GÜNDEM - 11 Şubat 2022 Cuma 11:36

Afgan uyruklu anne ve kızını kurtaran Tolga Daşkıran o anları anlattı

A
A
A
Afgan uyruklu anne ve kızını kurtaran Tolga Daşkıran o anları anlattı

Eskişehir’de 19 yaşındaki gencin, eşini ve kızını bıçaklayan Afganistan uyruklu şüpheliyi kavgayı ayırmaya çalışırken yaralayan Tolga Daşkıran, olay anında yaşananları anlattı. Daşkıran’ın, eşinden kurtardığı Shannaz Nazari ise ifadesinde, “Gençler beni tutmasalardı eşim muhtemelen beni öldürecekti” dedi.

Olay, Emek Mahallesi Ertaş Caddesi’nde gerçekleşti. Afganistan uyruklu Abdulkadir Ahmadi (62) ile eşi Shannaz Nazari (47) ve kızı Nasımgul Ahmadi (32) arasında bilinmeyen bir sebeple tartışma çıktı. Tartışmanın büyüyüp kavgaya dönüşmesiyle Abdulkadir Ahmadi üzerinde taşıdığı bıçakla eşini ve kızını yaraladı.

Yoldan geçerken olayı gören Tolga Daşkıran (19) kavgayı ayırmak için ailenin yanına gitti. Çıkan arbedede Daşkıran, bıçakla Abdulkadir Ahmadi’yi yaraladı. Arkadaşına yardım etmek için olaya müdahale eden Hüseyin Şahin ise arbedede bıçakla ayağından yaralandı. Olayda Daşkıran’ın müdahalesinden sonra Abdulkadir Ahmadi’nin bir markete kaçtığı anlar güvenlik kamerasına yansıdı.

Afgan şüpheli hayati tehlikeyi atlattı

Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine 112 Acil Servis ekipleri sevk edildi. Kavgada yaralanan Shannaz Nazari ve Abdulkadir Ahmadi ile kızları Nasımgul Ahmadi, olay yerine gelen sağlık ekiplerinin müdahalesinin ardından ambulansla Eskişehir Şehir Hastanesi’ne kaldırıldı. Ağır yaralanan Abdulkadir Ahmadi ve Shannaz Nazari’nin hayati tehlikeyi atlattığı öğrenildi.

19 yaşındaki genç tutuklanmıştı

Polis ekiplerince olay yerinde yakalanarak gözaltına alınan Tolga Daşkıran, emniyetteki sorgusunun ardından adliyeye sevk edildi. Burada çıkarıldığı Sulh Ceza Mahkemesince tutuklanan 19 yaşındaki genç cezaevine gönderilmişti.

Afgan uyruklu anne ve kızını kurtaran Tolga Daşkıran o anları anlattı

“Dur yapma’ diye bağırdık ama o kesinlikle dinlemedi”

Olay anını ve yaşadıklarını anlatan Tolga Daşkıran, “Biz çığlıkları duyduktan sonra olay yerine doğru giderken zaten ‘dur, yapma’ diye bağırdık, ama o kesinlikle dinlemedi. Adam kadının üzerine oturmuş bir şekildeydi. Onu üzerinden almak isterken Hüseyin bacağından yaralandı. Sonra adam bıçağı bana doğrulttu ve salladı. Ben bir adım geri attım. Bıçağı görünce ben de müdahale etmek zorunda kaldım” ifadelerini kullandı.

“Cezaevinde hep dışarıyı düşündüm”

Tutuklanmasının ardından cezaevinde geçirdiği zamanı aktaran Daşkıran, “Cezaevine ilk girdiğim gün çok sıkıntılı bir süreçti. Bu zamana kadar yaşadıklarım tümüyle gözümün önünden geçti. ‘Acaba annemler ne yapıyor, babam ne yapıyor, Hüseyin’in bacağı nasıl oldu, kadının durumu nasıl, kızının durumu nasıl, adamın durumu nasıl?’ Hep bunları düşündüm. Hep dışarıyı düşündüm, hiçbir zaman kendimi düşünmedim. Benim sonum ne olacak diye ikinci gün düşünmeye başladım” diye konuştu.

