GÜNDEM - 18 Şubat 2020 Salı 15:47

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’ten 'darbe' açıklaması

A
A
A
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’ten 'darbe' açıklaması

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “Darbe gibisinden bir söylentiyi dillendirmek, bunu gündem yapmak, bununla ilgili olarak devletin dikkatini başka alanlara kaydırmaya çalışmak, dışarıya bakması gereken devletin gözünü ve aklını içe kapatmaya dönük bir reflekstir, Türk Silahlı Kuvvetlerine dönük olarak da provokatif bir yaklaşımdır, iftiradır. TSK, Türk yargısı, devletin bütün kurumları demokrasiye bağlılıklarını gösterdiler, milletimiz bunu gösterdi” dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin milletvekilleriyle kahvaltıda bir araya geldi. AK Parti Genel Merkezinde basına kapalı olarak düzenlenen program 3 saat sürdü. Toplantı sonrası açıklamada bulunan AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, bugün gerçekleştirilen toplantıya 55 milletvekilinin katıldığını, önümüzdeki hafta bu tip toplantıların devam edeceğini söyledi.

Yunanistan Cumhurbaşkanı Pavlopulos’un Batı Trakya ziyaretinde Müslüman Türk azınlığın kimliğine ilişkin kullandığı “Müslüman Yunan azınlık” ifadesine ilişkin bir değerlendirmede bulunan Çelik, “Batı Trakya’daki Türk azınlığa Müslüman Yunan azınlık gibisinden bir yaklaşım ortaya koyuyor. Müslüman Türk azınlığın tarihsel kimliğini reddetmek anlamına gelen ırkçı bir yaklaşım olarak bunu değerlendiriyoruz. Tarihsel kimliği reddedecek ırkçı yaklaşımlar konusunda AİHM defalarca Yunanistan’ı mahkum etti. Yunanistan, Batı Trakya’daki Müslüman Türk azınlığa dönük ırkçı yaklaşımını değiştirmiyor. Asimilasyonist politikalar uygulamaya çalışıyor. En temel demokratik değerlere aykırı bir yaklaşım olarak değerlendiriyoruz. Batı Trakya’daki Müslüman Türk azınlığın tarihsel kimliği tarihseldir, gerçeklerle sabittir. Oradaki azınlığın adı bellidir. Yüzyıllardır orada varlar. Müslüman Türk azınlık olarak hayatiyetlerini sürdürdüler ve gelecekte de sürdürecekler. Yunanistan Cumhurbaşkanı veya bir başkasının demesiyle kimliklerini değiştirecek değiller. Hiç kimsenin tarihsel bir kimliği değiştirmeye gücü yetmez. Bu yaklaşımı son derece vahim ırkçı bir yaklaşım olarak görüyoruz. Yunanistan’daki siyasilerin demokratik değerlere saygılı Batı Trakya’daki Müslüman Türk azınlığı sürekli olarak bir tehdit veya tehlike olarak gösterme şeklindeki ırkçı yaklaşımlardan uzak durmaları gerekir. Bu ırkçı ve çirkin yaklaşımı güçlü bir şekilde reddediyoruz” diye konuştu.

Son dönemde Çin’de, Uygur Türkleri ile ilgili çok sayıda olumsuz haberlerin basına yansıdığını kaydeden Çelik, “Bir yandan Çin’de ortaya çıkan korona virüsü ile ilgili mücadelede Çin devleti ile dayanışma içerisinde olduğumuzu, bu salgını atlatmaları için her türlü yardıma hazır olduğumuzu ifade ediyoruz. Aynı zamanda Uygur Türkleri ile ilgili tekrar gündeme gelen olumsuz haberlerden kaygı duyduğumuzu ifade ediyoruz. Daha önce bu konu yakın takibimizde olan bir konudur. Çin makamları ile görüşmeler devam ediyor. Türkiye’den resmi bir heyet çeşitli yerleri ziyaret etmek maksadıyla oraya bir ziyaret yapacaktır. Bu ziyaretin şeffaf olmasını, bizim arzu ettiğimiz ziyaret mekanlarının o heyetimize açılmasını ve Uygur Türkleri ile ilgili gelen bu olumsuz haberlerin de sona ermesini diliyoruz” ifadelerini kullandı.

