KÜLTÜR SANAT - 17 Şubat 2019 Pazar 13:31

Alemlere Rahmet Uluslararası Kısa Film Yarışması Ödülleri sahiplerini buldu

A
A
A
Alemlere Rahmet Uluslararası Kısa Film Yarışması Ödülleri sahiplerini buldu

Siyer Vakfı’nın bu yıl 5’incisini düzenlediği ve geleneksel hale getirdiği, Hz. Muhammed'e ithaf edilmiş ilk kısa film yarışması olma özelliğini taşıdığı belirtilen Alemlere Rahmet Uluslararası Kısa Film Yarışması ödülleri sahiplerini buldu.

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla Siyer Vakfı’nın düzenlendiği 5’inci Uluslararası Kısa Film Yarışması ödülleri sahiplerini buldu. Bu yıl ’Kardeşlik’ temasıyla Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda gerçekleştirilen yarışma, vatandaşlar tarafından yoğun ilgi gördü. Program Grup Tillo’nun 4 dilde okudukları ’Kardeşlik ezgisi ile başladı. Ardından Kur’an-ı Kerim tilaveti dinlendi. Yarışmasının bu seneki takviminin açıklanmasından itibaren öz veriyle çalışan ve emek veren senaryo ve kısa film jüri heyeti ile danışma kurulu sahneye davet edilerek teşekkür plaketleri takdim edildi. Yarışmaya bu yıl 15 farklı ülkeden 307 eser katıldı. Yarışmanın bu seneki onur konuğu Yücel Çakmaklı oldu.

’’Sinema bir dildir, dil soyut bir kavramdır’’

Etkinliğe destek veren işadamı Ethem Sancak, ’’Sinema bir dildir, dil soyut bir kavramdır. Burada neyi anlatacağın önemli. Biz yıllarca sinema dilinden uzak kaldık. Dar bakış açısıyla baktık, haram dedik. Çok şükür Siyer Vakfı çıktı, bu işe el attı. Çağımızın hastalıklarının ilacı, Peygamber Efendimizin 63 yıllık yaşantısındadır. Hz. Peygamberimizin diğer bir ismi; konuşan ve yaşayan Kuran’dır. Sinema üzeriden sadece İslam alemine değil, garp ve şarktan bütün alemlere ulaştırabilirsek yeni güzel bir dünyanın inşasına vesile olacağız. Onun çok heyecanlı duygulu ve mutluyuz. Etkinliğe kuruluşundan beri destek veriyorum. Budan sonra da gücümün yettiğince destek vereceğim" dedi

’’Barış sanatla olur, silahla ya da top tüfekle olmaz’’

Jüride yer alan oyuncu Turgay Tanülkü şöyle konuştu: ’’Evlatlarla beraber olma çok güzel. Bu filmlerin dünya barışını ele geçireceğine inanıyorum. Barış sanatla olur, silahla ya da top tüfekle olmaz. 350’ye yakın yarışan film vardı. Dünyanın her yerinden katılan vardı, bu da çok güzel. Etkinliğin Türkiye’de olması bizi onura etti. Jüri olarak bunda bir nebze faydamız olduysa ne mutlu bize’’.

’’15 farklı ülkeden 307 eserimiz geldi’’

Yarışma hakkında bilgi veren Alemlere Rahmet Kısa Film Yarışması’nın Proje Koordinatörü Cemil Nazlı, ’’Alemlere Rahmet Kısa Film Yarışması, 2014 yılında kültür sanat dünyasına küçükte olsa bir katkı sağlamak adına organize edilmeye başlandı. Bu yıl ise 5’inci yılı. Önce yıllara nazaran bu yıl ki temamız biraz daha kavramsaldı. Önceki yıllarda; ’Seni Anlamayan Yürek Kalması’, Kamil İman, Kamil İnsan’ ve ’En Güzelin Sözleri’ diye daha geniş temalarımız vardı. Bu sene temamız ’kardeşlik’ idi. Önceki yıllara nazaran gelen eserlerde biraz daha kalite yüksekti. 15 farklı ülkeden 307 eserimiz geldi. Biz, Peygamber Efendimizin mesajlarını, örneklerini ve rehberliklerini sinema dili ile ulaştırma gibi bir gaye edindik’’ şeklinde konuştu.

