SPOR - 25 Ekim 2018 Perşembe 17:50

Ahmet Ağaoğlu: 'Ben Trabzonspor'a hizmet etmek için geldim'

A
A
A
Ahmet Ağaoğlu: 'Ben Trabzonspor'a hizmet etmek için geldim'

Trabzonspor Kulüp Başkanı Ahmet Ağaoğlu, Aralık ayında yapılacak olan kongre ile ilgili olarak "Ben Trabzonspor'a hizmet etmek için geldim. Başkan olmak için değil.Bizden daha iyi hizmet edeceğine kanaat getirdiğimiz biri olursa ancak o zaman geri adım atarız ve onları hizmetine gireriz" ifadelerini kullandı.

Trabzonspor Kulüp Başkanı Ahmet Ağaoğlu, Türkiye Spor Yazarları Derneği’ni ziyaret etti. Türkiye Spor Yazarları Derneği Trabzon Şubesi’nin düzenlediği Spor Masası programına konuk olan Ağaoğlu, TSYD Trabzon Şube Başkan Selçuk Kılıç ve yönetim kurulu üyelerinin yer aldığı programda gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.

"Geldiğimde zirve yarışı içinde olacağını söyledim"

Takımdan beklentinin her zaman başarı olduğunu belirten Ahmet Ağaoğlu, "İki haftada şampiyon olunmuyor. İki haftada şampiyon olunmadığına göre bir haftada da umutlar kaybolmuyor. Biraz farklı bir açılardan bakmak lazım. Bu coğrafyanın insanları için her zaman söylemişimdir, bunun içerisinde ben de dahil hepimiz varız. Bizim yapımız, Türkiye insanın genel yapısından çok farklıdır. Olaylara farklı bakarız, farklı değerlendiririz. Bakış açımız farklı olduğu kadar tepkilerimiz de farklıdır. Bazı fiziksel özelliklerimizi değiştirebiliriz. Burnumuzu değiştirebiliriz ama huyumuzu değiştiremeyiz. Söylemler bir kere çok erkendi. Ligin 8. haftasındayız, arka arkaya iki maç kazanmışız şampiyonluk söylemleri başlıyor, 'Bu sene o sene' vesaire bizim amaçladığımız bir şey vardı, büyük önem arz ediyor denilen maçlara seyircinin ilgisini ve desteğini çekebilmek. Siz de farkındasınızdır ben de bunun için yoğun bir çaba harcadım. Eğer ki bu takımdan bir beklentimiz varsa bu başarıdır. Bu takımı destekleyen en büyük unsurun camia ve taraftar olması lazım. Bazı benzetmeler yapıyorum zaman zaman, seyirci önden yolu açar, takım arkadan gelir. Bunun tersi olursa büyük camiayız diyemeyiz. Bizim bir şekilde taraftar olarak, camia olarak bütünleşip takımı bağrımıza basmamız gerekiyor. Bu takımın en fazla ihtiyacı olan şey camianın ve taraftarın sevgisi. Mahallemizden düşünelim, mahallenin sevgisine mahzar olduğunuz zaman sizin ruh yapınız da farklılaşıyor, öz güveniniz artıyor. Camiaya karşı da sorumluluk duymaya başlıyorsunuz. Bu sevgiyi veremediğiniz sürece aradaki bağlantıların kopması çok doğal. Maç öncesi bakıyoruz futbolcularımız göklere çıkartılıyor ve maç da berabere bitiyor. Berabere biten maçtan sonra bazı futbolcularımıza yönelik bazı eleştiriler oluyor. Telefonuma mesajlar geliyor mesela, 'Bizi bunun için mi çağırdın' diye. Düşündüm, 'Acaba ben yanlış bir şey mi yaptım' dedim. Trabzonspor’un taraftarını, Trabzonspor maçına çağırdım. Başka bir camiadan kimseyi de çağırmadım. Bizim taraftarımızı çağırdım. Bir maç ama Trabzonspor takımından başarı bekliyorsak istisnasız her maçta Trabzonspor taraftarının ve camiasının desteğine ihtiyacı var. Ancak bu şekilde iyiye gidebiliriz. Daha da gerilere gidelim. Ben geldiğimde 'Bu takımı şampiyon yapacağım' demedim. Ama bir şey daha söyledim, 'Bu takım her zaman zirve mücadelesi verecek' dedim. Bu süreçte şampiyonluğa da yaklaşırsak bunu alırız, alabilecek gücümüz var. Üç ayaklı bir masa olarak düşünün, olmazsa olmazı Trabzonspor camiası ve taraftarıdır. Bana kalırsa en fazla çalışmamız gereken konulardan biri bu. Bir şekilde biz, taraftar ve takım birliğini sağlamak zorundayız. Bu kadar umutsuzluğa sevk etmesi, belki geçtiğimiz yıllarda buna benzer maç kaybetmelerden sonra takımdaki düşüşün toplum üzerinde bırakmış olduğu etkinin de tezahürü olabilir. Netice olarak dönüp baktığımız zaman en iyi kadrolardan birine sahibiz’’ dedi.