Moskova’da, Türk heyetinin görüşmelerine ilişkin son gelişmeleri paylaşan Çelik, şunları söyledi:
“İki gün üst üste bu görüşmeleri yaptılar, Türkiye’nin bu konudaki tezlerini açık ve net söylediler. Bizim İdlib’de rejimin bu saldırganlığına karşı rejim önceki sınırlarına çekilmezse bunu tahakkuk ettirmek için gerekli askeri hazırlıkları yaptığımız açık ve net bir şekilde karşı tarafa iletildi. Bu konudaki yaklaşımımız birincisi terörle mücadele için, milli güvenliğimiz için ve insani bir felaketin önlenmesi için zorunlu bir yaklaşımdır. Heyet döndüğü zaman buraya kapsamlı bir rapor verecekler ve daha sonra tekrar yeni bir değerlendirme yaparız.”
Abdullah Gül’ün bir gazeteye verdiği röportaja yönelik sorulan bir soruyu yanıtlayan Çelik, “Herkes görüşlerini dile getiriyor. Partimiz adına partimizin bu konudaki belli konu başlıklarındaki görüşlerini zaten kapsamlı bir şekilde paylaşıyorum. Başka bir değerlendirmeler ile ilgili bir yorumum yok. Bu konular bana sorulduğu zaman bu konulardaki görüşümüzü çeşitli vesilelerle açık ve net dile getiriyorum. Bu S-400 meselesinden diğer meselelere kadar bize sorulduğu zaman ben kendi görüşlerimi açıklıyorum ama başka değerlendirmeler ile ilgili bir yorum benden beklemeyin. Bizim görüşlerimizi biliyorsunuz başka görüşler konusunda başka bir değerlendirme yapmayacağım” açıklamasını yaptı.

İş Bankası hisseleri ile ilgili de bir açıklamada bulunan Çelik, “Atatürk milletimizin ortak bir değeridir. Atatürk’e ait her türlü değerin de devlet tarafından temsil edilmesi milletimizin ortak bir değeri olarak Atatürk’ten kalan her hatıranın bu şekilde korunması daha uygundur” dedi.

RAND’in Pentagon için hazırladığı 277 sayfalık raporunda yer alan “darbe olasılığı” tartışmalarına ilişkin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin yaptığı açıklamalara yönelik Çelik, “Bu kışkırtıcılık yapanlar var. Son zamanlarda dikkat ediyorsunuz. Seçilmiş iradeyi, Cumhurbaşkanını bir terör örgütünün lideri gibi göstermeye çalışanlar, eski vesayet dönemini hatırlatırcasına 28 Şubat dili ile Meclis'in yasama yetkisine kısıtlama getirmeye çalışanlar iç politikada böyle bir zincir yaşıyoruz. Dışarda bir kuruluşun yaptığı bir rapor içerde belli taraflar tarafından gündemleştirildi. Bunların hepsi bir araya gelince böyle bir konu oluştu. Cumhurbaşkanımız bu konularla ilgili olarak bugün ki toplantının açılışında net bir değerlendirme yaptı. Bütün bu gündemlerin yani sanki bir darbe tehlikesi varmış gibi gündemlerin Türkiye’yi ana hedeflerinden saptırmaya dönük olarak bir yaklaşım olduğunu, bugün biz son derece kapsamlı bir gündemle meselelerimizi yürütüyoruz. Meclis’te son derece önemli reformların geleceği bir ajandamız var. Milletvekillerimizle toplanıyoruz. Bu sene içerisinde neler yapacağımızı milletvekillerimizle karar veriyoruz ve bu karar aşamasını son derece kademeli bir şekilde Kızılcahamam kampına hazırlık şeklinde gerçekleştiriyoruz. Doğu Akdeniz’deki gelişmeleri çok yakından takip ediyorsunuz. Suriye ile ilgili olarak ise son derece kritik bir aşamadayız. Türkiye’nin milli güvenliğini korumak için burada rejim unsurlarının ve terör unsurlarının saldırganlığına karşı bir yaklaşım içerisindeyiz. Tam bu dönemde Türkiye’nin enerjisini toplumun dikkatini dağıtacak şekilde darbe ile meşgul etmek Türkiye’yi hedeflerinden uzaklaştırmak, enerjisini başka bir yere çevirmektir. Darbe tartışması, gündemi Türkiye için lüzumsuz bir gündemdir. Türkiye’nin tarihine baktığımızda her zaman bunun heveslileri oldu. Demokrasiye bağlı olan bütün kurumlarımız uyanıktır, bütün bunlardan ders çıkarılmıştır. Bundan sonrasında Türkiye’nin tam demokratik bir ortam içerisinde hedeflerine ilerlemesi için gerekli kararlılık ortaya konulmuştur” ifadelerini kullandı.

