POLİTİKA - 03 Ekim 2019 Perşembe 15:00

Adalet Bakanı Gül: 'İnsan Eylem Planı güncelleme çalışmalarını başlattık'

A
A
A
Adalet Bakanı Gül: 'İnsan Eylem Planı güncelleme çalışmalarını başlattık'

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, "İnsan Eylem Planı güncelleme çalışmalarını başlattık" dedi.

Ankara'da bir otelde düzenlenen "Ceza Adalet Sisteminin Güçlendirilmesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi İhlallerinin Önlenmesi İçin Yargı Mensuplarının Kapasitesinin Artırılması Ortak Projesi" açılış konferansına, Adalet Bakanı Abdalhamit Gül'ün yanısıra Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, Danıştay Başkanı Zerrin Güngör, Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürü Yakup Moğol, Türkiye Adalet Akademisi Başkanı Muhittin Özdemir, Avrupa Konseyi İnsan Hakları Direktörü Christophe Poirel, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Christian Berger ve yargı mensupları katıldı.

Konferans öncesinde açış konuşması yapan Adalet Bakanı Gül, Türkiye'nin bir hukuk devleti olarak demokrasiyi, insan onurunu, insan hak ve özgürlüklerini, yasa önünde eşitliği teminat altına alan tüm işleyişinde kendisini hukuka bağlı sayan bir devlet olduğundan bahsederek, "Hukuk devletinin temel şartı 82 milyon vatandaşımızın kendisini emin ve güvende hissetmesidir. Hukuk devleti niteliğinin ayrılmaz parçası da yargının bağımsız ve tarafsız olmasıdır. Bu nedenle hukuk devleti ilkesi, hukukun üstünlüğünün daha da geliştirilmesi reform anlayışımızın temelinde yer almaktadır. Hukukun üstünlüğü kavramının ete ve kemiğe bürünmesi yargının tam anlamıyla tarafsız ve bağımsızlığıyla mümkündür" diye konuştu.

30 Mayıs'ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan Yargı Reformu Strateji Belgesi'nin 2019-2023 yıllarının yol haritası olma niteliğini taşıdığını aktaran Bakan Gül, "Reform belgemiz aynı zamanda AB ile müzakere sürecinin bir parçasıdır. Hazırlık aşamasında Avrupa Birliği kriterleri elbette gözetilerek bu çalışmalar ortaya konmuştur. Ancak aslolan milletimizin ve ülkemizin ihtiyaç duyduğu daha güçlü bir demokrasi, insan hakları ve adalet talepleri göz önüne alınmıştır. Avrupa Birliği ile ilişkilerimiz ne olursa olsun. İnsanımızın ve ülkemizin hak ettiği bir yargı sistemi, iyi işleyen adalet sistemi bizim en temel arzumuzdur" diye konuştu.

"İnsan Eylem Planı güncelleme çalışmalarını başlattık"

Uygulamadan kaynaklanan ya da mevzuata dayanan problemlerin gecikmeksizin giderilmesi kararlılığında olduklarını anlatan Bakan Gül, "İnsan Eylem Planı güncelleme çalışmalarını başlattık. Özellikle insan haklarına ilişkin hükümetlerimiz Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ortaya konan mevzuat ve adımlar ve bunların uygulanmasında kişiler veya kurumların insan haklarını ortaya koyan bir yaklaşımı ele almaları bir zarurettir" ifadelerini kullandı.

"Türkiye istikrarsızlaştırılan bölgelerdeki insanların yaşam hakkının korunması gibi sorumlulukları yüklenerek insanlığın vicdanı olmuştur"

Türkiye'nin aynı zamanda terör örgütleriyle mücadele ettiğini belirten Bakan Gül, "Türkiye, FETÖ, PKK/PYD/ YPG ve DEAŞ gibi terör örgütleriyle eş zamanlı mücadelesini kararlı bir şekilde sürdürmektedir. Etkileri Türkiye’nin sınırlarını aşan teröre karşı yürütülen bu mücadele, bölgesel ve küresel güvenlik ile istikrarın korunması açısından da önem taşımaktadır. Bugün ülkemizde yaklaşık 5 milyon insan sığınmacı olarak yaşamaktadır. Terör ve iç savaş nedenleriyle istikrarsızlaştırılan bölgelerdeki insanların yaşam hakkının korunması, en yüksek adalet duygusu olarak, bütün insanlığın ortak sorumluluğundadır. Türkiye bu sorumluluğu yüklenerek insanlığın vicdanı olmuştur" dedi.

