GÜNDEM - 05 Ağustos 2020 Çarşamba 10:15

Acılı babanın isyanı: 'Yakalanmadığı her gün acımız tazeleniyor'

A
A
A
Acılı babanın isyanı: 'Yakalanmadığı her gün acımız tazeleniyor'

İstanbul Beşiktaş’ta 9 Haziran 2019 tarihinde meydana gelen, 3’ü çocuk 4 kişinin öldüğü, 10 kişinin de yaralandığı trafik kazasına neden olan firari şoför, olayın üzerinden bir yıldan fazla zaman geçmesine karşın halen yakalanamadı.

Kazada kızıyla 2 torununu kaybeden Fetullah Akçil, firari şoförün yakalanmadığı her gün acılarının tazelendiğini belirterek, “İstediğimiz tek şey var; bir an önce bu şahsın yakalanıp cezalandırılması. En azından acımız az da olsa diner” dedi.

Beşiktaş’ta 9 Haziran 2019’da TEM Otoyolu'nda makas atan trafik magandalarının neden olduğu kazada 3’ü çocuk 4 kişi ölmüş, 10 kişi yaralanmıştı. Kazada anne Seyhan Özçelik ile çocukları Hiranur (9) ve Musap (8), Nurullah Eray’ın oğlu Yusuf Eray’ın (8) öldüğü, 10 kişinin de yaralandığı açıklanmıştı. Nurullah Eray’ın kızı Gülnur’un (9) ise ağır yaralı olarak tedavi gördüğü belirtilmişti. Cenazeler Muş ve Bitlis’te toprağa verilmiş, ancak kazadan 15 gün sonra akıllara durgunluk veren bir olay yaşanmış ve ağır yaralı olarak Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yoğun bakımda tedavi gören ve yüzü sargı bezleriyle sarılı olan küçük kızın Gülnur değil, ailenin öldü diye toprağa verdikleri Hiranur olduğu ortaya çıkmıştı.

“Bir yıl geçmesine rağmen halen yakalanamaması bizi incitiyor”

Kazada ölen her iki çocuğun da dedesi olan ve Mersin’de yaşayan Fetullah Akçil, kızını da kaybettiği olayla ilgili İHA muhabirine açıklama yaptı. Kazada, 2 torunu ile kızını kaybeden Akçil, olaydan sonra kaçan şoför Y.A.’nın yakalanması için yetkililerden yardım istedi. Olayın üzerinden bir yıl geçtiğini anımsatan Akçil,”Çocuklarım Bursa’dan bayram dönüşü evlerine giderken, gece saat 02.00 civarında arkadan süratli bir şekilde makas atarak arabaları sollarken bizim çocukların arabasına arkadan vuruyor. Bizim olaydan önce 4 tane sabıkası çıktı ve İstanbul sokaklarında rahat gezebiliyormuş. Bizim olaydan bir yıl geçmesine rağmen bu insanın halen yakalanmaması ve devlet tarafından bize herhangi bir bilgi verilmemesi gerçekten bizi incitiyor” diye konuştu.

“Yakalanmadığı her gün acımız tazeleniyor”

“Biz, bu vatan uğruna çok şehit vermiş bir aile mensubuyuz” diyen Akçil, o dönemde kendi çabasıyla yaptığı araştırmalarda, firari şoför Y.A.’nın 4-5 yıl Mersin’de uyuşturucuyla ilgisi olduğu bilgisine ulaştığını anlattı. Akçil, “Bizim devletimizden isteğimiz, bu insanın bir an önce yakalanmasıdır. Yakalanmadığı her gün acımız tazeleniyor. Her gece kızım, torunlarım gözümün önüne geliyor. Bir aile yok oldu. Çok insan perişan oldu. Yaralılarımız oldu. Gerçekten büyük bir acıdır. Yaralı olan torunumun bir gözü kaza nedeniyle artık görmüyor. Onu gördükçe içimiz yanıyor. Torunlar çaresiz kaldı; gözlerinin önünde annelerini kaybettiler. O duyguyu bir türlü atamıyorlar. En büyükleri olan kız torunum her gün ağlıyor. Büyük bir acı yaşıyoruz. Allah kimsenin başına getirmesin” ifadelerini kullandı.

