GÜNDEM - 19 Şubat 2019 Salı 16:22

Amik Ovası’nda sular yükseldi

A
A
A
Amik Ovası’nda sular yükseldi

Hatay’da Amik Ovası’nda etkili olan yağışlar ve Tahtaköprü Baraj kapaklarının açılmasıyla birlikte yaklaşık 45 gündür suların çekilmemesi ve baraj kapaklarının açık kalması nedeniyle su seviyesi yükselmeye devam ediyor.

Hatay’da son haftalarda etkili olan yağışlar sonrasında Antakya ve Kumlu’da Amik Ovası’nda bulunan bazı mahalleleri su bastı. Antakya’nın Aşağıoba Mahallesi’nde ve Kumlu’nun Aktaş Mahallesi’nde ekili tarım arazileri ve evleri sular altında kalan vatandaşlar bölgenin afet bölgesi olarak ilan edilmesini istiyor.
Etkili yağışlar ve Tahtaköprü Barajı'ndan yapılan su tahliyesinin etkisiyle bölgede su seviyesi her geçen daha da yükselirken, Aşağıoba Mahallesi’nde yılanlar görülmeye başlandı.

Amik Ovası’nda sular yükseldi

Aşağıoba Mahalle sakinlerinden Cebrail Açık kendilerinin 45-50 gündür banyo dahi yapamadıklarını, evlerinin içerisinde yılanlar olduğunu belirterek, “Köyümüzün halini görüyorsunuz. Hayvanlarımız perişan yemimiz kalmadı, samanlarımız suyun içinde heder oldu. Şu an bizim yapacak bir şeyimiz yok. Burada işler birbirine dolaştı. Tahtaköprü Barajı'nın kapaklarının açılmasından sonra suların yükselmesiyle köyümüz bu hale geldi. Eğer kapaklar açılmasaydı daha kötü felaket olurdu. Mecbur açtılar, ancak kanal giderleri açık olsaydı bu felaket başımıza gelmezdi. Devletimizden yardım bekliyoruz. Bizlere bir sefer yem dağıtıldı, sonrasında bizleri kimseler sormadı. Bizler burada mağduruz, yemlerimiz yok saman aldık ama o da bitti. Evlerde oldukça çok yılan bulduk. Allah’tan yılanlar kışın saldırgan olmuyor, eğer yaz mevsimi olsa idi yılanlar bizlere zarar verirdi. Pislikten dolayı hastalıklar da söz konusu oldu” dedi.

Amik Ovası’nda sular yükseldi

Aşağıoba Mahalle sakinlerinden İbrahim Açık ise ekili arazilerinin ve evlerinin sular altında kaldığını belirterek, “45 gündür yağmurlar ve baraj kapaklarının açılmasıyla birlikte bölgemiz sular altında kaldı. Ekili araziler ve evler komple sular altında kaldı. Lağımların patlamasıyla çeşitli hastalıklar oluşmaya başladı. Mahallede bulunan birçok hayvan hastalıktan dolayı telef oldu. Devletten beklentimiz bizlere yardımcı olması, 71 ev çok sıkıntı yaşadı. Meralarımızda su seviyesi 5 metreye yaklaştı. Su basan bölgeler eğer afet bölgesi olursa insanların gidecek bir yerleri olur şu an gidecek yerimiz yok zor durumdayız. Mahallelerimizi yılanlar bastı bazen çöplerin arasından ellerimize sarılıyorlar Allah'tan şimdi kış olduğu için zarar veremiyorlar ama ilerde zararlı hale gelecekler” ifadelerine yer verdi.  

Amik Ovası’nda sular yükseldi

Gökhan Aklan - Adem Karagöz
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.