"Türkiye’nin bundan sonraki istikameti, her türlü darbeye, vesayete karşı tam demokratik bir şekilde anayasaya sadakatte yolunda yürümektir"

“Darbe gibisinden bir söylentiyi dillendirmek, bunu gündem yapmak, bununla ilgili olarak devletin dikkatini başka alanlara kaydırmaya çalışmak, dışarıya bakması gereken devletin gözünü ve aklını içe kapatmaya dönük bir reflekstir, Türk Silahlı Kuvvetlerine dönük olarak da provokatif bir yaklaşımdır, iftiradır” diyen Çelik, "TSK, Türk yargısı, devletin bütün kurumları demokrasiye bağlılıklarını gösterdiler, milletimiz bunu gösterdi. Türkiye’nin bundan sonraki istikameti, her türlü darbeye, vesayete karşı tam demokratik bir şekilde anayasaya sadakatte yolunda yürümektir. Asıl utanması gerekenler son zamanlarda eski vesayeti canlandıracak şekilde açıklama yapıp bu atmosferi bu şekilde zehirleyenlerdir” açıklamasını yaptı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, “Erdoğan dış güçlerin maşasıdır” açıklamalarına yönelik Çelik, şunları söyledi:

“CHP Genel Başkanı, PYD için dış güçlerin maşası diyemedi, Esad için dış güçlerin maşası diyemedi. Türkiye’yi hedef alan bir takım odaklar için bunu diyemedi ama Türkiye’nin millet tarafından seçilmiş cumhurbaşkanı için bunu diyorsa bunu söylerken sadece aynaya bakıyordur diyoruz. Bu kadar ahlak dışı, vicdansız, siyasi akıldan yoksun bir şekilde Türkiye’nin seçilmiş cumhurbaşkanını hedef almak, Türkiye’nin çıkarlarını, milli menfaatlerini korumak için çalışan cumhurbaşkanımızı bu şekilde hedef almak kesinlikle sıradan bir demokratik eleştiri olarak değerlendirilemez. Bunun arkasında biz Esad’ın görüşlerini dillendirdiğini gördük bu kişinin, çeşitli zamanlarda Yunanistan’ın bizim Libya ile yaptığımız anlaşma karşılığındaki tavrını gördük. Her Başkentin tezini Türkiye’ye karşı CHP Genel Başkanı dillendirdi ama bir tek Ankara’nın tezini dillendirmedi. CHP Genel Başkanından, Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu vizyonu, siyaseti anlamasını beklemiyoruz. Maşa gibi bir ifade kullanmışsa bu ifadeyi ancak aynaya bakarak söylemiştir.”

