SPOR - 28 Ekim 2020 Çarşamba 15:34

Ali Koç: "Mükemmele yakın bir iş çıkardık"

A
A
A
Ali Koç: "Mükemmele yakın bir iş çıkardık"

Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç, transfer döneminde mükemmele yakın bir iş çıkardıklarını ifade ederken, Fenerbahçe’nin günü kurtarmayla ilerlemeyeceğini belirtti.

Fenerbahçe Kulübü, Emre Belözoğlu’nun yeni görevini düzenlenen basın toplantısıyla açıkladı. 1907 Tribünü’ndeki toplantıya Başkan Ali Koç ve Emre Belözoğlu’nun yanı sıra yönetim kurulu üyeleri ile Teknik Direktör Erol Bulut katıldı. Düzenlenen basın toplantısında Emre Belözoğlu’nun futbola başladığı yıllardan bu yana yer aldığı kulüplerden ve maçlardan görüntülerin yer aldığı bir video gösterimi yapıldı. Daha sonra Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, imzanın farklı bir şekilde atılacağını dile getirdi. Emre Belözoğlu ile Ali Koç, arkasında ‘2020-21 sezonu Sportif Direktörü’ olduğunun yer aldığı formayı imzaladı.

Başkan Ali Koç, törende yaptığı konuşmada, “Karşımızda Emre Belözoğlu var. Türk futbol tarihinin en önemli, en başarılı oyuncularından biri. Hangi takımda olduysa Galatasaray, Fenerbahçe, Başakşehir ve yurt dışında dünyanın en önemli 5 liginin 3’ünde yıllarca oynamış sadece bir kulüpte değil birden fazla kulüpte başarılı olup kupa kaldırmış. Türk bayrağını yurt dışında olduğu süre boyunca en iyi şeklide dalgalandırmıştır. Emre bu yaz itibarıyla yepyeni bir kariyere yelken açıyor. Biraz geriye gidelim 2018-19 yılının kış ayları ilk yarının sonları Fenerbahçemiz çok kötü gidiyor, takım olamıyoruz, sancılı bir süreç. Ben Göksel Gümüşdağ’ın da izni ile Emre Belözoğlu ile görüşme yaptım. O zaman Başakşehir’in kaptanıydı. ‘Bu sıkıntılı süreçte sen olsan neleri yapardın’ diye sordum ve artıları eksileri ile anlattı. Güvendiğim, Fenerbahçe için kalbi atan birine sen ne olsan ne yapardını sormak için konuşma yaptık. ‘Sen ne yapacaksın seneye’ dedim. Emre, sezonu bitirip bir müddet İtalya’ya taşınmak ve İtalyancasını geliştirmek istiyordu. Gönlünde yatan kariyer hedefleri ve Türkiye’nin en başarılı teknik direktörü olmak istiyordu. Benim de gönlüme çok hoş gelmişti. Sezon bitince bazı arkadaşlar teknik direktörümüz Ersun hoca ve o zamanki yöneticilerimizden Semih Bey (Özsoy) takıma kaptan olarak katılmasını, Samandıra’ya aidiyet duygusunu aşılayarak formanın ağırlığını anlatmak gibi fikirlerle geldiler. Benim de aklıma yattı ve sağ olsun Emre de kabul etti. Göksel başkanla konuştuk ve yeşil ışık yaktı. Emre kaptanımız olarak yuvasına döndü. İşlerimiz de iyi gidiyordu. Ama sonrasında şampiyon adayı olduğumuz sezonu 7’nci bitirdik" dedi.

"Sıkıntılı süreci minimum şekilde atlatmamız için şikayet etmeden bütün görevleri aldı"

2019-20 sezonu içinde korona virüs salgını yaşadıklarını ve sonrasında Ersun Yanal ile yolların ayrıldığını hatırlatan Ali Koç, "Yeni hoca seçiminde en doğru kararı verebilmek için acele etmeyerek iyi araştırmaya, derinlemesine analizler yapmaya ve bunun için de sıkı bir çalışmaya girmemiz gerekiyordu. Bu sürecin içinde Emre sadece takım kaptanı değil futbol şubemizin lideri gibi bu sıkıntılı süreci minimum şekilde atlatmamız için şikayet etmeden bütün görevleri aldı. Aslında Emre’nin bana söylediği; Fenerbahçe’de futbolda eksik olan ‘doğru bir futbol aklımızın olmaması’ dedi. Futbol aklımızı kendisi ile birlikte geliştirdik. Değişik bir transfer süreci geçirdik. Hoca seçimimizde de Emre ile birlikte oturup konuştuk. Sonra tek tek transferlerimizi yapmaya başladık. Hepinizin bildiği gibi mali sorunlar ve sıkıntılar çerçevesinde manevra alanımız da yoktu. UEFA’nın sattığın kadar alabilirsin kuralından dolayı manevra alanımız sıkıntılıydı. Emre’nin şapkadan tavşan çıkardığını, bu transfer sürecini en iyi şekilde noktaladığını söyleyebilirim. Emre’nin seçtiği oyuncular alındı gibi düşünülmemesi lazım. Her birimizin üzerinde durduğu artı ve eksi oyuncular vardı. Bizimle alakası olmayan oyuncular yazıldı ama mecbur kalmadıkça yalanlamadık, sessiz kaldık. Emre, bana taraftarken, yöneticiyken vermiş olduğu güven hissini bu süreçte de verdi. Emre değişik yerlerde futbol oynadı ama sonrası önemli. Emre oynadığı liglerde dostluklar kurmuş ve bu kişiler zamanla en önemli yerlere gelmiş. Orada kurduğu dostlukların bu kadar sene sonra devam ediyor olması ve Emre kapıyı çaldığında bizi olumlu yönde etkilemesi beni etkiledi" şeklinde konuştu.

