DÜNYA - 29 Mayıs 2020 Cuma 23:38

Almanya’da Solingen kurbanları 27’nci yılında anıldı

A
A
A
Almanya’da Solingen kurbanları 27’nci yılında anıldı

Almanya’nın Solingen kentinde 27 yıl önce yaşanan katliamda hayatını kaybeden 5 Türk için anma töreni düzenlendi.

Almanya’nın Solingen kentinde 27 yıl önce 29 Mayıs 1993 tarihinde evlerinin ırkçılar tarafından kundaklanması sonucu hayatını kaybeden 5 Türk için anma töreni düzenlendi.

Kundaklama sonucu hayatını kaybeden 4 yaşındaki Saime Genç, 9 yaşındaki Hülya Genç, 12 yaşındaki Gülistan Öztürk, 18 yaşındaki Hatice Genç ve 27 yaşındaki Gürsün İnce düzenlenen tören ile anıldı. Korona virüs salgını nedeni ile yaşanan faciada çocuklarını kaybeden Mevlüde Genç ve Durmuş Genç anma törenine katılamadı. Genç ailesinin diğer üyeleri ise törene katıldı. Solingen kurbanları salgın nedeni ile sosyal mesafe kuralına dikkat edilerek ve maske takılarak anıldı. Anma töreni facianın 27 yıl önce yaşandığı evin önünde gerçekleşti. Törende Türkiye Düsseldorf Başkonsolosu Ayşegül Gökçen Karaarslan ve Solingen Belediye Başkanı Tim Kurzbach konuşma yaptı.

Başkonsolos Ayşegül Gökçen Karaarslan, yaptığı konuşmada “Zor bir süreçten geçiyoruz. Yaşanan virüs salgını nedeniyle her yıl yapıldığı gibi geniş kapsamlı bir anma töreni yapılamadı. 27 yıl sonra aynı acıyı hissediyoruz ve bu yaşananların ne kadar büyük bir insanlık sınavı olduğunu bugün yine hissediyoruz ve yaşıyoruz“ dedi.

Belediye Başkanı Tim Kurzbach, ise yaptığı konuşmada “Yaşanan virüs salgını bu etkinliği yapmamıza engel olamadı. 5 kişinin ölmesi bizi yani Solingen şehrinde yaşayan insanların arasında bir ayırımın olmasına, birlikte yaşamına engel olamayacağını ifade etmek istiyorum“ ifadelerini kullandı.

Solingen faciasından sağ kurtulan Kamil Genç, yaptığı açıklamada “27 yıl oldu, 2 kızımı, 2 kız kardeşimi ve 1 yeğenimi kaydettik. 27 yıl geçti ama sanki dün olmuş gibi hissediyoruz. Kurban Bayramı’ndan bir gün önce olay gerçekleşti. O telaşla kendimi dışarı atınca tekrar içeri girme fırsatım olmadı maalesef. Bu ateş düştüğü yeri yakıyor“ dedi.

Mevlüde Genç’in torunu Özlem Genç, yaptığı açıklamada “Bu sene 27’nci yıl dönümü. Korona tedbirleri kapsamında maalesef büyüklerim katılamayacak. Yanan evin önünde bulunuyoruz. Hepimiz beraber bu sene bu acıyı tekrar paylaşıyoruz. Bu sene Hanau’da yine bir ırkçı saldırı yaşandı ve bu acıları tekrar yaşadık. Beraber olalım, birbirimizi sevip sayalım. Birbirimizle dayanışma içinde olalım. Bazı milletler bizi kabullenemiyor. Bu toplumun bir parçasıyız. Birlik ve beraberlik içinde hep birlikte yaşamalıyız“ diye konuştu.

