GÜNDEM - 08 Eylül 2019 Pazar 11:50

ABD araştırdı, Delice tuzunda mikroplastiğe rastlamadı

A
A
A
ABD araştırdı, Delice tuzunda mikroplastiğe rastlamadı

Kırıkkale'nin Delice ilçesinde dağların eteklerinden akan doğal kaynak suyundan elde edilen tuzda ABD'de bir üniversite yapılan analizlere göre mikroplastiğe rastlanmadı.

Akdeniz ile Osmangazi Üniversitelerinde devam eden araştırmada da Delice tuzunun 'kanser' tedavisinde kullanılabileceği yönünde olumlu sonuçlar alındığının müjdesini veren tuz üretim şirketinin Yönetim Kurulu Başkanı Oktay Gözüyukarı, "Şuan 6 aydır Akdeniz Üniversitesinde bir çalışmamız var. Görüşmelerimize göre bu Eylül sonunda bu raporu verecekler. Başarılı gittiklerini söylediler. İnşallah Türk halkımıza da bu müjdeli haberi veririz" dedi.

Kırıkkale'nin Delice ilçesinde 10 milyon liralık yatırımla kurulan ve günlük olarak 10 ton üretimi yapılan tuz işleme tesisinde doğal yollarla elde edilen ve mineral zenginliğiyle öne çıkan tuzun başta Amerika Birleşik Devletleri (ABD) olmak üzere İngiltere, Rusya, Avustralya gibi dünyanın birçok ülkesine ihracatı yapılıyor. Uzun zamandır Türkiye'den tuz alan ABD, tuz üzerinde özel bir üniversitede yaptırılan araştırmada mikroplastiğe rastlanmadığını raporlarla kanıtladı. Ayrıca Türkiye'de de devam eden araştırmalarda tuzun 'kanser' tedavisinde kullanılabileceği yönünde olumlu sonuçlar alan Akdeniz ile Osmangazi Üniversitelerindeki profesörlerin Eylül ayı sonunda açıklama yapacağı bildirildi.

Delice ilçesinde kurulan tesiste dağlık bölgeden çıkan doğal kaynak suyundan elde edilen tuz, sera tipi havuzlarda suyun güneş ışınlarıyla buharlaştırılması sonucu ele ediliyor. Hijyenik koşullarda herhangi bir kimyasal işleme maruz kalmadan doğal yollarla üretilen tuzun dünya ülkelerine ihracatı yapılıyor. Özellikle magnezyum oranının yüksekliği, kimyasal işleme maruz kalmaması ve ödemi önlemesi nedeniyle spor camiasının da dikkatini çeken Delice tuzu en çok maratoncular tarafından kullanılıyor. İçeriğinde magnezyum, kalsiyum ve vanadyum bulunan tuz, ciddi kramp, eklem gibi ağrıları da yok ediyor.

Delice tuzunun dünyanın en kaliteli tuzu olduğunu ifade eden şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Oktay Gözüyukarı, "Delice ilçemize güzel bir yatırım yaptık. Türkiye'de, hatta dünyada en kaliteli tuzu kazandırdık. Dağdan doğal olarak kaynayan tuzlu suyu buradaki havuzlara alıyoruz. Hiçbir mineral kaybettirmeden, hiçbir rafine işlemine gerek kalmadan doğal olarak günlük yaklaşık 10 ton tuz üretiyoruz" dedi.
ABD'nin Delice tuzunu incelemeye aldığını ifade eden Gözüyukarı, "Şimdi biz Amerika'ya yaklaşık 4 aydır tuz gönderiyoruz. 4 aydır Amerika'da bu tuzu incelemeye aldı. Hatta bize mail ortamında raporu attılar. Amerika'daki

bir üniversitede tuzun analizi yapıldı. Biliyorsunuz ki Türkiye çalkalanmıştı bütün tuzlarda mikroplastik bulunmuştu. Amerika biz bir mikroplastik çalışması yapmak istiyoruz dediler. Bu sabah bize mail olarak sonucu geldi, bizim tuzumuzda mikroplastiğe rastlanmadı. Bunu da halkımıza müjde olarak verebilirim" diye konuştu.

