POLİTİKA - 25 Mayıs 2017 Perşembe 10:16

AK Parti'li Şamil Tayyar açıkladı: 'Şu ana kadar AK Parti’den 300 ihraç var'

A
A
A
AK Parti'li Şamil Tayyar açıkladı: 'Şu ana kadar AK Parti’den 300 ihraç var'

AK Parti Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar, "Şu ana kadar AK Parti’den tam 300 ihraç var. Bunların içinde il genel meclisi başkanı var, belediye başkanı var, belediye meclis üyesi var" dedi.

AK Parti İstanbul Milletvekili Burhan Kuzu ve AK Parti Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar, TGRT Haber ekranlarında yayınlanan “Neler Oluyor?” programına konuk oldu. İhlas Haber Ajansı ve TGRT Haber Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar’ın sorularını cevaplayan Kuzu ve Tayyar, gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın AK Parti 3. Olağanüstü Büyük Kongresi’nde gerçekleştirdiği konuşmayı değerlendiren Kuzu, “Ben de bu partinin bir kurucusu olarak, Recep Tayyip Erdoğan’ın teşkilatlar üzerindeki ağırlığını biliyorum. Seçimlerde AK Parti’nin oranının üzerinde oy alan bir konumu var. Bunu kimse inkar edemez. Sevilen bir liderin partisine dönmesinin AK Parti içinde bir sinerji oluşturacağı kesin. Hele başkanlık sisteminde bunun mutlaka bir katkısı olacak. Uzun bir konuşma oldu, hiç sıkılmadan dinledim. O süre içinde 16 yıllık AK Parti iktidarında sağlıkta, ulaşımda, eğitimde gelinen noktaları anlattı. Buradaki mesajı ‘Yapmış olduklarımız, yapacaklarımızın teminatıdır’ şeklindeydi. Bu arada geçmiş yıllardan itibaren gelen süreçte kırgınlık, dargınlık varsa bunları büyütmemeleri mesajını verdi. Teşkilatlarda atalete gidilmemesini ima eder türden, bunları giderecek yöntemlere değindi. Dış politikada, terörle mücadele ve Avrupa Birliği alanlarına değindi” şeklinde konuştu.

“GEÇMİŞTE MİLLETVEKİLLİĞİ, BAKANLIK YAPMIŞ, DAHA SONRA KIRILMIŞ, KÜSMÜŞ İSİMLERİ KURCALADIK"

Erdoğan’ın konuşmasının en önemli noktasının vatandaşları kucaklayan bir dille gerçekleşmesi olduğuna vurgu yapan Kuzu, “Bence konuşmanın en önemli noktası ‘hayır’ veren vatandaşların neden böyle bir karar verdiklerinin araştırılması, insanları kırarak bir yere varılamayacağını ve hatayı kendimizde aramamız gerektiğini vurguladı. Yeni sisteme en önemli vurgusu, bundan sonra işin daha zor olduğu yüzde 50 artı 1’le ancak gelinecek olması. Bence yeni dönemin en önemli mesajı bu olmuştur. Bu modelin en önemli yanı ‘Ne olursan ol gel’, Hz. Mevlana’nın mesajıdır. 80 bin kişilik bir kongre vardı. Geçmişte milletvekilliği, bakanlık yapmış, daha sonra kırılmış, küsmüş isimler de vardı ama biz onları kucakladık. Tek tek hepsiyle bizzat ben ilgilendim” ifadelerini kullandı.

