SAĞLIK - 14 Aralık 2021 Salı 13:34

Acil Sağlık ekipleri, yaşamla ölüm arasındaki ince çizgide zamanla yarışıyor

A
A
A
Acil Sağlık ekipleri, yaşamla ölüm arasındaki ince çizgide zamanla yarışıyor

Gaziantep’te hayat kurtarmak canla başla çalışan 112 Acil Sağlık ekipleri, yaşam ile ölüm arasındaki ince çizgide saniyelerle yarışarak hasta ve yaralı vatandaşların yardımına koşuyor. Asılsız ve acil olmayan vakaların kendilerini yavaşlattığını söyleyen ekipler, vatandaşların trafikte ambulansa, dolasıyla da yaşama yol vermelerini istedi.

Gaziantep’te, korona virüs salgınıyla mücadelede en ön safta yer alan 112 Acil Sağlık ekipleri, hayat kurtarmak için adeta saniyelerle yarışıyor. Kentin çeşitli bölgelerindeki 58 noktada göreve hazır bekleyen ekipler, 112 Komuta Kontrol Merkezi'ne gelen çağrıların ardından dakikalar içerisinde vakaya ulaşıyor. Her gün çok sayıda kişinin hayatına dokunan ekipler, acil vakaları en kısa sürede hastaneye yetiştirmek için adeta canla-başla çalışıyor.

Zamanla yarış içinde çalışan kahraman sağlıkçılar, yaşadıkları en büyük zorluğun ise asılsız ihbarlar ile trafikte ambulansa yol verilmemesi olduğunu anlattı. Ambulansların asılsız ve acil olmayan vakalarla uğraştığı için geç kalabildiğini söyleyen Acil Tıp Teknisyeni (ATT) Ayşe Kartal, “Aslında bize değil bir hayata, ömre, evlada, eşe, anneye yol veriyorlar. İnsanlar öyle düşünsünler” dedi.

Acil Sağlık ekipleri, yaşamla ölüm arasındaki ince çizgide zamanla yarışıyor

“Mesleğimiz çok kutsal”

Mesleğinin küçüklükten beri hayali olduğunu aktaran ATT Ayşe Kartal, hayatının 15 yılını ambulanslarda geçirdi. İşini çok severek yaptığını belirten Kartal, “Mesleğimiz aslında çok kutsal. Çünkü birilerinin yaşamına dokunuyorsunuz. Yani birinin eşini, evladını kurtarıyorsunuz. Birçok hayata dokunuyorsunuz. Ben de anneyim ve bir çocuğum var. Bir annenin havale geçiren çocuğunu alıp tekrar onu iyi ettiğimiz zaman annenin gözündeki sevinci görmek beni çok mutlu ediyor. Mesela bir asıya gitmiştim. Eşi erken müdahale ederek onu ipten almış ama hasta nöbetler geçiriyordu. Biz onun nöbetini durdurup oksijen vererek rahatlamasını sağladık. Bir hafta sonra o kişiyi ayakta gördüm ve çok mutlu oldum” ifadelerini kullandı.

“Bize değil bir hayata yol veriyorlar”

Karşılaştıkları en büyük zorluğun asılsız ihbarlar olduğunu ifade eden Kartal, “112’lik olmayan ihbara gittiğimizde bizim bölgemiz boş kalıyor. Hani diyorlar ya ‘112 geç kalıyor’ işte bu geç kalmalar bu yüzden yaşanıyor. Mesela trafikte bizi daha çok ciddiye almalılar. Belki de biz, yolda bize yol vermeyen o araçlarda bulunanlardan birinin yakınını taşıyoruz. Bunu kimse bilemez, bu herkesin başına gelebilir. O yüzden biz saniyelerle yarışıyoruz. Aslında bize değil bir hayata, ömre, evlada, eşe, anneye yol veriyorlar. İnsanlar öyle düşünsünler” dedi.

