GÜNDEM - 08 Mart 2020 Pazar 17:04

Adalet Bakanlığından kadın mahkumlara 8 Mart jesti

A
A
A
Adalet Bakanlığından kadın mahkumlara 8 Mart jesti

Adalet Bakanlığı, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde 9 binin üzerinde kadın mahkuma açık görüş imkanı sundu.

Adalet Bakanlığı, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla bir ilke imza atarak Türkiye genelinde bulunan 9 binin üzerinde kadın mahkum ve aileleri için açık görüş düzenledi. Sincan Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda cezalarını çeken 570 kadın mahkum ve aileleri de bu imkandan yararlandı. Sabahın erken saatlerinde açık görüş için Sincan Kadın Kapalı Cezaevine gelen aileler, sırayla görüş odalarına girerek en az yarım saat, en fazla bir saat süreyle yakınlarıyla hasret giderdi. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'ne özel açık görüş, sabah 09.00'dan akşam 17.00'ye kadar devam edecek.

Sincan Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Ruhiye Künü, cezaevi içerisinde 570 hükümlü ve tutuklu bulunduğunu belirterek, "Bugün burada başta annemin olmak üzere tüm kadın personelimin, tutuklu bulunan kadınların ve dünyadaki tüm kadınların gününü kutlarım. Sincan Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda 570 tutuklu ve hükümlü barındırmaktayız. Bugün 570 hükümlü ve tutukluya açık görüş yaptırmak için buradayız" dedi.

"İlk defa 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde açık görüş verildi"

8 Mart Dünya Kadınlar Günü'ne özel olarak ilk defa açık görüş olduğunu kaydeden Künü, "Cezaevi içerisinde eğitim-öğretim ve hobi kurslarımız devam ediyor. Eğitim-öğretim faaliyetleri içerisinde okuma yazmadan tutun, açık lise, açık üniversitehatta bir yüksek lisans öğrencimiz de var. Kurumumuz bünyesinde iş yurdu faaliyetleri devam ediyor. Atölyelerimiz mevcut, buralarda 60 civarında hükümlü veya tutuklu çalışıyor ve bunun karşılığında ücret alıyorlar. İlk defa 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde açık görüş verildi. Tüm Türkiye'deki kadın hükümlü ve tutuklular birinci derece yakınlarıyla görüş yapıyorlar" ifadelerini kullandı.

Adalet Bakanlığından kadın mahkumlara 8 Mart jesti

"Gerektiği zaman ihtiyaçlarına binaen her şekilde etkileşim halindeyiz"

Sincan Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda infaz koruma memuru olarak görev yapan Tansu Şahan Özengi ise, hükümlü ve tutukluların iyileştirilmesi faaliyetlerinde ellerinden geleni yaptıklarını vurgulayarak, "Öncelikle Dünya Kadınlar Günü'nde tüm mesai arkadaşlarımın ve tüm kadınların gününü kutluyorum. Ben ve mesai arkadaşlarım, burada hükümlü ve tutukluların iyileştirilmesi faaliyetlerinde, yeniden topluma kazandırılması ve ihtiyaçlarının karşılanması açısından görevimizi yapmaya çalışıyoruz. Gerektiği zamanda ihtiyaçlarına binaen her şekilde yeri geliyor psikolojik açıdan, yeri geliyor konuşma açısından, yeri geliyor onlarla etkileşim açısından sadece ihtiyaçları için değil, her konuda biz onlarla etkileşim halindeyiz. Psikolojik açıdan da her zaman destek olmaya çalışıyor ve elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz" dedi.
Özellikle Dünya Kadınlar Günü'nde böyle bir açık görüş imkanının kadın mahkumlara verilmesinden dolayı mutlu olduğunu ifade eden Özengi, "Bugün 8 Mart dolayısıyla burada açık görüş yapılıyor. Özellikle kadın olmalarından dolayı tutuklu ve hükümlülere böyle bir hak tanındığı için ben kendi adıma bir kadın olarak çok mutlu oldum" diye konuştu.

"Eskiden cezaeviymiş ancak şimdi eğitim kampüsü olarak görüyorum burayı"

Açık görüş imkanı sundukları için Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ve bakanlık personeline teşekkür eden ve cezaevlerinin şu anda eğitim kampüsü olduğunu söyleyen Hacer K., "Öncelikle şehitlerimize Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Şehit ve gazi annelerimizin Kadınlar Günü'nü kutluyorum. Bir kadın yönetici olarak, birinci müdürümüzün ve memur arkadaşlarımızın Kadınlar Günü'nü kutluyorum. Sayın bakanımıza böyle bir günde bize görüş verdiği için çok teşekkür ediyorum. Ayrıca bana maddi, manevi her türlü desteği veren annemin de Anneler Günü'nü kutluyorum. Eskiden cezaeviymiş ancak şimdi eğitim kampüsü olarak görüyorum burayı. Benim mesleğim yoktu, şu anda akşam ders, gündüz de işte çalışabiliyorum, para kazanıyorum ve aynı zamanda meslek ediniyorum. İki tane altın bileziğim oldu, iki üniversite bitirdim ve halen okuyorum. Terzi oldum, tekstil üzerine çalışıyorum. Dikişin güzel bir şey olduğunu öğrendim" diye konuştu.