"Gençlerimize sinemanın inceliklerini ücretsiz şekilde eğitimlerini veriyoruz’’

Sinemada gençlere daha farklı alanlar açmak istediklerini belirten Nazlı, "Örneğin; Hassan Bin Sabit Sinema Akademisi ile gençlerimize sinemanın inceliklerini ücretsiz şekilde eğitimlerini veriyoruz. Yazarlık, senaryo yazarlığı, yönetmenlik film yapımı, kurgu-montaj, film okumaları, tecrübeli insanların birikimlerini paylaşması, sahada pratik şekilde film yapmalarını sağlamak gibi eğitimler veriyoruz. Amacımız gençlere bu anlamda bir hizmet sağlamak. Yarışmamızın inşallah önümüzdeki yıl teması ’aile’ olacak. Aile ile ilgili kısa bir senaryo yazmak, animasyon yapmak ya da kısa film yapma noktasın da düşüncesi olanlar, inşallah yakın zamanda yapacağımız tanıtımı takip edebilirler. Belki bu sene bir kaç sürpriz alan daha projeye ekleyebiliriz" diye konuştu.

''Gelecek senenin teması 'Aile' olacak''

Siyer Vakfı Kurucusu Muhammed Emin Yıldırım şöyle konuştu: ''Peygamber Efendimizin kızı Fatma’ya ''Üzülme kızım. Allah, babanın adını çok yakın bir gelecekte kıldan tüyden yapılmış her çadıra, kerpiçten yapılmış her eve ya izzetle ya zilletle sokacaktır'' demişti. Sahabe bu sözü duydular ve uydular. Bizlerse bunu duyuyor ama uyuyoruz. Artık öyle bir çağda yaşıyoruz ki kılıç değil kalem ile cihad yapılıyor. Tebliğin en önemli araçlarından biri sinema olmuşsa biz de bu alanı kullanmak durumundayız. Rabbimden niyazım odur ki, bu vesile ile her evde O’nun sözleri yankılansın. Yarışmanın gelecek senenin temasını ise 'aile' olacak. Bütün gençlere 'Haydi vazife başına'".

Ödül kazananları nasıl belirlediklerine dair açıklama yapan Nazlı, "Birkaç aşamalı değerlendirmeli usulümüz var. Ön jüri, gelen bütün eserleri projeye uygunluğunu değerlendiriyor ve finale belli sayıda eser çıkartıyorlar. Senaryoda ayrı, animasyonda ayrı, kısa film dalında ayrı olacak şekilde. Sonrasında da bir üst jüri onları değerlendiriyor ve finale çıkan filmlerin ödüle layık olanlarını birikim ve tecrübeleriyle karar veriyorlar. Bizde burada tamamen aracılık yapıyoruz" ifadelerini kullandı.

Ödül kazanan eser ve yönetmenleri şöyle;

Senaryo Dalı’nda 1’incilik Ödülüne ’Yüzleşme’ isimli eseriyle İbrahim Halil Şahin layık görüldü.

Senaryo Dalı’nda 2’ncilik Ödülüne ’Baby Sister’ isimli eseriyle yarışmaya İran’dan katılan Nima Rahimpour layık görüldü.

Senaryo Dalı’nda 3’üncülük Ödülüne ’Baston’ isimli eseriyle Nurettin Ensar Birgün layık görüldü.

Sponsor Özel Ödülünü ’Krampon’ isimli eseriyle Abdullah Şahin aldı.

Siyer Vakfı Özel Ödülü’nü ’Crow ve Pigeon’ isimli eseriyle yarışmaya Afganistan’dan katılan Khadim Hussain Byhnam aldı. 

Yarışmanın Jüri Özel Ödülünü ’Oblivion’ isimli eseriyle İran’dan Fatemeh Mohammadi aldı.

Animasyon Özel Ödülü’ne, Who Won? / Kim Kazandı? ile Selime Coşkun layık görüldü.

Kısa Film Dalı’nda 1’incilik Ödülü’ne yarışmaya İran’dan katılan yönetmen Omid Shamsesfandabadi layık görüldü.