“YORULANLAR KENARA ÇEKİLECEK YOLUNU KAYBEDENLER RANDEVU ALIP TEKRAR GELECEK"

Kuzu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kongredeki konuşmasında “Şehirleri sırtında taşıyan insanlar, şehirlerin onları sırtında taşıdığı insanlar değil” sözlerinin hatırlatılması üzerine şu açıklamalarda bulundu:

“AK Parti yeni kurulmuş ve icraatlarına bugün başlamış bir parti değil. Bizim hizmet anlayışımız, vatandaşımıza yaklaşma anlayışımız var. Burada bir yorgunluk hissedilmiş. Cumhurbaşkanı ‘bu yolculukta yorulanlar oldu, yolunu kaybedenler oldu’ dedi. Buradan çıkarılacak mesaj, yorulanlar kenara çekilecek, yolunu kaybedenler randevu alıp tekrar gelecek. Belediye başkanlıkları konusunda büyük bir çapta değişiklik olacağını zannetmiyorum, belli yerlerde sıkıntı varsa gereği yapılabilir. Bunlara ‘2019’u bekleme imkanımız yok, sen bu işi yapamıyorsun’ denilebilir. Bu daha çok ‘Kendinize çeki düzen verin’ şeklinde tavsiyedir. Bu hem teşkilatlara hem de belediye başkanlarına mesajdır. Yani camiye önünde arabalarla, konvoyla gitmenin bir anlamı yok. Orada yürüyerek git, ben de akşama kadar vatandaşın arasında dolaşıyorum.”

Kuzu, AK Parti’nin MYK kadrosunda gerçekleşecek değişimi, “MYK’yı bilemiyorum, MKYK zaten seçildi. Buradaki isimler bir nevi partinin bakanları konumunda. Bakanlarla ilgili ciddi bir değişiklik beklemiyorum. Değişiklikler genellikle 3-5 isim oluyor. Onun dışında büyük çapta bir şey yok” şeklinde yorumladı.

“ERGENEKON’DA, BALYOZ’DA SİLİVRİ’NİN YOLLARINI AŞINDIRIYORLARDI, ŞİMDİ SİLAH BİZE ÇEVRİLİNCE ONUN YANINA GEÇTİLER"

Fetullahçı Terör Örgütü’nü (FETÖ) ahtapot gibi her yere uzanan bir yaratık olarak tanımlayan Kuzu, FETÖ ile mücadele konusunda şu açıklamalarda bulundu:

“Bu zor bir mücadele, öylesine ahtapot gibi sarmışlar ki böyle bir yaratık ben dünyada görmedim. Bununla ancak çok sağlam kaynaklarla mücadele edilebilir. İtiraflar var, onlarla ilgili kayıtlar var, onun dışında birkaç halka derine indiğiniz zaman sorun başlıyor. Filan yerde öğretmen, başka yerde kahveci, çaycı. Çaycı olması bu işin içinde zayıf olduğu anlamına gelmiyor. İmamlar var mesela, koca general geliyor selam veriyor. Adil Öksüz’ü kim görse ‘Bu zavallı bir adam, bunu bırakın gitsin’ der, ama adam meselenin beyniymiş. Referandum sürecinde Kemal Kılıçdaroğlu AK Parti’de 180 ByLock’çu olduğunu söyledi. Böyle bir deli saçması var mı, ben de söyleyeyim o zaman CHP ByLock’çu. Çıkın işin içinden. Ben geçenlerde Kılıçdaroğlu’nun iki danışmanının ByLock’çu olduğunu söyledim, kıyamet koptu, ne oldu daha sonra ikisi de tutuklandı. Bu mücadele devam ediyor. Geçenlerde bir gazetede FETÖ papazıyla bizim fotoğrafımız basıldı, 25 senelik mesele. Abant Platformu vardı. 28 Şubat döneminde kurmuştuk. Biz o platformu kurduğumuzda üniversiteden içeri sokmuyorlardı bizi. Benim itirazım, 20 sene önce o adamla irtibatı olmayan kişi çok az. Mesele, 17-25 Aralık’tan sonra sen neredesin kardeşim? Bugün Oda TV’de, birtakım gazetelerde söylenenler baktığınız zaman bize FETÖ’cü diyenler 2012’den sonra tam bir FETÖ’cü oldular. CHP de ötekiler de kanka oldu. Ergenekon’da, Balyoz’da Silivri’nin yollarını aşındırıyorlardı, şimdi silah bize çevrilince onun yanına geçtiler.”