"Bir sportif direktörün hukuk ve finans konularına hakimiyeti ile güzel bir iş çıkardı"

Yaşanılan tatsız ve olumsuz süreçlere rağmen inancının değişmediğini kaydeden Ali Koç, "Yeni sportif direktörümüz olarak bugün Emre Belözoğlu’nu açıklıyoruz. Bir sportif direktör olarak bugününü yaparken geleceği de dizayn etmek önemli. Hukuk, finans tarafları da önemli. Sportif direktörümüz bu zamana kadar olan vaktini finans tarafıyla geçirdi. Her adımın bir finans faktörü var ve bizim de her adımımızı dikkatli atmamız gerekiyor. Sonunda artı mı eksi mi bunları bilmemiz gerekiyor. Bununla birlikte hukuk konuları var. Pek çok hassas detay orada gizli. Bir sportif direktörün hukuk ve finans konularına hakimiyeti ile güzel bir iş çıkardı. Fenerbahçe formasının ağırlığını bilen bir kadro kurduk. Lider karakterli oyuncular getirdik. Sonuçta yüksek karakterli tecrübeli, tecrübe ile gençliğin bir modelin oluşmasına katkı sağladı" ifadelerini kullandı.

"Mükemmele yakın bir iş çıkardık"

Emre Belözoğlu, ilgili kişiler ve Erol Bulut ile mükemmele yakın bir iş çıkardıklarını belirten Ali Koç, "Sıkıntılı dönemler olacak mı olacak, beklenmedik takımlara puan kaybı olacak. Genç ama inançlı bir ekibiz. Ben tünelin sonunda ışık görüyorum. Dolayısıyla Emre buranın bir parçası. Benim hedefim bütün transferleri yapıp Emre’yi açıklamaktı. Milli ara sonrası dedik ama bugüne nasipmiş. Emre ile şartları konuşurken de baş başaydık şunu söyleyebilirim; ‘ne taktir ederseniz uygundur’ dedi. Öyle de bir açık çek verdi. Emre gerçek bir ‘Mohikan’. Yeni görevin başarılı olsun, futbolculuk kariyerinde yaşadığın başarının çok daha fazlasını elde etmeni diliyorum" dedi.

"Fenerbahçe günü kurtarmayla gidemez"

Ali Koç, kurumsal ve sportif başarı gerektiğini vurgulayarak, "Saha sonuçları bilhassa futboldaki arzu ettiğimiz gibi gitmediğinde yapısal değişiklikler de sekteye uğruyor. Odaklanamıyorsunuz. Günlük krizlerle bunu adreslemeye çalışıyorsunuz. Seçilmeden önce de dedim ‘Fenerbahçe günü kurtarmayla gidemez.’ Bizim yaptığımız şeyler yavaş yavaş meyve vermeye başlıyor. Her zaman 2 dönem lazım demiştim. Ama birinci dönemde yaşadıklarımız hedeflerimizi de bir nebze geciktirdi. İlk 6 hafta iyi giderken pek çok konuya vakit ayırabiliyoruz" şeklinde konuştu.

"Emre Belözoğlu’nu, Volkan Demirel’i ve Aykut Kocaman’ı 3 Temmuz’da başka yönleriyle görme fırsatım oldu"

Ali Koç, samimiyet ve iyi niyet oldukça güvenin de arttığını belirterek, "3 Temmuz olduğu zaman sıkıntılı bir süreci omuz omuza vererek geçirdik. Emre Belözoğlu’nu, Volkan Demirel’i ve Aykut Kocaman’ı başka yönleriyle görme fırsatım oldu. Sokaklardaki on binlere inanç motivasyon verme anlamında büyük bir görevi var ismini söylediğim diğer 2 isimle birlikte. Bunları yaşayarak gördüm" açıklamasını yaptı.

Ali Koç:

Emre Belözoğlu: “Arkamdaki en büyük güç Fenerbahçe”

Fenerbahçe’nin yeni Sportif Direktörü Emre Belözoğlu, arkasındaki en büyük gücün Fenerbahçe olduğunu ifade ederken, sarı-lacivertlilerin her sene şampiyon kadro kurması gerektiğini belirtti.

Fenerbahçe'de Emre Belözoğlu'nun sportif direktör olarak açıklandığı basın toplantısı Ülker Stadyumu'nda gerçekleşti. Belözoğlu, toplantıda basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Emre Belözoğlu, Başkan Ali Koç’un kendilerine sorumluluk verdikten sonra oturup bir proje çizdiklerini belirterek, “Bu süre zarfında ben aslında çok gündeme geldim ve bundan rahatsız oldum. Bunun arkasında çok büyük bir ekip var. Biz bu süreci hep beraber yönettik başkanımız önderliğinde. Bu yapılanma sadece bir kişi üzerinden gitmedi. İstişare ederek, planlayarak, hazırlayarak gittik. Mevcutta kabul etmek gerekiyor ki sportif başarı takım için kaçınılmazdı. Bu yüzden hamlelerimizi bu yönde yaptık. Kulüplerin artık sorumlulukları da var ve kulübümüz bu sorunlarla başladı. Ciddi bir planlama yapığımızı düşünüyorum. Transferi hiç bir zaman başarı olarak görmüyorum. Doğru oyuncuları getirdik ama sahanın içinde skorların desteklediği süreç olursa Fenerbahçe önümüzdeki seneleri daha güçlü bir şekilde atlatacak. Şampiyonlukla beraber daha uzun planlamalar yapacağız. Benim hayalim bu memleketin çocuklarına inanmak ve bu formayı giydirmek. Türk futbolunun çıkışı da bu. Altyapı ile beraber daha cüretkar bir sorumluluk istedim. Yola çıktık ve inanıyorum hep beraber başarıya ulaşacağız. Skorlar da bizim lehimize. İyi günlerin yanında kötü günler de olacak. Ben sen demeden biz olarak yönetebilmek. Bunu iyi yapabilecek bir ekip var. Başkanımızın, hocamızın önderliğinde burayı daha güzel günlere çalışacağız” dedi.

