GÜNDEM - 29 Mayıs 2015 Cuma 15:22

Anayasa Mahkemesi'nden dini nikah açıklaması

A
A
A
Anayasa Mahkemesi'nden dini nikah açıklaması

Anayasa Mahkemesi, Türk Ceza Kanunu’nun 230. maddesinin, evlenme olmaksızın evlenmenin dinsel törenini yaptırma ve yapma suçlarını düzenleyen (5) ve (6) numaralı fıkralarının iptaline oyçokluğuyla karar verildiğini açıkladı.

Anayasa Mahkemesi'nden yapılan açıklamada, Mahkeme'nin 27 Mayıs 2015 tarihli toplantısında, Türk Ceza Kanunu’nun 230. maddesinin, evlenme olmaksızın evlenmenin dinsel törenini yaptırma ve yapma suçlarını düzenleyen (5) ve (6) numaralı fıkralarının iptaline oy çokluğuyla karar verildiği belirtildi.

İTİRAZ KONUSU KURALLAR
İtiraz konusu kurallarda, aralarında evlenme olmaksızın, evlenmenin dinsel törenini yaptıranlar ile evlenme akdinin kanuna göre yapılmış olduğunu gösteren belgeyi görmeden evlenme için dinsel tören yapanların iki aydan altı aya kadar hapis cezası ile cezalandırılacağı ancak resmi nikâh yapılması halinde dinsel törenle evlilik yaptıranlar aleyhine açılan kamu davasının ve hükmedilen cezanın bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılacağının düzenlendiği belirtilerek, "Başvuru kararında, itiraz konusu kurallarla evlenmenin dinsel törenini yapma ve yaptırma eylemlerinin suç olarak düzenlendiği, oysa evlenmenin dinsel törenini yapma ve yaptırmanın özel hayat ile din ve vicdan özgürlüğüne ilişkin hususlar olduğu, dolayısıyla resmî bir evlilik akdi olmaksızın birlikte yaşamanın dahi suç olmadığı bir hukuki düzende evlenmenin dinsel törenini yapma ve yaptırmanın suç olarak düzenlenmesinin, özel hayat ve aile hayatına saygı gösterilmesi hakkı, din ve vicdan özgürlüğü, kanun önünde eşitlik ilkesi ve kişilerin maddi ve manevi varlığının korunması ve geliştirilmesi hakkına aykırı olduğu ileri sürülmüştür" denildi.

MAHKEMENİN DEĞERLENDİRMESİ
Anayasa Mahkemesi, özel hayat ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkının bir yönüyle, özel hayatın ve aile hayatının gizliliğinin korunmasını, başkalarının gözleri önüne serilmemesini, bir başka ifadeyle kişinin özel hayatında yaşananların, yalnız kendisi veya kendisinin bilmesini arzu ettiği kimseler tarafından bilinmesini isteme hakkını korurken, diğer yönüyle resmî makamların özel hayata müdahale edememesi yani kişinin ferdî ve aile hayatını kendi anladığı gibi düzenleyip yaşayabilmesi hakkını güvence altına aldığını vurguladığı kaydedilerek şu ifadelere yer verildi:
" Bu çerçevede Mahkeme, Anayasa’nın 20. maddesindeki düzenlemeyle özel hayat ve aile hayatının, Anayasa’da belirtilen istisnalar haricinde Devlete, topluma ve diğer kişilere karşı koruma altına alındığını ifade etmiştir. 

Anayasa’nın 24. maddesinde güvence altına alınan din ve vicdan özgürlüğünü de değerlendiren Mahkeme, bu özgürlüğün, “demokratik toplumun temel taşlarından biri” ve “insanların kimliklerini ve yaşam biçimlerini oluşturmalarını sağlayan” bir temel hak olarak, tıpkı özel hayat ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkı gibi kural olarak Devletin ve diğer kişilerin müdahale edemeyeceği bir alanı oluşturduğuna işaret etmiştir.

Bununla birlikte, Anayasa’nın 20. ve 24. maddelerinde güvence altına alınan bu hakların mutlak olmadığını belirten Mahkeme, bunların sınırlandırılabileceğini, ancak bu sınırlamanın hakkın özüne dokunamayacağı gibi demokratik toplum düzeninin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamayacağını vurgulamıştır.

Anayasa Mahkemesi ölçülülük ilkesi uyarınca, özel hayat ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkı ile din ve vicdan özgürlüğüne müdahale edilebilmesi için demokratik toplum düzeni bakımından bir zorunluluğun bulunması, itiraz konusu sınırlama bakımından, kişilerin evlilik bağının kurulmasından kaynaklanan haklarının, bu sınırlama olmaksızın korunamaması gerektiğine dikkat çekmiştir.

