SPOR - 31 Temmuz 2021 Cumartesi 16:30

Ali Koç: 'İçinde bulunduğumuz transfer sessizliği sizi ürkütmesin'

A
A
A
Ali Koç: 'İçinde bulunduğumuz transfer sessizliği sizi ürkütmesin'

Transfer çalışmaları hakkında bilgi veren Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, “İçinde bulunduğumuz transfer sessizliği sizi ürkütmesin, bunlar bilinçli yapılan adımlar. En önemlisi takım olmak, bu ruhu geliştirmek, bunu yapmamızı engelleyecek futbolcularla yolumuz ayırmak, yaşatacaklarla yolumuza devam etmek” dedi.

Fenerbahçe’de temmuz ayı olağan yüksek divan kurulu toplantısı, Faruk Ilgaz Tesisleri’nde gerçekleştirildi. Fenerbahçe Başkanı Ali Koç da toplantıda sarı-lacivertli camiayı ilgilendiren birçok konuda açıklamalarda bulundu.

“250 bin ağaç dikme sözünü sizlerin huzurunda vermek istiyorum”

Ülke genelinde yaşanan orman yangınlarından dolayı canının sıkkın olduğunu dile getirerek sözlerine başlayan Ali Koç, “Cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir yangın olayıyla karşı karşıyayız. Çıkış zamanı, pek çok noktadan aynı anda çıkıyor olması adeta içimizi dağlıyor. Hem can kaybı var, yüzlerce yılda yetişen bitki örtüsü kaybı var, tüm canlıların hayatlarını olumsuz etkileyen bir durumla karşı karşıyayız ve kahrolmuş vaziyetteyiz. Bizler izlerken zorlanırken orada yaşayanların neler yaşadıklarını düşünmek dahi istemiyorum. Vatanımızın bu yangınlarla görmüş olduğu zarar tarif edilemez ve bütün bunu onarmak büyük uğraş ve sabır gerektirecektir, zaman alacaktır.

Fenerbahçe olarak bizler 19 bin 70 fidan açıkladık ama bu sembolik bir rakam. Fenerbahçe Kulübü’nü temsilen şunu taahhüt etmek istiyorum. Hep beraber omuz omuza verip bundan çok daha büyük bir seferberlik yapmamız lazım. Biz yönetim kurulu olarak tüm Fenerbahçe paydaşlarının tüm çabalarını bir araya getirip aradaki farkı yönetim olarak tamamlayarak 250 bin ağaç dikme sözünü sizlerin huzurunda vermek istiyorum” ifadelerini kullandı.

“Aşı olmalıyız”

Korona virüs salgınında Türkiye’nin aşılama konusunda en iyi ülkelerden biri olduğuna vurgu yapan Başkan Ali Koç, “Tabii hatalar oldu, beklentinin aksi gelişmeler oldu ama modern çağın ilk defa tecrübe ettiği böyle bir olayda büyük resme bakmak önemli. Ülke olarak iyi bir iş çıkarttık, aşılama konusunda da en iyi ülkelerden biriyiz. Bu yüzden hep beraber olabiliyoruz, bu yüzden sezona seyirciyle başlayacağız. Sağlık Bakanlığı’na, tüm sağlık personeline ve arka plandaki destek sektörlerinin hepsinin önlerinde saygıyla eğiliyorum ve Fenerbahçe camiası olarak hepsini alkışlamanızı rica ediyorum. Yeni dalgalardan bahsediliyor, bu da bir gerçek. Tüm ilgili sektörlere kadar sorumluluk bize düşüyor. Rehavete kapılmadan bizlere düşen sorumluluğu yerine getirmeliyiz, aşı olmalıyız” şeklinde konuştu.

“Dinamik bir süreçteyiz”

Olağan seçimli genel kurul hakkında da konuşan Koç, “Yüksek Divan Kurulu seçimlerinin ertelenmesiyle ilgili görüşler var. Ama şunu da bilmenizi istiyorum; sanki biz keyifi bir karar alıyormuşuz, nisan ayına atmışız gibi hava oluşturulmasına hassasiyet göstermenizi istiyorum. Nisan ayı başlarında önümüzdeki seneyi bırakın ayları bile bilmemekle beraber seçimli bir ortamın sağlanamayacağını gördük. Haziran ayında neler olacağını da bilmeden önümüzdeki seneye attık. Vefa bey yol haritasını çizdi. Tüzüğümüzde böyle olağanüstü şartlarda nasıl hareket edileceği yazmıyor. Vefa başkanın çizdiği yol haritasında devam etmenin uygun olduğunu düşünüyorum.

