GÜNDEM - 25 Mart 2017 Cumartesi 08:37

Amerika-Rusya PYD ile kol kola

A
A
A
Amerika-Rusya PYD ile kol kola

ABD, Türkiye’nin karşı çıkmasına rağmen ilişkisini sürdürdüğü YPG güçlerini, Türkiye’ye vermediği tanksavar Javelin ve helikopter düşüren Stinger füzeleriyle donattı. Rusya YPG’ye kol kanat gerdi. Almanya ise, tank savunma sistemlerinin Türkiye’ye satışına izin vermiyor

Türkiye’nin NATO üyeliği çerçevesinde müttefiklik ilişkisi içinde olduğu ABD ile Almanya, Suriye’de Türkiye’nin ulusal güvenlik kaygılarını “yok sayan” bir tutum içine girdi. ABD; Türkiye’nin uyarılarına rağmen ilişkisini sürdürdüğü terör örgütü PYD’nin askeri kolu olan YPG güçlerini; taktik zırhlı araçların yanı sıra lazer güdümlü anti tank füzesi javelin ve yerden havaya atış yapan Stinger füzesi ile donattı. Bu ağır silahların ileride Türkiye’ye karşı kullanılması potansiyeli taşıması, Ankara’da ciddi bir rahatsızlığa neden oldu. El Bab operasyonunda Türkiye ile askeri ittifak görüntüsü veren Rusya da Münbiç ve Afrin’de PYD ile askerlerine YPG arması taktıracak yakın bir ilişki içine girdi. Alman Hükümeti de, El Bab operasyonu sırasında hasar gören tanklar için gereken savunma sistemlerinin Türkiye’ye satışına izin vermedi.

ABD sözünü tutmadı

Suriye’de Münbiç’ten Rakka’ya uzanan hat üzerinde tehlikeli bir denklem oluştu. Türkiye, Fırat Kalkanı harekatı ile Suriye’de sahada etkili bir biçimde yer alacağını ortaya koydu. El Bab’ın alınmasıyla Münbiç ile Afrin çizgisi üzerinde güneyden oluşturulması planlanan Kürt koridoru planı engellendi. El Bab operasyonu safhasında ABD hava desteğini bir süre çekmişti. ABD’nin söz vermesine rağmen YPG de Münbiç’ten çekilmedi.

TSK’nın özel birlik tank ve topçu desteği altında Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) unsurları, El Bab operasyonunun ardından Münbiç’e doğru ilerledi. Türk tankları desteğindeki ÖSO’ya karşı, PYD Rusya ile anlaşmaya vardı. PYD, Münbiç’in batısındaki bölgeyi Rusya desteğindeki rejime bıraktı. Bölgeye rejim güçleri ile Rus zırhlıları yerleşti. Böylece bölge, Türk askerleri ve ÖSO’nun ilerleyişine karşı kapatıldı.

ABD’den Münbiç’e takviye

Türkiye’nin, harekâtın Münbiç’e doğru süreceği yönündeki açıklamalarının ardından ABD’nin Münbiç çevresindeki güçlerine zırhlı birliklerle takviyede bulunması dikkat çekici bulundu. ABD, Münbiç bölgesini Fırat Kalkanı güçlerine karşı kapatan bir konuşlanma içine girdi. ABD, PYD’nin Fırat’ın doğusuna çekilmesi konusundaki sözünü tutmazken, Rakka operasyonu için PYD ile işbirliği içine girdi. Türkiye, ABD’ye Rakka operasyonunun Türk ve Amerikan özel birlikleri ve ÖSO güçleriyle yapılması önerisinde bulunmuştu. Ancak 21 Mart’tan itibaren Rakka’ya fiilen başlatılan operasyon, ABD’nin Rakka için ağırlığını YPG’nin oluşturduğu SDG tercihinde bulunabileceğini gösterdi. YPG güçleri, Rakka’ya 8 kilometre kadar yaklaşmıştı. 21 Mart’taki harekâtta ise Rakka’nın güneybatısına güç kaydırması yapıldı. ABD özel birlikleri Tabka bölgesine konuşlandırıldı.

Ağırlığını YPG’nin oluşturduğu SDG güçleri de bu bölgeye yerleşti. Zırhlı araçlar bölgeye sevk edildi. Bu bölgenin önemi, Rakka-Halep karayolu ile demiryolunun buradan geçmesinden kaynaklanıyor.