"Milli aralar tüm dünyadaki takımlar etkileniyor"

Bilimsel bir araştırma yapılırsa milli maç aralarının tüm takımlara etki ettiğini belirten Ağaoğlu, "Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray puan kaybetti. Bu takımların geneline baktığımız zaman milli takım arasından sonra kaybedildi bu puanlar. Bunun içinde Trabzonspor da var. 9 oyuncunuzdan 10 gün uzaklaşıyorsunuz ve her biri 6 ayrı milli takıma gidiyor. 6 ayrı grup, 6 ayrı oyun sistemi, 6 ayrı düşünce 9 oyuncu kopuyor sizden, sonra geliyor kısa bir hazırlık süreci. Mental olarak incelensin oyuncular, derinliği ve sebepleri araştırılsın. Milli takım arası denilen bu sürecin Milli takıma fazla oyuncu veren takımların hepsine kötü yansıdığı görülecektir. Sıkıntılı bir maç oynayacağımızı tahmin ettiğim için 'Seyirci gelsin, bu maçı seyirci alsın' dedim. Olabilirdi de Rodallega’nın direkten dönen topu var. Kalenin direğine vurup içeri de girebilirdi. O zaman her şey değişecek miydi, her şey dört dörtlük mü olacaktı. Oyun aynı oyun, sıkıntılar aynı sıkıntılar, zorluklar aynı zorluklar. Erzurumspor beraberliğiyle bana göre kaybedilmiş hiçbir şey yok. Ama yapılan eleştirilere baktığım zaman onarmamız gereken, üzerinde çalışmamız gereken çok şey var. Yıllarla birlikte kaybettiğimiz bir takım faktörler söz konusu, bunları belki de biraz süreç alacak ama üstünde çok çalışarak tamir etmek zorundayız’’ dedi.

"Biz zamanında bu kulübün formasına armayı elimizle dikmiş insanlarız"