İlker Turak - Derya Yetim
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kahramanmaraş Başkan Görgel: “Yangının büyük bölümünü kontrol altına alınmış durumda” Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Fırat Görgel, ahşap ve mobilya imalatı üzerine faaliyet gösteren fabrikada çıkan yangınla ilgili olarak “Yangının büyük bölümü kontrol altına alınmış durumda. Allah’tan yangın can kaybına yol açmadı, herhangi bir kaza ve sıkıntıya yol açmadan yangını söndüreceğiz” dedi. Kahramanmaraş’ta ahşap ve mobilya imalatı üzerine faaliyet gösteren fabrikadaki alanda incelemede bulunan Başkan Görgel, yetkililerden bilgi alıp fabrika sahiplerine ve yakınlarına geçmiş olsun dileklerini iletti. Yangının büyük bir bölümünün kontrol altına alındığını ifade eden Başkan Görgel, “Burası büyük bir mobilya fabrikası, bize gelen ihbarın ardından kısa sürede gelip yangını söndürmeye çalışıyoruz. Yangının büyük bölümü kontrol altına alınmış durumda. Kimyasal maddelerin de olduğu için yangının söndürmek kolay değil. Gerçekten arkadaşlarımız büyük bir özveri ile çalışıyor. Biraz önce kum ocağı atölyemizde kaza meydana geldi, bir kardeşimiz canımız vefat etti. Ne yazık ki zor bir gece geçiriyoruz. Allah’tan yangın can kaybına yol açmadı, herhangi bir kaza ve sıkıntıya yol açmadan yangını söndüreceğiz” dedi. Başkan Görgel, yangın söndürme çalışmalarına itfaiye daire başkanlığının ekiplerinin yanı sıra orman bölge ve emniyet teşkilatının da destek verdiğini ifade etti.
İstanbul Akademisyenin kızını sözlü taciz ettiği ileri sürülen kadına adli işlem başlatıldı Türk-Alman Üniversitesi Akademisyeni ve Akşam Gazetesi yazarı Tacettin Kutay’ın 6 yaşındaki kızını sözlü taciz ettiği ileri sürülen kadın hakkında "Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama-Hakaret" suçlarından adli işlem başlatıldı. Kutay, olaya ilişkin sosyal medya hesabından videolu bir paylaşım yaparak şunları kaydetti: “6 yaşındaki kızım Fulya ile Göztepe’de yürüyorduk. İlahi söylemek istedi ve ’Ey aşıkı dildade’ okumaya başladı. ’Lailahe illallah Muhammedurrasulullah’ derken videodaki kadın yanımızdan geçiyordu. Durdu ve Fulya’ya ’Bunları size nerede öğretiyorlar anaokulunda mı?’ diye sordu. ’Ben öğretiyorum’ dedim. ’El kadar çocukların beynini bu saçmalıklarla yıkıyorsunuz. Ben üniversite hocasıyım, siz ne cahil insanlarsınız’ dedi. Bu gemi azıya almışlık, şuursuzluk sokak ortasında altı yaşında çocukları sözlü taciz etmeye kadar vardı. Varın gerisini siz hesap edin.” Edinilen bilgilere göre, Kutay’ın polisi araması üzerine M.G. (73) isimli şüpheli işlemler için karakola götürülürken her iki taraf da birbirinden şikayetçi oldu. Emekli hemşire olduğu öğrenilen M.G. hakkında "Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama- Hakaret" suçlarından, Kutay hakkında ise "Hakaret" suçundan adli işlem başlatıldı. Dosyaları ikmalen adliyeye gönderilen şahıslar adli makamlarca karakoldan serbest bırakıldı.
Bursa “Mahzen-32” operasyonunda yakalanan 27 şüphelinin tamamı tutuklandı Bursa İl Emniyet Müdürlüğü KOM Şube Müdürlüğü ile Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yapılan çalışmalar sonucu Bursa merkezli 7 ilde eş zamanlı düzenlenen “Mahzen-32” operasyonunda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 27 kişi, kıskıvrak yakalandı. Hakim karşısına çıkarılan şüphelilerin tamamı tutuklanarak cezaevine gönderildi. Bursa merkezli İstanbul, Ankara, Trabzon, Sakarya, Yalova ve Diyarbakır’da düzenlenen “Mahzen-32” operasyonları ile elebaşılığını cezaevinde olan Ümit Saral’ın kardeşi Hakkı Saral’ın yaptığı suç örgütü çökertildi. Organize suç örgütü üyesi şüphelilerin, Bursa merkez ve İnegöl’de vadeli araç alım satım faaliyetlerinde bulunarak vatandaşlardan silah zoruyla yüksek miktarlarda para tahsilatı yaptıkları tespit edildi. Bunun yani sıra Bursa’ya il dışından getirdikleri yaşları 17 ile 25 arasında tetikçiler vasıtasıyla para vermeyi kabul etmeyen kişilere ve bu kişilerin iş yerlerine yönelik silahlı saldırı düzenledikleri öğrenildi. Sıkı takibin ardından çete çökertildi Bursa’ya farklı illerden gelerek vadeli araç alımı yapanların adreslerini tespit ettikleri ve bu kişileri hürriyetlerinden yoksun bırakarak darp ettikleri, araç alım satımı nedeniyle kişiler arasında meydana gelen alacak-verecek konularına müdahil oldukları ve sözde mahkemeler kurarak haksız menfaat sağladıkları, silahla ölüm tehdidinde bulundukları kişilerin iş yerlerine ve araçlarına zorla el koydukları ve bu malları örgüt üyelerinin üzerine geçirdikleri, silah ve tehdit zoru ile el konulan araçları hediye adı altında örgütün elebaşına verdikleri ve suç faaliyetleri esnasında, güvenlik güçlerine yönelik silahlı saldırıda bulundukları tespit edildi. Operasyon için düğmeye basan polis, çeteyi çökertti. Operasyonlarda çetenin elebaşını Hakkı Saral’ın da arasında bulunduğu organize suç örgütü üyesi 27 şüpheli yapılan operasyon ile kıskıvrak yakalandı. Operasyonlar sonucu 10 iş yeri ile 34 evde yapılan aramalarda 16 adet tabanca, 56 milyon 434 bin TL değerinde 53 adet çek ve senet, bin 272 adet farklı çaplarda fişek, 430 bin 400 TL nakit para, 123 bin 800 dolar, 20 bin 800 euro ve 2 tane lüks araç ele geçirildi. İnegöl’de çetenin faaliyetlerini başlatan kişinin ise 41 yaşındaki iş kadını D.T. olduğu öğrenildi. Çetenin elebaşının da aralarında bulunduğu 27 kişi adliyeye sevk edildi. Çıkarıldığı mahkemece 27 şüphelinin tamamı tutuklanıp cezaevine gönderildi.