Kısa Film Dalı’nda 2’ncilik Ödülüne ’The Passer’ adlı kısa filmiyle İran’dan yarışmaya katılan Yönetmen Seyedpouria Pishvaei layık görüldü.

Kısa Film Dalı’nda 3’üncülük Ödülüne ’Ceviz’ adlı kısa filmiyle Özbekistan’dan yarışmaya katılan Özbekistanlı

Yönetmen Davron Tadjiev layık görüldü.

Dereceye giren film sahiplerine verilen ödüller ise şöyle:

Birincilik Ödülü 35 bin TL. İkincilik Ödülü 20 bin TL. Üçüncülük Ödülü 10 bin TL. Sponsor Ödülü 7 bin 500 TL.

Siyer Vakfı Özel Ödülü 5 bin TL. Jüri Özel Ödülü 5 bin TL. Animasyon Özel Ödülü 10 bin TL. Senaryo Birincilik

Ödülü 3 bin 500 TL. Senaryo İkincilik Ödülü 2 bin 500 TL. Senaryo Üçüncülük Ödülü bin 500 TL.  

Adem Gürer - Uğur Çetin
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Çayırlı’da küçükbaş hayvanlarda aşılama kampanyası Çayırlı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne bağlı teknik ekipler, mesai mefhumu gözetmeden, küçükbaş hayvanlara yönelik bakanlık tarafından programlı olarak yürütülen aşılama kampanyasını sürdürüyor. Aşılama esnasında yeni doğan kuzulara küpeleme çalışması da yapılıyor. Hayvan sağlığı ve refahı için görev başında olan ekipler, çiftçilere ve Erzincan’a katma değer sağlamak, küçükbaş hayvancılık sektörünün gelişmesine katkıda bulunmak amacıyla yayla yayla, mera mera gezerek ağıllarda küpeleme ve aşılama çalışmalarını sürdürüyor. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından programlı bir şekilde yürütülen çalışmalarda küçükbaş hayvanlara çiçek, veba ve brucella hastalığına karşı aşılanıyor. Küçükbaş hayvancılık sektörünü daha ileri seviyelere çıkarmak için Erzincan genelinde çalışmalarını sürdüren tarım teşkilatı, Çayırlı’nın Gelinpınar Köyü’nde bir yandan programlı aşılama kampanyasını sürdürürken diğer yandan yeni doğan kuzularda küpeleme çalışmalarını sürdürüyor. Küçükbaş hayvancılık sektörüne büyük zarar veren çiçek, veba ve brucella hastalığına karşı tetikte olan tarım teşkilatı mera ve ağıllarda sabahın erken saatlerinde çalışmaya başlıyor. Aşılama kampanyası hakkında bilgi veren Çayırlı İlçe Tarım ve Orman Müdürü Emrah Demir, “Hayvan sağlığı ve hayvan refahının korunmasının yanı sıra, hastalıkların önlenerek halk sağlığının korunması amacıyla, il genelinde hazırlanan plan, program ve projeleri uygulayarak, hayvan hastalık ve zararlılarına karşı koruyucu hizmetler yürütmeye devam ediyoruz. Bakanlığımız tarafından programlanan aşılama kampanyasında dahilinde İl Müdürlüğümüzün talimatlarına uygun olarak ilçemiz genelinde küçükbaş hayvanlarda aşılama ve küpeleme çalışmalarımız aralıksız sürdürülüyor. Ayrıca küpeleme çalışmaları ile yeni doğan hayvanlar kayıt altına alınarak kimliklendirilirken, çiftçilerin de devlet desteklerinden faydalanması için bilgilendirme yapıyoruz. İlçe Müdürlüğü olarak büyükbaş ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliği başta olmak üzere yetiştiricilerimizin, çiftçilerimizin her zaman yanındayız. Hem sahada hem kurumda her türlü ihtiyaçlarına ve beklentilerine cevap verebilmek için çalışıyoruz. Üreticilerimizin ürünü bol kazancı bereketli olsun” diye konuştu.
