SPOR - 19 Eylül 2021 Pazar 23:38

Ali Koç: 'Fenerbahçe’de bir kriz ortamı oluşturup kongre ümit eden bir kadro var'

A
A
A
Ali Koç: 'Fenerbahçe’de bir kriz ortamı oluşturup kongre ümit eden bir kadro var'

Medipol Başakşehir mağlubiyeti sonrası konuşan Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, “Fenerbahçe’de bir kriz ortamı oluşturup kongre ümit eden bir kadro var. Dolayısıyla bu her olumsuz sonuçta ortaya çıkacaktır. Sivasspor maçından sonra gördük, pusuya yatan bir ekip var” dedi.

Süper Lig’in 5. haftasında Fenerbahçe, deplasmanda Medipol Başakşehir’e 2-0 kaybetti. Mücadelenin ardından Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

“Panik olacak bir durum yok”

Göksel Gümüşdağ ve Başakşehir yönetimine teşekkür ederek sözlerine başlayan Koç, “Onları da kutlarım, net bir galibiyet aldılar. Hak ettikleri bir galibiyet aldılar. Bir yerde onların şanssızlığı dönecekti, bize rastladı, tebrik ediyorum. Bize gelince beklemediğimiz bir sonuç ama biz de bir yerde kötü bir maç çıkararak yenilecektik, o da bugüne rastladı. Böyle bir yol kazasının erken gelmesine olumlu açıdan bakmak gerekirse bize iyi bir ders olabileceğini düşünüyorum. Tabii perşembe akşamı Frankfurt’ta zor bir maç oynadık. İyi top oynadık o yüzden hem teknik kadroya hem de futbolcularımızı tebrik ediyoruz ama orada hem fiziken hem de duygusal açıdan bir yıpranma ve boşalma oldu. Ondan sonraki maçların zor olduğunu da hepimiz biliyoruz. Özellikle Türk takımları arka arkaya maçlarda sıkıntılar yaşayabiliyorlar. İyi oynamadık. Rakamlara baktığınız zaman aslında rakamlarla maçın sonucu bağdaşmıyor fakat topa sahip olma, pas oranları, orta, gol pozisyonları, kaleyi tutan şutlar ama buna rağmen demek ki etkin futbol oynamamışız ki bütün bu rakamlar bizim lehimize olmasına rağmen burada 2-0 mağlubiyetle dönüyoruz. Olabilir, panik olacak bir durum yok. Ben takıma çok inanıyorum. Doğru yolda olduğumuza ve hocamıza çok inanıyorum. Biraz evvel aşağıda soyunma odasındaydım arkadaşlarla, bu gece yatacaklar, kafalarında maçı yaşayacaklar, yarın yepyeni bir gün başlıyor. Perşembe günkü Giresunspor maçına odaklanacağız. Dolayısıyla tabii üzüldük, devam ettirmek isterdik iyi futbolumuzla 3 puan almayı ama olmadı, sağlık olsun. Başakşehir’i tekrar kutluyorum. Ama bunda bizim için sıkıntı oluşturacak bir durum yok. Ben öncelikle kendime, sonrasında ise camiama söz vermiştim; savaşan, mücadele eden, bu formanın hakkını sonuna kadar, terinin son damlasına kadar verecek, bu camianın sporcusu olmak, çubukluyu taşımanın bilincinde olacak futbolculardan bir takım oluşturacağız demiştik. İlk dönemdeyiz, çok erken daha ama şu ana kadar gördüğüm, arzuladığım bir noktaya hızla geldik. İnşallah tabii bunu sürdürebiliriz. Güçlendirerek sürdürebiliriz” ifadelerini kullandı.

“MHK’nin ve Kulüpler Birliği’nin bütün kulüpler adına bir ses çıkarması lazım”

