, yeni hayatlardır, yeni başlangıçlardır. Atalarımızın Kovela Limanı’nda bindikleri Gülcemal isimli yük gemisiyle başlayan yolculukları Kovela Limanı’nda son bulmuştur. İlk başlangıcı, ilk adımı burada atmışlardır. Yüzyıllık bir tarihin mirasçısı olarak Yora’nın yokluk günlerinde zor şartlar altında yaşamını sürdüren, birlik beraberlik içinde yaşayan ve bugün var olmamızın en büyük unsurları olan atalarımızı anmanın manevi huzurunu yaşamaktayız. Dönemin imar ve iskan bakanı Mustafa Necati Bey’e ‘Mübadillerin derdini sormayacaksınız. Yüzüne bakıp ne istediğini anlayacaksınız’ diyen cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere vatanı uğruna canını feda eden aziz şehitlerimizi, mübadil atalarımızı rahmet ve minnetle anıyorum. İlk adımın yüzüncü yılında bizleri bırakmayan siz değerli dostlarımıza, protokolümüze, sayın vekilimize, şahsım ve dernek yönetim kurulu adına çok teşekkür ediyorum. Gidenlerin anısına, hatıralarına sahip çıkanları en içten sevgilerimle kucaklıyor, saygılarımı sunuyorum.” dedi. Mübadiller için olan özel günde konuşmasını gerçekleştiren Didim Belediye Başkanı Hatice Gençay, “Mübadiller yüzüncü yıllarında gelerek, Didim’i oluşturdular. Bizlerde olması gerektiği gibi Didim’imizi iyi yerlere taşımak için de çalışmalarımızı devam ettiriyor, emek veriyoruz. İlk adım atan müdabillerimizin anısına, anıtımızın sözünü daha önce derneğimize vermiştim. Belediye olarak bu sözü tekrar sizlerin huzurunuzda yinelemek istiyorum. İnşallah önümüzdeki yıl etkinlikte ‘İlk adım’ anıtımızın da açılışını gerçekleştireceğiz” dedi. Didim Kaymakamı Can Kazım Kuruca ise günün anlam ve önemi ile ilgili yaptığı konuşmasında, “Didim’in hikayesi aslında genç ama kadim cumhuriyetimizin de hikayesi. O koşullardan bugün gerçekten varlık içerisinde olan bir coğrafyaya dönüşen cumhuriyetimizin hikayesidir. Tam da Didim’in mübadillerinin hikayesi. Bugün mübadillerin torunları olarak burada yaşayan bizler, aslına bakarsanız o gün dökülen alın terinin bugün karşılığını görüyoruz. Bugün atalarımıza o teşekkürü, o minneti de sunmak zorundayız. Onların hepsinden Allah razı olsun diyoruz. Bugün inşallah burada bu törenle beraber mübadelenin yüzüncü yılını anmış olacağız. Bundan sonra da anladığım kadarıyla bir heykelle beraber bu süreç ölümsüzleşecek” ifadelerine yer verdi. Konuşmasını gerçekleştiren Dernek Başkanı Berrin Muslu atalarını yad etmek için, dernek üyeleri ve mübadiller ile birlikte Kovela Limanına çelenk ve çiçeklerini bıraktı; ardından lokma hayrı gerçekleştirildi.