GÜNDEM - 29 Mayıs 2017 Pazartesi 19:38

"AB’nin idam konusundaki pozisyonu son derece net"

A
A
A
"AB’nin idam konusundaki pozisyonu son derece net"

Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu Başkanı Christian Berger, idam cezası ile ilgili konuyu yakından takip ettiklerini belirterek, “Avrupa Birliği’nin bu husustaki pozisyonu son derece net. Üye devletler idam cezasının Avrupa Birliği değerler sisteminin bir parçası olmadığını dile getiriyorlar” dedi.

Trabzon’da bir dizi ziyaretlerde ve incelemelerde bulunan AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Christian Berger, beraberindeki büyükelçiler ile birlikte basın toplantısı düzenledi. Trabzon’da bir otelde gerçekleştirilen toplantıda konuşan Berger, Türkiye’nin farklı kentlerine 6 ayda bir ziyaretler gerçekleştirdiklerini belirterek, “Sonuçta baktığımızda Türkiye son derece renkli büyük bir ülke, çok şey vaad eden bir ülke. Ankara’dan çıkıp farklı bölgelere gitmek bizim için son derece faydalı oluyor. Trabzon, AB-Türkiye işbirliği bakımından son derece güzel bir örnek teşkil eden şehir. AB tarafından finanse edilen birçok proje var Trabzon’da uygulamaya geçirilen. Farklı işbirliği alanlarımız var tarım, eğitim gibi. AB-Türkiye ilişkileri bakımından baktığımız zaman Trabzon büyük bir ticaret kenti olarak da bu anlamda büyük önem taşıyor. Sonuçta AB, Türkiye’nin en büyük ticaret ortağı. Türkiye’nin dış ticaretinin yüzde 50’si AB ile gerçekleştiriliyor ve AB geliyor dış yatırımların çok büyük kısmı. Kentte çok ciddi karayolu inşaatı olduğunu gördük. Bunun da AB-Türkiye işbirliğine önemli katkı sağlayacağını düşünüyorum. Perşembe günü Brüksel’de önemli bir toplantı gerçekleştirildi. Burada da Türkiye ile ilişkilerin ilerletilmesi gerektiğine dair önemli mesajlar verildi. Bunun da örneklerini önümüzdeki birkaç gün içerisinde göreceğimizi, bu anlamda bir takım toplantılar yapılacağını düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.

Bir gazetecinin “Avrupa Birliği’nin Brüksel’de yaptığı toplantıda 12 aylık yol haritasında neler olduğu?” sorusuna Bergel, “Perşembe günü yapılan toplantı gerçekten önemli bir amaca hizmet etti diye düşünüyoruz. Son aylarda siyasi gerginlik tırmanmış durumdaydı, bu da karşılıklı olarak konuşmanın gerektiğini, diyaloğun gerekli olduğunu bizlere gösteriyordu. Brüksel’de bu amaca hizmet etti. AB-Türkiye ilişkilerinin önemli olduğu ve ilerletilmesi gerektiği konusunda fikir alışverişi yapıldı. Önümüzdeki günler bizlere ne tür toplantılar yapılacağını gösterecek. Bunların detaylarına açıkçası hakim değilim. Türkiye’deki basın benden bu anlamda daha çok hakim diyebilirim. Yapılan toplantılarla birlikte biz de detayları yavaş yavaş önümüzdeki günlerde göreceğiz” yanıtını verdi.

“MÜLTECİLERE DESTEĞİN TAMAMI YILSONUNA KADAR AKTARILACAK”