“Yol vermediğiniz ambulansta sizin yakınınız olabilir”

Ambulans Şoförü Ahmet Akay ise hastaneye en kısa sürede gitmeleri gerektiğini vurguladı. Kendilerini en çok zorlayan şeyin trafik yoğunluğu olduğunu aktaran Akay, “Yollar dar, trafik de yoğun olunca işimiz daha çok zorlaşıyor. Elimizden geldiği kadar yolu açmaya çalışıyoruz. Bir insanın hayatını kurtarınca çok seviniyoruz. Bir hayata daha dokunduğumuzu düşünüyoruz. Bu durumu kelimelerle pek dile getiremiyorum. Bazen sürücülerin yol vermediği ambulansta onların da yakınları olabilir. Ambulansa bunu düşünerek yol vermeleri gerekiyor” şeklinde konuştu.

“Bu mesleği yaptığım için çok mutluyum”

Mesleklerindeki en önemli kuralın sakinlik olduğunu dile getiren Paramedik Ahmet Aydın da hem hastaya hem de hasta yakınlarına gerekli desteği vermeleri gerektiğini paylaştı. Sakin olmamaları durumunda o an hiç kimsenin sakin olmayacağını aktaran Aydın, “Gittiğimiz yerde de güler yüzle karşılaşmıyoruz. Hasta ve hasta yakınlarının en zor zamanına denk geliyorsunuz. Kendimizi hasta yakınlarının yerine koyarak çalışıyoruz. İnsanların hayatına dokunmak çok güzel bir duygu. Bayramın birinci günü bir vakaya gitmiştik. Kasabın içinde bir kişi kalp krizi geçiriyordu. Hastayı müdahalenin ardından hastaneye götürdük. Daha sonra aynı hastayla kasapta yine denk geldik. Orada hasta bizi görünce, ‘Dükkanı bile götürseniz, canım size fedadır’ dedi. Çok mutlu olduk. Böyle güzel bir mesleği yaptığım için çok mutluyum” diye konuştu.