“Benim annem de zamanında şiddet görmüştü”

Tahliye kararından sonra cezaevi önünde ailesiyle buluştuğu anlardaki duygularından bahseden Daşkıran, “Kapıdan ilk çıktığım an zaten annem ‘oğlum’ diye bağırdı, ağlıyordu. Ben de ağlasam daha kötü olacaktı. Zaten bayılacak dereceye geldi. Bir ara tuttum annemi. ‘Ağlama anne’ dedim. Babam sarıldı, Hüseyin sarıldı. Ne kadar çok sevildiğimi anladım. Hiç tanımadığım insanlar beni paylaşmış. Anneler, kız kardeşler, hepsi bana çok güzel dilekler ve dualar ettiler. Rabbim bizi kurtardı. Allah kimseye yaşatmasın. Allah kimseyi düşürmesin. Kadına şiddete çok karşıyım. Bu küçüklükten gelen bir şey. Benim annem de zamanında şiddet görmüştü. O kadında da kendi annemi gördüm. Koşarken annem gözümün önüne geldi. Bu zamana kadar kimseye, hiçbir kadına şiddette bulunmadım. Bulunanı da her zaman uyardım. Kadına şiddete hep karşıyım, sonuna kadar da karşı olacağım” dedi.

“Zaman zaman beni dövdüğü oldu”

Eskişehir Şehir Hastanesi’ndeki tedavisi tamamlanan Shannaz Nazari ifadesinde, “Eşim Abdulkadir Ahmadi ile bu olaydan önce de zaman zaman aramızda maddi durumlardan dolayı tartışmalar oldu. Zaman zaman beni dövdüğü oldu. Fakat eşimin darp etmesinden dolayı resmî makamlara çocuklarımın huzuru kaçmasın diye hiç başvurmadım. Olay günü sabahı eşimle birlikte daha önceden boşanmış olan ve aynı mahallede çocuklarıyla birlikte yaşayan eski eşimden olan kızımı evlendirmek için konuşmaya başladık. Ben kızımın artık yaşının ilerlediğini isteyenlerinin olduğunu belirterek evlendirmek istediğimi söyledim. Kendisi önce karşı çıktı ve çocuklarıyla birlikte güzel bir şekilde yaşadığımızı ve evlenmesine gerek olmadığına karşı çıktı” diye konuştu.

Afgan uyruklu anne ve kızını kurtaran Tolga Daşkıran o anları anlattı

“Gençler eşimi tutmasalardı beni muhtemelen öldürecekti”

Olay anını anlatan Shannaz Nazari ifadesinde şunları kaydetti:

“Olay günü tramvaydan kızım Nasımgul ile birlikte indiğimizde caddenin karşısına doğru yürüdüğümüz sırada eşim Abdulkadir Ahmadi’nin yaklaşık 10 metre karşıda elinde bıçakla bana doğru baktığını ve yürüdüğünü fark ettim. Doğrudan yanıma doğru koştu ve ittirerek yere düşürdü. Elindeki bıçakla sol elime vurdu. Bu sırada çevredekiler eşimi tutmaya çalıştılar. Ancak ellerinden kurtuldu ve ben bu sırada ayağa kalkmıştım. Kaçmama fırsat vermeden üzerime gelince tekrar yere düştüm. Bu seferde elindeki bıçağı direk karın bölgeme doğru sapladı. Orada bulunan gençler eşimi tuttular. Eğer tutmasalardı, beni muhtemelen öldürecekti. Can haliyle ayağa kalktım ve korku ile biraz yürümeye çalıştım. Bu sırada eşim kızımı da sırtından bıçakla yaraladı.”

“Beni bıçakla öldürmeye çalışan eşimden davacı ve şikâyetçiyim”

İfadesinde eşinden davacı ve şikâyetçi olduğunu belirten Nazari, “Ben yaralandığımı ve kan kaybettiğimi anladığımda yere yığıldım ve ambulansla hastaneye götürüldüğümü hatırlıyorum. Eşim plastik şişe toplar, evin geçimini bu şekilde sağlardı. Duyma engelli olduğu içinde eşim konuşmakta zorluk çeker. Türkçe de bilmez. Ben kendisiyle az da olsa işaret diliyle ve çok az duyma yetisi olduğu içinde bağırarak anlaşırım. Beni bıçakla yaralayıp öldürmeye çalışan eşim Abdulkadir Ahmadi’den davacı ve şikayetçiyim” dedi.