Burada keyfi, art niyet veya başka bir düşünce yok. Futbolda önümüzdeki sezonda içeriden, dışarıdan bahsettiğimiz durumlar devam edecektir. Yeni bir sezona hep beraber merhaba diyeceğiz. Heyecanımızın, inancımızın, pozitif duygularımızın çok yoğun olduğu bu süreçte 3 yılın bize kattığı tecrübe ve deneyimlerle olimpiyatlarda heyecanla takıp ettiğimiz sporcularımız, sezon hazırlıklarını ciddi anlamda tamamlama çabasında olan basketbol ve voleybol ile dinamik bir süreçteyiz” dedi.

“Pereria seçiminde içimiz son derece rahat”

Teknik Direktör Vitor Pereira’nın takımın başına getirilmesiyle alakalı ise Ali Koç, “Tanıdık bir ismi görev başına getirdik, bu karardan içim son derece ferah. Biz ne yapsak bir kesik, devamlı eleştiriliyor. ‘Bielsa dedin, onu getirseydin’ diyorlar. O’nu getirseydik inanın; ‘Bu hayatında kupa kazanmamış’ diyeceklerdi. Pereria seçiminde içimiz son derece rahat. Buranın kültürünü, futbol sektörünü, medya, hakem dinamiklerini tanıyan biri. Olgunlaşmış şekilde geri dönmüş. Son derece arzulu, istekli ve dinamik bir arkadaşı buraya getirdik. Bu konuda içimiz rahat. Hocamızla ilgili çalışıyoruz, ne yapmaya çalışıyoruz? Öncelikle hocamız elimizdeki kadroyu derinlemesine incelemek ve kimlerin gideceğine karar vermek istedi.

Çok fazla oyuncumuz vardı. Biz şunu yapmaya çalışıyoruz; sahada her şeyini veren, bu arma için terinin son damlasına kadar savaşan, sorumluluklarını bilen ve yaşamını bu sorumluluklarla sürdüren bir takım olmak durumundayız. Hocamız bize verdiği raporlar da aşağı yukarı oyuncuları belirledi. Bunların bir kısmı paylaşıldı, paylaşılmayan isimler de var. İçinde bulunduğumuz transfer sessizliği sizi ürkütmesin, bunlar bilinçli yapılan adımlar. En önemlisi takım olmak, bu ruhu geliştirmek, bunu yapmamızı engelleyecek futbolcularla yolumuz ayırmak, yaşatacaklarla yolumuza devam etmek. Hocamız nerelere ihtiyacı olduğunu belirledi. 3 kesin, 4 olabilir, direkt 11'e katkı sağlayacak oyuncu istiyor. Finansal Fair-Play’e uymamız lazım, sattığımız kadar oyuncu alabiliriz.

Harcama limitlerine de uymak durumundayız. Manevra alanımız kısıtlama olmakla birlikte alanımız var. Ağustos ayı transfer penceresi geçmiş yıllara nazaran farklı olacak. Pandeminin olumsuz etkileri geçen sezondan çok daha fazla yaşanıyor. Biz geçen sene ligi tamamlarken yeni sezonda seyircisiz olacağımızı tahmin etmiyorduk. Ağustos ayı ilk haftadan sonra yüzlerce oyuncu piyasaya gelecek. Çünkü pek çok kulüp ciddi finansal sıkıntılar içinde. İlk 5 lig için söylüyorum. O kadroları boşaltmak zorundalar. Göreceksiniz düşünemeyeceğiniz bazı oyuncular maaşının bir kısmı ödenme suretiyle ayrılacaklar. Bilinçli bir beklemedeyiz, içiniz rahat olsun” diye konuştu.