Said Vakkas Yağcı - Muhammet Abdulkadir Esen
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tekirdağ Pompalı tüfekle iş yerini bastılar: O anlar kamerada Tekirdağ’ın Kapaklı ilçesinde 3 kişinin pompalı tüfekle geri dönüşüm tesisini bastığı anlar kameralara yansıdı. Kapaklı Bahçelievler Mahallesi’nde geri dönüşüm tesisi işleten M.A.’nın iş yerini, 45 gün önce Malkara’dan satın aldığı bir aracın eski sahipleri olduğu iddia edilen kişiler silahla bastı. Araca ve M.A. ile ailesinin polisi aramasını engellemek için telefonlarına el koymak isteyen O.Y., ‘Bu arabayı yakarım burayı da yakarım’ diyerek tehditler savurduğu iddia edildi. M.A. ile 5 ay ortaklıkları olduğu öne sürülen O.Y.’nin ve 2 silahlı arkadaşının da bulunduğu kişileri M.A. ve ailesi sakinleştirmeye çalışsa da başarılı olamadılar. O anlar kameralar tarafından saniye saniye altına alındı. İddiaya göre çöp kamyonetini kaçırmaya çalışan şahıslara engel olmaya çalışan M.A. ve yakınları zaman zaman ezilme tehlikesi geçirdi. Şahıslar, ihbarı üzerine olay yerine gelen polisi görünce geldikleri araçla kayıplara karıştı. O an işletmede bulunan 2’si kadın 5 kişinin ise korku dolu anları iş yerinin güvenlik kamerasına yansırken Kapaklı polisi kayıplara karışan şahısları arıyor. Olay yeri inceleme ekipleri geri dönüşüm tesisinde yaptıkları incelemede boş kovanları toplarken Cumhuriyet Savcısının talimatıyla hareket geçen polis olayla ilgili çok yönlü soruşturma başlattı.
Burdur Burdur’da teke ve koçların güzellik yarışması renkli görüntülere sahne oldu Burdur’da her yıl düzenlenen ve gelenek haline gelen Honamlı tekesi ve koçların yarıştığı güzellik yarışması bu senede renkli görüntülere sahne oldu. Burdurlular tarafından yoğun ilgi gören yarışmada ilk üçe giren teke ve koyun yetiştiricilerine ödül takdim edilirken sembolik olarak gerçekleştirilen açık arttırma ile 108 bin TL’ye sayılan bir kuzunun geliri LÖSEV’e bağışlandı. Burdur’da yıllardır düzenlenen ve Teke yöresinin sembolü haline gelen küçükbaş hayvanların yarıştığı Honamlı tekesi ve koç güzellik yarışması bu sene de tarım ve hayvancılık fuarında düzenlendi. Küçükbaş hayvan yetiştiricilerinin yoğun ilgi ile takip ettiği yarışmada Burdur’un farklı ilçelerinden gelen 20 koç ve 24 Honamlı tekesi arasından Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Veteriner Fakültesi akademisyenlerinden oluşan jüri üyeleri tarafından hayvanların vücut ölçüleri, yaşları, boynuz yapısı, ırk özellikleri ve vücut uyumu kriterlerine göre güzellik seçimleri gerçekleştirildi. "Görünüm, parlaklık ve et olarak en güzel hayvan benimki" Burdur’un Çavdır ilçesine bağlı Bayır mahallesinden yarışmaya katılan üretici Turgay Çelik yarışma öncesinde yaptığı konuşmada, "Bu işi çocukluğumdan beri yapıyorum. Biz bu işi kar amacı için değil de zevkine, vatana, millete güzel hayvan yetiştirmek için yapıyoruz. Honamlı keçisi besliyoruz. Bizim teke yöremizin önemli bir ırkıdır. 