Süper Lig’de genel olarak oyunun çok fazla durduğuna dikkat çeken Ali Koç, “Bugün de bir nebze yaşandı, Antalyaspor maçında çok çok yaşandı, Sivasspor maçında fazlasıyla yaşandı buna federasyonumuzun, MHK’nin ve Kulüpler Birliği’nin bütün kulüpler adına bir ses çıkarması lazım. Bu kadar çok oyun durmaz. Oyunu yavaşlatmaya, zaman geçirmeye yönelik hareketlerin bu kadar rahat yapıldığı tek lig herhalde biziz. İstatistikleri tam bilmiyorum. En yaşlı lig bizde biliyorsunuz. Şu an 1 değilsek de 2’dir. Bununla beraber en az top oynanan, topun oyunda kalma süresi en az olduğu liglerden biri de biziz. Hakemlerin buna müsaade etmemesi gerekiyor. Bu maçla alakalı bir serzeniş değil, bu maçta da sonlara doğru yaşandı. Ama yani düşünün ki top toplayıcı genç çocuklara bile rakibin topunu oyuna yavaş sokmayı öğreten bir kültür. Dolayısıyla çocuklara bile bu yaşta hile yapmayı öğreten bir kültürdeyiz. Rica ediyorum hem biz kulüpler olarak sesimizi çıkarmalıyız, federasyonun bu konuya eğilmesi lazım ve bunla beraber MHK hakemlere bu oyun akışını sağlayacak eğitim vermesi gerekiyor. Frankfurt maçında mükemmel bir hakem yönetimi seyrettik. Oyun ne kadar akıcıydı. Evet, bizim VAR’dan penaltımız iptal edilmeliydi ama tekrarlanmalı diye düşünebilirsiniz fakat VAR’dan gelen bir karar. Hakem üçlüsünün ne kadar iyi bir maç yönettiğini gördük. Bizim de bunlardan eksik kalmamamız gerekiyor. Sivasspor maçında oyun 45 dakika oynanmış. Saatlerce arkadaşlar izlediler maçı 12 dakika maç durmuş 7 dakika uzatma verdiler. Ya maçı durdurmamak üzere hakemlerin müdahale etmemesi lazım kartsa kart vermesi lazım, duruyorsa da oyun durduğu süreyi uzatmalara eklemesi lazım. Bu bütün hızlı oynayan büyük takımların dezavantajına olan bir durum. Ama totaline baktığımızda futbolun marka değerine zarar veren bir olgu. Tekrar üzerine basıyorum Başakşehir’i kutluyorum, fazlasıyla hak ettikleri bir maç. Rakamsal olarak çok daha üstün görünüyoruz fakat topu etkin kullanamamışız. Oyuncularıma da geçmiş olsun diyorum. Onların böyle bir maç kaybı için kredileri vardı yarın sabah toparlanıp işimize bakacağız” cümlelerine yer verdi.

“Saha hakemleri ile VAR hakemleri ayrı olmalı”

Başakşehir karşılaşmasından önce maçın Video Yardımcı Hakem’i (VAR) Ali Şansalan hakkında kulüp resmi sitesinden yaptıkları açıklamaya da değinen Başkan Koç, “Federasyon yöneticisiyle de konuştuk. O da anlam veremediğini ifade etti. Ama zaten federasyonla neyi konuşsak, ‘haklısınız’ diyorlar ama bir şey değişmiyor. Çok basit bir mantıkla işe yaklaşıyoruz. Bugün hakemlik bir şey olmadı, onun için çok daha rahatız, bu konuya değinebilirim. Bizim için değil, herkes için bu geçerli. Dün 19-21 arası bir maç, 10 km üzerinde koşulmuş. Hakem gece mi geldi, gündüz mü geldi bilmiyorum ama bu doğal olarak her insanı yoracağı gibi hakemlerde de bir yorgunluk oluşturur. Yorgunluk ne demektir; karar reflekslerini, odaklanmayı etkileyebilir. Ne gerek vardı, diye sorduk. Hakem dün maç yönetmiş olabilir, İstanbul’da yönetmiş olabilir bir nebze anlayabilirim ama ben şunun üzerine basarak söylüyorum; saha hakemleri ile VAR hakemleri ayrı olmalı. Federasyon bunu sezona yetiştiremese bile planlamasını yapıp önümüzdeki sezona kesinlikle yetiştirmeli” şeklinde konuştu.

“Pusuya yatan bir ekip var”

Sosyal medyada bazı yazılanların oyuncular üzerinde baskı oluşturduğuna ilişkin gelen bir soruyu sarı-lacivertlilerin başkanı, şöyle cevaplandırdı:

“Daha hiçbir şey kötü değilken başladı. Bu bilinçli yapılan bir olay. Şirketler var, ilk saniyesine kadar ilk kurşun atıldığı noktasına kadar takip etmek mümkün. Buraya girdiğiniz zaman burada çoğunlukla trol hesaplar olduğunu görüyorsunuz. Bu tamamen tribünlere yönelik, bizi yıpratmaya yönelik ve gerçekten Fenerbahçe’nin 5-6 ay sonrasında kötü gidip, Fenerbahçe’de bir kriz ortamı oluşturup kongre ümit eden bir kadro var. Dolayısıyla bu her olumsuz sonuçta ortaya çıkacaktır. Sivasspor maçından sonra gördük, pusuya yatan bir ekip var. Bunlar birden fazla ekip yalnız. Zaten bir tanesi seçim öncesi açıkladı neler yapmak istediğini ama Fenerbahçeliyim deyip de Fenerbahçe’nin kötülüğü üzerine kendi hayatlarını önceliklerini şekillendirenler gerçekten Fenerbahçeli olamazlar.”