"Kemik yapısını güçlendiriyor, şeker hastalığının önüne geçiyor"

"Şimdi bu tuzun özelliği dağların eteğinde doğal bir şekilde kaynıyor. Bildiğiniz tuzlu su çözertisine kaya tuzlarını eriterek tuzlu su çözertisi haline geliyor. Dağın ve toprağın içerisindeki mineralleri bünyesine toplayarak geliyor" diyen Gözüyukarı, "Mesela magnezyum bakımından zengin, diğer tuzlarda hiç olmayan gümüş-altın mineralleri var. Yine dünyada hiçbir tuzda olmayan stronsiyum minerali var. Stronsiyum nedir? Yediğiniz yoğurttaki kalsiyumun kemiklere işlemesini sağlıyor. Tuzun içerisindeki kalsiyumun vücuda enjektesini sağlıyor. Yine dünyada hiçbir tuzda olmayan vanadyum var. Kemik yapısını güçlendiriyor, şeker hastalığının önüne geçiyor. Bir tek bu Delice tuzumuzda 1.45 miligram doğal iyot mevcut. O yüzden de tiroit hastaları iyileşiyor" ifadelerini kullandı.

"Tuzumuzu en çok maratoncular tercih ediyor"

Delice tuzunu özellikle spor camiasının çok tercih ettiğini kaydeden Gözüyukarı, "İngiltere olsun, Avustralya olsun, Türkiye'deki maratoncularımız olsun en büyük sebebi de içindeki magnezyum ve kalsiyumun yüksek oranda olması, vanadyum olması, ciddi kramp, eklem ağrılarını yok etmektedir" şeklinde konuştu.

"Tuzumuz kanser tedavisinde kullanılacak"

Akdeniz ve Osmangazi Üniversitelerinde devam eden araştırmada Delice tuzunun kanser tedavisinde kullanılabileceği yönünde olumlu sonuçlar alındığı müjdesini de veren Gözüyukarı, "Şu an 6 aydır Akdeniz Üniversitesinde bir çalışmamız var. Görüşmelerimize göre bu Eylül sonunda bu raporu verecekler. Başarılı gittiklerini söylediler. İnşallah Türk halkımıza da müjdeli haberi veririz. Şuan kanserde iyileşmeler mevcut. Profesör arkadaşlarımız Eylül ayı sonunda açıklayacaklar. Osmangazi Üniversitesinde de bir çalışma yapıldı ve olumlu sonuçlar alındı. Şu an Akdeniz Üniversitesinde birkaç hastanın iyiye gitmesi sonucu üniversitede çalışmalar başladı. Deneyler sonuçların iyi gittiğini bize aktardılar" diye konuştu.