Adalet Bakanlığından kadın mahkumlara 8 Mart jesti

"11 yıldır içerideyim, iki altın bilezik edindim ve iki üniversite bitirdim"

Cezaevi içerisinde sürekli faaliyetlerin olduğunu vurgulayan Hacer K, "Cezaevlerinin eksileri var tamam ama artı yönleri de var. Çünkü sürekli faaliyetler var, eğitimlere önem veriyorlar. Ben tutuklandığımda psikolojim bozulmuştu, ben okulu bırakmıştım ama kurum öğretmenleri okumamı söyledi ve okumaya devam ediyorum. Ben 11 yıldır yatıyorum ve 3 yılım var. Hiçbir tutanak almadım, hiçbir soruşturma geçirmedim ve bu süreçte de sürekli ödüller aldım. Çünkü hep çalıştım, zamanımı değerlendirdim. Hatta 24 saat bazen yetmiyor bile, gündüz çalışıyorsun, koğuşa gidiyorsun ve ders çalışıyorsun, yarışmalara katılıyoruz. Gündüz iş yaparken bedenimi çalıştırıyorum, akşam da ders çalışırken beynimi çalıştırıyorum. Bir kadın olarak buradan artılarla çıkacağımı düşünüyorum. Çünkü mesleğim var, adımımı hızlıca atacağımı düşünüyorum. Cezaevinden çıkan bir insan olarak devletimizin ve toplumumuzun bana kucak açacağına inanıyorum" dedi.

"Buradan çıkınca çok güzel bir hayatım olacak"

Cezaevinden çıktıktan sonra güzel bir hayatı olacağına inandığını belirten Aynur Y, açık görüşler sayesinde çocuklarını ve ailesini gördüğünü aktararak, "Kızımı, annemi burada görüyorum. Oğlum işinden kaynaklı gelemiyor. Hasbelkader buraya düştük. İstemezdim buraya düşmeyi, evlatlarımdan ayrı kalmayı ama oldu. Kızımı lise 1'de bıraktım, mezuniyet törenini göremedim. Üniversiteyi kazandı, ben burada olduğum için gidemedi üniversiteye, oğlum gidemedi üniversiteye, iftira yüzünden buradayım. İnşallah buradan çıkınca çok güzel bir hayatım olacak. Kızım da kaldığı yerden devam edecek üniversiteye. 6 senedir buradayım, bir sene sonra açık cezaevine gideceğim. 4 yıl da orada kalacağım" şeklinde konuştu.

Cezaevine geldiği ilk sene kurslara gittiğini ve şu anda da tekstil atölyesinde çalıştığını kaydeden Aynur Y., "6 ay boyunca faaliyete gittim cezaevi içerisinde, 6 aydan sonra tekstile girdim ve 5 senedir tekstil üzerine çalışıyorum. Memnunum, cezaevi her şeyimizi karşılıyor" ifadelerini kullandı.