Bazı alışkanlıklarını değiştirmeleri gerektiğini vurgulayan Ağaoğlu, "Anlık beklentiler var. 1 galibiyetten sonra atılan şampiyonluk naraları doğal olarak 1 maç kaybedildiğinde her şeyin kaybedildiği gibi algılanabiliyor. Bizim bu düşünce yapısından sıyrılmamız lazım. Camia takımı sahiplenmediği sürece, takıma o güveni vermediği sürece işimiz çok zor. Dört dörtlük bir kadro da kursanız, her şey yolunda da olsa yaşadığımız sıkıntıların tekrarı halinde başarı, hele hele kalıcı bir başarının gelmesi mümkün değil. Önümüzde bir Antalyaspor maçı var. Önemli bir maç. Yaklaşan bir genel kurul var, aday mısınız değil misiniz, yöneticileriz kim olacak, asbaşkanınız kim olacak gibi sorular doğuyor. Bizim bu gibi tartışmaların içine girecek ne zamanımız var ne de böyle bir enerjimiz var. Çok ciddi anlamda, çok çetin bir lig geçiyor. Her takım, her takımı yenebiliyor. Ligin zirvesinde bakıyorsunuz Galatasaray’la bizim aramızdaki puan farkı 5. Galatasaray’ın maç kaybetmesi, bizim üst üste iki maç kazanmamız halinde üst sıraların nasıl şekilleneceğini siz daha iyi görürsünüz. Sorumlu olduğumuz bir takımımız, futbolcularımız ve geldiğimizden beri uğraştığımız ekonomik sıkıntılarımız var. Bu ay sonuna kadar ödememiz gereken 25-30 milyon TL gibi bir ödememiz var. Her ay 30 milyon TL gibi bir ödeme yapıyor. İçeriye hiçbir şekilde nakit akışı olmayan bir kulüp ödüyor bunu. Kaldı ki 250 milyon TL’ye yakın ödeme yaptık. Ben yönetime geldiğim günden bugüne kadar 2 gece üst üste rahat uyuduğumu hatırlamıyorum. 1 haftalık süreç içerisinde 2 gün uyuduğumu hatırlamıyorum. Bütün bunlarla uğraşırken bana göre suni gündem oluşturuyorlar. Ben buraya hizmet etmeye geldim, ben buraya başkanlık yapmaya gelmedim. Böyle bir mücadelenin içerisindeydim ama 2002 yılında. Ben hizmet etmeye geldim, hizmet etmeye de devam ederim. Geri çekilmem şöyle olabilir; şartları ve verdiğimiz emek, verdiğimiz çabanın amacına ulaşabilmesi için geri adım atarım ama benden daha iyi hizmet edebilecek birini gördüğüm anda geri çekilirim ve onun hizmetine girerim. Hiç kimse benim adıma konuşma yetkisine sahip değil. 'Aday olmayacakmış' diyorlar. Bir takım farklı beklentileri olan insanlar var. Biz kulübe hizmet ediyoruz. Biz zamanında bu kulübün formasına armayı elimizle dikmiş insanlarız. Biz bu çabayı vermiş, uğraşı vermiş insanlarız. Bizim bir tek beklentimiz var bu kulübün başarısı. Ben ve arkadaşlarım bunun için geldik, bu doğrultuda hizmet ediyoruz. Bizden daha iyi hizmet edeceğine kanaat getirdiğimiz biri olursa ancak o zaman geri adım atarız ve onları hizmetine gireriz" şeklinde konuştu.

"Daha yapacak çok işimiz var"

Yapılacak olan çok iş olduğunu ifade eden Ağaoğlu, "Yönetim olarak yapmamız gereken dünya kadar iş var. Sizlerin bilmediği de birçok iş var. Tesisler gördünüz mü arkadaşlar. Eski halinde ben yatmazdım. Benim kalmayacağım bir yerde futbolcumu yatırmam. Aslan yattığı yerden belli olur. Büyük kulüp olduğunuzu iddia ediyorsanız o ceketin üzerinize yakışması lazım. Kulüp binamız Mehmet Ali Yılmaz’ın yaptırdığı günden beri neredeyse hiç değişiklik olmadan hizmet veriyordu. Tamamen yenilendi, oda sayısı arttırıldı, lobi ve kafeterya bölümü daha şık bir hale getirildi. Oyuncuların sıkılmadan vakit geçirebilecekleri bir duruma geldi. Biz yan taraftaki binaya geçtik. Her haliyle, her şekliyle Trabzonspor Kulübü’nün büyüklüğüne yakışan bir idari binayı hizmete açtık. Antrenman sahalarımız inanılmaz kötü durumda. O sahada antrenman yapan oyuncularımızın sakatlanmama riski çok az. Benim tahminime göre 15- 20 senedir drenajları tıkalı, kozmetik bakım yapılarak idare edilmeye çalışan 3 antrenman sahamız var. Pazartesi günü 2 sahamızı kapatıyoruz ve yeniden inşa etmeye başlıyoruz. Drenajları kurularak, uygun tohumu seçilerek ekimi yapılacak ve önümüzdeki sezon açılışına kadar hizmete girmesini bekliyoruz. Bunların hepsi yapılması gereken şeyler. Büyük takım olmak sadece bonservis ücreti ve maaşı büyük futbolcuları transfer ederek olmuyor‘’ açıklamasında bulundu.