29 Mayıs 1993 tarihinde gerçekleşen ırkçı saldırıda, 9 yaşındaki Hülya Genç, 12 yaşındaki Gülistan Öztürk, 18 yaşındaki Hatice Genç olay yerinde hayatını kaybetmişti. 27 yaşındaki Gürsün İnce ve 4 yaşındaki Saime Genç ise yaralı olarak kaldırıldığı hastanede hayatlarını kaybetmişti. Olaydan sonra yakalanan saldırganlar yargılanmış, 4 aşırı sağcı genç hapis cezası almıştı. Saldırganların 2’si ise iyi halden serbest bırakılmıştı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adıyaman İsias Otel Davası’nda yeni bilirkişi raporu istenmesine karar verildi İsias Otel davasının 2. duruşmasın yeni bilirkişi raporu istenmesine karar verildi. Duruşma sırasında KKTC Başbakanı Ünal Üstel ile sanık avukatı arasında tartışma yaşanırken Üstel, bazı iddialarda bulunan sanık avukatına ‘yalan söylüyorsun’ diyerek tepki gösterdi. Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde, saat 10.00’da başlayan ve saat 18.15’de sona eren duruşmada mahkeme heyetinin ara kararıyla, tutuklu sanıklar Ahmet Bozkurt, Mehmet Fatih Bozkurt ve Erdem Yıldız’ın tutukluluk halinin devamına karar verildi. Tutuksuz sanıklar Efe B., Halil B., Hasan A., Mehmet G., Şule Ö. ve Ulviye B.’nin adli kontrollerin devam etmesine karar verildi. Mahkeme ayrıca, dosyayı yeniden bilir kişi heyetine tebliği edildi. Davanın bundan sonraki duruşmasının 12 Haziran 2024 tarihinde saat 09.00’da görülmesine karar verildi. KKTC Başbakanı Ünal Üstel, sanık avukatına ‘yalan söylüyorsun’ tepkisi 6 Şubat depreminde yıkılan ve 72 kişiye mezar olan İsias Otel davasıyla ilgili duruşmada, KKTC Başbakanı Ünal Üstel ve Sanık Avukatı Fuat Göktaş arasında gerginlik yaşandı. Sanık avukatları savunmasında, Karadeniz Teknik Üniversitesi, Gazi Üniversitesi raporlarına itiraz ederek, usule uygun alınmadığı ve laboratuvarlarda testin düzgün yapılmadığını söyledi. Otel sahibi tutuklu sanık Ahmet Bozkurt’un Avukat Fuat Göktaş, Gazi Üniversitesi’ne gönderilen numunelerin gitmesinden iki gün sonra KKTC’de bulunan Doğu Akdeniz Üniversitesi’yle Gazi Üniversitesi’nin ‘kardeş üniversite’ olduğunu yönünde haberler çıktığını belirtti. Göktaş, bunun yanında Gazi Üniversitesi heyetinin Kıbrıs başbakanıyla görüştüğü yönünde haberlerin servis edildiğini ancak bu görüşmelerin rutin olabileceğini düşündüklerini söyledi. Bunun üzerine salonda bulunan KKTC Başbakanı Ünal Üstel, ziyareti yalanlayarak avukata hitaben, ‘Yalan söylüyorsun, sözlerini geri al’ dedi. Başbakanın bu sözleri üzerine, avukat KKTC’de medyaya yansıyan ziyaret haberini gösterdi. Sanık Avukatı Fuat Göktaş son olarak, çıkan bu haberleri kendisine gösteren müvekkil yakınlarına, ‘Bu ziyaretlerle ilgili olumsuzluk düşünmeyin, bu rutin bir ziyaret olabilir. Bu tür haberlere itibar etmeyin’ dediğini söyledi. Mahkeme Başkanı, salonda yaşanan sözlü sataşma nedeniyle tarafları sakin olmaya davet ederek, mahkemenin düzenini bozdurmayacağını vurguladı. Mahkemede tutuklu sanık Ahmet Bozkurt savunmasında, “Otelimin statiği 14 kata göre yapılmıştır. Otelim 9 kat olarak yapılmıştır. Statiğinde, taşıyıcısında herhangi bir eksiklik olduğunu düşünmüyorum. Ben burayı yap-sat için yapmadım, burayı kendime yaptım. Malzemelerin en iyisini kullandım. Benim buraya yaptığım para ile aynı şekilde iki bina yapabilirdim. Ben malzemeden çalmadım. Adıyaman dördüncü derece deprem bölgesindeyken, ikinci derece deprem bölgesinin şartlarını karşılayacak şekilde otel yaptım. Ben suçsuzum. Suçlamaları kabul etmiyorum. Tahliyemi talep ediyorum” dedi. Tutuklu sanık Mehmet Fatih Bozkurt ise savunmasında, “Otelin yapıldığı yıllarda, 1993-1999 yılları arasında Kıbrıs’taydım. Benim mesleğim otomotiv sektörüdür. Ben suçlamaları kabul etmiyorum. Yüce mahkemenizden tahliyemi talep ediyorum” ifadelerini kullandı. Diğer tutuklu sanık Erdem Yıldız ise, “Ben sadece dekorasyon yaptım. Benden öncekini bilmem. Benden sonra yapılan şeylerle hiçbir ilgim yok. Benim yaptığım musluğun, asma tavanın binanın yıkımında etkisi yoktur” şeklinde konuştu.