“Birçok hayalimden vazgeçerek kararlar aldım”

Başkan Ali Koç’a bağlı olarak çalıştığını belirten Belözoğlu, “Özellikle altyapı ile alakalı kendisinden özel isteğim oldu. Beraber hareket ettiğimiz ekibimiz var. Her yapıda olduğu gibi şablonumuz var. Samandıra da aynı şekilde devam ediyor. Orada oturmuş bir yapı vardı. Saha içi tecrübemizle beraber, saha dışı işleri yönetmek konusunda kendimizi bir adım önde görüyoruz. Mutlaka hatalar olacaktır. Biraz daha farklı ve dinamik olacak önümüzdeki süreç. Örnek aldığım bir sportif direktör yok. Türkiye’de istediğiniz kadar bir oyuncuyu örnek alın ama ülkenin farklı parametreleri var. Ben elimden geldiğince birçok hayalimden vazgeçerek gururunun arka plana iterek kararlar alıyorum. Fenerbahçe için bu kararı almaktan memnunum. Bu büyük camiaya, başkanımız gibi mert, samimi bir insana yardımcı olmaktan çok mutluyum” ifadelerini kullandı.

“Samandıra’da liderimiz Erol Bulut”

Kendisinin kulübede olmayacağını açıklayan Emre Belözoğlu, “Samandıra’da bizim liderimiz Erol Bulut. Onun başarısı demek Fenerbahçe’nin başarısı demek. Ona rahat bir ortam sağlamak, faydalı işler yapmak adına görev de bizde. Biz bunu korumak adına elimizi taşın altına koyacağız” şeklinde konuştu.

“Arkamdaki en büyük güç Fenerbahçe”

Takım yapılanması ile ilgili soruya cevap veren Belözoğlu, “Oyuncuların kadro yapılanması, nasıl oynayacaksınız ya da bu tatlı ama zorlu sorunun muhatabı Erol hocamız olacak. Teknik konularda yorum yapmayayım. Ben soyunma odasından geldiğim için transfer sürecinde açıkçası bu süreci oyuncu merkezli yönettim. Oyuncularla görüşerek onların soyunma odalarına girerek dolaylı olarak karakterini, oyuncu tipini araştırdım. Gittiğimiz oynadığımız takımlarda bir sürü arkadaşlıklar oldu. Birçoğu teknik adamlık yapıyor. Oyuncuları belirlerken farklı parametreler vardır. Ben kendi gerçeklerimde, oyuncularla iletişime geçerek ilerledim. 22-23 yaşımdan beri her takımda takım kaptanlığı yaptım. Sporculardan hiçbir zaman çok kötü bir insan çıkmaz. Yeter ki onların inanacağı değerleri sunun. Elimden geldiğince bu metot ile yürüdüm. Arkamdaki en büyük güç Fenerbahçe’ydi. Maddi olarak da bu anlamda doğru bir süreç yönettik. Çok daha iyi olabilirdi. Daha iyisini yapabilecek potansiyelimiz mevcut” dedi.

“Fenerbahçe’nin her sene şampiyon kadrosu olması gerek”

Fenerbahçe’de her daim şampiyon kadronun kurulması gerektiğini anlatan Belözoğlu, “Her maçı kazanmaktan başka hedefi olamaz. Fenerbahçe’nin olduğu her yerde ikincilik başarı değildir. Bazen şampiyonluklar da yetmez. Gerçekçi bir takım kurduk. Ben hiçbir zaman oyuncunun gençliğine, yaşlılığına inanmadım. Ne kadar iyi oyuncu olduklarını görecek kapasiteye sahibim. Fenerbahçe’nin yaşadığı problem kaliteydi. Bunları yapmaya çalıştık. Planlamamızda biraz ligi bilen oyuncular, takımda sorumluluk alabilecek oyuncular var. Takımımızda kaptanlık yapmış 10’a yakın oyuncu var. Oyundan çıkarken, oyunda kenarda duran herkesin bu enerjiyi yakaladığını görmek bu süreçte beni çok mutlu ediyor. Verdiğimiz kararların doğruluğunu tartıştığımız zamanlar olacak. Şu an süreç iyi gidiyor. Skorlar birazcık camiaları birleştirir, kötü olursa ayrıştırır. Biz skorlar kötü gitse de doğru dokunuşları yapacağız” ifadelerini kullandı.

Ali Koç:

Emre Belözoğlu: "Fenerbahçe’nin başarılarında pay sahibi olmak istedim"

Fenerbahçe’nin yeni Sportif Direktörü Emre Belözoğlu, kulübün yapılanmasını gördükten sonra Fenerbahçe’nin başarılarında pay sahibi olmak istediğini belirtti.