1 yaşındayken canlı ağırlıkları 100- 120 kilo gelir. Az masrafla çok hızlı gelişen bir ırktır bu hayvan. Yarışmada iddialıyız. Görünüm, parlaklık ve et olarak diğer yarışmacılara baktığımda en güzel görünen benim hayvanlarım. İnşallah hayırlısı ile alacağız” dedi. Tek tek seyirci ve jürinin önüne çıktılar Yarışmanın başlamasıyla tek tek seyircilerin ve jüri üyelerinin önüne çıkarılan hayvanlar vücut ölçüleri, yaşları, boynuz yapısı, ırk özellikleri ve vücut uyumu bakımından incelendikten sonra yapılan değerlendirme sonucunda dereceye giren hayvanlar seçildi. Yarışmada Honamlı tekesi kategorisinde Yeşilova ilçesinin Çardak köyünden katılan Kamil Akyol’un yetiştirdiği teke birinci, Bucak ilçesinin Kızılkaya Beldesi’nden katılan Kezban Kabaş’ın tekesi ikinci, merkez Bayır köyünden katılan Reşat Çelik’in yetiştirdiği teke ise üçüncü oldu. Merinos koç yarışmasında ise Yeşilova ilçesinin Harmanlı köyünden katılan Kamil Akyol’un yetiştirdiği koç birinci, Yeşilova’nın Gençali köyünden katılan Halil Savaş’ın koçu ikinci, Yeşilova’nın Harmanlı köyünden katılan Oktay Kurtuluş’un koçu ise üçüncü oldu. Dereceye giren yarışmacılara protokol üyeleri tarafından ödülleri takdim edildi. Yarışma sonunca konuşan Honamlı tekesi yarışmasında birinci seçilen yetiştirici Yusuf Sarıca, “Çok mutluyum, çok gururluyum. Bu teke üç yaşında. Üç yıldır besliyorum. Dağda doğal bir şekilde besleniyor. Yarışmaya ilk defa katılıyorum, bir sonraki yarışmalara da mutlaka katılacağım” sözlerini dile getirdi. Merinos koçu yarışmasında birinci seçilen Kamil Akyol ise, "Kendimize ait damızlık işletmemiz var. Anadolu merinosu üretiyoruz. Bütün bölgeye elimizden geldiğince en iyi ve en kaliteli şekilde damızlıklarımızı yetiştirip satıyoruz. Koçumuz birinci oldu. Anlımızın akıyla birinciliği kazandık. Bütün katılımcılara teşekkür ediyorum. Allah herkesin emeğini yağlı yapsın” şeklinde konuştu. Ayrıca yarışmada LÖSEV’e destek olmak amacıyla bir kuzu sembolik açık arttırma ile 108 bin TL’ye satılarak geliri LÖSEV’e bağışlandı.
İstanbul Süheyl Batum listesini divan kuruluna teslim etti Galatasaray Başkan Adayı Süheyl Batum, 25 Mayıs’ta yapılacak başkanlık seçimi için listesini divan kuruluna teslim etti. Galatasaray’da Olağan Seçimli Genel Kurul 25 Mayıs’ta Galatasaray Lisesi’nde yapılacak. Galatasaray Başkan Adayı Süheyl Batum, Rams Park’ta bulunan divan kuruluna listesini teslim etti. Daha sonra basın mensuplarına konuşan Süheyl Batum, "Bugün listemizi divan kuruluna teslim ettik ve Galatasaray Başkanlığına aday olduk. Galatasaray yalnız bir spor kulübü değil. Aynı zamanda gelenekleriyle, kurumlarıyla, geçmişiyle, değer yargılarıyla eğitim ve kültür kurumu. Galatasaray hem demokrasisini hem aydınlanmacı geleneği, Galatasaray’ın değerlerinden ve Atatürk ilke ve devrimlerinden alıyor. Biz de bugün Galatasaray’ın demokrasisi için, gelecek için ve itibarı için arkadaşlarımızla birlikte buraya geldik. Bu değerli kadroyu bir araya getirirken, bizi bu yolda yüreklendiren, cesaretlendiren iki çok önemli ve değerli başkanımız var. Bunlardan biri Galatasaray’ın başkanlığını yapmış Alp Yalman bizim listemizde. Kendisinin isteğiyle Disiplin Kurulu Başkanı da listemizde yer almıştır. İkincisi yine Galatasaray’ın önemli başkanlarından olan Ünal Aysal. Ünal Aysal biz seçimleri kazandığımız takdirde Sportif AŞ’nin başında olacak. Kendisine de teşekkür ediyorum. Celal Açar da listemizde yer aldı" diye konuştu. "Florya projesine izin vermeyeceğiz" Neden aday olduğunu açıklayan Batum, "Bizler hepimiz Galatasaraylıyız. ’Var olan paraların üstüne koymak istediğimiz, her şey başarılıyken, o paraya konmak isteyen fırsatçı insanlar, bir takım şeyler var’. İçinde bulunduğumuz şampiyonluk döneminde kesinlikle şampiyon olduğumuz güne kadar şimdi söyleyeceklerim üzerinde