"Yargı Reformu Strateji Belgesi, Türkiye'nin terörle etkin ve kararlı mücadelesine katkı sağlayacak politikalar dikkate alınarak yapılmıştır"

Türkiye'nin 8 yıldır sığınmacılara ev sahipliği yaptığını ve bu fedakarlığın Avrupa bölgesinin de güvenliğine hizmet ettiğini söyleyen Bakan Gül, "Ancak Avrupa ülkeleri ve AB bu konudaki desteklerini maalesef yerine getirmemiştir. Terör; demokratik toplum, özgürlükler ve hukuk devleti gibi müşterek değerlerin başlıca düşmanıdır. Bu nedenle terörle mücadele en başta bu değerleri koruma olarak görülmeli ve algılanmalıdır. Türkiye yeni Yargı Reformu Strateji döneminde de terörle mücadele kararlılığında olacağına ve bu konuda zaafiyet göstermeyeceğine işaret etmektedir. Belge, Türkiye'nin terörle etkin ve kararlı mücadelesine katkı sağlayacak politikalar dikkate alınarak yapılmıştır" şeklinde konuştu.

Lekelenmeme hakkında Bakan Gül, "Lekelenmeme hakkı ile hak arama hürriyeti arasında bir denge sağlanmış, bu düzenleme ile cumhuriyet savcılarına şikâyetin soyut ve genel nitelikte olması veya konusunun suç oluşturmadığının açıkça anlaşılması durumunda 'soruşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar' verebilme yetkisi verilmiştir" ifadelerini kullandı.

"Özellikle kadın ve çocuklara yönelik onları merkeze alan mağdur odaklı yaklaşım ve perspektifimizi sürdüreceğiz"

Mağdur haklarını geliştirmeye yönelik politikaları sürdüreceklerini aktaran Bakan Gül, "Özellikle kadın ve çocuklara yönelik daha fazla örselenmemeleri için onları merkeze alan mağdur odaklı yaklaşım ve perspektifimizi sürdüreceğiz. Bu konuda birinci yargı paketinde de düzenlemeler var" dedi.

"Hasta, çocuk ve hamileler için alternatif infaz yöntemleri konusunda çalışmalar sürüyor"

Alternatif infaz yöntemleri konusunda çalıştıklarını belirten Bakan Gül, "Özellikle çağdaş infaz sistemleri, yaşlı, hamile ve çocukların cezalarının infazlarının elektronik izlemeyle evde gerçekleştirilmesi, yine ağır hasta hükümlü ve tutuklulara yönelik mağduriyetlerin ortadan kaldırılması hususunda önemli alternatif infaz çalışmalarını da hep birlikte uygulamayı hedefliyoruz" dedi.

Konuşmaların ardından çekilen aile fotoğrafı sonrasında konferans başladı.