“ERGENEKON VE BALYOZ DOĞRU DAVALARDI, MAALESEF FETÖ BUNU KULLANDI VE KENDİ HESABINI GÖRDÜ"

FETÖ soruşturmaları kapsamında atılan adımların Ergenekon ve Balyoz davalarında yaşanan sürecin benzeri olarak lanse edilmeye çalışıldığını ifade eden Şamil Tayyar da, “Onlar doğru davalardı, maalesef FETÖ bunu kullandı ve kendi hesabını gördü. Türkiye, yakın karanlık tarihiyle yüzleşme fırsatını kaçırdı. Bizim 15 Temmuz’da hesaplaşma noktasında bu fırsatı kaçırmamak için bunlara izin vermememiz lazım. Aksi halde Ergenekon ve Balyoz sürecine döner ve 15 Temmuz’la hesaplaşmak ortadan kalkabilir” diye konuştu.

“ŞU ANA KADAR AK PARTİ’DEN TAM 300 İHRAÇ VAR"

Erdoğan’ın konuşmasında anayasa değişikliğine ‘hayır’ oyu veren vatandaşlara yaptığı hitabı değerlendiren Tayyar, “Partiler kamuoyunun nabzını ölçmek için anketler yaptı ama en sağlıklı anket, sandık anketidir. 16 Nisan’da anayasa değişikliği oylamasından 51.4’lük oy sadece AK Parti’nin aldığı oy değil; ancak AK Parti’nin muhtemel oyuna ilişkin önemli bir ipucudur. Cumhurbaşkanımızın kongredeki konuşmasıyla birlikte yeni bir startı verdiğini düşünüyorum. Malum yeni anayasaya göre 3 Kasım 2019’da yeni bir sisteme geçeceğiz. Başkanlık modeli başlayacak. Bu modelin ilk provası olacak bu süreç. Hem parti yönetiminde, hem kabinede, hem teşkilatlarda bunun altyapısı oluşturulacak. Buna bağlı olarak da yeni sistemle birlikte Türkiye’nin hedefleriyle ilgili ipuçlarını göreceğiz. Muhtemeldir ki Ramazan’dan sonra teşkilatlarda seçimlerimiz başlıyor, bununla birlikte dava şuuru daha yüksek hem FETÖ gibi örgütlerle iltisakı olmayan yeni isimlerin kazanılacağını düşünüyorum. Bunun için bir yenilenme, bir arınma olacak. AK Parti muhalefet partileriyle mukayese edildiğinde en steril partidir. Çünkü 17 Aralık’tan sonra biri yerel, ikisi genel olmak üzere üç seçim atlattık. Bu seçimde de filtre sistemi uyguladık. Şu ana kadar AK Parti’den tam 300 ihraç var. Bunların içinde il genel meclisi başkanı var, belediye başkanı var, belediye meclis üyesi var. Darbe girişiminden sonra 300 ihraç var. Bunlar konuşulmuyor, biz de anlatmıyoruz. Sanki her şeye göz kapatılmış gibi bir algı var. Bundan sonra da bu mücadelenin güçlü şekilde devam edeceğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

“BİZDE A TAKIMI YOK, RECEP TAYYİP ERDOĞAN VE DİĞERLERİ VAR"

Yeni kurulacak bakanlar kabinesi hakkında düşüncelerini aktaran Tayyar, “MKYK’ya baktığımızda oranın siyasi mesajı yok. Kabinede de benzer bir şeyin olacağını düşünüyorum. Bizde ’A takımı’ yok, Recep Tayyip Erdoğan ve diğerleri var. Siyaset bir takım oyunudur ama Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğine toplumun yüklediği anlam çok büyük. Eskiden diğer siyasi partilerin genel başkanları lider değildi. Lider toplumu peşinden sürükleyendir. AK Parti bir lider partisidir. Burada Tayyip Bey bir güç kaynağı, desteğini kimden çekerse birdenbire çöküyor” açıklamalarında bulundu.