Uygar Aydın

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Sultangazili öğrenciler İstanbul’un en güzel liselerini geziyor Sultangazi Belediyesi Eğitime Destek Akademisi (SEDA), LGS’ye hazırlanan öğrencilerini motive etmek için lise tanıtım gezileri düzenliyor. Gezilerle birlikte 8. sınıf öğrencileri İstanbul’un en önemli liselerini görme fırsatı buluyor. Öğrencileri lise ve üniversite sınavlarına ücretsiz olarak hazırlayan Sultangazi Belediyesi Eğitime Destek Akademisi (SEDA), verdiği kaliteli eğitimin yanı sıra düzenlediği programlarla da öğrencilerin motivasyonunu yüksek tutuyor. Lise sınavlarına hazırlanan 8. sınıf öğrencilerinin hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olmak adına İstanbul’un en başarılı liselerine gezi programları düzenleniyor. Bu sayede öğrenciler hayallerindeki liseleri yakından görme fırsatı bulurken, ders çalışmak için de motive oluyor. 8. sınıf öğrencilerine, Galatasaray, Kabataş, Vefa ve Şehremini Lisesi, Beşiktaş Anadolu Lisesi, Çapa Fen Lisesi, Mehmet Emin Saraç Anadolu İmam Hatip Lisesi, Suat Terimer Anadolu Lisesi, Hüseyin Bürge Havaalanı Meslek Lisesi gezdiriliyor. "Hedeflerine ulaşmak için gezi programı çok önemli" Sultangazi Belediye Başkanı Abdurrahman Dursun, "Sultangazi Belediyesi Eğitime Destek Akademimiz verdiği eğitimle dikkatleri üzerine çekmeyi sürdürüyor. Öğrencileri sınava hazırlamak kadar önemli bir şey varsa o da onların motive olmasını sağlamak. Düzenlediğimiz gezi programlarımızla gençlerimizin hedeflerini belirlemesinde ve hedefine ulaşmak için daha çok çabalamasına yardımcı oluyoruz. Her şey gençlerimiz için" dedi.
Gaziantep Yılın ilk buğdayı GTB’de işlem gördü Hasat sezonunun ilk mahsul buğdayı Gaziantep Ticaret Borsası’nda (GTB) işlem gördü. Adana’nın Yumurtalık ilçesine bağlı Deveciuşağı kırsal mahallesinde hasadı yapıldıktan sonra Gaziantep’e getirilen 2024 yılının ilk ürün ekmeklik buğdayı kilogramı 10 lira 30 kuruştan alıcı buldu. Türkiye’de tarımsal üretimin bel kemiğini oluşturan buğdayda yeni sezonun ilk hasadı gerçekleştirildi. Adana’nın Yumurtalık ilçesine bağlı Deveciuşağı kırsal mahallesinde çiftçi Salih Güler tarafından yetiştirilen ve tüccar Erol Benli tarafından Gaziantep’e sevk edilen ilk mahsul ekmeklik buğday, GTB hububat-bakliyat satış salonlarında satışa sunuldu. GTB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Akıncı, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Enver Çokay, Yönetim Kurulu Üyeleri Ali Alagöz ve Orhan Özdemir’in de hazır bulunduğu sabah seansı satışında Güneşoğlu Gıda Sanayi Ltd. Şti tarafından piyasaya sürülen ilk mahsul buğday Özmercan Un Fabrikası tarafından kilogramı 10 lira 30 kuruştan satın alındı. “Hasat sezonu hayırlı olsun” Yılın ilk mahsul buğdayının satışının gerçekleştirildiğini kaydeden GTB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Akıncı, yaptığı konuşmada çiftçi Salih Güler’i ilk buğday hasadından dolayı tebrik ederek, yeni sezonun bereketli ve bol kazançlı geçmesi temennisinde bulundu. Mevsim şartları ve sıcaklıkların buğdayın oluşumu ve hasadı üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğunu belirten Akıncı, bu nedenle ilk buğday hasadının genellikle daha sıcak bir iklime sahip olan Adana’da gerçekleştirildiğini söyledi. Türkiye’nin bulunduğu coğrafi konumu ve iklim şartlarından dolayı tarımsal alanda büyük bir potansiyele sahip olduğunu aktaran Akıncı, stratejik öneme sahip olan buğdayın tarımsal üretimin bel kemiğini oluşturduğunu dile