Mevlüt Hasgül

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas Tek oyla kaybetti, çok konuşulacak bir hukuk mücadelesi başlattı Tek oyla muhtarlık seçimini kaybeden aday, üçünü hiç tanımadığı kendi hanesine kayıtlı 6 kişinin seçimde oy kullandığını ispat etti, itirazı kabul edilmeyince konuyu yargıya taşıdı. Sivas merkeze bağlı Harmancık köyünde yaşayan Durmuş Sağır, 31 Mart’ta gerçekleştirilen Mahalli İdareler Seçimin’de köyünün muhtar adayı oldu. Sağır seçimden aylar önce kendisine ait adreste ikamette bazılarını hiç tanımadığı 6 farklı kişinin kayıtlı olduğunu tespit etti. İl Nüfus Müdürlüğüne şikâyette bulundu. Şikâyet üzerine jandarma tarafından köyde yapılan inceleme sonrası mükerrer kaydı yapılan 6 kişi Sağır’a ait adresten düşürüldü. Ancak Sağır, ikinci bir şoku da mahalli idareler seçimini öncesinde yaşadı. Mükerrer kaydı yapılan bu 6 kişinin nüfus kayıtlarından düşürülmesine rağmen seçmen listesinde olduğunu fark etti. İlçe Nüfus Müdürlüğü ve jandarma tutanakları ile seçim kuruluna itirazda bulundu. İtirazına rağmen bu 6 kişi seçimde oy kullandı. Sağır 1 oyla seçimi kaybetti. Seçimden sonra itirazını yenilemesine rağmen itirazı reddedildi. Bu kez konuyu Yüksek Seçim Kurulu’na taşıdı. Yüksek Seçim Kurulu’ndan da ret kararı gelince bu kez konuyu yargıya kaşıdı. “Hep beni yokuşa sürdüler” Durmuş Sağır, durumu fark ettiğini ve gerekli mercilere şikayette bulunsa da konuyla ilgilenilmediğini ifade ederek, “31 Mart yerle seçimleri Türkiye Cumhuriyeti genelinde olduğu gibi köyümüzde de oldu. Boş evimde hanemde altı kişinin oturduğunu tespit ettik ama 5. ayın 2023 yılında. Biz bunu Nüfus Müdürlüğü’ne bildirdik. Nüfus müdürlüğü, jandarma, bunlar, bu kurumlar, asli görevlerini yaptı. Bu insanların kaydını düşürdü. Ancak en son bir soruşturmada şimdiki muhtar bir ifade kullanmış. Buraya kardeşimin ismini vermiş sadece kardeşimin adına gibi. Bura bizim babamızın malı. Yani burada bizim kardeşler arasında ayrımız yoktur. Burada benim de hakkım var. O beyanı düzeltsinler. Ben seçimin hemen akıbetinde seçim kuruluna başvurdum. Hep beni yokuşa sürdüler. Dilekçemin reddini verdiler sürekli. En son seçim kuruluna başvurmamı istediler. Oradan da dilekçemin reddine verdiler. Ben hakkımı arıyorum. Benim derdim muhtarlık filan değil. Bütün komşularım da bilir ama ben yasal hakkımı arıyorum. Nüfus müdürlüğü gibi bir kurumun evrakını hiçe sayan seçim kurulundan ben hakkımı arıyorum” dedi. Seçim tekrarlansa da aday olmayacak Sağır, seçim tekrarlarsa bile tekrar aday olmayacağını açıklayarak amacının hukukun üstünlüğünün sağlanması olduğunu belirtti. Sağır, “Ben kefenimi mezarlıkta bıraktım. Hakkımı arıyorum. Bu iki tane yüce kurumun evrakını hiçe sayan seçim kurulundan hakkımı arıyorum. Bununla beraber bütün adli kurumlara insanlığın kamuoyunun vicdanına sesleniyorum. Ben eğer hakkımı aramıyorsam cepheden kaçmış vatan haini hissediyorum kendimi. Kamuoyuna duyurulur. Vicdanları nasıl rahat ediyorlarsa. Derdim muhtarlık filan değil. Bugün seçim olsa ben aday da olmayacağım. Ama ben hakkımı arıyorum. 6 kişi elini, kolunu sallayıp seçim kurulu bunlara oy kullandırdı. Ben onun peşine düştüm. Üçünü tanımıyorum. Üçü bizim köyden ama şu gördüğünüz harabede bu insanların ne işi var? Daha bitmemiş, sıvası yok. Bunun elektriği kardeşimin üzerine, öbür taraf, öbür kardeşimin üzerine. Burada seçim kurulunun benim üzerime yaptığı bir haksızlık var. Savcılığa, Cumhuriyet Başsavcılığımıza da dilekçemizi beyan ettik. Suç duyurusunda bulunduk” diye konuştu.
