KÜLTÜR SANAT - 13 Haziran 2020 Cumartesi 11:32

Ahırdan tarihe açılan kapı 'Hurmalı Konak'

A
A
A
Ahırdan tarihe açılan kapı 'Hurmalı Konak'

Adana’nın Kozan ilçesinde asırlar öncesine dayanan tarihi dokuya sahip, Hurmalı Konak, restore edilerek kent turizmine kazandırıldı.

Kozan ilçesinde tarihi sokaklar arasında yer alan Hurmalı Konak, tarihi ve dokusu ile görenleri kendine hayran bırakıyor. Eğitim uzmanı Amir Akdağ tarafından satın alınarak aslına uygun şekilde restore ettirilen Hurmalı Konakta takvim kapısı, mahzen, taş işçiliği, asırları aşan koruma altındaki zeytin ağacı ve hurma ağacı ziyaretçilerden büyük beğeni topluyor. Hurmalı Konakta yer alan mahzen, takvim, sarnıç ve şimdi restorasyon ile turizme kazandırılan konak bahçesindeki koruma altındaki tescilli hurma ve zeytin ağacı ile de ziyaretçilerden tam not alıyor.

Restorasyonu ile tarihe ışık tutan yapıda yer alan mutfak ve bekleme bölümü, konağın ilk döneminde ahır olarak kullanıldığı belirtilirken şimdilerde kapılarını geçmişe ayna tutmak için açıyor.

bEşinin çocuklukta evi yamaç olduğu için bu binayı hep sevdiğini söylemesi üzerine 15 yıl önce binayı satın alan ve Hurmalı Konağı restore eden işletmeci eğitim uzmanı Amir Akdağ, “ Burası 1903 yılında Muhtıracı efendi tarafından yaptırılmış bir konak. Bu konağın yerinde daha önce binaların olduğu düşünülüyor. Bu binayı daha önce eşim çocukların oynandığını görüyormuş. Eşimin kendi evinin önü yamaçmış. O zaman kısmet oldu aldım. Projesi onaylıydı. Binayı aslına çevirdik ve harabeydi. Bir çok yeri betonla sıvanmıştı. Bodrum ahır betonla sıvanmıştı. Restorasyon sonrası 2018 yılında Cumhuriyet Bayramında hizmete açtık. Konakta 7 oda var. İlerde orayı da turizme butik otel olarak kazandırmayı hedefliyoruz” dedi.

Ahırdan tarihe açılan kapı 'Hurmalı Konak'

Roma döneminden günüme yansıyan tarihi doku
Roma döneminden izler taşıyan Hurma Konak hakkında bilgiler veren Akdağ “Roma sarnıcı var, sarnıç Osmanlı ve Selçuklu’da kullanılmamış. Müslümanlar akarsu kenarlarından yer almış. O yüzden roma dönemi olduğu tahmin ediliyor. 1903 yılında Muhtıracı efendi tarafından Kozan köprüsü yapılırken taşlar kağnılarla getirilerek işlendiği söyleniyor. Acem ustanın yani Ermeni çırağı olarak çalışan acemi usta olarak bilinen iki Türk usta tarafından taşlarının kesimi yapıldığı tahmin ediliyor. Binanın tamamı kesme taştan yapılmış. Tipik Kozan mimari yapısına aykırı. Karnıyarık modeli olan bir yapı. Kozan mimarisine sonradan terasla benzetilmiş. 1903 yılında yapıldıktan sonra bina sahipleri 15 yıl burada oturduğunu ardından Arıkan konağına geçildiği biliniyor” diyerek bina tarihi hakkında bilgi verdi.

Gelin ve damatların tarihi kapıya ve konağa çok sık fotoğraf için geldiğini belirten Akdağ müze gibi ziyaret edildiğini de kaydetti.