"Doğru işler yapınca doğru sonuçlar oluşur"

Taraftarın bakış açısını da bu doğrultuda değiştirmesi gerektiğini ifade eden Ağaoğlu, "Taraftar sonuçta sahada oynana futbola ve başarıya bakar. Ama bunlar olmadan da kalıcı bir başarı ve büyük kulüp olarak yapmanız gereken şeylerin tamamını yapmadan, perde önünde ve perde arkasında futbolda perde arkasından yaptığınız şeyler toplum önünde prim sağlamayabilir. Ama bu yapmakla mükellef olduğunuz şeydir. İki sene üç sene sabrederseniz, onları sistemin içerisinde oturtursanız zaten başarı denen şey de kendiliğinden gelir. Bizim uğraşımız bunları bir araya getirmek. Ama üzülerek izliyorum farklı düşünce yapıları olan insanlar var, farklı sıkıntıları olan insanlar var. Yönetimdeki bazı arkadaşlarımızla veya bende sıkıntıları olan arkadaşlarımız var. Bu da doğaldır, herkes herkesi sevmek zorunda değil. Ama bu tür hesapların hep kulüp üzerinden yapıldığını görüyoruz. Benimle bir hesabı varsa, benimle görmesi lazım. Bu hep camiaya zarar veriyor hem de kulübe zarar veriyor. Toplumun da bu tür eleştirileri çok iyi analiz etmesi lazım. Böyle bir süreç bekliyor bizi. Yönetim olarak bizi bekleyen süreç bu’’ dedi.

"Futbol kulüpleri futboldan para kazanır"

Futbol kulüplerinin futboldan para kazandığını belirten Ağaoğlu, "Yönetime takviye yapacağız, takviye de gelip kulübün kasasına mı takviye yapacak diye bir şey yok. Borcun 1.2 milyona dayandığı bir yerde divanda da divan kurulu üyemiz 'projelerini yok' dedi. Trabzonspor bir futbol kulübü, futbol kulüpleri de futboldan para kazanır. Trabzonspor Kulübü futboldan para kaybediyor, başka bir proje üretip para kazanacak. Bunda bir yanlış yok mu? Benfica’nın geçen yıl futboldan elde ettiği kar 90 milyon Euro. Trabzonspor, geçtiğimiz yıl futboldan uğramış olduğu zarar 300 milyon TL’nin üzerinde. HES işine mi gireceğiz? Proje ürettiğiniz zaman onun içinde de çalışmanız lazım. Hepimiz işi gücü olan insanlarız, hepimiz ayrı ayrı çalışan insanlarız ve tek bir işle uğraşıyoruz. Trabzonspor’da bir kere bu söylem bir değişsin! Proje üreterek kulübe katkı sağlamak Bu kulüp futboldan para kazanacak, futboldan para kaybetmeyecek. Yıllardır gündemde olan bir konu var. Bordo Mavi Enerji’nin üzerine alınmış olan HES projesi. Yıllardır proje diye bu konu gündeme geldi mi? Geldi projenin kralı, enerji. Kaç senedir biz bu HES ile büyüyoruz. Sen hangi projeyi üretsen senede 32 milyon TL para kazanırsın. Biz 32 veya 34 milyon TL 3 futbolcuya ve 1 teknik direktöre tazminat ödemek zorunda kaldık. Gelir getirici çalışmalarımız var. Bunları da geçtiğimiz ay içerisinde uygulamaya sokacağımız 100-150 milyon TL gelir beklediğimiz kulübe kaynak sağlayacak çalışmalarımız vardı. Fakat talihsizlik şurada; Ağustos ayı içerisinde ülkemizin içinde kaldığı ekonomik kriz bizi bu uygulamalarımızdan biraz uzaklaştırdı. Daha doğrusu bekleme ihtiyacı doğdu. Ama bir şekilde o kaynakları bir kulübün içerisine aktaracağız. Doğru zamanı bekliyoruz! Eylül ayı içerisinde tamamlanması gerekiyordu ama kurdaki dalgalanmalar, faizlerin yükselmesi bizleri bekleme periyoduna aldı. İsabetli transferler yaparsanız, futbolcu yetiştirirseniz, futbolcu satarsanız, aldığınız futbolcuya 1 Milyon Euro ödersiniz, sattığınızda 12 Milyon Euro kazanırsanız işte projenin ağa babası bu’’ ifadelerini kullandı.