“BANA GÖRE NE KILIDÇAROĞLU NE DE BAYKAL ADAY OLAMAZ"

Tayyar, 2019 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde muhalefetin sağ kesimden aday göstereceği iddiaları hakkında, her şeyin olabileceğini, Recep Tayyip Erdoğan’ı yeniden cumhurbaşkanı seçtirmemek için muhalefetin her türlü yolu kullanabileceğini söyledi. Tayyar, “Bana göre ne Kılıçdaroğlu, ne de Baykal aday olamaz. Abdullah Gül’le ilgili yazıyı okudum. Bana göre yabana atılacak bir değerlendirme değil” dedi.

Caner Ünver

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Arapçanın evrensel mirası OMÜ’de kutlandı Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nde (OMÜ) "Dünya Arapça Günü" kapsamında düzenlenen programda, Arapçanın evrensel mirası çeşitli etkinliklerle öğrencilere tanıtıldı. Arapça Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğünce, "18 Aralık Dünya Arapça Günü" dolayısıyla bir etkinlik gerçekleştirildi. Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Mavi Salon’da düzenlenen programa, üniversitenin farklı akademik birimlerinden akademisyenler ve öğrenciler yoğun ilgi gösterdi. Etkinliğe İlahiyat Fakültesi, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi ile Yabancı Diller Yüksekokulu paydaş olarak katkı sundu. Söz konusu birimlerden çok sayıda akademik personel ve öğrenci programda yer aldı. "Arapça, farklı coğrafyalar ve kültürler arasında güçlü bir bağ kuruyor" Programın açılış konuşmasını yapan Arapça Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Hasan Selim Kıroğlu, ’18 Aralık Dünya Arapça Günü’nün, Arapçanın evrensel bir dil olarak taşıdığı kültürel, tarihi ve entelektüel mirası hatırlatmak açısından önemli bir gün olduğunu belirtti. Arapçanın yalnızca bir iletişim aracı olmadığını vurgulayan Kıroğlu, bu dilin yüzyıllar boyunca bilim, edebiyat, felsefe ve sanat alanlarında üretilen önemli eserlerin taşıyıcısı olduğunu ifade etti. Kıroğlu, Arapçanın farklı coğrafyalar ve kültürler arasında güçlü bir bağ kurduğunu belirterek, bu tür etkinliklerin dilin tanıtımına ve öğrencilerin akademik ve kültürel gelişimine katkı sunduğunu söyledi. Etkinlik kapsamında Arapça slayt gösterileri, şiir dinletisi, skeç, şarkı, röportaj ve bilgi yarışması gibi çeşitli etkinlikler gerçekleştirildi. Program, katılımcıların ilgiyle takip ettiği gösterilerin ardından hatıra fotoğrafı çekimiyle sona erdi. Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Demir, OMÜ’de öğrencilerle buluştu Ayrıca İlahiyat Fakültesi tarafından, ’Hitabet ve Mesleki Uygulama’ dersi kapsamında öğrencilere yönelik bir söyleşi programıyla danışman akademisyenlere teşekkür belgesi takdim töreni gerçekleştirildi. Program kapsamında, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet İshak Demir tarafından öğrencilere yönelik bir söyleşi gerçekleştirildi. Söyleşide, hitabet, mesleki uygulamalar ve din hizmetlerinde sahadaki tecrübelerin önemi üzerine değerlendirmelerde bulunuldu.