getirdi. Akıncı, Türkiye’de en fazla üretilen ve tüketilen tarım ürünlerinin başında gelen buğdayda bu sezon olumsuz bir durum yaşanmaması halinde geçen yılın rekoltesine yakın bir rekolte beklenildiğini sözlerine ekledi. GTB Yönetim Kurulu Üyesi Ali Alagöz de Gaziantep ve ilçelerinde sulu tarım yapılmayan kıraç alanlarda haziran ayının ilk haftasından itibaren, sulu tarım yapılan arazilerde ise haziran ayının 15’i veya 20’sinden sonra biçerdöverlerin buğday tarlalarına girmesini beklediklerini açıkladı. Sıcak bir kış yaşanmasına rağmen bahar yağmurlarının ekim alanlarına can suyu kattığına dikkat çeken Alagöz, olağanüstü bir durum olmaması halinde Gaziantep’te bu sene tarım arazilerinde verimli bir hasat beklediklerini ifade etti. Alagöz, konuşmasında ayrıca geçen yıl sezonun ilk buğdayının mayıs ayının 17’sinde bu sene ise 2’sinde piyasaya sürüldüğü bilgisini de paylaştı. Gaziantep’te son 5-6 yıldır ilk hasat buğdayın kendileri tarafından satışa sunulduğunu hatırlatan Güneşoğlu Gıda Sanayi Yetkilisi Ahmet Güneş ise yaptığı değerlendirmede Adana’da ilk mahsul buğdayın hasadının genellikle mayıs ayı ortalarında yapıldığını, bu sene hava şartlarından dolayı hasat takviminde birkaç haftalık bir öne gelmenin söz konusu olduğunu söyledi. Güneş, yılın ilk buğdayının 10 lira 30 kuruştan alıcı bulduğunu belirterek, bereketli bir sezon yaşanması temennisinde bulundu.
Çanakkale ÇOMÜ’lü öğrenciler, anaokullu miniklere hem hasarrufu hem geri dönüşümü anlattı Çanakkale Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Halkla İlişkiler ve Tanıtım Programı öğrencileri, sosyal sorumluluk dersi kapsamında anaokulunda eğitim gören miniklere hem çevre bilinci ve geri dönüşümü hem de tasarrufun önemini anlattıkları bir proje gerçekleştirdi. Çanakkale Zübeyde Hanım Anaokulu’ndaki miniklere geri dönüşümün önemini anlatan üniversiteliler, anaokulu öğrencisi miniklerle birlikte atık malzemelerden kumbaralar yaptı. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Çanakkale Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Pazarlama ve Reklamcılık Bölümü Halkla İlişkiler ve Tanıtım Programı öğrencileri Selen Kunt, Emirhan Türkmen ve Yaşam Nil Erdal sosyal sorumluluk dersi kapsamında, Çanakkale Zübeyde Hanım Anaokulu’ndaki çocuklara yönelik "Küçük Birikimler" projesini hayata geçirdi. Çocukların erken yaşlarda çevre ve geri dönüşümün öneminin yanı sıra finansal bilinç ve sorumluluk duygusunu kazanmalarına odaklanan üniversiteliler, minik öğrencilerle atık kartonlardan kumbaralar yaptı. Zübeyde Hanım Anaokulu 5-6 yaş aralığındaki 25 öğrenci, kendi el işi saatlerinde hem eğlendi hem de atık kartonlardan kendi kumbaralarını yaptı. Yaptıkları kumbaraları boyayan öğrencilerden proje sözcüsü Selen Kunt, etkinliğin amacının, çocuklara para ve kaynak yönetimi konusunda temel beceriler kazandırmanın yanı sıra geri dönüş ve atıklar ile ilgili bilgi vermek olduğunu ifade etti. ÇOMÜ öğrencilerine hem çevreye hem de duyarlılıklarından dolayı teşekkür eden Çanakkale Zübeyde Hanım Anaokulu Müdürü Bircan Böyükmedar, "Çocukların erken yaşlarda para yönetimi konusunda sağlam temeller atmaları son derece önemli. Küçük Birikimler projesi, çocuklarımızın erken yaşlarda bu konuda bilinçlenmelerinin yanında bunu atık kartonlarla yapıyor olmaları ve atıkların üzerinde de durulması son derece değerliydi. Aynı zamanda, el işi saatlerinde kendi emeklerini görmek ve bunun karşılığında biriktirdikleri parayı kullanma fırsatıyla sorumluluk duygularını da