İzmir Vali Elban, İzmir Ekonomi’de projeleri dinleyip gençlerle sohbet etti İzmir Valisi Dr. Süleyman Elban, İzmir Ekonomi Üniversitesini (İEÜ) ziyaret ederek kampüste incelemelerde bulundu. İzmir Ticaret Odası (İZTO) Yönetim Kurulu ve İEÜ Mütevelli Heyet Başkanı Mahmut Özgener ile Rektör Prof. Dr. Yusuf Hakan Abacıoğlu, Vali Elban’a Güzelbahçe’de inşa edilecek yeni kampüs projesi başta olmak üzere üniversitede yapılan son çalışmalar hakkında detaylı bilgiler verdi. ‘Tesla Laboratuvarını’ gezerek uzay, genetik ve makine gibi farklı alanlarda yapılan çalışmaları detaylıca inceleyen Vali Elban, akademisyenler ve öğrencilerle sohbet etti. Vali Elban’a üniversiteyle ilgili bilgilerin aktarıldığı sunumda İZTO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve İEÜ Mütevelli Heyet Üyesi Cemal Elmasoğlu, İEÜ Rektör Yardımcıları Prof. Çiğdem Kentmen Çin, Prof. Dr. Levent Eren ve Prof. Dr. Aslı Ceylan Öner, İEÜ Genel Sekreter Yardımcısı Volkan Koç ve İZTO Genel Koordinatörü Pınar Karayılanoğlu da yer aldı. Gençlerimizin daima yanındayız İzmir Valisi Dr. Süleyman Elban, Türkiye’nin hızlı gelişimini sürdürerek yoluna güçlü bir şekilde devam etmesi için gençlere önemli görevler düştüğünü belirtti. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da gençlerin yanında yer almaya, onları desteklemeye devam edeceklerini ifade eden Vali Elban, İzmir Ekonomi Üniversitesi’nde yürütülen projelerin de yakından takipçisi olacaklarını vurguladı. Vali Elban, bilimsel anlamda İzmir’den tüm Türkiye’ye örnek olacak yeni çalışmaların hayata geçeceğine yürekten inandığını belirterek, öğrencilere ve öğretim üyelerine başarılar diledi. 23 yıllık gurur Vali Elban’ı İzmir Ekonomi Üniversitesi’nde ağırlamaktan dolayı duydukları memnuniyeti ifade eden İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu ve İEÜ Mütevelli Heyet Başkanı Mahmut Özgener, “14 Nisan 2001 tarihinde eğitim vermeye başlayan üniversitemiz, kısa bir süre önce 23’üncü yaşını kutlamanın gururunu yaşadı. Ege’nin ilk vakıf üniversitesi olarak başladığımız 23 yıllık bu yolculuğa; çok sayıda başarıyı, sevinci ve yeniliği sığdırdık. Ülkemizin önde gelen, en çok tercih edilen üniversiteleri arasına adımızı yazdırdık. Başta Valiliğimiz olmak üzere kentimizdeki tüm paydaşlarımızla üniversitemizin başarısını daha da ileri noktalara taşımayı hedefliyoruz” dedi. Birçok projemizi aktardık İEÜ Rektörü Prof. Dr. Abacıoğlu, ziyareti dolayısıyla Vali Elban’a teşekkür ederek, “Sayın Valimize, Güzelbahçe’de inşa edeceğimiz yeni kampüs projemizin yanı sıra Beyaz Köşk Anaokulu, Psikoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi, sağlıklı kampüs, öğrenci değişimleri, ulusal ve uluslararası alandaki birçok çalışmamız hakkında detaylıca bilgilendirmede bulunduk. Gelecek hedeflerimizi aktardık. Kendisinin çok değerli görüş ve önerilerinden istifade ettik. Valimiz; gençlerimize ve şehrimize katkı sağlayacak her projede, elinden gelen tüm desteği sağlayacağını ifade etti. Kendisine, üniversitemiz adına bir kez daha teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.