Acılı babanın isyanı: 'Yakalanmadığı her gün acımız tazeleniyor'

“4 kişinin kasten ölümüne sebep olan bir şahsın cezası bu olmamalı”

Olayla ilgili hazırlanan iddianamede, firari şoföre 22,5 yıla kadar hapis cezası istendiğini dile getiren Akçil, bu cezanın da yeterli olmadığını söyledi. Mahkemenin halen devam ettiğini kaydeden Akçil, “Bizim isteğimiz, bu şahsın bir an önce yakalanıp ceza alması. 4 kişinin kasten ölümüne sebep olan bir şahsın cezası bu olmamalı. 4 kişinin ölümüne, 8 kişinin de ağır yaralanmasına sebep olmuş, bir yuvayı yıkmış. Bir yuvayı kasten yıkmanın cezası 20 yılsa, adalet bunun neresinde? Bu tip insanlar başka ülkelerde idamla cezalandırılıyorlar. Ama bu ülkede adam gaspçı, hırsızlık yapmış, uyuşturucu satmış, 4 tane sabıkası var ve hala İstanbul sokaklarında cirit atarak insanların ölümüne sebep oluyor ve halen yakalanmıyor. Güçlü bir Türkiye, böyle bir insanı nasıl yakalayamıyor? Arkasında hangi güç var? Merak ediyoruz. Bir an önce devletin bizi bilgilendirmesi lazım. Emniyet güçlerimiz var, istihbarat var; bu şahıs yurt dışına mı kaçtı, nereye gitti, akrabaları nerede? Bu konuda bize hiçbir bilgi verilmedi” şeklinde konuştu.
Akçil, bu tür suçların cezasının ağırlaştırılmış müebbet hapis olması gerektiğini de savundu.

“İstediğimiz tek şey var; bir an önce bu şahsın yakalanıp cezalandırılması”

Kaza anında firari şüphelinin yanında olan A.T. ile olayın ardından ikisini de kaçırdığı iddia edilen babası M.T.’nin ise Burdur’da yakalandıklarını dile getiren Akçil, baba ve oğlun 6 ay hapis yattıktan sonra serbest bırakıldıklarını söyledi. Buna da tepki gösteren Akçil, “Böyle bir şey olabilir mi? Kaza anında yanında olan arkadaşının babası gelip onları kaçırıyor. Kaçıranla babası 2 ay önce serbest bırakıldılar. Bu nasıl bir adalettir? Biz devletimizi, ülkemizi, insanları seviyoruz. Bugüne kadar hiçbir insana zarar vermemiş bir aileyiz. Ama bu tür insanlar sokaklarda halen dolaşıyorsa ve devlet bunları yakalamıyorsa ben diyecek bir şey bulamıyorum. İstediğimiz tek şey var; bir an önce bu şahsın yakalanıp cezalandırılması. En azından acımız az da olsa diner" dedi.

Kıymet Gökçe-Koray Ünlü
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Filistin Dayanışma Platformu, İsrail’in Refah’ta başlattığı saldırıyı Ankara’da protesto etti Ankara’da bulunan Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla İsrail’in başlattığı saldırıyı protesto etmek için Amerikan Büyükelçiliği önünde toplandı. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından 1 buçuk milyona yakın Gazzeli, Refah kentine sığınmıştı. İsrail’in Refah kentine yönelik başlattığı hava saldırısının ardından Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla saldırıyı kınamak için Ankara’da bulunan Amerikan Büyükelçiliği önünde çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte İsrail’i protesto etti. Elçilik binası önünde toplanan kalabalık, İsrail’i protesto etmek için "İnsanlık onuru siyonizmi yenecek" ve "Susma haykır soykırıma hayır" sloganları attı. Öte yandan kalabalık, İsrail askerleri tarafından Kudüs’te öldürülen Hasan Saklanan’ı ise rahmetle anmayı unutmadı. Grup adına basın açıklamasında bulunan Zeynel Abidin Özkan, İsrail’in Gazze’ye yönelik düzenlediği saldırıların ardından Refah sınır kapısına sığınan yaklaşık bir buçuk milyona yakın Gazzeli’nin 214 gündür açlıkla boğuştuğuna dikkati çekti. "Soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar" Refah’a başlatılan saldırılarla birlikte bölgede can güvenliği sorununun da başladığının altını çizen Özkan, “214 gündür dünyanın gözü önünde Filistin’de kardeşlerimiz İsrail soykırımına maruz bırakılıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde devam eden yargılamalara; İsrail, lobi faaliyetleriyle tüm ülkelere müdahale ettirmeye ve İsrail yetkililerinin ceza almaması için bir çaba içerisine girdi. Hepimiz gördük ki aslında adalet İsrail için varmış ve tüm ülkeler de İsrail’in soykırımını desteklemek için çalışıyormuş. Bugün ortaya çıkan belgelerde görüldü ki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde İsrail’in soykırımına ortak olan yöneticilerinin ceza almamasına yönelik baskı içeren mektuplar mahkemeyi köşeye sıkıştırmak adına kullanılıyor. Biz inanıyoruz ki hem mahkemede görülen davada hem de Güney Afrika’da devam eden davada soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar” ifadelerini kullandı.