Abdullah Güçlü - Şevket Can Çikot
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Erzincan’da sürüler merada Erzincan’da kar yağışsız, kurak geçen Aralık ayında havalarında sıcak gitmesiyle birlikte küçükbaş hayvan üreticileri sürülerini meraya çıkardı. Güneşli havayı fırsata çeviren üreticiler, hayvanlarını doğal otlaklarda otlatarak yem masraflarını azaltıyor. 20 gün önce yağan kar yağışı nedeniyle hayvanlarını ahırlarda beslemek zorunda kalan üreticiler, havaların mevsim normallerinin üzerine çıkmasıyla sürülerini yeniden meralara saldı. Bu sayede küçükbaş hayvanlar doğal otlardan faydalanırken, üreticiler de artan yem fiyatları karşısında ekonomik avantaj sağlıyor. Üreticilerden Gökhan Topal, bir süre önce kar yağışı nedeniyle hayvanlarını içeride yemlemek zorunda kaldıklarını belirterek, "Havalar ısınınca koyunları otlağa çıkardık. Bu sıcak günleri fırsat bilerek hem hayvanları otlatıyoruz hem de yem masrafından tasarruf ediyoruz. Önceki yıllarda bu dönemlerde kar olurdu, bu yıl kurak geçecek gibi görünüyor" dedi. Bir diğer üretici Burhan Koyun ise yem fiyatlarının ciddi oranda arttığını ifade ederek, "Yaylalarda kar olduğu için koyunları köye indirmiştik. Yem pahalı olduğu için fırsat buldukça dışarı çıkarıyoruz. Ot olmasa bile geziyorlar, bu da yem masrafını azaltıyor. Yem adeta altınla yarışıyor" diye konuştu. Erzincan’da güneşli günlerin artmasıyla birlikte meralara çıkan küçükbaş sürüler, hem üreticilere ekonomik katkı sağlıyor hem de hayvanların doğal ortamda daha sağlıklı beslenmesine imkân tanıyor.
Ankara Uçağın düştüğü gören vatandaşlar, o anları anlattı Libya Genelkurmay Başkanı Al-Haddad’ı taşıyan uçağın düşmesin ardından vatandaşlar o anları anlattı. Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al-Haddad’ı taşıyan 9H-DFJ kuyruk numaralı Falcon 50 tipi uçağın Haymana ilçesi Kesikkavak köyü yakınlarında düşmesi sonrası köylüler gördüklerini anlattı. Evinde istirahat ettiği sırada bir patlama sesi geldiğini ifade eden vatandaş, "İkinci patlama sesi gelince herkes sokağa döküldü. Biri trafo patlamış dedi. Sonradan uçağın düştüğünü durduk. Zaten parçaları hep görünüyordu. Sonra Jandarma ekipleri gelince bizleri oradan çıkarttılar. Oradan sağ çıkma ihtimalleri yok, kötü bir patlama oldu. Herkese geçmiş olsun" dedi. Gazi Özgür’se saat 20.00-21.00 sıralarında yüksek bir patlama sesi duyduğunu ifade ederek, "Bir de yoğun bir sis ve hafif bir yağmur vardı. Patlamanın neticesini bilemediğimizden dolayı anlık haberler yayılmaya başladı. Haberler yayılmaya başlayınca arabaya bindim. Bölgede Jandarma ekipleri dronlarla arama yapıyorlardı. Deprem oluyor ve depremden önce gelen patlama sesi gibi bir ses geldi. Kalıntıları ilk gençler görünce Jandarmaya haber vermişler. Jandarma da olay yerine geldi ve herkesi uzaklaştırdı. Uçağın enkazı bulundu" diye konuştu. Olayı anlatan Gökhan Tekin ise, "Otelde teknik servis olarak çalışıyorum. Bir patlama sesi duydum. Otelde doğalgaz patlaması oldu diye bizim otelin ismini verdiler. Bizim otelde öyle bir patlama olmadı. Sonra uçak düştüğünü söylediler. Uçak parçaları vardı, ceset vardı jandarma sokmadı bizi oraya. Ses büyüktü, deprem oldu ya da bomba patladı sandık ama sonradan uçağın düştüğünü öğrendik" şeklinde konuştu.
