GÜNDEM - 16 Nisan 2019 Salı 18:19

AK Parti'den mazbata itirazı!

A
A
A
AK Parti'den mazbata itirazı!

AK Parti, İstanbul'da itiraz sonuçlanmadan mazbata verilmemesi için İl Seçim Kurulu'na başvurdu.

AK Parti İstanbul İl Başkanı Bayram Şenocak, seçim sürecine yönelik AK Parti İstanbul İl Başkanlığı önünde açıklamalarda bulundu. YSK’ya yapılan itirazlarla ilgili değerlendirmede bulunan Bayram Şenocak, itiraz sonuçları açıklanana kadar İl Seçim Kurulundan mazbatanın düzenlenmemesi konusunda başvuruda bulunduklarını söyledi. İtiraz haklarını kullandıklarını ifade eden AK Parti İstanbul İl Başkanı Bayram Şenocak, “Bugün 298 sayılı kanunun 130. Maddesi uyarınca bize verilmiş hakkı kullanarak 31 Mart 2019’da gerçekleştirdiğimiz İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimini iptali ve yenilenmesi konusunda Yüksek Seçim Kuruluna dilekçemizi vermiş olduk. Bununla beraberde şimdide kanunun bize vermiş olduğu hakka dayanarak İl Seçim Kuruluna YSK’nin bu vermiş olduğumuz dilekçedeki. Tüm sonuçlar açıklanana kadar İstanbul’daki mazbatanın düzenlenmemesi noktasında il seçim kuruluna itirazımı gerçekleştirdik. Kanunun bize tanımış olduğu hakkı kullanarak böyle bir talepte bulunduk. Şimdi Yüksek Seçim Kurulunun vereceği karara kadar İstanbul’daki mazbatanın düzenlenmemesini il seçim kurulundan talep etmiş olduk. Maltepe’de şu anda sayımı devam eden bir ilçe, bununla ilgili ne zaman biteceği belli değil. Bittikten sonra olur ya birleşme tutanağına bu anlamda neticeye bağlanma adına bizde bu sürecin daha şeffaf yönetilebilmesi anlamında bizim itirazımızı YSK’ya vermiş olduğumuzun sonucu görülene kadar biz de diyoruz ki, kanunun bize vermiş olduğu kanunu kullanma adına daha şeffaf bir dönem yaşanması için mazbatanın bu süreç içerisinde düzenlenmemesini talep ettik. YSK bu noktada süreç içerisinde yapacağı değerlendirmeler sonucunda vereceği karara biz parti olarak sonuna kadar saygılıyız. Sürecin en şeffaf bir şekilde tamamlanmasını özellikle bekliyoruz” dedi. 

“Mazbatanın Yüksek Seçim Kurulu’nun değerlendirmesi bitene kadar verilmemesini talep ettik” 

İtiraz haklarını belirli aşamalarla kullandıklarını ifade eden Şenocak, “Biliyorsunuz ki bizim süreç içerisinde kanunun bize verdiği itirazları belirle aşamalarda kullandık. Geçersiz oyların sayımı, hatta biz yapmış olduğumuz müracaatlarda burada organize işlerin daha net bir şekilde milletimizin kullandığı her oyun kıymetli olduğunu hissettirme adına sürecin şeffaf bir şekilde yönetilmesini talep ettik. Bizim oyların tümünün sayılmasını talep etmiştik. Eğer bu süreç içerisinde bizim ilk akşam yaptığımız açıklamaya da dayanarak söylüyorum. Bizim parti olarak yaptığımız değerlendirmede 3 bin 870 sayısından bahsetmiştik. Bugün aynı karardayız, bizim için hiçbir şey değişmedi. Emin olun bu süreci tam olarak değerlendiklerinde itirazımı yapınca bütün sandıkların bu anlamda sayımı gerçekleştirilseydi, biz bu işin lehimize sonuçlanacağını kesinlikle inanıyorduk. Takdir edersiniz ki bu günde yapılan açıklamalara ve süreç içerisindeki açıklamalara da bakarsanız, gelinen sayı ilk günle son gün arasındaki değerlendirmeyi kamuoyunun takdirine bırakıyoruz. 30 binlerde başlayan sayıları, her gün değişik sloganlarla çıktılar. Bugün gelinen noktada 13 bin küsurlu sayılıları konuşuyoruz. Aradaki geçersiz ve diğerleriyle ciddi bir sayı oranının azaldığını ve ciddi bir yaklaşımı gördük. Onun için bizde diyoruz ki, bu süreç içerisinde yapmış olduğumuz o günkü dilekçe ile oyların tümü sayılmış olsaydı, ilk akşam bizim söylediğimiz sonuç bizim lehimize sonuçlanmış olurdu. Bizde kanunun bize verdiği hakkı, bu gün yine kullanıyoruz. Bu gün YSK’nın seçimin iptali ve yenilenmesi konusundaki başvuruya istinaden de yine bunun yanında bunları gerekçe göstererek İl Seçim Kuruluna biraz önce yaptığımız müracaatla da dönemin daha şeffaf bir şekilde kamuoyunun süreci daha iyi analiz edebilme adına mazbatanın Yüksek Seçim Kurulu’nun değerlendirmesi bitene kadar verilmemesini talep ettik. Takdir İl Seçim Kurulu ve Yüksek Seçim Kurulunda” diye konuştu.

