DÜNYA - 04 Temmuz 2012 Çarşamba 19:22

Almanya'da rehine faciası: 5 ölü

A
A
A
Almanya'da rehine faciası: 5 ölü

Almanya’nın Baden Württemberg eyaletindeki Karlsruhe şehrinde meydana gelen rehin alma olayında biri Türk 5 kişinin hayatını kaybettiği bildirildi.

Karlsruhe’nin Nordstadt semtindeki bir apartmanın çatı katındaki dairede, yerel saatle 09.00 sularında meydana gelen olayla ilgili olarak edinilen bilgilere göre, üç kişiyi rehin alan bir Alman, hayat arkadaşına ait olan dairenin bir başkası tarafından satın alınması ve evin yeni sahibinin mahkemenin evden çıkarma kararını uygulamak üzere eve giden icra memuru ve çilingir Mustafa Güler’i de rehin aldı. Daha sonra evden çıkmak istemeyen ve avcı olduğu belirtilen silahlı saldırganın sebep olduğu düşünülen silah sesleri duyuldu. İçeriden yanık kokusunun gelmesiyle beraber eve giren polis, aralarında saldırganın da bulunduğu 5 kişinin cesedini buldu.

Olayın görgü tanıklarından biri polisin kısa zaman içinde olay yerine geldiğini ve üç saat boyunca saldırganı ikna etmeye çalıştığını ifade etti. Daireden yanık kokusunun gelmesi üzerine polise bağlı özel komando birliklerinin daireye girdiği açıklandı.

Polisin olay sonrası geniş çapta güvenlik önlemi alarak çevrede bulunan bir anaokulu ve bir ilkokulu bir süreliğine kapattığı bildirildi.

Karlsruhe’de çilingirlik yapan 28 yaşındaki Mustafa Güler’in Fatma (5) ve Selin (9) adlarında iki çocuğu bulunduğu ve hamile olan eşi Zeynep Güler'in haftaya 3.kez doğum yapacağı öğrenildi. Mustafa Güler'in ölüm haberini alan akraba ve yakınları Güler'in Karlsruhe'nin Durlach semtindeki evine giderlerken, kendisinin çok iyi bir insan olduğunu da ifade ettiler.

Almanya’da rehine olayında hayatını kaybeden çilingir Mustafa Güler’in yakınları üzüntüye boğuldu.

Çilingir Mustafa Güler’in ölümü yakınlarını perişan ederken, haftaya doğum yapması beklenen eşinin de hastaneye kaldırıldığı bildirildi.

Güler’in kayınpederi Ahmet Bayraktar, yaşanan olaya inanamadığını belirterek damadının çok iyi bir insan olduğunu ifade etti. Bayraktar, “Şu anda çok üzgünüm. Çok acı bir şey hissediyorum. Kızım telefon etti, apar topar gitti ve bu acı gerçekle karşılaştık. Suçu görevini yapmak, ekmek parası… Herkese yardıma koşan bir kişiydi. Hiç kimse inanamıyor” şeklinde konuştu.

Cami önünde toplanan yakınları da her gün gördükleri ve 'dört dörtlük bir insan' diye nitelendirdikleri Güler’in ölümünden dolayı şoke olduklarını kaydetti.

Cami dernek başkanı Mustafa Uysal ise, “10.30’da ölenlerden birinin Türk olduğunu öğrendik. Kardeşimiz maalesef iş icabı gittiği yerde hayatını kaybetti. Hanımı da 3. çocuğuna hamileydi ve şu an doğum yapmak üzere hastaneye alındı. Keşke mübarek kandil gününde böyle bir olay yaşanmasaydı” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.