“Bizden bir şey gelene kadar çıkan hiçbir şeye inanmayın”

Gerçeği yansıtmayan transfer haberlerine tepki gösteren sarı-lacivertlilerin başkanı, “Boupendza bir örnek, bir kere görüşmedik ama zannedersiniz yarın gelecek. Vedat Muriqi tatile geliyor, transfere geldi diyorlar. Vedat’ı severiz ama o kulübünde devam ediyor. Hiçbir imza atılmadan bugüne kadar transfer duyurmadık. O yüzden bizden bir şey gelene kadar çıkan hiçbir şeye inanmayın. Bu senenin odağı futbol. Evet spor kulübüyüz ama bu senenin odağı futboldur. Hocamızla koordineli çalışmalar, ortak akılla yol haritamız var. En önemlisi de Samandıra. Bu iklimi oluşturduğumuza inanıyorum, hoca ve ekibi sağlıklı bir ortamda çalışacak. Samandıra’yı büyüttük. 11 tane daha yeni, rahat büyük odalar yaptık. Futbolcularımız açısından rahatlatıcı unsur bu da. Samandıra’daki değişim devam edecek. Futbolu, şampiyon olmayı, sevinmeyi çok özledik. Bu sene o futbol takımında formayı taşıyan isimler başta olmak üzere bu bilinci bilen her birey istisnasız bu ciddiyetle görevlerini yapacaktır.

Fenerbahçe gibi milyonların sevgisini, bağlılığını taşıyan bir takımın 7 yıl şampiyonluktan uzak kalması bizlerin, daha önemlisi takımın üzerinde baskı unsuru oluşturuyor. Takım da bundan etkileniyor. Biz bu baskıyı bu sene sinerjiye çevirmek durumundayız. Türkiye’de futbolun rengini sarı-laciverte boyamak durumundayız. Zaman zaman düşeceğiz, sıkıntılarımız olacak, kötü geçse de o hafta bir sonraki amaca kadar bazı kesimler dünyanın sonu gelmiş gibi bir ortam oluşturuyorlar. Taraftarımıza sesleniyorum; en düşük anlarımızda size ihtiyacımız var. Kazanırken desteklemek kolaydır. Pusuda bekleyen bir kadro var. Dolayısıyla ricamız bu sene şampiyon olmak. İnşallah hak ettiğimiz noktaya varacağız. Sizlerden ricam lütfen o paniğe katılmayın, endişeye mahal vermeyin” şeklinde konuştu.

“TFF ve başkanının duruşu ve söylemleri şaşkınlık ve endişe verici”

Türkiye Futbol Federasyonu’na da eleştirilerini sıralayan Ali Koç, “Bu noktada Türkiye Futbol Federasyonu’na değinelim. Son mali genel toplantısı için gidelim, gitmeyelim düşüncesi içerisinde Kulüpler Birliğiyle ortak hareket ederek katılmaya karar verdik. Fenerbahçe olarak üstüne basa basa vurguladığımız 4 büyükler olarak sahiplendiğimiz çekincelerimizi TFF ile yaşadığımız sorunları, güvensizlik ortamını, adil rekabetten uzak olmasını finansal açıdan çökmüş konuları burada tek tek sıralamayacağım. Fenerbahçe olarak bunları çok uzun zamandır dile getiriyoruz. İlk gün ne diyorsak bugün de aynı şeyi söylediğimizi kamuoyu gördü. Yayıncı, yabancı kuralı, finansal adımlar. Biz bu konuları sen, ben, benim, senin forma rengi gözetmeksizin, kişisel tavır algılamadan ortak akılla çözüme kavuşsun diye en önemli paydaş TFF ve başkanının duruşu ve söylemleri şaşkınlık ve endişe verici.

Nihat Özdemir size sesleniyorum; konu Ali Koç değildir. Daha önce bize ve şahsıma karşı pek çok kez yaptığınız gibi odağı bu noktaya çekmeyin. Gerçekleri, büyük resmi görün. Ali Koç’un kuyruğuna takılmışsınız falan çok çirkin. Kulüplerle hareket edin, aynı gemidesiniz, sizin ana noktanız Türkiye’deki liglerdir. Başka bir şey değil. Fenerbahçe olarak bu sorun aşılmasında sizlerle iş birliği yapmaya hazırız ama bu garip tutumununuz değiştirmediğiniz sürece her yerde kapışamaya da hazırız. Bu gerginlik, polemik, sürtüşme taraftarlarımız gündeminde ciddi anlamda endişeyle karşılanır ve niye endişeyle karşılıyorlar? ‘Başkanımız doğru söylüyor, aynı çizgide gidiyor’ ama onların endişesi bu duruşumuzun yol, su, elektrik olarak bize dönememesinden endişe duyuyorlar. Biz ağzımızla kuş tutsak federasyon ve ekibi tutumunu değiştirmeyecektir.

