DÜNYA - 23 Ağustos 2013 Cuma 10:59

Almanya’da Neonazi tehlikesi hafife alındı

A
A
A
Almanya’da Neonazi tehlikesi hafife alındı

Almanya’da 8’i Türk 10 kişiyi öldüren NSU terör örgütünün faaliyetlerini araştıran Federal Meclis Araştırma Komisyonu çalışmalarını tamamlayarak raporunu açıkladı.

Almanya’da 8’i Türk 10 kişiyi öldüren NSU terör örgütünün faaliyetlerini araştıran Federal Meclis Araştırma Komisyonu çalışmalarını tamamlayarak raporunu açıkladı. Rapor, güvenlik güçlerini ağır şekilde eleştiriyor. Yasama döneminin sona ermesi ile Federal Meclis’te oluşturulan NSU Cinayetlerini Araştırma Komisyonu, hazırladığı raporu tamamladı. Raporda, Alman güvenlik birimleri sert şekilde eleştiriliyor. Raporu, perşembe günü Berlin’de, komisyonun Sosyal Demokrat Partili (SPD) Başkanı Sebastian Edathy kamuoyuna açıkladı. Edathy, Neonazi cinayetleri soruşturmasında Alman güvenlik birimlerinin yaptığı hatalar zincirini "emsalsiz tarihi bir fiyasko" diye niteledi. Güvenlik birimleri arasında, şimdiye dek işbirliğinden ziyade çekişme yaşandığını kaydeden politikacı, hukuk devletinin temel ilkesi olan, kişinin can güvenliğinin sağlanması ve işlenen suçun objektif bir şekilde soruşturulması ilkelerinin, NSU kurbanlarında ihlâl edildiğini söyledi. Edathy "Bu benim gözümde utanç verici" diye konuştu.

"NEONAZİ TEHLİKESİ HAFİFE ALINDI"

Raporda, federal ve eyalet istihbarat teşkilatlarının analizlerinin aşırı sağ terör tehlikesini yanlış ve üstünkörü bir şekilde, tehlikesizmiş gibi gösterilmiş olduğu, ifadeleri yer aldı. Komisyon Başkanı Sebastian Edathy, "Militan Neonazi tehlikesi, bir daha asla hafife alınmamalı" dedi. Edathy "Ağır ceza gerektiren bir suç olayında, soruşturmanın biçiminin kurbanın etnik kimliğine bağlı olması, kesinlikle kabul edilemez. Eğer birinin başına bir şey gelirse, soruşturmanın, o kişinin görünüşünden bağımsız, kapsamlı, çok yönlü ve her türlü sonuca açık bir biçimde yapıldığından, bu ülkede yaşayan herkesin emin olması gerekir. Ancak bu durum, NSU cinayetleri kapsamındaki 10 cinayetten 9’unda böyle olmadı. Bu 8 Türk ve bir Yunan kökenli cinayet kurbanında, böyle olmadı" diye konuştu. Komisyonun Başkan Yardımcısı Stephan Stracke de Alman güvenlik kurumlarının "yüz kızartıcı başarısızlığı"ndan bahsetti. Stracke, eyalet polis teşkilatlarının işbirliğindeki noksanları eleştirerek "federalizmin engelleri sık sık aşılamadı" diye konuştu. Hrıstiyan Sosyal Birlik Partili (CSU) politikacı, komisyonda tanık olarak dinlenenlerin büyük çoğunluğunun bu başarısızlığı teslim ettiğini kaydetti. Komisyonun oy birliği ile kabul ettiği raporda, polis, istihbarat birimleri ve adli makamlara, aşırı sağ kaynaklı suçlara karşı daha iyi önlemler alması için 47 reform önerisinde bulunuldu. İşlenen bir suçun ırkçı bir arka planı olup olmadığının her zaman kontrol edilmesi tavsiye edildi. Ayrıca bu denetlemenin belgelenmesi de önerildi. Polis eğitiminde, göçmenlere karşı daha iyi bir tutumun ve kültürlerarası diyalog becerisinin teşvik edilmesi gerektiği kaydedildi. Federal savcının, belli başlı kriterleri göz önünde bulundurarak, soruşturmanın siyasi içerikli bir suç unsuru barındırıp barındırmadığını denetlemesi gerektiği belirtildi.