Avrupa Birliği tarafından mültecilere verilecek desteğin tamamının yılsonuna kadar aktarılacağını kaydeden Bergel, “Enerji konusuyla ilgili olarak ayda bir enerji alanında diyaloğumuz var. Önümüzdeki aylarda da enerji konusunda bir toplantı gerçekleştirilecek, görüşmeler yapılacak. Bununla ilgili muhataplarımızla hangi detayların üzerine eğileceğimizi görüşmekteyiz. Mültecilere destek konusunda 3-5 milyar euro tutarında bir desteğin sağlanması konusunda mutabık kalmıştık. 2016-2017 döneminde bu miktar temin edilecek. Bu miktarın 2.8 milyar kadar kısmının tam olarak nereye aktarılacağını biliyoruz ve yılsonuna kadar tamamen aktarılması, uygulamaya geçirilmesi söz konusu. 1.5 milyar euroluk kısmı için sözleşmeler yapılmış durumda. Yılsonuna kadar kalan kısmı için tamamlanması bekleniyor. Bu sözleşmesi imzalanan projelerin uygulanmaya geçirilmesi kısmı içinde bunun zaman alacağını söyleyebiliriz. Dolayısıyla ödemeler de zamana yayılacak. Ama 2016-2017 yılı için tam olarak bu parayla ne yapılacağını biliyoruz. 3 ayda bir Brüksel’de toplantılar gerçekleştiriyoruz. İşbirliği içerisinde bu paraların nerelere aktarılacağı konusunda kendilerine danışarak bir plan hazırlamaya, görüş alışverişi yapmaya çalışıyoruz. Haziran’da da bu toplantılardan bir tanesi gerçekleştirilecek. Sonuç olarak yılsonuna kadar bu miktarın hepsinin sözleşmeye bağlanması planlanıyor” diye konuştu.

Mülteciler konusunda iki proje yürüttüklerini söyleyen Bergel, “Bu projeleri Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı ile yürütüyoruz. Sağlık Bakanlığı ile ilgili olan özellikle mültecilere yönelik sağlık hizmetlerinin sunulmasına ilişkin ve bu kapsamda da bir hafta önce klinikler açıldı. Milli Eğitim Bakanlığı ile yürütülen projeler kapsamında eğitimlerin verileceği alanların, okulların açılması söz konusu. Aynı şekilde öğretmenlere yönelik desteklerin sağlanması planlanıyor. Suriyeli öğretmenlere ve öğrencilere Türkçe, Arapça ve Avrupa dillerinde eğitilmeleri amacıyla eğitim verilmesi amaçlanıyor” ifadelerini kullandı.

“AVRUPA BİRLİĞİ’NİN İDAM KONUSUNDA POZİSYONU SON DERECE NETTİR”

“Avrupa Birliği için Türkiye, terörle mücadele konusunda son derece önemli bir ortaktır” diyen Bergel, “Üye devletler içinde bu alanda işbirliği yapmak son derece önemli. Yabancı cihatçıların sınırlardan geçirilmesinin engellenmesi her iki tarafın da faydasına olacaktır. Bu anlaşmada zaten Avrupa Birliği ve Türkiye arasında düzenli diyalog sürdürülmektedir. Bakanlıklardan yetkililer bir araya gelmekte, dolayısıyla bu alanda yakın bir işbirliği içerisinde olduğumuzu söyleyebiliriz. İdam cezası ile ilgili olarakta bu konuyu yakından takip ettiğimizi ifade etmek isterim. Avrupa Birliği’nin bu husustaki pozisyonu son derece net. Üye devletler idam cezasının Avrupa Birliği değerler sisteminin bir parçası olmadığını dile getiriyorlar. Bize yakın ülkelerden de aynı şeyi bekliyoruz. Türkiye içerisinde yürütülen bu tartışmaların detayına hakim değiliz. Ama bildiğimiz kadarıyla Meclise ulaştırılmış bir yasa teklifi yok. Bu şartlar altında herhangi bir spekülasyonda da bulunmak istemem” dedi.

