ASAYİŞ - 14 Mart 2018 Çarşamba 20:37

Aile hekimine silahlı tehdit iddiası

A
A
A
Aile hekimine silahlı tehdit iddiası

Antalya Aile Hekimleri Derneği üyeleri, Kemer ilçesinde aile hekimliği yapan Şevket Adem Öztürk'ün şiddete maruz kalmasına tepki gösterdi.

Kemer ilçesinde bir aile hekiminin tartıştığı hastası tarafından silahla tehdit edildiği iddiası üzerine 14 Mart Tıp Bayramı’nda meslektaşları açıklama yaparak olayı kınadı. Göynük Aile Sağlığı Merkezi'nde bir araya gelen İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanı Hacer Nur Yüce, Kemer İlçe Sağlık Müdürü Ceren Avanos İnce ve aile hekimleri, yapılan saldırıyı kınadı. 

Antalya Aile Hekimleri Derneği Başkanı Dr. Tayyar Asrık, yaptığı açıklamada, Göynük Mahallesi'ndeki Aile Sağlığı Merkezi'nde aile hekimliği yapan meslektaşı Öztürk'ün iki gün önce hasta ve yakınları tarafından şiddete maruz kaldığını belirtti. Asrık, “Bu ülkenin en büyük sağlık sorunu, sağlık çalışanlarına uygulanan şiddettir. Bugün bayramınız kutlu olsun diyorlar, bayram gelmiş neyimize, bize geçmiş olsun demek lazım” dedi. 

Başbakanlık İletişim Merkezi'nin (BİMER) "Beyaz Kod" verilerine göre şiddete uğrayan ve mağdur olan sağlık çalışanlarının adli süreçlerinin de azımsanmayacak sayıda olduğunu ifade eden Asrık, "Beyaz Kod' verilerine göre şiddete uğrayan ve mağdur olan sağlık çalışanlarının adalet arayışı adına yaptıkları 9 bin 977 başvurunun 5 bin 61’inde soruşturmalar devam ederken, 2 bin 343’ünün iddianamesi hazırlanarak mahkemeye intikal etmiştir. 2013 yılında 10 bin 715 sağlık çalışanı, 2014 yılında 11 bin 174 sağlık çalışanı, 2015 yılında 12 bin 245 sağlık çalışanı, 2016 yılında 11 bin 867 sağlık çalışanı ve 2017 yılının ilk 6 ayında ise 5 bin 347 sağlık çalışanı çeşitli şiddet olaylarına maruz kalmıştır. 2017 yılının ilk 6 ayında şiddete maruz kalan toplam 5 bin 347 sağlık çalışanının yüzde 55’i hekim, yüzde 37’si hekim dışı sağlık personeli, diğerleri ise idari personeldir. Bugün artık sağlık politikalarına yön verenlerin yapması gereken ilk iş etkin bir sağlıkta şiddeti önleme yasasının çıkarılmasıdır. Bayramınız kutlu olsun diyorlar, bayram gelmiş neyimize, bize geçmiş olsun demek lazım.” dedi. 

Şikayetçi doktor Öztürk: "Kamu görevini yürütürken başıma gelen olay" 

Silahla tehdit edildiği öne sürülen Aile Hekimi Dr. Şevket Adem Öztürk, ise “Kamu görevini yürütürken başımıza gelen bir şey bu, poliklinik sırasında içeride bir hasta varken gelen bir hastaya içerideki hastayı dışarıya aldıktan sonra çağırayım demem üzerine başlayan bir şey ve sonunda da canıma kast edilmeye kadar gelen bir olaydır” diye konuştu. 

