DÜNYA - 13 Mart 2024 Çarşamba 23:12 | Son Güncelleme : 13 Mart 2024 Çarşamba 23:13

AB, Ukrayna’ya 5 milyar euroluk ilave askeri yardım konusunda anlaşma sağladı

A
A
A
AB, Ukrayna’ya 5 milyar euroluk ilave askeri yardım konusunda anlaşma sağladı

Avrupa Birliği (AB) büyükelçileri, 2024 yılı için Ukrayna’ya 5 milyar euro ilave askeri destek konusunda anlaşmaya sağladı.

AB Konseyi Belçika Dönem Başkanlığı, AB üyesi 27 ülkenin büyükelçilerinin Rusya’ya karşı savaşta Ukrayna’ya destek için kullanılan Avrupa Barış Fonu’na aktarılmak üzere 5 milyar euro bütçe ayırma konusunda prensipte anlaşma sağladıklarını duyurdu. Açıklamada, “AB, Ukrayna’ya kalıcı destek sağlama ve ülkenin kendisini savunmak için ihtiyaç duyduğu askeri teçhizatın tedarik edildiğinden emin olma konusundaki kararlılığını muhafaza etmektedir” denildi.

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, konuya ilişkin olarak yayınladığı açıklamada, Avrupa Birliği üyesi ülkelerin büyükelçilerinden oluşan Daimi Temsilciler Komitesi’nin (COREPER), Ukrayna’ya 5 milyar euro daha askeri yardım konusunda uzlaştığını ifade ederek, “Mesaj net: Ukrayna’ya kazanması için gerekli her türlü desteği sağlayacağız” dedi.

Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba, ise sosyal medya hesabı üzerinde yaptığı açıklamada, Borrell’in Ukrayna’ya askeri yardım için Avrupa Barış Fonu’nun finansal tavanını 5 milyar euro artırma çağrısını destekleyen AB üyesi ülkelere müteşekkir olduğunu söyledi. Kuleba, “Bu, Avrupa’nın ortak zaferimize ulaşma konusundaki birlik ve kararlılığının güçlü ve zamanında ortaya konulan bir dışavurumudur. Nihai kararın Avrupa Dış İlişkiler Konseyi'nin bir sonraki toplantısında onaylanmasını sabırsızlıkla bekliyoruz” dedi.

Avrupa Barış Fonu, 2021 yılında AB’nin savunma ve güvenlik menfaatleri çerçevesinde AB üyesi olmayan ülke ve uluslararası kuruluşlara askeri destek sağlamak üzere kurulmuştu. Söz konusu ilave askeri destek Avrupa Barış Fonu’na 2022 başından bu yana Ukrayna’ya taahhüt edilen 6,1 milyar euroya ek olarak aktarılacak.