"Futbolculara yapılan haksız eleştirilerin önünde duvar olurum"

Genç oyunculara gelen haksız eleştirilerin önünde duracağını aktaran Ahmet Ağaoğlu, ’’Yusuf Yazıcı veya Abdulkadir Ömür için geçerli değil. Kadromuzdaki tüm futbolcular için geçerli. Onlara yapılan her türlü haksız eleştirinin şiddetle karşısındayım. Gerekirse ben onların önüne duvar da olurum. Onlardaki performans düşüklüğü doğaldır, bu kadar genç yaşta bu kadar baskı sizin üzerinizde olsa sizde de herhalde aynı olumsuz etkiyi yapıldı. Kalemini eline götüren insanın ara sıra elini vicdanında da götürmesi de gerekiyor. Ben bu şekilde yapılan eleştirilerin iyi niyetli olduğuna inanmıyorum. Değerlere bu şekilde bir eleştiri yöneltildiği zaman çok ciddi şekilde bizim uğraşmamız gereken, halletmemiz gereken bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Bunu gündeme sokmamak için çok çaba gösterdim ben. Benim anladığım kadarıyla insanlar bu camia içerisinde uğraşacak birileri ve bir şeyler arıyorlar. Her oyuncum için geçerli. Hiçbir şekilde yapılan eleştirileri hak etmiyorlar. Futbol bir takım oyunudur, bazen bir oyuncunun performansı öne çıkar bazen geri düşer. Kaptanın karşılaştığı tepki mesela Dünya bu değil! Bir maçta seyirci, oyuncuyu ıslıklar bunda hem fikiriz ama rakip takımın oyuncusunu ıslıklar. Kendi takımının oyuncusunu yaptığı hatadan dolayı ıslıklıyorsun ve sonra şampiyonluk bekliyorsun. O hata yaptı, gol yedi de çok mu mutlu? Sen ben ne maçı kaybettiğimiz zaman sinirleniyoruz, psikolojimiz bozuluyor, keyfimiz kaçıyor. Oyuncu için her şeyin güllük gülistanlık olduğunu mu zannediyorsunuz? Mesleği o olan insandan bahsediyoruz, o insanın mesleği o. Kendine olan güvenini kaybediyor, kendini daha ileriye taşıyabilmesi için ihtiyacı olan güçten ve performanstan uzaklaşıyor. Biz maç kaybedersek bunu takıma yansıtmamak hatta oyuncunun moralini yüksek tutmak için uğraşmalıyız. 200 tane gol kurtardı, yaşasın Onur. Bir tane hatalı gol yedi ıslıklayalım Onur. Ben olabilecek her şekilde oyuncularıma gelecek tepkilerin önünde duvar olurum. Herkesin de bu düşünce doğrultusunda hareket etmesi gerektiğine inanıyorum‘’ şeklinde konuştu.

"Hocamızın sözünün altına imzanı atarım"

Teknik Direktör Ünal Karaman ile her gün konuştuklarını belirten Ağaoğlu, "Hoca ancak ve ancak çözemediği zaman, halledemediği zaman veya olay sıkıntılı bir boyut olursa bu tür konuların yönetim marifetiyle çözülmek zorunda olmalı. 7/24 futbolcularla birlikte olan kişi hoca. Hocanın verdiği her beyanattan sonra da 'Hocam sen ne demek istedin' diyemem. Biz hocamızla medya üzerinden konuşan insanlar da değiliz. Biz hocamızla her gün konuşuyoruz. Asbaşkanımız öyle, yöneticilerimiz öyle. Hocanın sorumluluk alanının içerisinde müdahale etme düşüncesinde hiç olmadık. Ama hocadan öyle bir talep gelirse, görüşme talebi gelirse olabilir. Bir oyuncuyla alakalı bir sıkıntı vardır, hoca yönetime getirir onu yönetim çözmeye çalışır. Ama Allah’a şükür öyle bir şey olmadı. Hocanın vermek istediği çok net bir mesaj var. Bu kulüp samimiyetle, dürüstlükle mücadele eden insanların kulübüdür. Ama bu insan kulübün başkanı, teknik direktörü veya malzemecisi olabilir. Bu da çok net bir mesaj ve ben de bunun altına imza atarım. Kimse farklı düşünceler içine girmesin. Hocanın düşüncesi bu, benim dedüşüncem bu. Bunu yapmayan insanlarla bizim yürümemiz mümkün değil" diyerek sözlerini noktaladı.