Fenerbahçe Kulübü, Emre Belözoğlu’nun yeni görevini düzenlenen basın toplantısıyla açıkladı. 1907 Tribünü’ndeki toplantıya Başkan Ali Koç ve Emre Belözoğlu’nun yanı sıra yönetim kurulu üyeleri ile Teknik Direktör Erol Bulut katıldı. Düzenlenen basın toplantısında bir konuşma yapan Fenerbahçe’nin yeni Sportif Direktörü Emre Belözoğlu, burada izlediği video sonrası konuşmanın kolay olmadığını ifade ederek, “Biraz önce videoyu izledim ve çocukluğuma gittik. Zeytinburnu’nda çocukluğum oldu. Buna vesile olan tüm hocalarıma şükranlarımı iletmek istiyorum. Vefat edenlere Allah’tan rahmet diliyorum. Her futbolcunun böyle bir hayatı olsun isterim. Allah bana tuttuğum takımda futbolu bırakmayı nasip etti. Pandemi sürecinden dolayı biraz izoleyiz, taraftarlarımızla veda edemedik. Gerçekten futbol takımının arkasında çok büyük bir yapının olduğuna şahit oldum bu süreçte. Başta başkanımız olmak üzere finans ekibinin, iletişimden sorumlu olan arkadaşlarımız... Böyle bir yapı içerisinde olmayı çok istedim. Fenerbahçe’nin başarılarında pay sahibi olmak istedim. Seni beni olmadan sadece biz olduğumuz bir sürecin içinde olmak istedim. İnsanların sabah uyandıklarında, evlerine gittiklerinde mutlu gitmelerini istiyoruz. Rahmetli İslam abinin dediği gibi Fenerbahçe mutluysa Türkiye mutludur. Sezon sonu umarım Fenerbahçe taraftarına şampiyonluğu yaşatmak nasip olur. Kendini Fenerbahçe’ye ait hisseden herkes için söylemek istediğim bizlere inanmaları. Mutlaka hatalarımız olacaktır ama bu camianın her daim ayakta durabilmesi için sizlere ihtiyacımız var” dedi.

 

Ali Koç:

Ali Koç: “Emre inanıyorum ki uzun yıllar burada olacak”

Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, yeni sportif direktör Emre Belözoğlu’nun uzun yıllar takımda kalacağına inandığını ifade ederken, yaşanılan transfer sürecinde Erol Bulut ve Emre Belözoğlu’na inancının arttığını söyledi.

Fenerbahçe’de Emre Belözoğlu’nun sportif direktör olarak açıklandığı toplantıda imza töreninin gerçekleştirilmesinin ardından soru cevap kısmına geçildi. Basın mensuplarının sorularına cevap veren Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç, kurumsal ve sportif başarının futbolda gerektiğini vurgulayarak, “İkisini paralel götürmek gerekiyor. Saha sonuçları arzu ettiğimiz gibi gitmediği zaman daha evvel ifade ettiğim gibi yapısal değişiklikler de sekteye uğruyor. Odaklanmanız gerektiği gibi odaklanmıyorsunuz. Günlük krizlerle boğuşarak bunu adreslemeye çalışıyorsunuz. Fenerbahçe günü kurtararak gidemez. Söylemesi kolay, gerçekleştirmesi zor. Bizim yaptığımız gerek kurumsal olsun, gerek başka türlü yapılandırmalar yavaş yavaş meyve vermeye başlıyor. 2 sene bazı konular için çok uzun, bazı konular için çok kısa süre. 1. dönemde yaşadıklarımız ne yazık ki bizi istediğimiz hızda hedeflere odaklanmamızı geciktirdi. İlk 6 hafta işler iyi giderken pek çok farklı konulara vakit ayırabiliyoruz. Dolayısıyla saha sonuçları Emre’nin liderliğinde, hocanın liderliğinde iyi gittiği sürece kurumsal değişiklik daha belirgin hale gelecektir. Sportif başarıdan, başarısızlıklardan bağımsız olarak bu kulüpte çok iyi işler yapılmıştır. Bizlerin hayal ettiği gibi futbol sezonu geçirirsek daha iyi hale gelecektir” dedi.

“Emre inanıyorum ki uzun yıllar burada olacak”