Hasan Ay

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu: "Türkiye’de üretilen diziler, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Mehmet Rifat Hisarcıklıoğlu, "Türkiye’de üretilen diziler, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" dedi. Türkiye Kreatif Ekonomi Zirvesi, Ankara’da gerçekleştirildi. TOBB İkiz Kuleler’de düzenlenen zirveye Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Zekeriya Coştu, Ticaret Bakanı Yardımcısı Ö. Volkan Ağar, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam, TOBB Başkanı Mehmet Rifat Hisarcıklıoğlu, TOBB Türkiye Kreatif Endüstriler Başkanı Ali Ata Kavame ve Meclis Başkan Yardımcısı Berat Kuzu katıldı. Zirvede konuşan Hisarcıklıoğlu, Türkiye’deki dizi sektörü potansiyelinin ekonomiye katkısı için harekete geçilmesi gerektiğini kaydetti. Konuşmasında, "Kreatif endüstriler sadece dizi ve film sektöründen ibaret değil. Diğer 15 alt sektörü de aynı önemle dikkate almalı ve desteklemeliyiz" diyen Hisarcıklıoğlu, küratörler, sanatçılar ve içerik üreticiler gibi alanlarda da Türkiye’nin önemli bir potansiyele sahip olduğunu ifade etti. Pandemiyle birlikte hızlanan dijitalleşmenin iş yapma şekillerini tamamen değiştirdiğini aktaran Hisarcıklıoğlu, yenilikçi endüstrilerin bu dönüşümün merkezinde yer aldığını söyledi. Yenilikçi endüstrilerin ihracatının 30 milyar dolar seviyesine taşınması gerektiğini söyleyen Hisarcıklıoğlu, hedefin oyun ve yazılım sektörüyle birlikte kreatif endüstrilerin ihracatını 30 milyar dolar seviyesine taşımak olmasını gerektiğini vurguladı. "Eğitim ve destek programları ön planda" Yenilikçi endüstrilerin gelişmesi için eğitim ve destek programlarının ön plana çıkarılması gerektiğini belirten Hisarcıklıoğlu, şunları söyledi: "Bu potansiyeli daha da yukarı taşımak için eğitim ve destek programlarını ön plana çıkarmalıyız. Özellikle dijital iletişim kanallarıyla, dünya geneline yayılan içerik ekonomisinin lideri olmak için, eğitim ve destek programlarına odaklanmalıyız." "Türkiye’de üretilen diziler, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" Devletin öncülük ettiği ve desteklediği dizi ve sinema sektörlerindeki projelerin başarılı olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, "Türkiye’de üretilen diziler, Yeni Zelanda’dan Brezilya’ya kadar 150 ülkede, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" diye konuştu. Dizi ve filmlerin, dünyanın en büyük platformlarında rahatlıkla kendine yer bulduğunu söyleyen Hisarcıklıoğlu, "Hızla gelişen teknoloji ve yapay zeka, kreatif endüstrilerin değer zincirini önemli ölçüde farklılaştırdı. Diğer bir ifadeyle, yeni ürün ve iş modeli geliştirme, yeni dağıtım kanalı, pazar fırsatları keşfetme ve daha düşük maliyetle üretim için kullanılan dijital teknolojiler, kreatif endüstriler sektörümüze çok önemli fırsatlar sunmaya başladı. Dünyanın her yerinde Türk küratörler, sanatçılar, içerik üreticiler görüyoruz. Kreatif endüstrilerin alt sektörlerin tamamına devlet desteklerini yönlendirerek, sektörün ürettiği katma değeri artırmalıyız. Zira bu sektörler, soyut varlıklardan elde edilen katkıyla ekonomimizi çeşitlendiriyor" dedi. Küresel ekonomide çevreyi kirletmeyen ve katma değerli ürünler üretmeyi sağlayan, fikri mülkiyet, telif, patent gibi unsurların öneminin her geçen gün arttığını vurgulayan Hisarcıklıoğlu, "Bakın dünya genelinde sektörün toplam büyüklüğü 2 trilyon doları geçiyor. Türkiye kreatif endüstriler sektörü ise büyüklük olarak gelişmekte olan ülkeler arasında 8. Sırada yer alıyor. Yani bizim dünya pazarından aldığımız pay, okyanusta bir damla. Bir diğer önemli husus da şu. Pandemiyle birlikte hızlanan dijitalleşme, iş yapma şekillerimizi tamamen değiştirdi. Ne yapıyorsak yapalım, işimizi mutlaka dijitale taşımak zorundayız. Bütün şirketler artık dijitalde var olmak zorunda" ifadelerini kullandı. Bu zirvenin her girişim gibi bir hayalle başladığını söyleyen