Başkan Ağaoğlu'na Türkiye Spor Yazarları Derneği Trabzon Şubesi tarafından plaket takdim edildi.

Gökmen Şahin

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın AKUT ödülleri sahiplerini buldu AKUT Kuşadası ekibi tarafından düzenlenen ‘Haydi Gençler, Haydi Çocuklar AKUT ile El Ele’ yarışmasının ödülleri verildi. Türkiye’nin ilk arama kurtarma derneği olan AKUT tarafından bu yıl 3’üncü kez düzenlenen ‘Haydi Gençler, Haydi Çocuklar AKUT ile El Ele’ yarışmasının ödülleri sahiplerini buldu. Tarihi Kervansaray’da düzenlenen yarışmaya Kuşadası Belediye Başkan Vekili Tibet Özer, AKUT Kuşadası Ekip Lideri Tağmaç Saraçoğlu, AKUT 2’nci Başkanı Esra Üstünkaya, Proje ve Kaynak Oluşturma Bölüm Sorumlusu Saliha Sönmez, yarışmada dereceye giren çocuklar ve aileleri katıldı. Yarışmada, 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinde hayatını kaybedenleri anmak ve AKUT gönüllülerinin deprem zamanı yürüttüğü çalışmalara dikkat çekmek için ilkokul ve ortaokul öğrencileri tarafından yazılan ve dereceye girenlerin mektuplar okundu. Sosyal sorumluluk oluşturmak ve duyarlılık kazanımlarını arttırmak amacıyla düzenlenen yarışmada konuşan AKUT Kuşadası Ekip Lideri Tağmaç Saraçoğlu, “Kurulduğu yıldan beri özveriyle çalışan ekibimiz, birçok alanda gönüllülük ile toplum hizmeti vermektedir. Geleceğimizin temsili çocuklarımız da bizlerin en hassas noktasıdır. Emek verip yarışmamıza katılmış tüm öğrencilerimize ve velilerine teşekkür ediyorum. Ayrıca bizlerden hiçbir zaman desteğini esirgemeyen, her zaman dayanışmamızı sürdürdüğümüz Kuşadası Belediyesi ve Başkan Ömer Günel’e teşekkür ediyorum. AKUT varsa hayat var” dedi. Haydi Gençler, Haydi Çocuklar AKUT ile El Ele’ Yarışması’nda dereceye giren çocuklara Belediye Başkan Vekili Tibet Özer, Kuşadası AKUT Ekip Lideri Tağmaç Saraçoğlu, Akut İkinci Başkanı Esra Üstünkaya ve Proje ve Kaynak Oluşturma Bölüm Sorumlusu Saliha Dönmez tarafından başarı belgeleri ve ödülleri verildi.
Samsun Abdullah Avcı: “Performansımızın çok altında kaldık” SAMSUN (İHA) – Trabzonspor Teknik Direktörü Abdullah Avcı, Samsunspor maçında performanslarının çok altında kaldıklarını söyledi. Trendyol Süper Lig’in 35. haftasında Trabzonspor, deplasmanda Samsunspor’a 3-1 mağlup oldu. Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında Teknik Direktör Abdullah Avcı, açıklamalarda bulundu. Avcı, kaybettikleri için üzgün olduklarını ifade ederek, "Rakibin çok basit, sade ama çok güçlü bir oyunları var. Bizim maça gelmeden evvel, yanlış hatırlamıyorsam 11 maçın 7’sini içeride kazanmış, tek mağlubiyeti var. Oyunu basit ama doğru ve bunu şiddetli şekilde uygulayan bir takım. Direkt oyunları var ve özellikle burada ikinci topa yanaşmak, ondan sonrasında yapılacak ortalar, bir de rakip arkası şiddetli yapacağı koşullar vardı. Bu plan her maç böyle yani burada da dışarıda da oynadıklarında bunu kendi güçlü oyunlarını oynatıp bunu yansıtıyorlar. Biz