Bekir Koca - Ozan Köse

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Bayburt’ta basit yaralama suçunda taraflar TSK’ya bağış yapma şartıyla uzlaştılar Bayburt’ta ’Basit Yaralama’ suçunda taraflar Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) 10 bin lira bağış yapılması noktasında anlaştılar, dosya mahkemeye intikal etmeden çözülerek kapatıldı. K.A ve B.N.K isimli iki arkadaş dışarıda vakit geçirdikleri sırada araçla yanlarına gelen H.A ve R.A isimli şahıslar tarafından darp edildiler. Darp edildikleri iddiasıyla emniyete başvuran iki arkadaş H.A ve R.A’dan şikayetçi oldular. Mağdurların şikayeti üzerine şüpheliler H.A ve R.A hakkında ’Basit Yaralama’ suçundan soruşturma başlatıldı. Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosyadaki suçun uzlaştırmaya uygun bir suç olduğu belirlendi, dosya Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosuna gönderildi. Uzlaştırma bürosu ekipleri, mağdur taraflarla uzlaşma şartlarını görüşmek için bir araya geldiler. Mağdur K.A ve B.N.K, TSK’ya bağış yapılması şartıyla şüphelilerle uzlaşacağını uzlaştırma bürosu ekiplerine bildirdiler. K.A’nın ve B.N’K’nın uzlaşma talebini kabul eden şüpheliler, TSK’ya 10 bin lira bağışta bulundular. Uzlaştırma Bürosu görevlilerinin titizlikle yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosya mahkemeye intikal etmeden, çözüme kavuşturularak kapatıldı. Bununla birlikte, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, taraflarla görüşme sağlayan uzlaştırmacılara titiz çalışmalarından ötürü teşekkür ederek, kişi onarıcı adalet anlayışına hizmet etme gayreti içerisinde olduklarını, kamuya yararlı edimleri Uzlaştırma Bürosu ekipleriyle birlikte gerçekleştirdiklerini ve çalışmaların özenle yürütüldüğünü vurguladı.
Bayburt Uzlaştırma Büro ekiplerince bir dosya daha çözüme kavuşturuldu Bayburt’ta özel bir diş kliniğine tedavi olmak için başvuran H.H.O isimli hasta, kendisine yanlış tedavi uygulandığı gerekçesiyle B.S.G isimli doktordan şikayetçi oldu. Mağdur H.H.O, şikayetçi olduğu doktorla Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı’na (TEMA) bağış yapma şartıyla uzlaşmaya vardı. Anlaşma sağlanan dosya ise Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin çalışmaları sonucunda kapatıldı. H.H.O isimli bir vatandaş, tedavi olmak için gittiği özel diş kliniğinde diş hekimi B.S.G’nin kendisine yanlış tedavi uyguladığı iddiasıyla doktordan şikayetçi oldu, B.S.G, hakkında ’Taksirle Bir Kişinin Yaralamasına Neden Olma’ suçundan soruşturma başlatıldı. Dosyanın Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığına intikal etmesi sonucunda dosya incelendi, suçun uzlaştırmaya tabi olduğu belirlendi. Devreye giren Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu ekipleri, mağdur H.H.O ile görüşme sağladılar. Mağdur H.H.O, şüpheli B.S.G’den TEMA Vakfı’na 150 fidan bağışta bulunmasını istedi. Daha sonra şüpheli B.S.G ile bir araya gelen uzlaştırma bürosu ekipleri, H.H.O’nun talebini B.S.G’ye ilettiler. H.H.O’nun isteğini kabul eden doktor ise, 150 fidan karşılığında TEMA Vakfı’na 12 bin 800 lira bağışta bulundu. Mahkemelerin iş yükünün azaltılması amacıyla yapılan uzlaşma görüşmeleri sonucunda, taraflar edimli olarak uzlaşmayı kabul etmiş oldular. Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin özverili çalışmalarıyla bir dosya daha sonuca vardırılarak, kapatıldı. Öte yandan, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, kamu yararı gözeten çalışmaların özenle devam ettiğini bildirerek, Uzlaştırma Bürosu ekiplerine çalışmalarından ötürü teşekkürlerini iletti. Önceliklerinin kamu yararı olduğunun altını çizen Savcı Alim, Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu olarak çalışmaları özenle ve önemle yürüttüklerini söyledi.