güçlendirecektir" dedi. Sosyal sorumluluk projesi Halkla İlişkiler öğrencilerinden Emirhan Türkmen; minik öğrencilere, geri dönüşüm ve atıklarla ilgili bilgi verdi. Atıkların geri dönüşümü ve kumbaraların yapımının nasıl gerçekleştirileceğini anlatan üniversiteliler, minik öğrencilerle kumbaraları hazırladıktan sonra boyadı. Etkinlik sonunda minikler, proje sponsorlarından Juss meyve sularının ikram ettiği meyve suyu ve kek ile devam etti. El işi yapmanın keyfini yaşayan öğrenciler, farklı bir etkinlikle eğlenceli ve keyifli dakikalar yaşandı. Etkinlik sonrası proje sözcüsü Selen Kunt, Zübeyde Hanım Anaokulu Müdürü Bircan Böyükmedar ve Sınıf Öğretmeni Özlem Yücel’e teşekkür belgesi taktim etti.
Burdur Devrilen LNG yüklü çekicideki gaz, 13 saatlik çalışmayla tahliye edilebildi Burdur-Antalya kara yolunda gece saatlerinde sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu LNG yüklü çekici şarampole devrildi. Patlama tehlikesi nedeniyle çift yönlü trafiğe kapatılan yol, yaklaşık 13 saat süren kurtarma çalışmaları sonrasında tekrar trafiğe açıldı. Kaza, saat 00.15 sıralarında Burdur-Antalya kara yolunun 17’nci kilometresinde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, İzmir Aliağa’dan yola çıkıp Burdur’dan Antalya istikametine seyir halinde olan Mustafa Irkıçatal (57) idaresindeki 07 DDL 41 plakalı LNG yüklü tanker, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu şarampole devrildi. Kaza nedeniyle sürücü yaralanırken delinen tankerde gaz sızıntısı oluştu. Çevredekilerin 112 Acil Çağrı Merkezine yaptığı ihbar üzerine olay yerine çok sayıda itfaiye, sağlık, polis ve jandarma ekibi sevk edildi. Olay yerine gelen sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından yaralı sürücü ambulans ile Burdur Devlet Hastanesi’ne kaldırılırken jandarma ve polis ekipleri Burdur-Antalya kara yolunu patlama riskine karşı çift taraflı trafiğe kapattı. Güvenlik önleminin ardından itfaiye ekipleri tarafından gaz tahliye işlemlerine başlandı. Sabah saatlerinde Antalya’dan gelen özel ekiplerin desteğiyle kaza yapan tankerde kalan LNG gazı başka bir tankere dolduruldu. Vinç yardımıyla tankerin çekiciye yüklenmesinin ardından yaklaşık 13 saatin ardından Burdur-Antalya kara yolu tekrar trafiğe açıldı. Meydana gelen kaza hakkında açıklamada bulunan Burdur İtfaiye Müdürü Mehmet Ali Ballak, "Gece saat 00.15 sıralarında LNG yüklü tanker İnsuyu mevkiinde kaza yapmış. Biz olay yerine geldiğimizde yoğun bir şekilde gaz sızıntısı vardı ve yol güvenliği sağlanamamıştı daha. Bizim ilk hedefimiz yol güvenliğini sağlamaktı. Çünkü sürekli hava akımının yön değiştirmesinden dolayı gaz yer değiştiriyordu. Yol güvenliğini sağladıktan sonra çöküntü gazlara ekiplerimiz müdahale etti. Sabah kadar sürdü bu müdahalemiz. Çünkü çok titiz bir çalışma yapmamız gerekiyordu. Amacımız gazın alev almaması, kıvılcım çıkarabilecek her türlü etkeni ortadan kaldırmaktı. Bunu başardık. Saat 10.30’a doğru gaz tahliye oldu. Çünkü gazın kendiliğinden tahliye olmasını bekliyorduk. Tankın zarar gören tarafının alt tarafta kalması bizim çalışmalarımız bu kadar uzun sürmesine neden oldu. Çünkü hiçbir şekilde o alanı kapatma imkanımız yoktu. Ortam güvenliğini sağlayarak gazın tahliyesi bitti. Şu anda vinç ve kurtarıcılar yardımıyla araçlar kaldırıldı. Burada büyük bir faciayı en ucuz bir şekilde atlattığımızı söylemek isterim" dedi. Vinç yardımıyla tankerin çekiciye yüklenmesi sonrasında yaklaşık 13 saatin ardından Burdur-Antalya kara yolu tekrar trafiğe açıldı.