AB Dış İlişkiler Konseyi’nin bir sonraki toplantısının 18 Mart’ta Brüksel’de yapılması planlanıyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Elazığ Elazığ GSİM’den, Ziraat Türkiye Kupası finali için resmi başvuru Elazığ Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü, 23 Mayıs tarihinde oynanacak olan Beşiktaş ile Trabzonspor arasında oynanacak Ziraat Türkiye Kupası finalinin Elazığ Atatürk Stadyumu’nda oynanması için resmi başvuruda bulundu. Beşiktaş - Trabzonspor arasındaki Ziraat Türkiye Kupası finalinin nerede oynanacağı ve saati henüz belli olmazken, Elazığ Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü, Elazığ’da oynanması halinde şehrin; kültür, sanat, spor ve coğrafi olmak üzere birçok yönden tanıtımına büyük katkı sunacağı düşüncesi ile TFF’ye başvurdu. Elazığ’ın en büyük yatırımlarından biri olan ve 2023 yılında hizmet vermeye başlayan Elazığ Atatürk Stadyumu, Türkiye’nin futbol oynamaya müsait en kaliteli zeminlerinden biri. Türkiye - Litvanya arasında kadın kutbol milli maçına ev sahipliği yapan 18 bin 423 seyirci kapasiteli Elazığ Atatürk Stadyumu, karşılaşması sonrasında kamuoyundan birçok tebrik mesajları almayı başardı. Elazığ Gençlik ve Spor İl Müdürü Abdulsamet Eren, maçın Elazığ’da oynatılması için TFF’ye resmi başvuruda bulunduklarını belirterek, "Şehrimize ve diğer çevre illerimize canlılık getirmek amacıyla, 23 Mayıs 2024 tarihinde Beşiktaş ile Trabzonspor arasında oynanacak olan Ziraat Türkiye Kupası final maçının doğunun incisi Elazığ Atatürk Şehir Stadyumu’nda oynatılması için harekete geçtik. Elazığ Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü olarak TFF’ye resmi dilekçe yazarak, maçın Elazığ’da oynanmasını talep ettik. Depremlerden etkilenen şehrimizde maçın oynatılması hem futbolseverlere psiko-sosyal destek sağlayacaktır hem de şehrimizin tanıtımına önemli katkı sunacaktır" dedi.
Erzincan Ölümcül hastalık için riskli tarih nisan ve ekim ayları arası Doç. Dr. Seyit Ali Büyüktuna, ölümlere neden olan Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığının (KKKAH) Nisan ve Ekim ayları arasında görüldüğünü söyledi. Doç. Dr. Büyüktuna, Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı (KKKAH) ile ilgili açıklamalarda bulundu. “Nisan ve ekim ayları arasında görülüyor” Büyüktuna hastalığın nisan ve ekim ayları arasında görüldüğünü belirtip, “Hastalık sıklıkla kene kaynaklı, ateş, kanama ve karaciğer fonksiyon bozukluğu ile karakterize akut bir enfeksiyon hastalığıdır. Türkiye’de ilk olarak 2002 yılında tespit edilen hastalık Erzincan ve çevresini kapsayan geniş bir alanda görülmektedir. Hastalık mevsimsel özellik göstermektedir. Genel olarak nisan ve ekim ayları arasında ortaya çıkmaktadır. Etken virüs sıklıkla Hyalomma cinsi kenelerle bulaşmaktadır.” dedi. Sağlıkçılar ve hayvancılıkla uğraşanlar risk grubunda Büyüktuna sağlık çalışanlarının ve hayvancılıkla uğraşanların risk grubunda olduğunu belirtti. Hastalığın bulaşıcılığından bahseden Doç. Dr. Büyüktuna, “Hastalık, insanlara kenelerin kan emmesi ya da kenelerin elle ezilmesi esnasında bulaşabilmektedir. Virüs kenelerde ömür boyu kalmakta ve çoğalabilmektedir. Veterinerler, endemik bölgelerdeki hastanelerde görev yapan sağlık çalışanları, tarım ve hayvancılıkla uğraşanlar risk grubunda yer almaktadırlar.” ifadesini kullandı. Doç. Dr. Büyüktuna hastalığın belirtilerinin; ani başlayan üşüme, titreme, ateş, baş ağrısı, eklem ağrısı, bulantı, kusma ve karın ağrısı olduğundan bununla birlikte tüm vakaların yaklaşık yüzde 75’inde kanama ortaya çıktığına değindi. Hastalığın tedavisinden bahseden Doç. Dr. Büyüktuna, “Hastalığının tedavisinde ‘destek tedavisi’ esas tedaviyi oluşturmaktadır. Uygulanan destek tedavisinin düzenlenmesinde hastanın hem klinik hem de laboratuvar değerlerinin takibi önem taşımaktadır. Hastalara gerektiğinde kan ürünleri ile destek tedavisi uygulanmaktadır. Ağır ve çoklu organ yetmezliği gelişen hastalarda sıvı-elektrolit replasmanı, gerektiğinde diyaliz uygulanması, hatta yoğun bakım ve solunum desteği gerekebilmektedir.” dedi. Korunmada kontrol ve elbise tercihi önemli Hastalıktan korunma yöntemlerinden bahseden Doç. Dr. Büyüktuna, “Bütün enfeksiyon hastalıklarının kontrolünde olduğu gibi KKKA hastalığında da korunma ve izolasyon önlemleri büyük önem taşımaktadır. Dünya Sağlık Örgütü’ nün (DSÖ) önerilerine göre hastanın kan ve vücut sıvıları ile korunmasız temastan kaçınılmalıdır. Mümkün olduğu kadar kenelerin bulunduğu alanlardan kaçınmak gerekmektedir. Bu yerlere gidenler mümkünse açık renkli elbiseler tercih etmeli, vücutta açık kısım kalmamasına dikkat etmeli, dönüşte mutlaka kene yönünden elbiselerini ve vücudunu kontrol etmelidir.” şeklinde konuştu.