TOBB Türkiye Kreatif Endüstriler Meclisi Başkanı Ali Ata Kavame, "Biz inandığımız bir hikaye anlatmaya karar verdik. Hikaye anlatıcılığı ne kadar güzel şey. ’Hikaye anlatma bana’ diye başlayan cümleler duyarsınız hayatınızda. Bu kürsü bugün hikayeni anlat diyenlerin. Bu salon bu hayatta bir hikayesi olanların. En ön sıradan son koltukta oturana kadar sorsak neler anlatır. Bizim hikayemiz bu ülkenin geleceği ile ilgili. Bu kadar kreatif zekanın buraya toplanmasının sebebi bu. Türkiye’nin iş dünyasının kalbinde bize burayı açmalarının sebebi bu, devletin en önemli kurumlarının zamanlarını ayırıp bize kıymet vermelerinin sebebi bu. Tek bir hikayeyi beraber örmek için birlikteyiz" dedi.
Karabük KBÜ’de yapay zeka toplantısı Karabük Üniversitesi (KBÜ) Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık, yapay zeka alanında çalışma yürüten akademisyenlerin katılımı ile bir toplantı yaptı. KBÜ Senato Toplantı Daosı’nda Rektör Kırışık başkanlığında yapay zeka alanında yapılan çalışmaları değerlendirmek ve gelecek projeleri planlamak amacıyla yapılan toplantıya; Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İsmail Rakıp Karaş, Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muharrem Düğenci, Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinatörü Doç. Dr. Caner Özcan, Bilgi İşlem Daire Başkanı Dr. Öğretim Üyesi İsa Avcı ile üniversitenin çeşitli akademik birimlerinde görevli yapay zeka alanında çalışmalar yürüten akademisyenler katıldı. Toplantıda, KBÜ bünyesinde yapay zeka alanına ilişkin projeler üretilmesi, sektörel iş birlikleri ve farklı üniversiteler ile ortak çalışmalar gerçekleştirilmesi konuları ele alındı. Ayrıca Karabük yerelinde ve Batı Karadeniz’deki üniversitelerle iş birliği oluşturmak ve yeni projelere öncülük etmek hedefleniyor. Bu kapsamda, alt çalışma grupları oluşturularak diğer üniversitelerle de iletişim kurulacak, projelerin belirlenmesi ve planlanması gerçekleştirilecek. Farklı kurumların ihtiyacı olan projelerin oluşturulması sağlanacak ve Karabük Üniversitesinin yapay zeka alanındaki misyonu ve vizyonu belirlenerek yeni projelerin oluşturulması ve altyapının sağlanması çalışmaları gerçekleştirilecek. KBÜ Rektörü Kırışık, yapay zekanın; eğitim, teknoloji, sağlık ve sosyal alanlardaki yenilikleri ve gelecek vizyonunu ele almak için önemli bir fırsat olduğunu belirtti. Yapay zeka sayesinde gelecekte dünyanın bambaşka bir hale geleceğini aktaran Kırışık, "Yapay zekanın bütün sahaları tutacağını, her sahaya tam bir kontrol ve baskı oluşturacağını öngörüyorum. Bildiğiniz gibi üniversitemiz, Yıldız Teknik Üniversitesinde Mart ayında gerçekleştirilen yapay zeka konulu toplantıda Yükseköğretim Kurulunun (YÖK) aldığı kararla yapay zeka, dijitalleşme ve büyük veri alanlarında yeni lisans ve ön lisans programlarının açılacağı üniversiteler arasında yer aldı. Geleceğin nasıl şekilleneceği yapay zeka ve dijital dönüşüm sürecinin neler getireceği ile ilgilidir. Bu anlamda Üniversitelerimizde öğrencilerimize çağın ihtiyaçlarına uygun olarak eğitim imkanları sunmak büyük önem taşıyor. Bu alanda yapılan çalışmalar, verilen eğitimler ve yetiştirilen insan kaynağı ülkemize büyük katkılar sunacak, ülkemizin dijital dönüşümüne destek olacaktır. Karabük Üniversitesi olarak birçok farklı alanda yapay zeka uygulamalarına ilişkin çalışmalar yürütmeye, ülkemize ve insanlığa faydalı olmaya, öğrencilerimize ileri teknoloji ve dijitalleşme alanlarında güçlü bir eğitim ve kariyer fırsatı sunmaya devam edeceğiz" dedi. Toplantının sonunda yapay zeka alanında KBÜ’de görevli bilişim personelleri ile birlikte ortak bir vizyon oluşturma, bu alandaki gelişmeleri teşvik etme, açılacak bölümler konusunda yol haritasını belirleme, çalışma grupları ile yapılacak işlemler ve adımlar konuşuldu. Akademisyenler bu tür etkinliklerin teknoloji alanındaki ilerlemeye katkı sağlamaya devam edeceğine inandıklarını dile getirdiler.