Yeşilli: "Çalışırken korkmak istemiyoruz"

Meslektaşının uğradığı saldırıyı kınamak ve geçmiş olsun dileklerini iletmek için Göynük’e gelen Aile Hekimlerinden Dr. Orhan Yeşilli de “Gerçekten çok üzüntülüyüz, çünkü bir hizmet veriyoruz. Bu hizmetin bir kamu hizmeti olduğu, kamuyu temsilen verdiğimizi düşünüyoruz. Mutlaka bu hizmeti verirken zorlukla biz karşılaşıyoruz vatandaşında zorluk çektiği yöntemler vardır ama bunların çözüm yolunun böyle olması ve bu şekilde çözüm yolunu bulan insanların, belki caydırıcı şekilde cezalandırılmaması bu olayların arttığını düşündürüyor bize, bu konuda daha caydırıcı kararlar alınmasını istiyoruz. Bizim bu konudaki sıkıntımız budur. Çalışırken korkmak istemiyoruz. “ şeklinde konuştu.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Uzlaştırma Büro ekiplerince bir dosya daha çözüme kavuşturuldu Bayburt’ta özel bir diş kliniğine tedavi olmak için başvuran H.H.O isimli hasta, kendisine yanlış tedavi uygulandığı gerekçesiyle B.S.G isimli doktordan şikayetçi oldu. Mağdur H.H.O, şikayetçi olduğu doktorla Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı’na (TEMA) bağış yapma şartıyla uzlaşmaya vardı. Anlaşma sağlanan dosya ise Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin çalışmaları sonucunda kapatıldı. H.H.O isimli bir vatandaş, tedavi olmak için gittiği özel diş kliniğinde diş hekimi B.S.G’nin kendisine yanlış tedavi uyguladığı iddiasıyla doktordan şikayetçi oldu, B.S.G, hakkında ’Taksirle Bir Kişinin Yaralamasına Neden Olma’ suçundan soruşturma başlatıldı. Dosyanın Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığına intikal etmesi sonucunda dosya incelendi, suçun uzlaştırmaya tabi olduğu belirlendi. Devreye giren Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu ekipleri, mağdur H.H.O ile görüşme sağladılar. Mağdur H.H.O, şüpheli B.S.G’den TEMA Vakfı’na 150 fidan bağışta bulunmasını istedi. Daha sonra şüpheli B.S.G ile bir araya gelen uzlaştırma bürosu ekipleri, H.H.O’nun talebini B.S.G’ye ilettiler. H.H.O’nun isteğini kabul eden doktor ise, 150 fidan karşılığında TEMA Vakfı’na 12 bin 800 lira bağışta bulundu. Mahkemelerin iş yükünün azaltılması amacıyla yapılan uzlaşma görüşmeleri sonucunda, taraflar edimli olarak uzlaşmayı kabul etmiş oldular. Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin özverili çalışmalarıyla bir dosya daha sonuca vardırılarak, kapatıldı. Öte yandan, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, kamu yararı gözeten çalışmaların özenle devam ettiğini bildirerek, Uzlaştırma Bürosu ekiplerine çalışmalarından ötürü teşekkürlerini iletti. Önceliklerinin kamu yararı olduğunun altını çizen Savcı Alim, Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu olarak çalışmaları özenle ve önemle yürüttüklerini söyledi.
Erzincan Erzincan’da Filistin’e destek yürüyüşü yapıldı Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi (EBYÜ) öğrencileri tarafından, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına tepki göstermek, Avrupa ve Amerika’da çeşitli üniversitelerde Filistin için yapılan protestolara destek vermek amacıyla ‘Gazze İçin Yürüyüş ve Dua’ programı düzenlendi. EBYÜ’de öğrenim gören öğrenciler ile akademik ve idari personelin yanı sıra çok sayıda Erzincanlı vatandaş, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını protesto etmek ve aynı amaçla ABD ile Avrupa’daki üniversitelerde yapılan eylemlere destek vermek amacıyla EBYÜ kampüsünde toplandı. Program, İlahiyat Fakültesi öğrencilerinden Eyüp Budak’ın okuduğu Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Daha sonra öğrenciler, İngilizce ve Türkçe, "Gazze’de