Bayburt Evlilik stresi güvensizlik nedeni Evlilik öncesi dönemde bazı sorular çiftlerin kafasını karıştırıyor. Bu evlilik stresinden ziyade güvensizliği işaret ediyor. Şüphesiz her çiftin hayali mutlu bit yuva kurmak. Ancak evlilik aşaması gelip çattığında çiftler bazı olumsuz düşüncelerle baş başa kalabiliyor. Evlilik sorumluluğunu işaret eden duyguyu uzmanlar evlilik stresi olarak tanımlarken, beliren bazı soru işaretlerine karşı dikkatli olunması konusunda çiftleri uyarıyor. Uzmanlar bu soru işaretlerinin stresten ziyade güvensizlikten kaynaklandığını vurguluyor. Bağımlılık duygusu, yanlış iletişim nedeni İlişkilerde bağlılık ve bağımlılık duygularına değinen Uzman Psikolog ve İlişki Terapisti Nida Korkmaz, “Evlilik stresi bir insanın evlenmeden önceki zamanında ya da kişinin geçmişte yaşadığı olaylardan ötürü aklında olan soru işaretlerine dayanmaktadır. Toplumumuzda aşk her zaman ön planda tutulmaktadır. Bu nedenle bireyler bir kere aşık oldukları kişiye zamanla bağımlılık geliştirirler. Aşkın ilk aşamasında bu bağlılık olarak nitelendirilebilir. Ama daha sonra bağlılık dediğimiz unsur yerini zamanla bağımlılığa bırakır. Bağlılık insanlar arasında rahatlatıcı ve huzur verici bir niteliğe sahiptir. Ama bağımlılık bunun tam aksine insan üzerinde gerginlik ve strese neden olur. Bağımlılık insanın partnerine karşı duyduğu aklındaki soru işaretlerini ortadan kaldırma etkisini göstermektedir. Bireyler bağımlı olduklarından ötürü, aklındaki soru işaretlerine verilecek cevapları sürekli ertelemektedirler. Bu durum evlilik aşamasına kadar gelmektedir. Evlilik aşamasında ise bu durum, insanların flört zamanlarında olduklarından çok daha farklılık göstermektedir. Evlenen çiftlerde yavaş yavaş zihinsel ve fikirsel değişimler meydana gelir. Bu fikirsel değişimler ile birlikte bağımlılıktan dolayı akılda cevaplanmayan sorularla birleşip zamanla kişi üzerinde büyük strese neden olmaktadır. Bu stres ise ilişkilerde ciddi bir şekilde ayrılığı tetiklemektedir.” dedi. Bu soru işaretlerine dikkat! Evlilik öncesi stresin, kişinin evlenmeden önceki zamanında aklına takılan sorulardan ve geçmiş yaşantılarından edindiği tecrübelerden oluştuğuna dikkat çeken Uzman Psikolog Korkmaz, “Acaba evlendiğimde değişir mi? Bana gösterdiği ilgi azalır mı? Sevgi, saygı, şefkat ve aşkı azalır mı? Desteği azalır mı?’ Bu sorular evlilik stresini tetikler. Evlilikle birlikte omuzlarımıza yüklenecek sorumluluklar evlilik korkusunu oluşturan etkenlerdendir. Bu korkuya bir de bu soru işaretleri eklenince stres katlanarak artar. Bu sefer kişi ‘Aslında evlenmeyi çok istiyorum ama çok korkuyorum.’ demeye başlar. Bu cümle bir yerde ayrılık sinyallerinin de işaretini vermek anlamına gelebilir. Çünkü kişi bu soruların getirdiği stresle başa çıkamaz ve bu durumu atlatamazsa sendroma yakalanır. Ben bu durumu evlilik öncesi sendromu olarak adlandırıyorum” diye konuştu. Ailelere büyük görevler düşüyor Evlilik öncesi stresi ile çiftlerin başa çıkabilmesi için ailelere büyük görev düştüğünün altını çizen Nida Korkmaz, “Çiftler evliliğin getireceği sorumluluklarla birlikte strese girip endişeye kapılabilirler. Bununla birlikte çiftler partnerlerinin doğru seçim olup olmadığını sorgulayarak da strese girebilirler. Bu durumda