MÜDAHİL AVUKATLAR ŞİKAYETÇİ

Ancak tüm bu sert eleştirilere rağmen NSU kurban yakınlarının avukatları araştırma komisyonunun nihai raporunu yetersiz buluyor. 2006 yılında Dortmund’da öldürülen Mehmet Kubaşık’ın kızı Gamze Kubaşık’ın avukatı Sebastian Scharmer, temel sorunun yani kurumsal ırkçılığın raporda yer almamasından şikâyet ediyor ve "Kurumsal ırkçılık, münferit polis memurlarından bağımsız, o kurumun çalışanlarının takip edip uyguladığı, kurumun içine işlemiş mantık yürütme biçimi, kural ve değerlerdir. Bunlar, tıpkı NSU cinayetleri soruşturmasında da görüldüğü gibi ırkçı bir tutum olabilir" diye konuşuyor.

Scharmer, güvenlik birimleri içerisindeki ’kurumsal ırkçılığı" şöyle örneklendiriyor: "Örneğin Dortmund’da öldürülen Mehmet Kubaşık’ın işlettiği büfeden, bilumum sigara paketi alındı ve kaçak olup olmadığı incelendi. Tabii ki de kaçak değildi. Ayrıca polisin organize suç ihtimaline yer vermesine gösterilen en büyük kanıt ise Kubaşık’ın cüzdanında peşin para taşıyor olmasıydı. Kubaşık’ın hiçbir uyuşturucu sicili ya da hikâyesi olmadığı halde, evinde ve çevresinde köpeklerle uyuşturucu arandı. Tabii ki onlara göre; Türk kökenli bir adam öldürülüyorsa, organize suçlarla, uyuşturucu ile bir ilgisi olmalıydı. Ama aşırı sağcı bağlantılar şüphesi ile Dortmund’ta hiçbir yer aranmadı."

Avukat Scharmer, birçok parti ve fraksiyonun, NSU soruşturmasındaki başarısızlığının nedenlerinden birinin kurumsal ırkçılık olduğu konusunda hemfikir olduğunu kaydediyor. Politikacıların hazırladığı raporda kurumsal ırkçılık konusuna yer verilmemiş olmasını ise "Benim tahminim, yaklaşan seçimler nedeniyle muhtemelen bazı siyasi partiler, bunun sorun yaratabileceğini düşündü" diye açıklıyor.

1357 sayfalık kapsamlı rapor, Federal Meclis’te 2 Eylül’deki yapılacak özel oturumda ele alınacak.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Malatya Milletvekili Ölmeztoprak’tan yeni sanayi sitesi açıklaması AK Parti Malatya Milletvekili İnanç Siraç Kara Ölmeztoprak, Altay Kışlası arazisi üzerine inşa edilmesi planlanan yeni sanayi projesinde çalışmaların sürdüğünü belirtti. AK Parti Malatya Milletvekili İnanç Siraç Kara Ölmeztoprak, Malatya Valisi Ersin Yazıcı, Milletvekilleri Büelnt Tüfenkci, Abdurrahman Babacan, AK Parti Malatya İl Başkanı Namık Gören, Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er, Pütürge Belediye Başkanı Mikail Sülük ile Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’a gerçekleştirilen ziyarette Altay Kışlası arazisi üzerine inşa edilmesi planlanan yeni sanayi projesinin görüşüldüğünü belirterek, Küçük Sanayi Sitesi esnafının mağdur olmaması için tüm gayretin gösterildiği ifade etti. Milletvekili Ölmeztoprak ziyarete dair yaptığı açıklamada, “Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ile, Malatya’mızın sanayi alanı ve faaliyetleri ile ilgili finansman programını detaylı ve öngörülebilir şekilde görüşülerek, şehrimizin sanayi ve endüstri alan konuları geniş bir biçimde ele alındı. Altay Kışlası’nın arazisi üzerindeki yeni sanayi alanı için çalışmalar ise hızla ilerliyor, küçük sanayi sitesi ile ilgili en ufak bir mağduriyet bırakmadan bu alanın çözümü inşallah sağlanacak. Organize Sanayi Bölgesi’nde kamulaştırma arıtma, elektrik alt yapı ve alan üzerinde özellikle çevre sağlığı açısından aciliyetinin üzerinde büyük ölçekte durduk. Esnafımız için faizsiz KOSGEB kredileriyle ilgili gelişmeleri de takip ediyoruz. Metropol ilçelerimiz Battalgazi ve Yeşilyurt ilçelerimizdeki mevcut ve planlanan sanayi alanları ile özel sektörlere yönelik yatırımcıyı teşvik edecek bölge ve maddeleri istişare edildi. Sayın Bakanımıza Malatya’mıza verecekleri desteklerden dolayı hemşehrilerimiz adına teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı. Milletvekili Ölmeztoprak, heyetle birlikte Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı İbrahim Şenel ile Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) Başkanı Okay Memiş’ede ziyaretlerde bulunularak Malatya’nın temel ekonomik parametreleri ile istişarelerde bulunduklarını kaydetti.