“Kamuoyunun daha sağlıklı düşünebileceği bir seçim süreci olmasını talep ediyoruz”

Şeffaf bir seçim süreci olmasını istediklerini kaydeden Şenocak, “Sürecin tabi yönetilmesi adına bugün bakıyoruz ki bu gün yapmış olduğumuz YSK vermiş olduğumuz dilekçe örneklerinde bellidir. Burada seçim kurullarında, sandıklarda oturan memurların şeffaflık noktasında sıkıntı var. Kamuoyu bu anlamda şeffaflığı kendinde hissedemeyecektir. Bu süreç bu noktaya gelmiş durumda. Önümüzdeki süreçle alakalı daha şeffaf bir büyükşehir noktası insanların zihninde yönetecek kişinin bu anlamda kafalarda soru işareti bırakılmamasını talep ediyoruz. Yaptığımız itirazlar neticesinde ben inanıyorum ki kamuoyunun daha sağlıklı düşünebileceği bir seçim süreci olmasını talep ediyoruz. Eğer Yüksek Seçim Kurulu bu noktada cevabını verdiği zaman seçimlerin iptali ve yenilenmesini sağlarsak, bu anlamda bizde milletimizle beraber süreci en iyi ve şeffaf bir şekilde yöneteceğimizi düşünüyoruz” şeklinde konuştu.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adıyaman İsias Otel Davası’nda yeni bilirkişi raporu istenmesine karar verildi İsias Otel davasının 2. duruşmasın yeni bilirkişi raporu istenmesine karar verildi. Duruşma sırasında KKTC Başbakanı Ünal Üstel ile sanık avukatı arasında tartışma yaşanırken Üstel, bazı iddialarda bulunan sanık avukatına ‘yalan söylüyorsun’ diyerek tepki gösterdi. Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde, saat 10.00’da başlayan ve saat 18.15’de sona eren duruşmada mahkeme heyetinin ara kararıyla, tutuklu sanıklar Ahmet Bozkurt, Mehmet Fatih Bozkurt ve Erdem Yıldız’ın tutukluluk halinin devamına karar verildi. Tutuksuz sanıklar Efe B., Halil B., Hasan A., Mehmet G., Şule Ö. ve Ulviye B.’nin adli kontrollerin devam etmesine karar verildi. Mahkeme ayrıca, dosyayı yeniden bilir kişi heyetine tebliği edildi. Davanın bundan sonraki duruşmasının 12 Haziran 2024 tarihinde saat 09.00’da görülmesine karar verildi. KKTC Başbakanı Ünal Üstel, sanık avukatına ‘yalan söylüyorsun’ tepkisi 6 Şubat depreminde yıkılan ve 72 kişiye mezar olan İsias Otel davasıyla ilgili duruşmada, KKTC Başbakanı Ünal Üstel ve Sanık Avukatı Fuat Göktaş arasında gerginlik yaşandı. Sanık avukatları savunmasında, Karadeniz Teknik Üniversitesi, Gazi Üniversitesi raporlarına itiraz ederek, usule uygun alınmadığı ve laboratuvarlarda testin düzgün yapılmadığını söyledi. Otel sahibi tutuklu sanık Ahmet Bozkurt’un Avukat Fuat Göktaş, Gazi Üniversitesi’ne gönderilen numunelerin gitmesinden iki gün sonra KKTC’de bulunan Doğu Akdeniz Üniversitesi’yle Gazi Üniversitesi’nin ‘kardeş üniversite’ olduğunu yönünde haberler çıktığını belirtti. Göktaş, bunun yanında Gazi Üniversitesi heyetinin Kıbrıs başbakanıyla görüştüğü yönünde haberlerin servis edildiğini ancak bu görüşmelerin rutin olabileceğini düşündüklerini söyledi. Bunun üzerine salonda bulunan KKTC Başbakanı Ünal Üstel, ziyareti yalanlayarak avukata hitaben, ‘Yalan söylüyorsun, sözlerini geri al’ dedi. Başbakanın bu sözleri üzerine, avukat KKTC’de medyaya yansıyan ziyaret haberini gösterdi. Sanık Avukatı Fuat Göktaş son olarak, çıkan bu haberleri kendisine gösteren müvekkil yakınlarına, ‘Bu ziyaretlerle ilgili olumsuzluk düşünmeyin, bu rutin bir ziyaret olabilir. Bu tür haberlere itibar etmeyin’ dediğini söyledi. Mahkeme Başkanı, salonda yaşanan sözlü sataşma nedeniyle tarafları sakin olmaya davet ederek, mahkemenin düzenini bozdurmayacağını vurguladı. Mahkemede tutuklu sanık Ahmet Bozkurt savunmasında, “Otelimin statiği 14 kata göre yapılmıştır. Otelim 9 kat olarak yapılmıştır. Statiğinde, taşıyıcısında herhangi bir eksiklik olduğunu düşünmüyorum. Ben burayı yap-sat için yapmadım, burayı kendime yaptım. Malzemelerin en iyisini kullandım. Benim buraya yaptığım para ile aynı şekilde iki bina yapabilirdim. Ben malzemeden çalmadım. Adıyaman dördüncü derece deprem bölgesindeyken, ikinci derece deprem bölgesinin şartlarını karşılayacak şekilde otel yaptım. Ben suçsuzum. Suçlamaları kabul etmiyorum. Tahliyemi talep ediyorum” dedi. Tutuklu sanık Mehmet Fatih Bozkurt ise savunmasında, “Otelin yapıldığı yıllarda, 1993-1999 yılları arasında Kıbrıs’taydım. Benim mesleğim otomotiv sektörüdür. Ben suçlamaları kabul etmiyorum. Yüce mahkemenizden tahliyemi talep ediyorum” ifadelerini kullandı. Diğer tutuklu sanık Erdem Yıldız ise, “Ben sadece dekorasyon yaptım. Benden öncekini bilmem. Benden sonra yapılan şeylerle hiçbir ilgim yok. Benim yaptığım musluğun, asma tavanın binanın yıkımında etkisi yoktur” şeklinde konuştu.