Geçtiğimiz sezon yaşanan transfer sıkıntılarına değinen Koç, “Biz devre arası transfer yapamadık. Belki bir sol bek, kanat oyuncusu alsaydık şampiyonluğu da son dakikada kovalayabilirdik. Ama yapamadık. Bu sezon oldu. O zaman kimse bir afra tafra yapmadı. Bu sene 177 milyon liralık limit çıktı, kimse sesini çıkartmadı. 177 milyon gerçeklerden çok uzak, imkansız ve hatta hukuki açıdan baktığınızda sıkıntılı bir durum. Gerek yapılandırma ve limitlerle ilgili görüşleri anlatmıştık. Bunlar doğru yapılması gereken konular. Ben bu ithamlara üzülüyorum. Varsa bir yanlış sadece bizde değil. Bankalardan lisans kuruluna, federasyonda herkeste bir hareket vardı. Bu sistem yanlış, bunu böyle yaparsanız örnekler vererek hileye hurdaya itersiniz insanları dedim. Gerçekçi olması lazım diye söyledik. Öncelikle maliyetler oyuncular elden çıktıkça düştü. Devre arasında Moses ile yollarımızı ayırdık o tasarruf getirdi. Kruse ile planlamamıştık ama şu an iyi oldu. Isla, Hasan Ali, Mehmet Ekici ve diğer arkadaşların kontratları bittiği için hepsini birleştirince maaş yükünde azalma oldu. Vedat ve Jailson konusunu Emre bilir. Yapalım mı yapmayalım mı diye tartıştık. Ben başında karşıydım. Ama oradan çok iyi iş çıkardığımızı düşünüyorum. Haliyle 17.5 milyon ama üstünde bir sürü bonusları eklediğimiz zaman başka noktalara geliyor. Jailson’dan da bir gelirimiz oldu. 22 milyon Euro toplamda oldu. Onlara teşekkür ediyorum. Hem sportif hem ekonomik anlamda kazandırdıkları için. Maaş yükünü ayrılan oyuncularla azalttık. Yeni aldığımız oyuncularımızın maaş bütçeleri gidenlere oranla çok daha ekonomik şartlardaydı. Yeniden yapılandırma sürecini başlatıp belli temel şartlarda kağıda dökülmüş olsa da bankalar bu sene ödememiz gereken ana para limitlerini diğer kulüplerde olduğu gibi bir sonraki sezona erteleyince, ana para ödemesi hesaplamaya girmedi ve limit açıldı. Bu anlayışı bize göstermeselerdi, 177 milyon limitle tutmaya çalışsalardı Fenerbahçe olarak bunu kabul etmeyeceğimizi söyledik. Arkadaşlar da güzel bir slogan buldu ‘Sevgi Limit Tanımaz’ diye. Hatta bu limitlerin açıkladığından ertesi gün 4 transfer açıkladık. Aklı selim kazandı bu süreçte. Olması gereken olduğunu düşünüyorum. Limitimiz 500 diyelim bu 500 transfer harcaması değil. Yapacağın tüm maliyetler için geçerli bu. Limitin yüksek diye daha çok transfer yapma imkanın yok. Burada çok akıllıca gitmek gerekiyor. Emre’nin en önemli görevi var. 1 sezon yazdık sözleşmesini. Çünkü seçim var. Ama inanıyorum ki emre uzun yıllar burada olacak” ifadelerini kullandı.

“Fenerbahçe’nin borç ödemesi sürdürülebilir bir model üzerine gelmeli”

2+7 yıllık bir model üzerinde çalıştıklarını belirten Koç, “O model her şey iyi giderse bütün finansal borçları kamu borçları da dahil yüzde 40 kalması hesaplanıyor. Futbol ve basketbol tarafındaki ana yükümlülüklerde indi. Dolayısıyla dönem sonu diye bakmak gerekir. 2+7’de kim burada olur bilmiyorum ama bizim hedefimiz Fenerbahçe’nin borç ödemesini sürdürebilir bir model üzerinde hayata geçirmesi. Şimdi o noktaya çok yaklaştığımızı görüyorum. Bunun üstüne bir iki tane Şampiyonlar Migi, Vedat ve Eljif gibi satışlar, Kenan Evren Lisesi arazisini değerlendirme gibi şeyleri başarabilirsek sandığımızdan çok daha çabuk bir noktada o borç seviyesine gelebiliriz” dedi.

“Bu transfer süreci Erol Hoca'ya be Emre’ye olan inancımı arttırdı”

Transfer dönemine değinen Koç, “Malang Sarr, Emre’nin, Bakasetas Erol Hoca'nın istediği oyuncuydu. Onların bir isim koyup bu isim olmaz gibi bir süreçler yaşandı. Böyle süreçler aslında birbirinize olan inancı arttırıyor. Samimi şekilde görüşleri masaya yatırdığınız zaman bu transfer sürecinde gerek Erol Hoca'ya gerek Emre’ye olan güvencim inancım fazlasıyla artmıştır. Enteresan bir süreç. Sezon sonu şampiyon olan takımların videoları olur ya. Sezon başından sonuna kadar yaşananları belgesel olarak gösterirler. Öyle bir şey yapsaydık enteresan şeyler çıkardı. İçinde bulunduğumuz şartlara baktığımız zaman mükemmele yakın bir iş çıkartıldı” diye konuştu.

Fenerbahçeli çocukların çok çektiklerini vurgulayan Koç, sözlerini şöyle sürdürdü:

"2 yıldır ben sorumluyum. Buradaki en büyük hayalimiz çocukların mutlu bir şekilde okula gitmesi. Bizim çocukluğumuzda yaşadığımız hisleri, mutluluğunu yaşamaları. Bunların üzüntülerini yaşadılar. Benim için alınabilecek en büyük hazlardan biri bu camia niye farklı milyonları peşinden sürüklüyor. Bu doğru bir yapılanmayla oluyor. Güzel bir ekip ruhu yakaladığımızı düşünüyorum. Aşağı yukarı ortalamamızı alırsak 40'ların ortasında olan genç bir ekibiz. Selçuk'un, Aurelio'nun burada olması büyük hava kattı. Caner ve Gökhan gibi arkadaşların bizde olması çok çok büyük bir değişime sebebiyet verdi. Biz Emre ile ne zaman konuşuyorsak benzer ifadeler kullanmıştı. Bu duygu ve düşünceleri hayata geçiriyoruz. İnşallah sezon sonu güzel biter. Şans yanımızda olursa Allah'ın izniyle başarılı olacağız"