Erzincan Erzincan’da Filistin’e destek yürüyüşü yapıldı Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi (EBYÜ) öğrencileri tarafından, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına tepki göstermek, Avrupa ve Amerika’da çeşitli üniversitelerde Filistin için yapılan protestolara destek vermek amacıyla ‘Gazze İçin Yürüyüş ve Dua’ programı düzenlendi. EBYÜ’de öğrenim gören öğrenciler ile akademik ve idari personelin yanı sıra çok sayıda Erzincanlı vatandaş, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını protesto etmek ve aynı amaçla ABD ile Avrupa’daki üniversitelerde yapılan eylemlere destek vermek amacıyla EBYÜ kampüsünde toplandı. Program, İlahiyat Fakültesi öğrencilerinden Eyüp Budak’ın okuduğu Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Daha sonra öğrenciler, İngilizce ve Türkçe, "Gazze’de katliam var, sesini yükselt", "Bugünün Nazi’si işgalci İsrail", "Kudüs için, ilk kıblemiz Mescid-i Aksa için, Filistin için" yazılı pankart açtı. Özgür Filistin eylemlerine destek olmak amacıyla gerçekleştirilen programda EBYÜ öğrencileri adına basın açıklamasını Furkan Çoban okudu. Açıklamada şu metne yer verildi: “Allah’ın ve sizin düşmanlarınızı ve onların gerisinde olup sizin bilmediğiniz, ama Allah’ın bildiklerini korkutup caydırmak üzere, onlara karşı elinizden geldiği kadar güç ve savaş atları hazırlayın. Allah yolunda harcadığınız her şeyin karşılığı, zerrece haksızlığa uğratılmadan size tastamam ödenecektir. Bir asırdır Filistin’i işgal etmeye çalışan Siyonist terör şebekesi yaklaşık 210 gündür Gazze halkına zalimce saldırmaya devam ediyor. Filistin’de göğe yükselen bebeklerin ve çocukların feryadı, katledilen binlerce masum çocuğun mazlumiyeti; arşı alayı titretti ve arştan arza, yeryüzü şeytanlarının ve zalimlerin fermanı olarak indi. Ve dünyanın dört bir tarafında yeryüzünün vicdan ehli insanları, bataklığa düşmüş insanlığın onurunu ayağa kaldırmak adına bir devrim ateşini tutuşturdular. Bu devrim ateşi elden ele tüm ülkelerin ve milletlerin ufkunu aydınlatmaktadır. Filistin davasına destek amaçlı yapılan bu eylemler Siyonizm’in temsil ettiği küresel şeytani düzene karşı haklı bir isyandır. Başta Amerika ve Fransa olmak üzere, Batı dünyasının birçok yerinde en saygın kabul edilen üniversitelerde gönüldaşlarımız ayağa kalkarak isyan ateşine destek vermiş ve küresel intifadanın bir parçası olmayı tercih etmiştir. Birçok akademisyen ve öğrenci, bu davaya destek olmuştur. İntifada ateşi, sinelerinde yürek taşıyan herkesi etkisi altına almıştır. Tüm tedbir ve baskılara rağmen, onurlu gençlerin ve akademisyenlerin isyanları engellenememektedir. Binlerce öğrenci ve akademisyenin tutuklanması, sonucu değiştirmemiştir. Buradan zulme sessiz kalmayan bu onurlu akademisyenleri ve öğrencilerini selamlıyoruz. Ey vicdanlı ve aziz halkımız; sizler de kalkın ve bu insanlık zincirinin halkalarını oluşturun. Bu insanlık devrimine siz de iştirak edin. Gönülleriniz bu dava için atsın, Diliniz bu davayı konuşsun ve kalemleriniz bu davayı yazsın. İnsanlığın ikiye ayrıldığı bir zamanda aziz ve özgür insanların saflarında yer alın ve küresel intifadanın şerefini bir madalya olarak taşıyın. Bu şeref sizden sonraki nesillere de aktarılsın. Küresel intifadaya ve bu intifadayı kuşanan özgür ruhlu cesur yüreklere selam olsun. Ve buradan tekrar hatırlatıyoruz: Ehli Vicdan, Ehli iman olan ve kalbinde zerrece İnsanlık taşıyan herkese diyoruz ki küresel boykot mallarını almayın-aldırmayın. Unutmayın ki alınan her boykot malı bir bomba, bir tank veya bir füzedir. Ümmetin ve insanlığın izzet örtüsüne dokunan Siyonist eller varsa, onlara karşı çıkan yiğitler, Sütçü İmamlarda vardır elbet. Nihayetinde Şanlıurfa’dan bir yiğit çıktı adı Hasan saklanan idi. İmanı gayreti cesareti kabul etmedi bu zilleti ve canını Rabbi Rahmana teslim etti. Rabbimizden niyazımız şehidimizin attığı bu adımın zulmün tahtını sarsması ve İslam dünyasının bu zelilce seyirciliğine son vermesidir. Gazze’yi unutmama ve unutturmama adına elimizden ne geliyorsa yapacağız, insanlık ve Müslümanlığın bağrına hançer saplanmış iken buna seyirci ve ilgisiz kalmak elbette mümkün değildir. Son olarak buradan tüm dünyaya haykırıyoruz: Kudüs ve Mescidi Aksanın kurtuluşu için yapılacak olan her türlü meşru eylemin yanındayız, tarafıyız ve destekçisiyiz. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi öğrencileri.” Basın açıklaması sonrasında yapılan yürüyüş ile program nihayete erdi.