Ankara CHP lideri Özel: "Bahis ve uyuşturucu ülkenin ana gündemi oldu" Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, "Bahis ve uyuşturucu ülkenin ana gündemi oldu" dedi. Özel, TBMM’de partisinin grup toplantısında konuştu. Asteğmen Kubilay’ın şehit edilişinin 95. yıl dönümüne değinen Özel, "Bugün eğer bu grup toplantımız olmasaydı, Meclis açık olmasaydı pek çoğumuz gibi ben de her yıl olduğum gibi Menemen’de olacaktım. Bugün Asteğmen Kubilay’ın, Bekçi Şevki ve Bekçi Hasan’ın katledilişlerinin 95’inci yılı. Kubilay Menemen’e asteğmen olarak gitti ve Cumhuriyet’in ay-yıldızlı bayrağına karşı manda ve himaye yanlılarının ellerinde şeriat bayrağı ile dolaştıklarını, Cumhuriyet’e ve kurucusuna meydan okuduklarını, gördükleri yerde Türk bayrağını indirip şeriat bayrağı çektiklerini görünce yanındaki iki bekçi arkadaşıyla birlikte bunların karşısına dikildi. Gözü dönmüş caniler Kubilay’ı önce yaraladılar. Sonra yaralı bedenine işkence ettiler. Kubilay’ı ölümünün, şehadetinin 95’inci yılında Bekçi Hasan ve Bekçi Şevki ile birlikte rahmet ve minnetle anıyoruz. Kubilay’dan bize emanettir. Cumhuriyet düşmanlarına baş eğmeyeceğiz. Gerekirse baş vereceğiz. Ama baş eğmeyeceğiz" ifadelerini kullandı. "Yönetme kabiliyetlerini kaybetmişler, artık karşımızda bir iktidar partisi yok" Partisinin iktidara hazır olduğunu ifade eden Özel, "Ben Meclis grubumuzun komisyon ve Genel Kurul performansından memnunum. Tahmin ediyorum Erdoğan da görüyordur. Ben AK Parti’nin performansından da çok memnunum. Doğruya doğru, muhalefete hazırlar. İktidar perspektiflerini kaybetmişler. Yönetme kabiliyetlerini kaybetmişler. Artık karşımızda bir iktidar partisi yok. Müstakbel bir muhalefet partisi var. Ana muhalefet olabilirler mi bilmem ama muhalefete hazırlar. Meclis Genel Kurulu’na baktığımızda ya da Plan ve Bütçe Komisyonu’na baktığımızda bir tarafta sorunu gören, isyan eden, edilen isyanı duyan ve çözüm öneren bir parti var, Cumhuriyet Halk Partisi. Öbür tarafta eleştiriyi ya duymayan ya da duyduğu eleştiriye hakaretle cevap veren, kendilerine verilen 70-80 dakika kürsüye çıkıp hakaret eden, muhalefete muhalefet eden, ülkenin ana muhalefet partisine muhalefet eden bir partiyle karşı karşıyayız; Adalet ve Kalkınma Partisi" dedi. "Bu darbenin maliyeti, 160 milyar dolar" AK Parti’nin 2025’te işçiyi, emekliyi yüksek enflasyon ve faize ezdirdiğini dile getiren Özel, "2025 enflasyon hedefi yüzde 17,5 idi. Yüzde 17,5 enflasyon hedefi açıkladılar ve yılı yüzde 30’la bitirdiler. Bunu sorduğunuzda da utanmadan, çekinmeden sanki iki-üç puanmış gibi ’enflasyon hedefimizden biraz saptık’ diyorlar. ’Biraz’ dedikleri sapma, yüzde 77. Hedef yüzde 17,5 ama gerçekleşen yüzde 30. O ’birazcık’ dediğinde fark şu: Bir mal veya hizmet geçen seneden bugüne ne kadar zamlandıysa, yarısını hedeflediler ve öbür yarısını beceriksizliklerinden ve kötü niyetlerinden dolayı sizin sırtınıza yüklediler. Ne oldu geçen sene, geçen sene ne oldu da bu hedef tutmadı? Ne olduğunu söyleyeyim; 19 Mart sivil darbesi oldu. Buradan bütün vatandaşlarımıza hatırlatırım: Bu darbenin maliyeti, 160 milyar dolar. Devasa bir para. Emekliye lazım paranın 