Federasyonla iyi geçinenlerin ödüllendirildiğini görüyoruz. Bizim kimseye yaranma gibi bir duruşumuz olmaz. Bir noktada işler bizim dediğimiz noktaya gelecek, Bankalar Birliği’nde olduğu gibi. Fenerbahçe’nin hakkının sahada ya da saha dışında yenmesini, tertemiz mücadelemizin sekteye uğratılmaması için elimizde ne gücümüz varsa hepsini sergileyeceğimizi buradan ifade etmek isteriz. Ona göre hareket edin, bize kulak verin. Bizim artık tahammülümüz yok. Sadece şuna bakmanızı istiyorum. Bizim şikayet ettiğimiz pozisyonların hepsi direkt skora etki eden pozisyonlar. Her biri direkt skoru etkileyen. Bir tanesi hariç hepsi aleyhimize. Antep’i yendiğimiz maçta Szalai’nin golü verilmedi, diğer tüm pozisyonlar aleyhimize cereyan etti. Taraftarları özlemişler, 3-4 bin kişi olimpiyata geldi, görüp hissediyorsunuz Allah’ın izniyle inşallah bu sene yüzde 50 kapasiteyle başlayacağız. Ama artık taraftarlarımızın o birikmiş coşkusuna ihtiyacımız var. Sıkıştığımız maçları taraftar desteği ile alacağımız inanıyoruz” cümlelerine yer verdi.

“Stat kapasitelerini yüzde 50’den yüzde 100’e artıralım”

Statlara girişler ile ilgili ya aşı ya da PCR testi uygulanması teklifini sunan Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, “Aşıya teşvik açısından son derece etkili olmuş, tebrik etmek lazım. Umarım alınan bu kararlar stattan stada, maçtan maça değişmez, umarım her yerde aynı şekilde uygulanır. Biz seyirci yasağına uymaya çalıştık ama gittiğimiz statlarda farklı uygulamalar gördük. Yüzde 50’den yüzde 100’e artıralım. Bir öneri yapalım ve sadece aşı olanları alalım. Kombine mi, maç başı bilet mi çıkalım diyoruz. 34 bin kişi var kombine sahibi son seyircili sezondan. 24 bin kapasitede, 35 bin nasıl yapacağız bunları düşündük. Bu sezon nasıl yaparsak yapalım, siz kombine sahipleri hiçbir zaman hakkınızı kaybetmeyeceksiniz” dedi.

“Kokoskov tam Avrupa’ya alışamadı”

Erkek Basketbol Takımı’nda başantrenör Igor Kokoskov’la yolların ayrılmasına da değinen Koç, “O geldiğinde takım nispeten kurulmuştu. Bu sene geçmiş yıların aksine mart nisan ayında yapmamız gerekenin yüzde 80’ini, haziran ayında da göndermemiz gerekenleri gönderdik. ABD’de hazır bir şekilde sezonu beklerken Dallas’tan Igor Kokoskov’a teklif geldi. Normal şartlarda Avrupa’da olduğu zaman oradaki kurallara göre iki kulüp arasına mutabakat gerekiyor ancak NBA’de bir hoca gidince bu mutabakat gerekmiyor. Hocanızı yolladığınızda tazminat gerekiyor ama hoca giderse tazminat yok. Hayırlı oldu bence, yeni hocamızla imzalanmış. Kokoskov tam Avrupa’ya alışamadı. Yıllarca orada oynayıp Avrupa’ya alışmak kolay değil, usulen de olsa teşekkür etmek istiyorum. 11-12 Eylül’de hazırlık turnuvamız var. O turnuvaya Obrodavic ve takımı gelecek. Partizan, Monaco, Unics Kazan ile oynayacağız. İyi bir hazırlık kampı olacak. Gerçekleşmesinin de emeği geçen tüm derneklere teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

Ali Koç, 500 TL’lik aidat kararına yönelik gelen tepkilere de cevap vererek, “500 TL neden, doğru anlatırım. Bu aidatın bu seviyeye çıkmasında Vefa beyin sorumluluğu ya da hatası yoktur. Ferruh Manav bey, hayatımda bir kez iyi bir şey söylediğinizi duymadım. İyi niyetinizden şüphem yok. 6 sene yöneticiyken de başkanken de kızgın, kırgın ve öfkelisiniz. Ben artık sizin sorularınıza cevap vermeyeceğim” sözlerini noktaladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.