YPG’ye javelin füzesi

ABD’nin Rakka operasyonunda kullandığı terör örgütü YPG’yi, ağır silahlarla donatması Türkiye’yi ciddi biçimde rahatsız edici boyut kazandı. ABD, YPG’ye 200’ün üzerinde IAG Guardian zırhlı personel taşıyıcı verdi. ABD’nin YPG’ye verdiği silahlar içinde dikkat çekici olanlarından biri de, ABD menşeli FGM-148 Javelin anti tank füzesi oldu. Tank katili olarak nitelendirilen füze, lazer güdümlü olarak omuzdan atılıyor ve çok etkili. YPG’nin ABD’den aldığı bir diğer silah ise yerden havaya atılan Stinger füzesi. Tow ve Milan füzelerine sahip olan YPG, Javelin ve Stinger füzeleri ile silah gücünü ciddi biçimde artırdı. ABD, daha önce Javelin füzelerini Türkiye’ye satmamıştı. YPG’nin Javelin ve Stinger füzelerine sahip olması, Ankara’da ciddi biçimde rahatsızlık yarattı. Bu gelişmelere karşı Türkiye’nin Suriye satrancında nasıl bir hamlede bulunacağı ise merak konusu oldu.

Rus generalde YPG arması

Rusya da, PYD ile yaptığı anlaşma çerçevesinde Münbiç’in ardından Afrin bölgesinde de bayrak gösterdi. Rus zırhlı birlikleri, PYD bölgesi olan Afrin’de konuşlandırıldı. Rus birliklerinin Afrin’e yerleşmesinin ardından PYD bölgesinden açılan keskin nişancı ateşiyle Hatay sınırında bir askerin şehit edilmesi, Türkiye’de rahatsızlık yarattı. Rus askerlerinin Nevruz kutlamalarında YPG flamaları ile poz vermeleri de, Ankara’da rahatsızlık yaratan bir gelişme oldu. Özellikle Rus tümgeneralin kutlamalar sırasında koluna YPG arması takması, rahatsızlığı derinleştirdi.

Almanya ambargosu

Türkiye-Almanya arasında yaşanan gerilim de Hollanda krizinin etkisiyle daha da arttı. NATO’da Türkiye’nin müttefiki olan Almanya’nın tavrını, askeri ilişkilere kadar derinleştirmesi dikkat çekici bulundu. El Bab operasyonu sırasında 10 kadar Leopard tankı hasar görmüştü. Alman hükümeti Türkiye’nin bu tankların onarımı için almak istediği savunma sanayi ürünlerinin satışına yasak getirdi. Savunma şirketi Rheinmetall CEO’su Armin Papperger, “Alman hükümeti şu an bazı ihracat sözleşmelerimizin gerçekleşmesine izin vermiyor” diye konuştu.

Erdoğan: Bizi üzüyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan, önceki akşam CNN’de Rusya ve ABD’nin PYD ile ilişkisi konusunda, şunları söyledi: “Suriye ile ilgili verilecek bir karar varsa, bunu Suriye’deki gelişen tablolar üzerinde değerlendiriyoruz. Rusya’nın ve Amerika’nın YPG terör örgütüne gösterdiği ilgi bizi üzmektedir. Bu araziler bunlardan temizlenmedikçe bizim Suriye’deki görevimiz bitmez. Neymiş, rejim davet etmiş. Her davete icabet edilmez. Değerlendirmenizi yaparsınız, kimi rahatsız ediyor bu, en çok bizi rahatsız ediyor. Niye? Benim 911 kilometre sınırım var Suriye’ye.”

‘Kabul etmiyoruz’

Milli Savunma Bakanı Fikri Işık da, Rus askerinin terör örgütü YPG’nin armasını takması konusunda, “Maalesef bu görüntüler Türkiye’yi üzüyor. YPG, PKK’nın Suriye uzantısıdır. YPG ile ABD ve Rusya Federasyonu’nun hiçbir şekilde işbirliği yapmasını kabul etmiyoruz” dedi. Işık, “Almanya’nın aklıselimle davranmasını bekleriz. Teröristlere silah temininde, maalesef Alman silahlarını teröristlerin elinde görürken, Almanya’nın bunu görmezlikten gelip Türkiye’deki silah taleplerine ambargo görüntüsü vermesini kabul etmeyiz” diye tepki gösterdi.