7 kuleli İstanbul 7 Kaleli Kozan
Adana, Osmaniye, Hatay, İstanbul’dan çok fazla ziyaretçi olduğunu kaydeden Akdağ, "Kapı işlemesi ve mimarisi özel olduğunu için görmeye gelen çok oluyor. Girişteki takvim kapıda kapı bir yıl kapı üzerindeki 12 taş var ayları 4 taş mevsimleri. Kaynaksız perçinle yapılmış demirler günü temsil ediyor. Binanın işlemesi çok orijinal. Kozan’ın potansiyeli çok yüksek. Mardin’le eşleşmesi güzel ama Safranbolu, Halfeti, Beypazarı’ndan eksik kalır yanı yok. 7 kuleli İstanbul 7 Kaleli Kozan. Müthiş güzel konak ve sokakları var. Önümüzdeki dönem buranın keşfedilecek ve ziyaretçi akınına uğrayacağına turizme kazandırılacağına inanıyorum” diye konuştu.

Beril Solmuşgül - Emre Bozdemir

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul maNga grubunun solisti Ferman Akgül’ün tazminat davasına ret ‘maNga’ grubunun solisti Ferman Akgül’ün, kendisini siyasi bir oluşumun içindeymiş gibi göstererek linçe maruz bıraktıkları iddiasıyla Redd Grubu’nun 2 üyesi ile sanatçı Aylin Aslım’a açtığı manevi tazminat davasında karar çıktı. Mahkeme, Akgül’ün açtığı davanın reddine karar verdi. ‘maNga’ grubunun solisti Ferman Akgül’ün, kendisini siyasi bir oluşumun içindeymiş gibi göstererek linçe maruz bıraktıkları iddiasıyla Redd Grubu’nun üyeleri Doğan Duru ve Güneş Duru ile sanatçı Aylin Aslım’a açtığı 300 bin liralık manevi tazminat davasında karar çıktı. İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen duruşmaya Ferman Akgül ile Redd Grubu’nun üyeleri Doğan Duru ve Güneş Duru katılmadı. Duruşmada her iki tarafı da avukatları temsil etti. Duruşmada söz alan Ferman Akgül’ün avukatı davanın kabulünü istedi. Davalılar Doğan Duru ile Güneş Duru’nun avukatları ise davanın reddini talep etti. Davanın reddine hükmedildi Kararını açıklayan mahkeme, gerekçesi sonradan açıklanmak üzere Ferman Akgül’ün davasının reddine karar verdi. Olayın geçmişi İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’ne açılan davaya göre Redd Grubu’nun solisti Doğan Duru, sosyal medya üzerinden sanatçı Ferman Akgül ile ilgili olarak, ‘Teknofestlerde sahneye çıkanı, pandemide müzisyenler intihar ederken iş tutan grubun solistini alkışlayan insanlar olmasını geçtim. Yahu siz grupsunuz, biriniz adamın yüzüne tükürmedi mi? Biriniz de sanatçı nedir söylemedi mi? Yuh size be kardeşim.. Omurgasız sürüngen gibi her yerde olmak’ şeklinde paylaşımlar yaptı. Redd Grubu’nun gitaristi Güneş Duru da, ‘Çakma rock starlardan biri tanıtımı için bir iki milyon alır, vatandaş altına yatar’ şeklinde paylaşım yaptı. Diğer sanatçı Aylin Aslım ise, “Kaç milyon aldığını bilmem, bilemem. Türk rock camiası. Kol kırılır yen içinde kalır’cıdır. Ama burada bahsedilen kişi yıllardır AK Parti ile iş birliği yapan Manga’nın solisti Ferman Akgül’dür. Biz on yıldan fazla zamandır kara listelerdeyken, bu niye bilinmesin? Her şey bir yere kadar’ şeklinde paylaşım yaptı. Dava dilekçesinde 3 sanatçının istikrarlı ve sistematik olarak müvekkiline yönelik bir karalama kampanyası başlattığını belirten Akgül’ün avukatı Ufuk Kök, “Müvekkil, 20 yılı aşkın kariyeri boyunca hep sanatçı kimliğini ön planda tutmuş, hiçbir siyasi oluşumun içinde yer almamıştır. TOGG ile poz