70-80 katı, asgari ücretliye lazım paranın 90 katı gibi bir para" şeklinde konuştu. "Asgari ücret Avrupa Birliği’ndeki hiçbir ülkeden yüksek değil" AK Parti’nin iktidara geldiğinde Türkiye’deki asgari ücretin Avrupa’daki 12 ülkeden daha yüksek olduğunu belirten Özel, "Şimdi asgari ücret Avrupa Birliği’ndeki hiçbir ülkeden yüksek değil. Biz de 446 euro, Almanya’da 2 bin 100 euro, Fransa’da bin 800 euro, Yunanistan’da bin 27 euro. Geldiğinde depremden dolayı ÖTV konmuştu. Biliyorsunuz. Özel Tüketim Vergisi. Arabadan da alınıyordu. Yüzde 27 ile en düşüğü, en yükseği yüzde 50. Bugün geldiler, en düşük ÖTV yüzde 60, en yüksek ÖTV yüzde 220. Depremde geçici konan vergiyi yüzde 220 ile uygulamaya devam edip, geldikleri gün 8 çeyrek altın alan asgari ücreti 2 çeyrek altına indirmiş bir iktidardan bahsediyoruz arkadaşlar" diye konuştu. "Bahis ve uyuşturucu ülkenin ana gündemi oldu" CHP lideri Özel son olarak, "Hem bahis hem uyuşturucu ülkenin ana gündemi haline geldi. Aslında memleketin gündemi çoktan bu; yıkılan aileler, evlatlarını okula yollarken korkan aileler. Okulların önü çete dolu, torbacılar dolu. Çalıştığı iş yerinin kasasından parayı alıp bahis oynayıp batanlar, intihar edenler, evliliği bozulanlar, kaçanlar, korkunç bir ülke haline geldik. Sokağın gündemi nihayet başka vesilelerle ülkenin gündemi haline geldi. Hakemler, futbolcular yasağa rağmen bahis oynuyor. Bir hakem düşünün 18 bin kez yasa dışı bahis oynamış. Hafta sonu maç oynatmış, hafta içi 18 bin kez yasa dışı bahis oynamış. Bunu yakalayamamışlar, bunu kaydedememişler. 17 bin 999 kez ıskalamışlar. En sonunda 18 binincide ortaya çıkmış. Tam anlamıyla bir çürümüşlük var" dedi.
Ankara Savcıların şifresiyle UYAP’a girip dosya kapattığı iddia edilen zabıt katibinin yargılanmasına devam edildi Ankara Adliyesi’nde savcılara ait kullanıcı bilgilerini kullanarak Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi’ne (UYAP) izinsiz şekilde giriş yaptığı ve bazı soruşturma dosyalarını kapattığı iddia edilen zabıt katibinin de aralarında bulunduğu 16 sanığın yargılanmasına devam edildi. Ankara 28. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, tutuklu sanık Ahmet Yılmaz, bazı tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları katıldı. Mahkemede dava dosyasına gelen mazeret dilekçelerinin okumasının ardından tanıklar dinlendi. Sanık Yılmaz’ın nişanlısı tanık N.J.R, "Ben olayları Ahmet boşanma davası açtıktan sonra eski eşinin evimizi basmasıyla öğrendim. Şikayetinden sonra da birkaç kez aradı, buluşmak istedi. O sırada Ahmet’le küstük. Zeliha bana ’Ahmet’i şikayet ettim, ömrünün sonuna kadar içerde yatsın’ dedi. Ben de ’Suçunu bilemem ama ben konuşursam ailesine rezil ederim, söyle karşıma çıkmasın’ dedim. Bu söylediklerim dosyayla alakalı değildi. Benim bu olayla ilgili bilgim yok" ifadelerinde bulundu. Tanık S.F.E. ise sanık Ömer Faruk Bol ile yakın arkadaşı olduğunu ifade ederek, "Ahmet Yılmaz’ı, Muhammet abi yurt dışına gittikten sonra görmeye başladım. Ömer’e lazım olduğunda kredi kartlarımı