Aydın Hasan - Milliyet gazetesi 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Başkan Tetik, şampiyonları ağırladı Aydın’da düzenlenen 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Karate İl Şampiyonası’nda başarı elde eden Nazilli Çelebi Spor Kulübü öğrencileri Nazilli Belediye Başkanı Dr. Ertuğrul Tetik’i ziyaret etti. Nazilli Çelebi Spor Kulübü Kurucusu Tarkan Çelebi ile Yönetici üyesi Yunus Uğurlu eşliğinde 20 madalyalı çocuk sporcu Nazilli Belediye Başkanı Dr. Ertuğrul Tetik’i makamında ziyaret ederek başarılarını paylaştı. Nazilli Çelebi Spor Kulübü olarak genç sporcularını yetiştirerek başarılarına devam etmeyi hedeflediklerini belirten Kulübün Kurucusu ve aynı zamanda antrenörü Tarkan Çelebi; “Nazilli Çelebi Spor Kulübü olarak buradayız. Kulübümüz yeni kuruldu. Aydı İl şampiyonasına katıldık. 22 öğrenci ile katıldığımız şampiyonadan il birincisi olarak 20 madalya ile döndük. Sporcularımız, başarılarını sürdürmek için bundan sonra daha da çok çalışacak. Şu an burada Nazilli Çelebi Kulübü olarak yapmak istediklerimizi ve çok kısa sürede elde ettiğimiz başarımızı sizinle paylaşmak istedik" dedi. Elde ettikleri başarıdan dolayı tüm madalyalı sporcuları tek tek kutlayan Nazilli Belediye Başkanı Dr. Ertuğrul Tetik ise "Amatör spor ve sporcular bizim için çok önemli. Şu an burada gözleri ışıl ışıl parlayan sizler beni çok mutlu ettiniz. Onore ettiniz. Hepiniz pırıl pırıl çocuklarsınız ve belki de sizlerden biri ileride Türkiye şampiyonu ve hatta dünya şampiyonu olacak. Hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum ve aynı şekilde istikrarlı ve disiplinli çalışmalarınıza devam ederek başarılarınızın devamını diliyorum” şeklinde konuştu.
Manisa Manisa CBÜ’den Filistin için haykıran Amerikalı öğrencilere destek İsrail’in Filistin’e karşı uyguladığı saldırılara tepki gösteren ABD’li öğrenci ve akademisyenlerin gözaltına alınmasını kınayan Manisa Celal Bayar Üniversitesi (MCBÜ) yönetimi, öğrenci ve akademisyenlere destek vermek amacıyla basın açıklaması düzenledi. Manisa CBÜ yönetimi, İsrail’in Filistin’e uyguladığı insanlık dışı saldırılara ve ABD’li akademisyen ve öğrencilerin İsrail’in saldırılarına karşı gösteri düzenlerken gözaltına alınmalarına tepki göstermek amacıyla basın açıklaması yaptı. Manisa Celal Bayar Üniversitesi Rektörlüğünce Şehit Prof. Dr. İlhan Varank Yerleşkesi-Rekreasyon Alanında gerçekleştirilen basın açıklaması saygı duruşunda bulunulması ardından İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Kur’an-ı Kerim tilavetinin okunduğu basın açıklamasına ellerinde Türk Bayrağı ve Filistin Bayrağı taşıyan bir çok öğrenci ve akademisyen katılarak destek verdi. “Bireysel tepkilerini gösteren kendi vatandaşlarına dahi tahammül edemiyorlar” Basın açıklamasında konuşan Manisa CBÜ Rektörü Prof. Dr. Rana Kibar, “Maalesef ki içinde yaşadığımız 21. Yüzyılında, inşa edilen ortak insani değerlere, ilkelere ve normlara rağmen tüm dünyanın gözü önünde yine bir insanlık dramının yaşandığına tanıklık ediyoruz. Ekim ayında başlayan ve 7 aydır devam eden İsrail saldırılarında 15 bini çocuk, 10 bini kadın olmak üzere 35 binden fazla sivil vatandaşın katledilmesi karşısında vicdan sahibi her insan gibi kahroluyoruz ve ah ediyoruz. Dünya devletlerinin İsrail’in zulmü karşısında sessiz kalmaları, dahası katliamları destekleyen politikalar benimsemeleri birer akıl tutulmasına dönüşmüştür. Şüphesiz batının bu iki yüzlü tutumu bizler için yeni değildir. Akan kan Müslüman kanı