Mevlüt Hasgül - İbrahim Berat Yılmaz

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan EBYÜ’de “Klinik Nütrisyon Sempozyumu” düzenlendi Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi (EBYÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü ev sahipliğinde “Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3-Multidisiplinler Bakış Açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu” düzenlendi. Prof. Dr. Erdoğan Büyükkasap Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşen sempozyuma Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Akın Levent, İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin, Türkiye Diyestisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mutlu Doğanay, Rektör Yardımcıları A. Ercan Ekinci, Prof. Dr. Adem Başıbüyük, Prof. Dr. Çağrı Çırak, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye Özer, Erzincan Mengücek Gazi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Ufuk Kuyrukluyıldız, sağlık çalışanları, akademik ve idari personel, öğrenciler ve çok sayıda davetli katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından başlayan sempozyum programı, açılış konuşmaları ile devam etti. İlk olarak konuşma yapan EBYÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye Özer, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3- Multidisiplinler bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’na ev sahipliği yapmanın mutluluğunu ifade etti. Beslenmenin bir yaşam aktivitesi olduğunu ve hastalık durumunda bu aktivitenin sürdürülmesinin multidisipliner bir yaklaşım gerektirdiğini belirten Prof. Dr. Özer, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği’nin bu konuda en güzel örneklerden biri olduğunu söyledi. Programa Erzurum, Sivas, Bayburt, Gümüşhane, Malatya, Van, Bingöl, Trabzon, Tokat ve Samsun gibi illerden gelen öğrenci, mezun hekim, hemşire, diyetisyen ve eczacılardan oluşan 750 katılımcıyı ağırlamaktan mutluluk duyduklarını ifade eden Prof. Dr. Özer, sempozyumun hayata geçirilmesinde katkıda bulunan herkese teşekkürlerini sundu. Daha sonra konuşmalarını yapmak için kürsüye gelen Prof. Dr. Mutlu Doğanay, organizasyon için teşekkürlerini ileterek bu sempozyumun bilgileri güncellemek adına önemli bir fırsat olduğunu belirtti. Türkiye Diyetisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ ise sempozyumun gerçekleşmesindeki çabalar için üniversite ve diyetetik bölümüne teşekkürlerini iletti. Son olarak nütrisyon tedavisinin önemine vurgu yapan Dağ, sempozyumun başarılı geçmesi temennisinde bulundu. Erzincan İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin, beslenme ve diyetetiğin önemine vurgu yaparak bu tür bilimsel sempozyumların sağlık alanlarına önemli katkılar sağlayacağını belirtti. Sağlık alanında yapılan bilimsel etkinliklerin, sağlık hizmetlerinin gelişimine ve toplumun bilinçlenmesine büyük faydalar sağladığına değinen Dr. Tekin, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3 - Multidisipliner bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’nun bu anlamda önemli bir platform olduğunu ekledi. Rektör Prof. Dr. Akın Levent ise konuşmasında nütrisyonun, malnütrisyonun tedavisi yani yetersiz beslenme tedavisi olduğuna değinerek kötü beslenmenin hayatı olumsuz etkilediğini ve bilinçlenme adına bu tür programların düzenlendiğini söyledi. Günümüzde beslenmenin sağlık üzerindeki etkileri giderek daha fazla önem kazandığına değinen Rektör Levent, son zamanlarda özellikle hanımların beslenmeye özen göstermelerine dikkat çekti. Son olarak Rektör Levent, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3 - Multidisipliner bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’nun katılımcılara çok yönlü bir perspektif sunarak değerli bilgiler aktaracağını belirtti. Protokol konuşmalarının ardından Türkiye Diyetisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mutlu Doğanay’ a katkılarından dolayı Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye özer tarafından plaket takdimi yapıldı. Sempozyum programında Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Eğitimi Anabilim Dalı öğretim üyelerinden Dr. Öğr. Üyesi Taner Uluçay önderliğinde öğrenciler tarafından Erzincan yöresine ait türkülerden oluşan müzik dinletisi gerçekleştirildi. Program dört oturum şeklinde devam etti ve panelistlere program sonunda teşekkür belgeleri takdim edildi.