veren müvekkilin bu tanıtımdan 2 milyon lira aldığı şeklindeki yalan iddialar üzerine de müvekkil linç edilmiş, özel hayatının sınırları ihlal edilmiştir. Üç sanatçının saldırıları nedeniyle müvekkil ve ailesinin huzur ve sükunu bozulmuş, sosyal gelişim çağındaki çocukları bu durumdan etkilenmiş ve sosyal çevrelerinde bu durumdan zarar görme ihtimali söz konusudur. Müvekkil, sosyal medyanın da hedefi haline gelmiş, ‘yalaka Manga’, ‘yandaş grup’ gibi hakaretlere maruz kalmıştır. Üç sanatçının, kamuoyu önünde halkı kin ve düşmanlığa tahrik ederek başlattığı linç kampanyası yüzünden müvekkilin şeref ve itibarı ağır şekilde zarara uğramıştır. Bunun korunmasını istiyoruz. Büyük elem ve üzüntü duyan müvekkilin, hedef ve taraf haline getirilerek bir siyasi figür olarak yuftalanmasına ve ayrımcılığa uğramasına neden olan davalıların 300 bin lira manevi tazminata hükmedilmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Antalya Sümer: "Kesme çiçek denildiğinde Altınova akla gelecek" Altınova mahalle sakinleriyle iftar programında bir araya gelen Cumhur İttifakı Kepez Belediye Başkan adayı Rıza Sümer, "Burada bir ‘Tarım Kenti’ kuracağız. Yeni sera alanları, ortasında paketleme tesisleri, sosyal yaşam alanları, konaklama tesislerinin olduğu yeni bir tarım kenti olacak ve kesme çiçek denildiğinde dünyanın her yerinde Altınova akla gelecek, Kepez akla gelecek" dedi. Kepez Belediye Başkan adayı Rıza Sümer, Cumhur İttifakı Antalya Büyükşehir Belediye Başkan adayı Hakan Tütüncü, AK Parti Antalya İl Başkanı Ali Çetin, AK Parti Kepez İlçe Başkanı Mehmet Çivik, AK Parti Kepez İlçe Kadın Kolları Başkanı İlknur Kurt ve MHP Kepez İlçe Başkanı Servet Ersoy’un katılımlarıyla Altınovalı vatandaşlarla iftar sofrasında buluştu. İftar öncesi konuklarla tek tek selamlaşan Sümer, vatandaşların yoğun ilgisiyle karşılaştı. "Kesme Çiçek denildiğinde Kepez akla gelecek" Konuşmasına, mahalle sakinlerinin Ramazan ayını kutlayarak başlayan Rıza Sümer, tarım ve ticaretin merkezi Altınova’da bulunmaktan dolayı mutluluğunu dile getirdi. Tarım üreticileri için binlerce dönüm kesme çiçek serası ve çelenk üretim atölyeleri bulunan bölge için projelerini açıklayan Sümer, “Özellikle kesme çiçek ihracatında dünya yıldızı olmayı hak eden ve bu büyük ticarete ev sahipliği yapan Altınovamızdayız. Adı üstünde, altın bir ova. Hem tarım hem de ticarette kalkınmanız için elimizden geleni yapacağız. Buraya bir ‘Tarım Kenti’ kuracağız. Yeni sera alanları, ortasında paketleme tesisleri, sosyal yaşam alanları, konaklama tesislerinin olduğu yeni bir tarım kenti olacak. Kesme çiçek denildiğinde dünyanın her yerinde Altınova akla gelecek, Kepez akla gelecek” diye konuştu. “Hizmet ve eser bırakmak istiyoruz” Rıza Sümer, Kepez sakinlerine seslendiği konuşmasına; şehre hizmet ve eser bırakmak istediğini söyleyerek devam etti. Sümer, “Yetki veya makam derdinde değiliz. Bunlar nefsi şeyler. Hizmet ve eserler bırakmak istiyoruz. Yıllar sonra bu görevleri bıraktığımız zaman Milletimiz arkamızdan, ‘Bu adamlar hizmet etti’ desin istiyoruz. Cumhurbaşkanımız diyor ya, ‘Öldüğümüzde Belediye Başkanı, Milletvekili, Cumhurbaşkanı demeyecekler, er kişi niyetine diyecekler.’ İşte bu bilinçle hareket ediyoruz. Bu bilinçle hareket edince de insan faktörü çok öne çıkıyor. İnsana saygılı, şehrine duyarlı, çevreyi önemseyen bir anlayış ortaya çıkıyor” dedi. Rıza Sümer, iftar buluşmasının ardından Altınovalılarla bir dizi program gerçekleştirdi.