Ozan Buğra Koşar - Güven Mert Ercan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Başkan Kul: “Eğitime büyük önem veriyoruz” Samsun’un Terme Belediye Başkanı Şenol Kul, annesi Mukaddes Kul adına yaptırdığı Terme Mukaddes Kul Özel Eğitim Uygulama Okulu Müdürü Abdulkadir Öztürk ve özel öğrencilerini ağırladı. Buluşmada duygu dolu anlar yaşayan Başkan Kul, “Eğitime büyük önem veriyoruz. Çocukların gelişmelerine destek vererek, ülkenin geleceğine de destek vermiş oluyoruz” dedi. Terme Belediye Başkanı Şenol Kul, hayırlı olsun ve tebrik ziyaretleri kapsamında son olarak rahmetli annesi Mukaddes Kul adına ilçenin Evci Mahallesi sınırları içerisinde hayırsever olarak yaptırdığı Terme Mukaddes Kul Özel Eğitim Uygulama Okulu Müdürü Abdulkadir Öztürk ve özel öğrencilerini ağırladı. Karayolu kenarındaki 13 bin 100 metrekare arsanın 600 metrekarelik kısmına kurulan okul, 8 derslik kapasiteli olarak hizmete alındı. Okul ile ilgili 2017 yılı başlarında Samsun Valiliği, İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Başkan Şenol Kul arasında protokol düzenlenmişti. Başkan Kul, Kozluk Belediye Başkanlığı döneminde, bağışladığı 50 dönüm arsa ile Kozluk Mahallesi’ne de modern bir fen lisesi kazandırmıştı. Çocukların geleceğin teminatı olduklarını rahat etmesini sağlayacak her türlü ayrıntıyı düşündüklerini söyleyen Belediye Başkanı Şenol Kul, “Ülkemizin geleceği olan gençlerimizin geleceğe güvenle bakabilmesi için eğitime büyük önem veriyoruz. Onların daha modern şartlar altında eğitim alması için elimizden gelen her türlü desteği verdik, vereceğiz. Hayata geçireceğimiz projelerimizde de çocuklarımız ve gençlerimiz her zaman ön planda olacak. Çocuklarımızın yüzünün güldüğünü görmek her şeye bedel” diye konuştu. Terme Belediye Başkanı Şenol Kul’un eşi Nuran Kul, Terme Mukaddes Kul Özel Eğitim Uygulama Okulunu ziyaret ederek, çocukların bedensel gelişimlerinde kullanabilecekleri koşu bandı hediye etti. Nuran Kul, “Eşim Şenol Kul ile birlikte her zaman eğitimin ve özel çocuklarımızın destekçisi olmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
Sivas Öğrenciler dergi çıkarttı, editörlüğünü ikizler yaptı Eğitimden spora, kültürel etkinliklerden sosyal etkinliklere birçok alanda lider konumda olan Cumhuriyet Üniversitesi Vakfı Okulları öğrencileri bir yıl içerisinde kitapların ardından dergi çıkarttı. Çıkartılan derginin editörlüğünü ise ikiz kardeşler yaptı. Sivas’ta eğitimin öncüsü konumunda yer alan ve başarılı öğrenciler yetiştirmeyi amaç edinen Cumhuriyet Üniversitesi Vakfı Özel Mahir Sevim Özduman Ortaokulu öğrencileri bir yıl içerisinde hikâye ve şiir kitabının yanı sıra bir de okul dergisi oluşturdular. Öğretmenleri eşliğinde öğrenciler tarafından büyük emeklerle Hayalim Hikayemde, Şiirlerimizde Atatürk ve Kurşun kalemler isminde basılan eserler görenler tarafından takdirle karşılandı. Kurşun Kalemler dergisinin editörlüğünü ise ikiz kardeşlerin yapması dikkat çekti. “Okuyan neslin yanı sıra yazan bir nesil de oluşturmak istiyoruz” Cumhuriyet Üniversitesi Vakfı Özel Mahir Sevim Özduman Ortaokulu Müdürü Ersin Yılmaz, bir yıl içerisinde 3 kitabı da çıkardıklarını ifade ederek, “ Çocuklarımız geçen yıl ikinci dönem ‘Hayalim Hikayemde’ adlı bir kitap yazdı. Bu sene 10 Kasım haftasında Atatürk sevgimiz için şiir kitabı oluşturduk. Şu an ikinci dönem itibariyle Türkçe zümremize ait ‘Kurşun Kalemler’ adında okul dergimizi düzenledik. Böylece yaklaşık bir yıl içerisinde 3. Kitabımızı çıkarmış olduk. Çocuklarımızı sadece akademik anlamda değil sosyal, sportif, kültürel ve her alanda bir ürün oluşturmalarını istiyoruz. Bunun için bizler de tüm hocalarımızla destek olmaya çalışıyoruz. Okuyan neslin yanı sıra yazan bir nesil de oluşturmak istiyoruz. Dergimizin içeriği çocuklarımızın güncel haberlerini oluşturan spordan sanata, bilimden sosyal haberlere kadar her şeyi kapsıyor. Şiir kitabımız Atatürk’e hitaben yazılmış şiirlerimiz var. Bir diğer eserimiz olan hikâye kitabımız da ise çocuklarımız kendi hayal dünyalarında kurdukları kısa hikâyelerini yazdılar” dedi. Derginin editörlüğünü ikizler yaptı Derginin editörlüğünü yapan 5. Sınıf öğrencileri ikiz kardeşler Sencer Arhan ve Babür Dağhan Altunpara; derginin editörlüğünü yaparken tüm arkadaşlarımızın verdiklerini yazmaya çalıştık. Tüm arkadaşlarla hepimiz çok emek verdik. İlginç canlılar, kitap tanıtımı hikâyeler gibi her şeyi anlattık. Yaklaşık dört ay kadar sürdü. Biraz zorladı ama aynı zamanda da eğlendirdi. İleride derginin ikincisini çıkartmayı planladıklarını belirtti.