ailelere düşen görevler çiftleri sakinleştirmek olmalıdır. Kendi ilişkilerindeki güzel yaşanmışlıkları ve hayata dair mücadelelerini örnek olarak vermeleri, evlenecek olan çiftlerin olumlu ve güzel yönlerini çiftlere karşı dile getirmeleri stresi büyük ölçüde azaltacaktır.” şeklinde konuştu. Durumun bu şekilde de aşılamaması durumunda yapılması gerekenlere değinen Korkmaz, “Bu sorunlar ile baş etmenin bir kaç yolu vardır. Kişisel gelişim kitapları okunabilir ya da gelişimsel programlar izlenebilir. Ama ciddi anlamda bu sorunların en sağlıklı çözümü bu alan ile ilgilenen bir psikologdan destek almaktır.” dedi. Çevrenizdekiler sizi doğru mu yönlendiriyor İlişkilerde çevresel faktörlerin de ilişkinin seyrini etkileyebileceğini ifade eden Nida Korkmaz, “İlişkilerde 3’üncü şahıslar bazen çok yapıcı bazen ise çok yıkıcı olabiliyor. Bu ayırımı çok iyi yapmak ve buna göre müdahale izni vermek ya da vermemek gerekiyor. Eğer 3’üncü şahıslar ilişkiniz ve partneriniz hakkında sürekli olumsuz cümleler kuruyorsa, kötü dille eleştiriyorsa ve olumsuz iddialar ortaya atıyorsa buna kesinlikle ‘dur’ demeniz gerekir. Ancak 3’üncü şahıslar ilişkinizi destekliyor, ilişkiniz ve partneriniz hakkında olumlu cümleler kurup her fırsatta sevginizi ve birbirinize nasıl yakıştığınızı size hatırlatıyorsa onlarla dertleşebilirsiniz.” ifadelerini kullandı.
Erzincan Türkiye’de çok fazla eşi bulunmayan bu sınıfta minik öğrencilere masal anlatılıyor Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi (EBYÜ) Eğitim Fakültesinde oluşturulan ve Türkiye’de çok fazla eşi bulunmayan Masal Atölyesi Sınıfında Okul Öncesi Öğretmenliği bölümünü okuyan ve seçmeli ders olarak alan üniversite öğrencileri, anaokulu öğrencilerine unutulmaya yüz tutan masal geleneğini yaşatmak için masal anlatıp, kurulan oyuncak stantların da miniklerle keyifli zaman geçiriyorlar. Eğitim Fakültesi Okul Öncesi Eğitimi ABD Öğretim Üyesi Doç. Dr. Serap Uzuner Yurt’un yönettiği Masal ve Hikâye Anlatıcılığı dersi çerçevesinde, Erzincan Fırat Kılıç İlkokulu öğrencilerine masal etkinliği düzenlendi. Etkinlik, Eğitim Fakültesi Masal Atölyesi’nde ve Üniversite Rektörü Prof. Dr. Akın Levent, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. A. Ercan Ekinci, Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mücahit Kağan, Dekan Yardımcıları Prof. Dr. Erdem Yavuz, Doç. Dr. Alper Kaşkaya, Yabancı Diller Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Fethi Kayalar, Fırat Kılıç İlkokulu öğrencileri ve öğretmenlerinin katılımıyla gerçekleşti. Öğrenciler, Masal ve Hikâye Anlatıcılığı dersi kapsamında öğrendikleri “Kaz Yollasam Yolar mısın? “masal tiyatrosunu sergiledi ve “Tırtıl Huppo” hikayesini anlattılar. Doç. Dr. Serap Uzuner Yurt, atölyede yaklaşık 400 öğrenciye masal anlatıldığını ve Deprem bölgelerindeki Hatay Reyhanlı, Urfa Siverek anaokullarına online masal anlatıldığını belirtti. Ayrıca öğretmen adaylarının derste öğrendiklerini uygulama fırsatı bulduklarını vurguladı. Etkinlikte, Rektör Levent öğrencilerle yakından ilgilenerek onlarla sohbet etti ve öğrencilerin masal etkinliğine büyük ilgi gösterdiği belirterek, emeği geçenlere teşekkürlerini iletti.