Antalya Antalya’da Hıdırlık Kulesi Seyir Terası projesi hızla ilerliyor Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından tarihi Hıdırlık Kulesi çevresinde yürütülen arkeolojik kazı çalışmasında ortaya çıkarılan kalıntı ve eserlerin sergileneceği ve Akdeniz manzarasının da izlenebileceği seyir terası projesi hızla ilerliyor. Büyükşehir Belediyesi, kentin simge tarihi yapıları arasında yer alan Hıdırlık Kulesi’ni kültürel ve turistik çekim merkezi haline getirmek için 2020 yılında Koruma Kurulu kararı doğrultusunda kazı çalışmaları başlatmış ve antik dönem kalıntıları ve yapıları gün yüzüne çıkarılmıştı. Eserlerin ziyaretçilere sunulması amacıyla Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından yapımına başlanan ’Hıdırlık Kulesi Çevresi Arkeolojik Kazı ve Seyir Terası Projesi’nde çalışmalar devam ediyor. Koruma onarım çalışması Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Dairesi Başkanlığı tarafından alanda restorasyon ve konservasyon işleri yapılıyor. Taşıyıcı niteliğinde olan kuru duvar imalatlarının üzerine ahşap ve cam zemin kaplamaları altyapısında yer alan taşıyıcı kolonların çelik imalat montajları büyük oranda tamamlandı. Cam yüzeylerin montajına başlandı. Antalya Müze Müdürlüğü ve KUDEB denetiminde sürdürülen proje kapsamında kazı sonrasında ortaya çıkan tarihi kalıntıların koruma-onarım çalışmaları da devam ediyor. Açık hava müzesi Seyir terası projesi ile alanda bulunan antik dönem kalıntılar ile diğer yapı kalıntılarının zemin altında kalan kısımlarının yürüyüş yolu kotundan cam yüzeylerle izlenmesi sağlanacak. Antalyalılar, yerli ve yabancı ziyaretçilerin eşsiz Akdeniz manzarasını da izlemesine imkan veren ahşap yürüme yolları da projede yer alıyor.
İstanbul Dursun Özbek: "Türk futbolunun geleceği önemliyse PFDK’nın alacağı kararlar da o derece önemli" Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, Trabzonspor-Fenerbahçe maçında yaşanan olaylardan sorumlu herkesin ceza alması gerektiğini vurgulayarak, "Türk futbolunun geleceği önemli ise Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu’nun (PFDK) alacağı kararlar da o derece önemli. Burada Türkiye Futbol Federasyonu’na büyük iş düşüyor. Artık Türk futbolunu bu kaostan çıkarması lazım" dedi. Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, RAMS Park’ta yapılan sponsorluk anlaşmasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Özbek, takımda sözleşme yenileyecekleri futbolcular hakkında bilgiler vererek, "Muslera’nın, Kerem’in, Barış’ın ve Torreira’nın sözleşmeleri yenileniyor. Bunla ilgili görüşmelerimiz sonuçlandı. Muslera ile bizzat ben görüştüm. Onlar da Galatasaray’a hizmet etmekten dolayı memnunlar. Galatasaray da onların başarılı performansını değerlendirmek durumundadır. Söz konusu futbolcularla ilgili sözleşmelerin yenilenmesi yapılıyor. Herhangi bir problem yok. Muslera ile 1+1 yıllık sözleşme yapacağız" diye konuştu. "Federasyondan, Galatasaray’a