Ankara İletişin Başkanı Duran’dan düşen uçakla ilgili açıklama İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Libya Genelkurmay Başkanını taşıyan uçağın düşmesi ile ilgili sosyal medya hesabından açıklama yaptı. İletişim Başkanı Duran, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, uçağın elektrik arızası nedeniyle acil durum bildirdiğini belirterek, "23 Aralık 2025 günü Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al Haddad ve maiyetindeki dört kişi ile üç mürettabatı taşıyan bir özel jet, 20:17’de Esenboğa havalimanından kalktıktan sonra 20:33’te hava kontrol merkezine elektrik arızasından kaynaklı acil durum bildirmiş ve acil iniş talebinde bulunmuştur. Uçak hava kontrol merkezi tarafından tekrar Esenboğa havalimanına yönlendirilmiş ve havalimanında gerekli önlemler alınmaya başlamıştır. Acil iniş için alçalmaya başlayan uçak 20:36’da radar ekranından kaybolmuş ve sonrasında irtibat kurulamamıştır" ifadelerine yer verdi. Olay yerinde gerekli çalışmaların devam ettiğini ve sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar edilmesi gerektiğini vurgulayan Duran, "İçişleri Bakanlığımıza bağlı ekiplerce başlatılan arama faaliyetleri sonucunda düştüğü anlaşılan uçağa ait enkaza ulaşılmış olup, ilgili tüm kurumlarımızca gerekli çalışmalar titizlikle sürdürülmektedir. Bu süreçte başta basın-yayın kuruluşlarımız olmak üzere kamuoyumuzun sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar etmesi; bunun haricinde sosyal medyadaki teyitsiz bilgi, spekülasyon ve komplo teorilerini dikkate almaması, dezenformasyon girişimlerine prim verilmemesi adına oldukça önemlidir" ifadelerini kullandı.
Kars Masalsı yolculuğun son durağı: Turistik Doğu Ekspresi Kars’ta coşkuyla karşılandı Türkiye’nin en prestijli demiryolu rotalarından biri olan ve Ankara’dan yola çıkan Turistik Doğu Ekspresi, kış sezonunun en yoğun seferlerinden birini tamamlayarak son durağı olan Kars’a ulaştı. Yaklaşık bin 300 kilometrelik etkileyici bir parkuru geride bırakan tren, Kars Garı’nda büyük bir coşkuyla karşılandı. Yolcuları Kars Garı’nda karşılayan Vali Ziya Polat, yolculara hoş geldin dileklerini ileterek karanfil takdim etti. Kars’a Ankara’da geldiğini ifade eden İrem Büğrü, "Ankara’da Kars’a turistik tren ile geldik. Her şey çok güzeldi. Çok güzel karşılandık. Kars halkına teşekkür ediyorum" dedi. "Sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik" Turistik Doğu Ekspresi ile Kars’a gelen TCDD Taşımacılık Genel Müdür Yardımcısı Şems Çakıroğlu, "Biz Kars’a trenimizi dün Ankara’dan 13.55’de yola çıkardık. Yüzlerce kişiyle beraber inanılmaz keyifli, neşeli bir yolculukla buraya kadar geldik. Öncesinde Erzincan’a uğradık. Erzurum’a uğradık. Kars’a geldik, inanılmaz sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik. Çok teşekkür ediyorum" diye konuştu. Kars’ın marka şehir olduğunu dikkat çeken Vali Ziya Polat, "Kars’ın soğuk gecesinde sıcak bir karşılama ile Turistik Doğu Ekspresi Kars’a, Kars’ta Turistik Doğu Ekspresi’ne kavuştu. Tabi Kars’ın en önemli turizm markalarından biri olan Turistik Doğu Ekspresi buraya yolcu edenlere teşekkür ediyoruz. Gazi Kars’ımız Ani, Çıldır, Sarıkamış, Şehitler diyarı Baltık mimarisi ile bu bölgenin, ülkemizin en önemli turizm destinasyonlarından biri artık, bu turizm merkezi olma yolunda tabi ki Turistik Doğu Ekspresi başlangıç noktası, buraya çok büyük bir marka kattığını hepimiz biliyoruz. Kars’a gelen misafirlerimize hoş geldiniz diyoruz" şeklinde konuştu. Daha sonra gar binasına geçen yolcuları burada aşıklar türküleriyle karşıladı. Yolcular son olarak çıkıştı ateşle yakılan Kars yazısıyla otellerine uğurlandı. Öte yandan, Turistik Doğu Ekspresi’nin şehre gelişiyle birlikte Kars’taki otellerde doluluk oranları yüzde 100 seviyesine ulaştı. Geceyi Kars’ta geçirecek olan yolcular sabahın ışıklarıyla sırasıyla UNESCO Dünya Miras Listesi’ndeki tarihi şehir Ani Ören Yerini gezecek. Donmuş Çıldır Gölü üzerinde atlı kızak keyfi yapacak. Kars Mutfağının olmazsa olmazı Kaz eti ve gibi yöresel lezzetlerin tadına bakacak.