katliam var, sesini yükselt", "Bugünün Nazi’si işgalci İsrail", "Kudüs için, ilk kıblemiz Mescid-i Aksa için, Filistin için" yazılı pankart açtı. Özgür Filistin eylemlerine destek olmak amacıyla gerçekleştirilen programda EBYÜ öğrencileri adına basın açıklamasını Furkan Çoban okudu. Açıklamada şu metne yer verildi: “Allah’ın ve sizin düşmanlarınızı ve onların gerisinde olup sizin bilmediğiniz, ama Allah’ın bildiklerini korkutup caydırmak üzere, onlara karşı elinizden geldiği kadar güç ve savaş atları hazırlayın. Allah yolunda harcadığınız her şeyin karşılığı, zerrece haksızlığa uğratılmadan size tastamam ödenecektir. Bir asırdır Filistin’i işgal etmeye çalışan Siyonist terör şebekesi yaklaşık 210 gündür Gazze halkına zalimce saldırmaya devam ediyor. Filistin’de göğe yükselen bebeklerin ve çocukların feryadı, katledilen binlerce masum çocuğun mazlumiyeti; arşı alayı titretti ve arştan arza, yeryüzü şeytanlarının ve zalimlerin fermanı olarak indi. Ve dünyanın dört bir tarafında yeryüzünün vicdan ehli insanları, bataklığa düşmüş insanlığın onurunu ayağa kaldırmak adına bir devrim ateşini tutuşturdular. Bu devrim ateşi elden ele tüm ülkelerin ve milletlerin ufkunu aydınlatmaktadır. Filistin davasına destek amaçlı yapılan bu eylemler Siyonizm’in temsil ettiği küresel şeytani düzene karşı haklı bir isyandır. Başta Amerika ve Fransa olmak üzere, Batı dünyasının birçok yerinde en saygın kabul edilen üniversitelerde gönüldaşlarımız ayağa kalkarak isyan ateşine destek vermiş ve küresel intifadanın bir parçası olmayı tercih etmiştir. Birçok akademisyen ve öğrenci, bu davaya destek olmuştur. İntifada ateşi, sinelerinde yürek taşıyan herkesi etkisi altına almıştır. Tüm tedbir ve baskılara rağmen, onurlu gençlerin ve akademisyenlerin isyanları engellenememektedir. Binlerce öğrenci ve akademisyenin tutuklanması, sonucu değiştirmemiştir. Buradan zulme sessiz kalmayan bu onurlu akademisyenleri ve öğrencilerini selamlıyoruz. Ey vicdanlı ve aziz halkımız; sizler de kalkın ve bu insanlık zincirinin halkalarını oluşturun. Bu insanlık devrimine siz de iştirak edin. Gönülleriniz bu dava için atsın, Diliniz bu davayı konuşsun ve kalemleriniz bu davayı yazsın. İnsanlığın ikiye ayrıldığı bir zamanda aziz ve özgür insanların saflarında yer alın ve küresel intifadanın şerefini bir madalya olarak taşıyın. Bu şeref sizden sonraki nesillere de aktarılsın. Küresel intifadaya ve bu intifadayı kuşanan özgür ruhlu cesur yüreklere selam olsun. Ve buradan tekrar hatırlatıyoruz: Ehli Vicdan, Ehli iman olan ve kalbinde zerrece İnsanlık taşıyan herkese diyoruz ki küresel boykot mallarını almayın-aldırmayın. Unutmayın ki alınan her boykot malı bir bomba, bir tank veya bir füzedir. Ümmetin ve insanlığın izzet örtüsüne dokunan Siyonist eller varsa, onlara karşı çıkan yiğitler, Sütçü İmamlarda vardır elbet. Nihayetinde Şanlıurfa’dan bir yiğit çıktı adı Hasan saklanan idi. İmanı gayreti cesareti kabul etmedi bu zilleti ve canını Rabbi Rahmana teslim etti. Rabbimizden niyazımız şehidimizin attığı bu adımın zulmün tahtını sarsması ve İslam dünyasının bu zelilce seyirciliğine son vermesidir. Gazze’yi unutmama ve unutturmama adına elimizden ne geliyorsa yapacağız, insanlık ve Müslümanlığın bağrına hançer saplanmış iken buna seyirci ve ilgisiz kalmak elbette mümkün değildir. Son olarak buradan tüm dünyaya haykırıyoruz: Kudüs ve Mescidi Aksanın kurtuluşu için yapılacak olan her türlü meşru eylemin yanındayız, tarafıyız ve destekçisiyiz. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi öğrencileri.” Basın açıklaması sonrasında yapılan yürüyüş ile program nihayete erdi.