olduğunda Doğu Türkistan’da, Arakan’da, Hocalı’da, Bosna’da, Kıbrıs’ta sözde medeni batının bu iki yüzlülüğünü biz hep gördük hep yaşadık. Ancak İsrail’in saldırılarının sergilediği vahşet ve ortaya çıkan soykırım tablosu öyle ağır olmuştur ki; batı toplumlarında farklı din / dil / ırk a sahip olsa da benzer vicdana sahip her kesimden vatandaşın tepkisini çekmiştir. Kendi yönetimlerinden umudunu kesen batılılar, insan olmanın ve vicdan taşımanın gereğini yaparak hem İsrail’e hem kendi ülkelerine tepkilerini bireysel eylemlerle dile getirmeye başlamıştır. Yıllarca bize medeniyet nutukları atan batı ülkelerinin çıkarları için bir soykırım karşısında sessiz kalmaları yetmezmiş gibi bireysel tepkilerini gösteren kendi vatandaşlarına dahi tahammül edemedikleri de görülmüştür. Siyonizm odaklı vahşet karşısında tepki gösteren Amerikalı öğrencilere yönelik baskı ve şiddet de bu durumun tüm dünya halkları tarafından görülmesini sağlamıştır” dedi. Filistin’e destek gösterileri düzenleyen öğrencilere karşı ABD polisin üniversiteleri işgal ettiğini dile getiren Rektör Kibar, “ABD’de çok sayıda kampüs polisler tarafından işgal edilmeye başlamıştır. Son 3 haftadır yaşanan süreçte 2 binden fazla akademisyen ve öğrenci orantısız güç kullanılarak şiddete maruz kalmış ve ağır ceza suçluları gibi ters kelepçe ile göz altına alınmıştır. Manisa CBÜ ailesi olarak yaşanan bu süreci kabul edemiyor, tüm inancımızla reddediyor ve ABD ile İsrail yönetimlerine sesleniyoruz; “Sadece Gazze’deki masum sivilleri değil, aynı zamanda insanlık vicdanını, onurunu, evrensel hukuku, insan haklarını, medeniyet değerlerini ve normlarını da katlettiğinizi görün ve bu zulmü durdurun artık! ‘Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytan’dır’ şiarını benimseyerek tüm gücümüz ve kararlılığımızla ABD ve İsrail Yönetimleri tarafından sürdürülen bu zulmün karşısında olduğumuzu çok net bir şekilde bir kez daha haykırıyoruz” diye konuştu. Manisa Valisi Enver Ünlü ise yaptığı açıklamada, “Filistin yarım asırdan fazla bir süredir vahşetin en şiddetlisini yaşandığı bir yer haline geldi. Biz bu coğrafyadan çekildikten sonra bu başladı. O tarihten beri de gözyaşı dinmedi. Siyonist İsrail ve gözü dönmüş eli kanlı cani Netanyahu Refah kentine de saldırıların da çok yakında başlayacağını açıkladı. Dünyanın gözü önünde çok büyük bir katliam çok büyük bir acı yaşanıyor. Bütün dünya buna sessiz. Ancak başta Amerikalı öğrenciler Avrupa’da sivil toplum kuruluşları çok büyük bir mücadele veriyorlar. 2 bin 500 Amerikalı öğrenicinin gözaltına alındığını baskıya ve zulme uğratıldığını, çok sayıda akademisyenin görevden el çektirildiğini üzüntüyle öğrendik. İnsanoğlunun hayal gücünü zorlayan, merhamet duvarlarını tarumar eden bu vahşet karşısında, maalesef, dünya kamuoyu görmez, duymaz, konuşmaz olmuştur. Gazze’de yaşananlar başta olmak üzere, bu insanlık dramına gerek yurtiçinde gerek yurtdışında en şiddetli tepkiyi veren yine aziz milletimiz ve devletimiz olmuştur. Dini farklılıklar sebebiyle zulme maruz kalan ve en çok da savunmasız kadınların ve çocukların hayatını kaybettiği bu vahim hadiseler, insan olma şuuruna erişmiş her vicdanı derinden yaralamıştır” dedi. Basın açıklamasına Manisa Valisi Enver Ünlü ve eşi Sema Ünlü, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Rana Kibar, Manisa Vali Yardımcısı Erhan Günay, Manisa İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Uğurelli, protokol üyeleri, akademisyenler, öğrenciler katıldı.