bir daha ayrıntılı olarak durmayacağım. Galatasaray dışındaki hiçbir yerde bunu dile getirmeyeceğim. Bizler yola çıkarken şuna çok önem verdik; algının dışında bundan önceki yönetim, geçen dönemde yaptığı adaylık lasmanında söylediği projelerin çok büyük bölümünü yapamadı. Kemerburgaz projesi, spor salonu projesi, arsa gayrimenkul fonunun kurulması, colombus projesi, dijital vaatler bunlardan hiçbiri maalesef yapamadı. Bizim için esas önemli olan Florya projesi. Başkan, bütün arkadaşlarıyla çok çalıştı ama ortada bir gerçek var. Türkiye’de Riva projesi, ben gençken Türkiye’nin geleceği denen bir projesiydi. Bugün Riva ne oldu? 4 Galatasaray eder derken, bugün bitti. Florya projesi aynı şekilde devam etmektedir. Buna kesiklikle izin vermeyeceğiz. Genel kurul ne yetkisi verdi? Biz Riva projesine, Florya’nın ilk Emlak Konut’a verilirken, Mustafa Cengiz’in geri aldığı şekilde gibi heba edilmesine izin vermemek için yola çıkıyoruz. Kesinlikle izin vermeyeceğiz. ’Bir yabancı menşeili şirkete verdik, o şirketten 70 milyon Dolar gelecek, ilk aşama Bankalar Birliği’nden çıkacağız’ deniyor. Herkes memnun, biz değiliz. Bunun son derece yanlış olduğunu, Galatasaray’ın en azından yarı yarıya zarara uğratacağını bilin, inanın. Bu Galatasaray’ın geleceğinin ipotek altına alınması demektir. Galatasaray, Türkiye’nin en büyük sivil toplum örgütüdür. Biz bütün siyasal partilere eşit mesafede durmalıyız. Biz Türkiye Cumhuriyeti’nin Galatasaray Spor Kulübüyüz" diye konuştu. "Erden Timur bizim çok değerli bir arkadaşımız" Erden Timur’un Galatasaray’ın bir değeri olduğunu ifade eden Süheyl Batum, "Erden Timur’u hepimiz Galatasaray’a yaptıkları için çok seviyoruz. Okan Buruk bizim çok önemli değerimiz. Okan Buruk’u da çok seviyoruz. Bir önceliğimiz var. Galatasaray futbol takımının Allah kısmet ederse şampiyon olması. Hiçbirimiz Galatasaray’a zarar verelim diye bu işe kalkmadık. Biz 25 Mayıs’tan sonra bir daha bu işe söyleyebilecek sözümüz olmayacağı ve bu sözü herkese göstermek için ortaya çıktık. Bu kaybetsek de bu işin Galatasaray Genel Kurulu’nun verdiği kararlar çerçevesinde yapılmasını sağlayacağız. Erden Timur bizim çok değerli bir arkadaşımız. Biz Galatasaray’ın değerleri, itibarı, bağımsızlığı ve geleceği için buradayız. Gelecekte biz borçsuz kulüp olduk demeleri için buradayız" açıklamasında bulundu. Süheyl Batum’un listesi şöyle: Başkan: Süheyl Batum Yönetim Kurulu (Asil): Aytuğ Sakallıoğlu, Ayşen Sarıkan Tanırcan, Aslı Makaracı Başak, Metin İkiz, Suat Sarı, Çetin Soysal, Mustafa Barış Yaşaroğlu, Rezan Epözdemir, Cüneyt Öztürk, Murat Karaman Yönetim Kurulu (Yedek): Metin Karakaya, Cem Topuz, Hikmet Sibel Akyelken, Mehmet Şişmanoğlu, Hikmet Ozan Öğüt Denetim Kurulu (Asil): Kemal Erimtan, Musa Armağan Adal, Hakan Üzeltürk Denetim Kurulu (Yedek): Kerem Selahattin Ergün, Melik Çağatay Şencan, Emre Şehsuvaroğlu Sicil Kurulu (Asil): Celal Açar, Ekrem Reşat Tüzün, Recep Şükrü Ergün, Mehmet Mustafa Kemal Yalman, Sedat Besen, Ahmet Mesut Gümüştaş, Metin Ünlü Sicil Kurulu (Yedek): Sinem Alay, Cemal Kurum, Emre Türkmen Disiplin Kurulu (Asil): Alp Yalman, İbrahim Haluk Nuralp, Teoman Cem Kadıoğlu, Huriye Cumhuriyet Şahin, Hüsnü Serdar Gökcan, Yalçın Veziroğlu, Banu Kaleağası Gürmen Disiplin Kurulu (Yedek): Mehmet Ali Buladoğlu, Hasan Vedat Gürer, Mehmet Can Özatay, Mehmet Kabil Kibarer, Mert Murat Ermen