veriyordum. Bazen Ömer’de kalıyordu. Yakın dostum olduğundan sorgulamıyordum. Tüm gün birlikteydik kartlarımı kullanmasında da bir sakınca görmedim" dedi. Mahkemece dinlenen tanık Y.B.Y. de çalışma vizesi çıkartmak istediğini, internet üzerinden M.F.I’yla tanıştığını, kendisiyle ödeme için iletişime geçtiklerini, parayı sanık Ömer Talha Bol’un alacağını söylediklerini anlattı. Para teslim edilirken Bol’la arasında şifreli konuşma geçmediğini söyleyen Y.B.Y, "Ömer’i tanımıyorum, para teslim edilirken telefonda M.F.I. ile teyitleştik. Ben bu parayı 5 yıllık çalışma vizesi için verdim. Olaylarla alakalı bilgim yok. Ardından ailevi sebepler yüzünden gitmekten vazgeçtim" diye konuştu. Tanık beyanlarının ardından, duruşmaya yarına ertelendi. İddianame geçmişi Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianame kapsamında, zabıt katibi Ahmet Yılmaz’ın FETÖ firarisi avukat Muhammet Talha Bol’un talebi üzerine, aralarında FETÖ şüphelilerinin de bulunduğu bazı dosyalarda para karşılığı usulsüz işlemler yaptığı ifade ediliyor. Aynı zamanda Yılmaz’ın dosya numaralarını değiştirip evrak sildiği, taraf isimlerini değiştirdiği, dosyaların içini boşalttığı, bu işlemleri ise kendisinin ve birlikte çalışması nedeniyle şifrelerini bildiği savcıların UYAP oturumları üzerinden yaptığı belirtiliyor. Yılmaz hakkında toplam 1190 yıl 5 aya kadar hapis cezası talep edildi.
Zonguldak BEUN’den Finans Merkezine ziyaret Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEUN) Finans Topluluğu öğrencileri, Üniversite Öğrenci Toplulukları İş Birliği ve Destek Programı (ÜNİDES) kapsamında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası İstanbul Finans Merkezi yerleşkesine akademik bir ziyaret gerçekleştirdi. Ziyaret, Gençlik ve Spor Bakanlığı Gençlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından hayata geçirilen ÜNİDES çerçevesinde yürütülen ve BEUN Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Finans ve Bankacılık Bölümü 3. sınıf öğrencisi Muhammed Yetiş tarafından hazırlanan "Para Politikalarına Yakından Bakış: Merkez Bankası Ziyareti ve Uygulamalı Eğitim" başlıklı proje kapsamında 19 Aralık 2025 tarihinde gerçekleştirildi. Programa, Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi’nin yanı sıra Kastamonu Üniversitesi ve Beykent Üniversitesi öğrencileri de katılım sağladı. Yaklaşık 3 saat süren program kapsamında, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasında görev yapan uzmanlar tarafından çeşitli sunumlar gerçekleştirildi. Bu çerçevede Pelin Şenoğlu tarafından TCMB’nın kurumsal yapısı ve kariyer olanakları, Büşra Nur Güllü Çıraklı tarafından işe alım süreçleri ve aranan nitelikler, Gülnihal Tüzün tarafından para politikası ve merkez bankacılığı uygulamaları, Atakan Eren Ölmez tarafından ise TCMB Elektronik Veri Dağıtım Sistemi (EVDS) hakkında kapsamlı bilgiler sunuldu. Program, öğrencilerin merkez bankacılığı uygulamaları ve kariyer süreçlerine ilişkin merak ettikleri konuları doğrudan uzmanlara yöneltebildikleri soru cevap bölümü ile sona erdi.