buna özellikle oyunun başlangıcında doğru cevap veremedik. Penaltıdan yediğimiz golün arkasından da bizim gibi takıma yakışmayacağı bir organizasyon bozukluğundan dolayı yediğimiz bir gol oldu. Rakip 2-0 öne geçti. Sonrasında tam oyuna tutunacakken golü de bulduk. Kornerden bu sefer kendi kalemize attığımız gol, 3-1 mağlup duruma düştük devreye girerken. Olabilir mi? Olabilir. Geçen haftada iki farklı mağlup duruma düşmüştük. İkinci yarıda daha doğru oyun oynamamız gerekiyordu. Topa sahip miyiz? Evet topa sahibiz. Bunu da bekliyorduk zaten ama bunu beklerken bu oyunu oynarken özellikle oyuna genişlik verip sayısal olarak fazla girdiğimiz ceza sahasında paslar veya kısa ortalar yapmamız gerekiyordu. Rakibi böyle çözecektik, rakibin de baskı şiddeti düşecekti. Zaman zaman bunu dedik ama sonuçlandıramadık. Oyunun başından sonuna kadar net bir şekilde bireysel performanslarımız hem de oyun performansımızın çok altında kaldık ve hiç doğru ve şık olmadı" dedi. "Rakip bugün çok istedi" Lig ve kupadaki durumlarını da değerlendiren Avcı, "Üçüncülük anlamında lige baktığında haftaya başlarken birine 6 puan, birine 7 puan önde girdik. Rakibin bir tanesinin kazanması puan farkının 4 puanına düşmesi bu bizi yukarıya doğru çekmesi gerekirken aşağıya doğru gitti. Konsantrasyon bozuktu. Oyunun her anı doğru oynamadık. Futbolda bazen kaybedersin. Ama oyunu doğru oynamaya çalışırsın ama kaybedebilirsin. Çünkü karşında da bir rakip vardır. Rakip bugün çok istedi. Fiziksel olarak bizden daha fazla mücadele etti. Daha fazla temas yaptı. Daha fazla sertlik yaptı ki normal. Biz buna hem sertlikle hem mücadeleyle doğru cevap veremedik. Onun için rakibimizi tebrik ediyoruz. Samsun stadı çok güzel bir ortam. Samsun bir futbolcu yeri geçmişiyle, tarihiyle stadyumuyla ilk defa geldim. Yapanların emeğine sağlık. Ama şunu da belirtmek istiyorum futbol bir iyileştirme gücü olan güzel bir oyundur. Bu sadece burayla alakalı değil genel olarak söylüyorum. Dilimizi üslubumuzu değiştirmediğimiz sürece gönlümüzü dönüştüremeyeceğiz. Sonunda ölüm yoktur, kalım yoktur, savaş yoktur. Mücadele vardır. Onun için bu bir ölüm kalım maçı değildir. Bu tarihte oynanmıştır, oynanmaya da devam edecektir müsabakalar. Lütfen bu oyuna böyle bakalım. Rakibimizi yaptıkları mücadeleden dolayı tebrik ediyoruz. Bundan sonraki maçlarında başarılar diliyorum. Bizim adımıza 4 gün sonra, çarşamba günü bir adım kaldı, finale oynayacağımız kupa maçımız var. İstanbul’da oynayacağız. Şimdi buradan ne çıkartacağız? Bir sürü olumsuzluğun olduğu oyun anlamında ve performans anlamında bunu kaldırıp konsantrasyonumuz daha yüksek, doğru bir oyunla Karagümrük maçına hazırlanıp ligde de bundan sonra kalan 3 maçı en iyi şekilde tamamlayıp ligi 3. sırada bitirmek istiyoruz" diye konuştu.
