GÜNDEM - 04 Eylül 2016 Pazar 08:28

Ağların sultanı ekmeğini denizden çıkartıyor

A
A
A
Ağların sultanı ekmeğini denizden çıkartıyor

25 yıldır ekmeğini denizden kazanan İzmir’in tek kadın balıkçısı 55 yaşındaki Medine Bor, erkek meslektaşlarına taş çıkartıyor.

Eşine yardım etmek için balıkçılık yapmaya başlayan 55 yaşındaki Medine Bor, meslekte 25 yılı geride bıraktı. İzmir’deki tek kadın balıkçı olan Bor, Urla ilçesinde 'İzmir' isimli teknesiyle balık avlıyor. Eşi vefat ettikten sonra evin geçimini tek başına sağlayan balıkçı kadın, denizden kazandığı para ile evin en küçük kızını evlendirmeye hazırlanıyor. İnce işçilikle ördüğü ağları denize salan Bor, balıkçılığa başladığı ilk gün işin ağırlığından ağladığını ancak daha sonra eşinden göre göre mesleği öğrendiğini söyledi. Erkek meslektaşları ile iyi anlaştığını, işini bitirdikten sonra komşularıyla vakit geçirdiğini belirten Bor, "Hem ev işlerini yapıyorum, hem denize çıkıyorum. Erkek meslektaşlarım bana ‘helal olsun sana yenge’ diyorlar. Beni severler. Kahveye de giderim, bana ‘bacım’, ‘yenge’ derler. Erkek meslektaşlarımın hoşuna gidiyor balıkçılık yapmam. Komşularımla da aram çok iyidir. Sabah ağ attıktan sonra komşularla evde kahve faslımız oluyor. Sonra da tulumumu giyip denize gidiyorum, balıkları topluyorum" dedi.

"Adam bulmaktansa kendim yaparım"
Küçük kızını 1 yaşındayken evin büyük kızına emanet ederek balıkçılığa başladığını söyleyen Bor, o günleri şu sözlerle anlattı:  "Bu işi 25 senedir yapıyorum. Önceden ev hanımıydım. Sonra eşimle çalışmaya başladım. Adam bulmak zordu. Ben de ‘adam bulmaktansa kendim yaparım’ dedim. Her şeyi eşimden göre göre öğrendim. Küçük kızım 1 yaşındayken ablasına bırakıp balığa çıkardım."

"Ağlayarak çalışıyordum"
Yaptığı mesleğin kadın işi olmadığını vurgulayan Bor, "Yaptığım iş erkek işi. Kadın işi değil ama ben alıştım yaptım. Bu iş ağır bir iş. Herkes yapamaz. Ben de ilk zamanlar çok zorluk çektim. Ağlayarak çalışıyordum. Çok ağırdı, çok zordu. Bırakmayı düşündüm ama gelirimiz bu deniz. Eşim vefat etti, ben devam ettim ama bu sene son. Artık bırakacağım. Bu yıl jübilemi yapıyorum" diye konuştu.

Balık yemeyi sevmiyor
Denizlerde 25 yıl geçiren Bor, ekmeğini balıktan kazansa da balık yemeyi sevmiyor. Denize ağ atmaktansa olta ile balık tutmayı daha çok sevdiğini kaydeden Bor, "Balık yemeyi eskiden beri sevmezdim ama denizi seviyorum. Sabah 5’te kalkıp 6’da ağları atarım. 10 gibi eve gider, öğlen 3’te yine denize gelir ağlara bakarım. Kızım hep ‘bırak bu işi’ der. Korkuyor ama bu denizden çıkanla evlendiriyorum kızımı" ifadelerini kullandı.

"Erkeklerden daha güzel ağ atıyor"
Bor’un yanında çalışan Cavit Vural da, "Erkeklerden daha güzel ağ atıyor. Biz de yıllardır bu işi yaparız. Ağları daha gelişi güzel atarız ama o özenerek çalışıyor. Ağları açmak için çok uğraşıyor. Bana ağ attırmıyor, beni dümene yolluyor" dedi. 

Ceren Atmaca - Halil Karahan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul BankPozitif’ten kredi notu artışı değerlendirmesi Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’in mart ayındaki not artışının ardından bir kredi notu artışı da Standard & Poor’s’tan geldi. S&P, Türkiye’nin kredi notunu "B"den "B+"ya yükseltirken, kredi notu görünümünü ise "pozitif" olarak korudu. S&P Global raporuna ilişkin değerlendirmelerde bulunan BankPozitif Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Erkan Kork, beklentiler doğrultusunda yapılan kredi notu artışının kararlılıkla uygulanan ekonomi programının bir sonucu olduğuna vurgu yaptı. Dr. Erkan Kork, “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde ekonomi yönetimi büyük bir emek veriyor. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in nasıl bir özveri gösterdiğine iş dünyası olarak şahitlik ediyoruz. Yapılan kredi notu artışları Türkiye’nin potansiyelinin çok altında olsa da yabancı ilgisinin arttığı bu dönemde önem arz ediyor. Enflasyonla mücadele ederken, büyümeyi de başarabilen bir ekonomi var. Daha fazla sermaye girişi için gerekli rasyonel zemine sahip bir Türkiye var. Bu not artışları yılın ikinci yarısından itibaren bambaşka bir tabloyla karşılaşacağımızın işaret fişekleridir. Enflasyonun gerilemesiyle özellikle sonbaharın Türkiye için not artışlarının olduğu bir mevsim olacağını düşünüyorum" ifadelerini kullandı. ”Yatırımcının Türkiye’ye ilgisi artarak devam edecek" Kararın hem portföy hem de uluslararası doğrudan yatırımları olumlu etkileyeceğini belirten Dr. Erkan Kork, sözlerini şöyle tamamladı: “Ekonomi yönetiminin rasyonel adımları, öngörülebilir politikalar ve enflasyonun düşeceğine ilişkin beklentiler yabancı yatırımcı tarafından satın alındı. Yapılan not artışlarının yanı sıra Türkiye’nin, Dünya Bankası gibi dev kuruluşlarla yürüttüğü milyar dolarlık finansman anlaşmaları, haziran ayında gri listeden çıkılacak olması ve temel göstergelerde iyileşmenin devam etmesi ekonomiye olan güveni perçinleyecek. Türkiye, geçen yıl doğrudan yabancı yatırım projelerinde İspanya’yı geride bırakarak Almanya’nın ardından Avrupa’da 4’üncü sırada yer aldı. Ülkemizin önü açık ve daha gidecek çok yolumuz var. Uluslararası yatırımcıların Türkiye’ye olan ilgisinin artarak devam edeceğini düşünüyorum."