Mahkeme, hukuk düzeninde kişilerin evlilik bağının kurulmasından kaynaklanan haklarını koruyacak hukuki müesseselere yer verilmiş olduğunu, Türk Medeni Kanunu’nun ilgili hükümleri uyarınca, eşlerin evlilik bağından kaynaklanan haklarını ileri sürebilmeleri için resmi evlilik yaptırmalarının zorunlu olduğunu, aksi takdirde eşlerin evlilik bağından kaynaklanan birçok hakka sahip olmalarının mümkün olamadığını, dolayısıyla kişilerin resmî evlilik yaptırmamaları hâlinde maruz kalabilecekleri hukuki yaptırımların mevcut olduğunu ve bunların kişilerin resmî evlilik yaptırmalarını sağlayabilecek elverişlilikte olduğunu, bu nedenle kişilerin dini inançları gereği evlenmenin dinsel törenini yaptırma ve yapma fiillerini cezalandırmayı gerektirecek bir zorunluluğun bulunmadığını ifade etmiştir.

Sonuç itibariyle, Mahkeme, demokratik toplum düzeni bakımından bir zorunluluk bulunmadığı, bir başka ifadeyle, itiraz konusu kurallarla getirilen sınırlamanın amacı olan aile düzeninin korunması yönünden gerekli olmadığı hâlde, itiraz konusu kurallarla kişilerin özel hayatları ve aile hayatlarına saygı gösterilmesini isteme hakları ile din ve vicdan özgürlükleri kapsamında kalan evlenmenin dinsel törenini yapma ve yaptırma fiillerinin suç olarak düzenlenip bunlara cezai yaptırım bağlanmasının, anılan haklara orantısız bir müdahalede bulunulması sonucunu doğurduğunu ve ölçülülük ilkesine aykırı düştüğünü belirterek söz konusu kuralların iptaline karar vermiştir."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Erzurumspor FK - Çorum FK maçının ardından Trendyol 1. Lig’in 32. haftasında Erzurumspor FK, sahasında Çorum FK’yı 2-1 mağlup etti. Maçın ardından teknik direktörler basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Trendyol 1. Lig’in 32. haftasında Erzurumspor FK - Çorum FK maçının ardından düzenlenen basın toplantısında iki takımın teknik direktörleri müsabakayı değerlendirdi. Kazanmayı hak eden taraf olduklarını söyleyen Erzurumspor FK Teknik Direktörü Hakan Kutlu, "Sezon başından beri zaten dile getirdik. Çok önemli bir oyuncu grubumuz var. Hepsinin emeğine, ayağına sağlık. Benim adıma tarihe geçen bir takım. Erzurum’un da tarihine geçmiş bir takım. Gerçekten inanılmaz işler yapıyorlar. Geçen hafta kaybettiğimiz Gençlerbirliği maçında bile oyunun tek hakimi bizdik. Birçok gol pozisyonuna girip çok haklı bir mağlubiyet almıştık. Ve bugün çok erken kopartmamız gereken bir maç. Çok fazla sayıda pozisyonumuz vardı. Son dakikada gelen gol hak ettiğimiz için sanıyorum. Kaptana nasip etti. Personelimizin, Erzurumspor kulübünün personelinin, çaycısının, aşçısının hepsine teşekkür ediyorum. Önemli bir süreç yaşadık. Normalde 47 puanımız vardı, üç puanımız silinmişti. Eğer o üç puanımız olsaydı hala play-off’un çok güçlü bir adayıydık. Geçen haftaki maçı da çok şanssız bir şekilde kaybettik. O maça hani kırk dört puanla girmiş olsaydık bence o maçta bir tık daha üzerine oynayıp galibiyet alabilirdik. Hem matematiksel olarak play-off şansımız devam ediyor. Ama olur olmaz. Bizim ilk hedefimiz kümede kalmaktı. Oyuncu grubunun eline ayağına, eline sağlık. Biz her hafta taraftara, yönetime, oyunculara hep teşekkür ettik. Başkanımıza teşekkür ettik. Yine teşekkür ediyoruz. Ama bir teşekkür de Erzurum basınına ben hani bir tane maçımız kaldı içeride. Ne olur ne olmaz. Geldiğim ilk günden beri kazandığımız, kaybettiğimiz maçlar oldu. İyi oynadık, kötü oynadık. Ama bir gün bile takımı rahatsız etmediler. Takımın üstünde baskı kurmadılar, sonuna kadar desteklerini gösterdiler. Yerel TV’de olsun, sosyal medyada olsun, her yerde desteklerini bu takımdan