Samsun Gisdol: “Çok büyük bir adım attık” SAMSUN (İHA) – Samsunspor Teknik Direktörü Markus Gisdol, Trabzonspor’u yenerek kümede kalma yolunda çok büyük bir adım attıklarını söyledi. Trendyol Süper Lig’in 35. haftasında Samsunspor, sahasında karşılaştığı Trabzonspor’u 3-1 mağlup etti. Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında Teknik Direktör Markus Gisdol, açıklamalarda bulundu. Kümede kalma yolunda çok kritik bir virajı geride bıraktıklarının altını çizen Gisdol, “Eminim bugün herkes bu takımı ve taraftarı çok sevdiğimi daha iyi anlamıştır. Bugün taraftarımızla birlikte sahada çok iyiydik. Taktiksel anlamda iki yarıda da çok iyiydik. Çok zor bir takıma karşı oynadık. Bu galibiyeti almak çok özel oldu. Maçtan önce taktiğimizi belirlemiştik. Rakibin ritim yakalamasını, kendi oyunlarını oynamalarına müsaade etmeyecektik. Rakibe nefes aldırmadık. Her zamankinden daha fazla koşmaları, mücadele etmeleri gerektiğini futbolcularıma söylemiştim. Bunu da çok iyi yaptılar. Sadece Holse ve Marius değil tüm oyuncularımız çok iyi bir performans gösterdiler. Tüm takımımı tebrik ediyorum. Oyuncularımız son maçlardan dolayı çok kızgındı. Hafta boyunca taktiksel anlamda neler yapmaları gerektiğini anlattık. Tüm futbolcular bugün işlerini en iyi şekilde yaptılar. Matematik öğretmeni değilim. Rakamları hesaplamayı sevmiyorum. Bugünkü galibiyet ile büyük bir adım attık. Göreve geldiğimde son 3 haftaya 42 puanla gireceğimizi söyleseler kimse de ben de inanmazdım. Son maçlara da aynı konsantrasyon ile devam edeceğiz” dedi.
Kayseri Tolunay Kafkas: "Ligde kalmak için var gücümüzle çabalayacağız" Fatih Karagümrük Teknik Direktörü Tolunay Kafkas, Kayserispor maçının ardından yaptığı açıklamada, "Önümüzdeki üç tane kritik maç var. Artı bir kupa maçı var. Ligde kalmak için var gücümüzle çabalayacağız" dedi. Trendyol Süper Lig’in 35. haftasında Karagümrük, deplasmanda Kayserispor ile 2-2 berabere kaldı. Mücadele sonrası düzenlenen basın toplantısında konuşan Kafkas, "Oyuna kötü başladık. Zaten hemen akabinde başlar başlamaz bir gol yedik. Oyun dengelemeye çalıştık ama oyunu çok ufak bir bölümünde ilk devre dengeler gibi olduk. Geldiğim günden beri ilk devre hiç bize yakışmayan iyi bir oyun olmadı. Özellikle pres konusunda ciddi sıkıntılar yaşadık, çok çalışmamıza rağmen maalesef bugün istediğimizi yapamadık. İkinci devreye oyuna müdahalelerle, oyuncu değişiklikleriyle oyun istediğim gibi olmadı ama öne geçtik. Fakat çok kısa süre içerisinde yediğimiz gol bizi yine sıkıntıya soktu. Oyunun kontrolü zaman zaman bizde oldu. Zaman zaman Kayserispor’da oldu. Aslında iki takım da kazanabilecek pozisyonları yakaladı. Biz çok pozisyon veren bir takım değildik ama bugün itibarıyla verdik. Böyle zor bir deplasmanda Kayserispor gibi iyi bir takımdan, iyi oyunculardan kurulu bir takımdan bir puan aldık. Yolumuza devam edeceğiz. Önümüzdeki üç tane kritik maç var. Artı bir kupa maçı var. Ligde kalmak için var gücümüzle çabalayacağız. Kayserispor’a da bundan sonraki maçlarında başarılar dilerim" ifadelerini kullandı.