ulaşmış herhangi bir talep mevcut değildir" Fenerbahçe ile 7 Nisan Pazar günü Şanlıurfa’da oynayacakları TFF Süper Kupa’nın ertelenmesiyle alakalı Türkiye Futbol Federasyonu’ndan herhangi bir talep gelmediğini söyleyen Başkan Özbek, "Türkiye Futbol Federasyonu bir tarih açıkladı, 7 Nisan’da Urfa’da oynanacak diye. Bütün hazırlıklar buna göre yapıldı. Urfalı kardeşlerimiz de bizleri arıyorlar. Onlar da iki büyük kulübün mücadelesini izlemek için hazırlıklarını yapıyorlar. Son derece heyecanlı olduklarını da görüyoruz. Bundan sonraki gelişmeler tamamen TFF’nin inisiyatifinde olan gelişmelerdir. Konuyla ilgili Türkiye Futbol Federasyonu’ndan bana ve kulübüme iletilmiş herhangi bir çağrı yoktur. Bize iletilmiş olan, 7 Nisan’da bu karşılaşmanın Urfa’da oynanacağı şeklindedir. Bunun üzerinde yorum yapmak, o gündemimize geldiği zaman cevaplamamız gereken bir husustur. Federasyondan, Galatasaray’a ulaşmış herhangi bir talep mevcut değildir. Olduğu zaman değerlendirebileceğimiz bir konu. Geldiği zaman yönetimle değerlendirilecek. Böyle bir soru Galatasaray’a sorulmamışken fikir beyan etmek yanlıştır" şeklinde konuştu. "Türk futbolunun geleceği önemliyse PFDK’nın alacağı kararlar da o derece önemli" Trendyol Süper Lig’in 30. haftasında oynanan Trabzonspor - Fenerbahçe maçının ardından yaşanan olayların detaylı incelenmesi gerektiğini belirten Dursun Özbek, "Bu olaylara sebebiyet veren yönetici, taraftar, futbolcu kim varsa adil bir şekilde değerlendirilip, Türkiye Futbol Federasyonu’nun gerekli cezalar vereceğinden eminim. Böyle yapması gerekiyor. Trabzon’daki olaylar bir milat olması lazım. Olayların bugüne nasıl geldiğinin dikkate alınması lazım. Olayların sahada oluşmuş günlük bir olay olarak değerlendirmiyoruz. Bunun sezon boyunca bir akışı var. Sezon boyunca bizim söylemlerimiz var. Bu olayların bu seviyeye gelmesine neler sebep olmuştur, incelenmesi lazım. Artık TFF’nin buna sebep olanlara, bu olaya karışanlara her kimse adil bir yargılanma sonucunda gereken cezaları almaları lazım. Çünkü geçmişte çok iyi olmayan olaylar var. Tekrar aynı hataya düşmemek lazım. Türk futbolunun geleceği önemli ise Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu’nun (PFDK) alacağı kararlar da o derece önemli. Burada Türkiye Futbol Federasyonu’na büyük iş düşüyor. Artık Türk futbolunu bu kaostan çıkarması lazım" açıklamasında bulundu. "Bu yangının üzerine benzin dökmeye gerek yok" Yabancı hakem tartışmalarına da değinen Özbek, "Olayları bence yabancı hakem seviyesine getirmek son derece yanlış. Biz birbirimizi boğazlama seviyesine nasıl geldik? Bence bunu yabancı hakemle açıklayamazsınız. Yabancı hakem gereklidir, değildir, bu ayrı bir tartışma. Herkes söylediğinin sorumluluğunu almak zorundadır. Artık öz eleştiri yapmanın zamanı geldiğini düşünüyorum. Hata nerede yaptık, bunu tespit edelim. Bütün futbol camiası için söylüyorum. Artık sözün bittiği yere geldik. Herkes haddini bilerek konuşsun. Bu yangının üzerine benzin dökmeye gerek yok. İş kontrolden çıkma noktasına gelmiştir. Bunu söndürmemiz lazım. Herkesin üzerine büyük görev düşüyor. Önemli olan Türk futboluysa herkes sorumluluğu almak zorundadır" diyerek sözlerini tamamladı.