esirgemediler. Yerel basına da bu anlamda çok teşekkür ediyorum. Bana göre bir sıkıntı görmedim, ben hakemde. Attıkları gol hakem verdi, VAR’dan döndü. Doğru bir karar. Maç içinde de bizim de kırdığımız, sinirlendiğimiz pozisyonlar oldu ama hakemlik bir sıkıntı yoktu" diye konuştu. Ziya Akçeken: "Kazanmak için gelmiştik" Kazanmak için geldiklerini fakat istedikleri oyunu oynayamadıklarını ifade eden Çorum FK Teknik Sorumlusu Ziya Akçeken ise, “Buraya kazanmak için gelmiştik. İstediğimiz oyunu ortaya koyamadık. Mağlup duruma düştük. Akabinde golü bulduk. Ama skoru koruyamadık. Aslında çok söylenecek bir şey yok, kaybettik. Hakemle ilgili konuşmak istiyorum ama ne konuşacağım onu da bilmiyorum. Hakem bütün taktir haklarını Erzurumspor’dan yana kullandı. Maçın başında Ferhat’a, kaptanımıza sarı kart, diğer oyunculara sarı kart. Son pozisyonda alakası yok, faulle fauller. Sol bekin üç tane üst üste tane pozisyonlar var sarı kart. Dördüncü hakem söylediği kart gösterecek, yok. Bizim oyuncu kafasına darbe alıyor, avantaj devam. Yani söylenecek bir şey yok. Üzgünüz. Biz önümüzdeki maça bakacağız. Şansımızı yitirdik. İki tane maçımız var. Son iki maçı da kazanıp artık üçüncülük mü olur? Ona bakacağız. Erzurumspor’u da tebrik ediyorum" dedi.
İzmir Stanimir Stoilov: “Hedefim Süper Lig’e çıkmaktı” Göztepe Teknik Direktörü Stanimir Stoilov, Gençlerbirliği galibiyetinin ardından yaptığı açıklamada, "Çok mutluyum çünkü buraya tek sebep için tek hedefle geldim o da Süper Lig’e çıkmaktı. Bu büyük kulüp taraftarıyla, tesisleriyle, organizasyonuyla Süper Lig’de olmayı hak ediyor” dedi. Trendyol 1. Lig’in 32. haftasında Göztepe, konuk ettiği Gençlerbirliği’ni 2-0 mağlup etti. Müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Göztepe Teknik Direktörü Stanimir Stoilov, "Çok mutluyum çünkü buraya tek sebep için, tek hedefle geldim o da Süper Lig’e çıkmaktı. Bu büyük kulüp taraftarıyla, tesisleriyle, organizasyonuyla Süper Lig’de olmayı hak ediyor. Göztepe, Türkiye’de futboluyla keyif veren Fenerbahçe, Galatasaray’la birlikte belki 3 kulüpten bir tanesi. Çok iyi bir oyuncu grubumuz vardı. Çok çalıştılar. İki inanılmaz kaptanımız İsmail ve Atınç karakterleriyle takıma çok iyi liderlik ettiler. Özellikle Atınç oynamamasına rağmen gördüğüm en iyi profesyonellerden biriydi. Takıma liderlik etti. Kimse bireysel olarak kendisini düşünmedi, sadece kulübü düşündü. Taraftarlarımızı tebrik etmek, onlara teşekkür etmek istiyorum hep anımızda oldular" ifadelerini kullandı. “Bu kulüp Süer Ligi hak ediyor” Göztepe’nin ve bu şehrin Süper Lig’de olmayı hak ettiğini dile getiren Stoilov, "Taraftarımızdan seneye de bizi Süper Lig’de her zaman desteklemelerini istiyorum. Seneye Süper Lig’de taraftarımız için elimizden gelenin en iyisini yaparak en iyi performansımızı göstereceğiz. Tüm kulüp çalışanlarına, bu kulüp için emek veren herkese çok teşekkür etmek istiyorum. Herkes büyük bir mücadele gerçekleştirdi. Aynı zamanda özellikle Rasmus Ankersen, Ivan Mance ve Mehmet Sepil’e teşekkür ediyorum. Bana her zaman ilk andan beri güven verdiler. Bu büyük kulübün Süper Lig’de olmasını istiyordum, bunu başardığımız için çok mutluyum" dedi. Stoilov, "Bugüne kadar çok kupa kazanmış, Şampiyonlar Ligi tecrübeleri yaşamış, finaller görmüş bir hocayım. Göreve geldiğimizde daha agresif, daha önde basan bir Göztepe oluşturmaya çalıştık. Böyle hırslı taraftarı olan bir takımın agresif, baskılı oynaması gerektiğini düşünüyorum. Onlar sadece taktiksel bir futbol izlemeye gelmiyorlar, hırslı bir takım izlemek istiyorlar. Biz onlara bunu verdik ve başarılı olduk" şeklinde konuştu.