Erzincan Jandarmadan üniversitede fidan dikimi etkinliği Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185’inci yıl dönümü kutlamaları kapsamında Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesinde fidan dikimi etkinliği gerçekleştirildi. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Yalnızbağ Yerleşkesi’nde düzenlenen etkinliğe Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Akın Levent, Erzincan Vali Yardımcısı Mehmet Emre Canpolat, Erzincan Jandarma İl Komutanı Veysel Yanık, çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı. Saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı ile başlayan programa ilişkin günün anlam ve önemini belirten konuşma Jandarma Üsteğmen Buğra Kocaş tarafından yapıldı. Kocaş, ağaçlandırmanın ve fidan dikmenin önemine değindiği konuşmasında, “İklim değişikliği ve erozyonu önlemek gibi fidan dikmenin birçok önemi var. Burada yetişecek her bir fidan bizlere en büyük miras olacaktır. Yeşil görmeyen gözler zevkten mahrumdur. Erzincan Jandarma İl Komutanlığı olarak şehrimizin yeşiline katkı sunmaktan gurur duyuyoruz” dedi. Konuşmanın ardından Erzincan İl Jandarma Komutanlığına bağlı eğitim köpekleri ile bomba arama gösterisi ve itaat eğitimi gösterileri yapıldı. Jandarma Asayiş Komando Bölük Komutanlığı tarafından hazırlanan tüfekli hareketler gösterisi katılımcılardan büyük beğeni topladı. Gösterinin ardından konuşmasını icra eden Erzincan Jandarma İl Komutanı Veysel Yanık, “Kültürümüz, tüm bitkiler ve hayvanlar dâhil canlıların tamamına karşı sevgi ve şefkatle yaklaşmamızı öğütler. Atalarımızdan, babalarımızdan devraldığımız ağaç, çevre, yeşil sevgisini yeni nesillere aktarmak en başta gelen görevlerimizden biridir. Orman varlığımızın arttırılması hususunda dün olduğu gibi bugün de, yarın da Jandarma Teşkilatı olarak daima yerimizi alacağız” dedi. Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185. yılı münasebetiyle üniversitemizde düzenlenen törende konuşan Rektör Prof. Dr. Akın Levent, “Bu etkinliğin Jandarma tarafından okulumuzda düzenlenmesinden mutluluk duyduk. Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185. yıl dönümünü kutluyorum. Bu vesile ile başta Cumhuriyetimizin Banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere şehitlerimize rahmet, gazilerimizi de hayırlı uzun ömür diliyorum” ifadelerini kullandı. Fidan dikimi etkinliğinde konuşan Vali Yardımcısı Mehmet Emre Canpolat, “Jandarma Genel Komutanlığının 185. yıl dönümü kutlamaları kapsamında düzenlenen fidan dikimi etkinliği, kurumumuzun köklü tarihine ve doğaya olan saygısını simgelemektedir. Bugün dikilecek fidanlarla hem geçmişimizi onurlandıracak hem de geleceğe sağlam bir miras bırakmış olacağız” dedi. Etkinliklerin icra edilmesinin ardından fidan dikim faaliyeti gerçekleştirildi. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Yalnızbağ Yerleşkesi, Erzincan İl Jandarma Komutanlığı tarafından mavi ladin, Avrupa ladin, dişbudak; akağaç, akasya, yapraklı ve ibreli türlerinden fidanlarla ağaçlandırıldı. Rektör Prof. Dr. Akın Levent, ağaç dikim alanında öğrencilerle sohbet edip fotoğraf çektirdi. Ağaç dikim alanından sonra Rektör Levent Erzincan İl Jandarma Komutanlığı tarafından düzenlenen sergiyi Jandarma Alay Komutanı Veysel Yanık ve öğrenciler eşliğinde gezdi.
Erzincan Çayırlı’da küçükbaş hayvanlarda aşılama kampanyası Çayırlı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne bağlı teknik ekipler, mesai mefhumu gözetmeden, küçükbaş hayvanlara yönelik bakanlık tarafından programlı olarak yürütülen aşılama kampanyasını sürdürüyor. Aşılama esnasında yeni doğan kuzulara küpeleme çalışması da yapılıyor. Hayvan sağlığı ve refahı için görev başında olan ekipler, çiftçilere ve Erzincan’a katma değer sağlamak, küçükbaş hayvancılık sektörünün gelişmesine katkıda bulunmak amacıyla yayla yayla, mera mera gezerek ağıllarda küpeleme ve aşılama çalışmalarını sürdürüyor. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından programlı bir şekilde yürütülen çalışmalarda küçükbaş hayvanlara çiçek, veba ve brucella hastalığına karşı aşılanıyor. Küçükbaş hayvancılık sektörünü daha ileri seviyelere çıkarmak için Erzincan genelinde çalışmalarını sürdüren tarım teşkilatı, Çayırlı’nın Gelinpınar Köyü’nde bir yandan programlı aşılama kampanyasını sürdürürken diğer yandan yeni doğan kuzularda küpeleme çalışmalarını sürdürüyor. Küçükbaş hayvancılık sektörüne büyük zarar veren çiçek, veba ve brucella hastalığına karşı tetikte olan tarım teşkilatı mera ve ağıllarda sabahın erken saatlerinde çalışmaya başlıyor. Aşılama kampanyası hakkında bilgi veren Çayırlı İlçe Tarım ve Orman Müdürü Emrah Demir, “Hayvan sağlığı ve hayvan refahının korunmasının yanı sıra, hastalıkların önlenerek halk sağlığının korunması amacıyla, il genelinde hazırlanan plan, program ve projeleri uygulayarak, hayvan hastalık ve zararlılarına karşı koruyucu hizmetler yürütmeye devam ediyoruz. Bakanlığımız tarafından programlanan aşılama kampanyasında dahilinde İl Müdürlüğümüzün talimatlarına uygun olarak ilçemiz genelinde küçükbaş hayvanlarda aşılama ve küpeleme çalışmalarımız aralıksız sürdürülüyor. Ayrıca küpeleme çalışmaları ile yeni doğan hayvanlar kayıt altına alınarak kimliklendirilirken, çiftçilerin de devlet desteklerinden faydalanması için bilgilendirme yapıyoruz. İlçe Müdürlüğü olarak büyükbaş ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliği başta olmak üzere yetiştiricilerimizin, çiftçilerimizin her zaman yanındayız. Hem sahada hem kurumda her türlü ihtiyaçlarına ve beklentilerine cevap verebilmek için çalışıyoruz. Üreticilerimizin ürünü bol kazancı bereketli olsun” diye konuştu.