Ankara Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Kılıç: “En düşük emekli aylığının asgari ücret ile eş değer seviyeye çıkarılmasını talep ediyoruz” Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, “En düşük emekli aylığının asgari ücret ile eş değer seviyeye çıkarılmasını talep ediyoruz” dedi. Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, parti genel merkezinde gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Sokak hayvanları sorununa değinen Kılıç, “Başıboş sokak köpekleri meselesi Türkiye’nin çok önemli bir sokak meselesidir. Bu konu dramatik ve tramvatik boyut kazanmış bulunmaktadır. Sokaklarda kimler tarafından küpelendiği belli olmayan başıboş hayvanlar, kim olduğu bilinmeyenler tarafından beslenmektedir. Kısırlaşma yapılmamaktadır. Türkiye genelinde başıboş hayvan popülasyonu 16 milyon olarak tahmin edilmektedir” diye konuştu. Kılıç, yeni Anayasa çalışmalarına ilişkin ise, “Türkiye’nin gündeminde bir Anayasa değişikliği teklifi var. Henüz TBMM Başkanlığı’na görüşülsün diye iletilmiş bir metin olmadığından dolayı detaylarına giremiyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nin yönetimini kolaylaştıracak, vatandaşlarımızın yaşam kalitesini arttıracak, hükümetin sorunun çözümünün önünde engel dediği problemlerin ortadan kaldırılmasına katkı sağlayacak bir maddeler bütünü gelirse Yeniden Refah Partisi hukuk kurullarında ve yönetim organlarında değerlendirmesini yapacak ve gerek gördüğü çerçeve ve zeminde Anayasa’ya destek verme ya da vermeme şeklinde ortaya koyacaktır” dedi. “İmar barışı yasası ilgili kapsam dışında kalanlar var” Yeniden Refah Partisi tarafından Meclis’e sunulan İmar Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi hakkında da konuşan Kılıç, “İmar barışı yasası ve bu bağlamda kayıt belgesi uygulaması ile ilgili kapsam dışında kalanlar var. Süreyi kaçıranlar ve haksızlığa uğrayanlar var. Haklı olduğu halde haklı duruşunu anlatamayanlar var. İmar barışı uygulaması dışında kalan veya yapı kayıt belgesi ile ilgili durumunu ve duruşunu anlatamayanlarla ilgili kanun teklifimizi TBMM Başkanlığına verdik” ifadelerini kullandı. “Emeklilerimizin de bu bayram sevincini yaşamasında büyük bir toplumsal yarar vardır” Emeklinin cebine giren en düşük emekli aylığı ile geçinmesinin mümkün olmadığını vurgulayan Kılıç, “Yeniden Refah Partisi olarak en düşük emekli aylığının asgari ücret ile eş değer bir düzeye çıkarılması ile ilgili talebimizi bir kere daha dile getiriyoruz. Bayram ikramiyesinin de emeklimizin de kurban kesebileceği bir rakama yükseltilmesini hükümetimizden talep ediyoruz. Bayram hepimizin bayramıdır. Emeklilerimizin de bu bayram sevincini yaşamasında büyük bir toplumsal yarar vardır” dedi. “Süresiz nafaka sistem içerisinde büyük bir adaletsizliğe ve eşitsizliğe yol açıyor” Süresiz nafakanın kısıtlanması gerektiğini kaydeden Kılıç, “Yeniden Refah Partisi tarafından Meclis’e sunulacak süreli nafaka teklifi ile amaçladığımız kısa süreli evliliklerden sonra taraflardan biri diğer tarafın bakım teklifini ömür boyu yüklenmek zorunda kaldığı zaman, nafaka ödeyen tarafın yeniden bir hayat kurma, yeni bir düzen oluşturma şansı kalmıyor. Sistem içerisinde büyük bir adaletsizliğe ve eşitsizliğe yol açıyor. Süresiz nafaka kanun teklifimizle amacımız şudur; nafakanın süresi kısıtlansın. 5 yılla sınırlı hale gelsin. Taraflardan paraya ihtiyaç duranın hala bakım ihtiyacı devam ediyorsa bu ihtiyaç Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından oluşturulacak bir fon ile karşılansın” diye konuştu.
Antalya Pedallar Kemer’in eşsiz doğasında dönecek Antalya’da bu sene 6. kez gerçekleştirilecek AKRA Gran Fondo Antalya powered by AG Tohum, bisiklet tutkunlarını Kemer’in eşsiz manzarasında ağırlayacak. "Mavi ve Yeşil’in bir parçası ol" sloganı ile 27-28 Nisan tarihlerinde Türkiye’nin en önemli turizm merkezlerinden biri olan Kemer’deki yarışa 580 sporcu katılacak. Amatör yol bisikletçilerini 2018 yılından bu yana doğal güzelliklerin içinde buluşturan organizasyonda dünyanın birçok ülkesinden gelen bisikletçiler, finişi görmek için mücadele verecek. Kemer Olbia Parkı’ndan start alacak ve aynı noktada sona erecek 98K ve 49K’lık 2 ayrı parkurdan oluşan organizasyon, renkli görüntülere ve mücadeleye sahne olacak. Vali Yardımcısı Sezgin:"Grand Fondo Bisiklet sporunu sporunu destekleyecek amatörlerin katılacağı bir yarış" Organizasyon öncesinde düzenlenen basın toplantısında konuşan Antalya Vali Yardımcısı Yalçın Sezgin, güzel bir organizasyon yapmanın heyecanını yaşadıklarını belirterek, “Burada birçok kez bir araya geliyoruz Tour Of Antalya’nın 6’ncı yılında önemli bir noktaya geldi dünyanın bisiklet yarışlarında bir şehir markası olan Antalya’ya bir marka olarak destekleyici bir organizasyon. Tabii Tour Of Antalya’dan sonra dünyanın en büyük organizasyonuna Antalya ev sahipliği yaptı. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu ilimizde start aldı. Türkiye’nin güzelliklerine doğru pedal çevirdi. İlimiz bisiklet organizasyonlarında yıldızı parlayan ve en iyileri olma yolunda. Bu şehir ne verirseniz size fazlasıyla karşılığını veriyor. Turizm çok önemli bir marka ancak bu şehir aynı zamanda sporun da bir önemli merkezi. Binlerce sporcu Antalya’da spor yapıyor, spora hazırlık yapıyor. Bu anlamda Antalya denilince birçok markayı bir araya getiriyor. Bisiklet turizmle en çok paralel giden spor branşı diye düşünüyorum. Bisiklet diğer branşlar gibi bir mekana ait değil. Bisiklet yarışlarını izleyenler o yarışların olduğu şehrin güzellikleriyle de yüz yüze geliyor. O kadar çok parkurumuz var ki burada zorluk çekiliyor artık. Pazar günü yapılacak olan Gran Fondo daha da önemli. Bisiklet sporunu destekleyecek amatörlerin katılacağı bir yarış. Bisikletin alt yapısı olarak görmemiz gerekiyor ve Gran Fondo yarışlarına önem vermemiz gerekiyor. Antalya Valiliği olarak spor organizasyonların her zaman destekleyicisiyiz. Bütün paydaşlarımızla bu anlamlı ve güzel organizasyonlara destek veriyoruz. Biz her zaman bisiklet ailesinin bir ferdi olarak kendimizi görüyoruz. Sponsorlarımıza da ayrıca teşekkür ediyorum iyi ki varsınız, iyi ki sporu destekliyorsunuz. Bu güzel şehir sizin desteklerinizle kat ve kat karşılık veriyor” dedi. Başkan Topaloğlu: "Turizmi çeşitlendirmemiz lazım" Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu, turizmi çeşitlendirmek gerektiğini vurgulayarak, “Bunun başında da spor turizmi geliyor. Bisiklet parkurumuzla Kemer pilot bölge oldu. Geçim kaynağımız turizm. Turizmi çeşitlendirmemiz lazım çünkü 6-7 ay arasına sıkıştı. Bunun için de spor turizmi çok önemli. Bu tarz organizasyonlar şehir tanıtımı için güzel oluyor. İnsanlar doğal güzellikleri yerinde görüyor ve ülkelerine gittiklerinde başkalarına anlatıyor. Herkesin elini taşın altına koyması gerekiyor ki ülkemizde daha iyi spor karşılaşmaları yapılsın. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” diye konuştu. Antalya Gençlik ve Spor İl Müdürü Gürhan: "Spor ülkesi, spor kentiyiz" Antalya Gençlik ve Spor İl Müdürü Yavuz Gürhan, Antalya’nın spor kenti olduğunu dile getirerek, “Her organizasyonda mutlulukla masa etrafındaki paydaşların değiştiğini görüyoruz. Dünyada gerçekleştirilen organizasyonların en iyisini yapıyoruz. Spor ülkesi ve spor kentiyiz. Tanıtım noktasında aldığımız desteklerle bir yeni organizasyonu heyecanla beklememize sebebiyet veriyor" ifadelerini kullandı. Antalya Kültür ve Turizm İl Müdürü Zoroğlu: "Nitelikli turizm ürünü" Antalya Kültür ve Turizm İl Müdürü Candemir Zoroğlu, Gran Fondo’nun nitelikli turizm ürünü olduğunu aktararak, “Geçen sene 16 milyon turist geldi Antalya’ya. Bu sene de iyi gidiyor. Bizim arzu ettiğimiz nitelikli turizm ürünleri. Gran Fondo da bu anlamda nitelikli ürün. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu. Haluk Özsevim: "Bisiklet destinasyonlarına katkı sağlamak için yola çıktık" Proje Koordinatörü A.Haluk Özsevim, Antalya’nın çok büyük organizasyon yaptığını belirterek, "7 yıl önce Tour Of Antalya ve Gran Fondo’yu yaparken bisiklet destinasyonu olmasına katkı sağlamak için yola çıktık. Birçok dünya ülkesinden Antalya’da kampa gelenler var. Biz de buna vesile olduğumuz için çok mutluyuz. Bu 2 organizasyonda ki bir çok organizasyon da yapılıyor bütün organizasyonların daha iyiye gitmesi için çaba gösteriyoruz. Yavuz ve Candemir müdürlerime çok teşekkür ediyorum. Sayın Valimiz de önümüzü çok açıyor. Emniyet jandarma çok büyük bir ekiple çalışıyoruz" dedi. Fatih Kabadayı: "Şehrimizin güzelliklerini katılımcılara sunuyor" Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Yardımcısı Fatih Kabadayı, Antalya’nın spor ile özdeşleşen bir kent olduğunu söyleyerek, “AKRA Gran Fondo amatör bisikletçileri bir araya getirirken şehrimizin güzelliklerini de katılımcılara sunuyor. Antalya Ticaret ve Sanayi Odası olarak bu tarz organizasyonların her zaman destekçisiyiz. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” cümlelerine yer verdi.