SAĞLIK - 04 Ekim 2021 Pazartesi 15:28

Anjiyoda konfor devri

A
A
A
Anjiyoda konfor devri

Medical Park Gaziantep Hastanesi Kardiyoloji Bölüm Başkanı, Prof. Dr. Mehmet Aksoy anjiyografi veya anjiyo işlemi hakkında bilgi verdi.

Prof. Dr. Aksoy, Medical Park Gaziantep olarak üç boyutlu görüntülemeyi sunduklarını, bunun kendilerine hem teşhisi daha doğru bir şekilde yapmayı hem de sorunlu bölgeye anında müdahale imkanı sağlayarak, en etkin tedaviyi gerçekleştirme başarısını sağladığını ifade etti.

Prof. Dr. Aksoy, “Anjiyografi kelime anlamı olarak damarların görüntülenmesi demektir. Normal anjiyo iki boyutlu görüntülemedir ancak damarlarımız üç boyutludur. Yalnız son yıllarda anjiyo cihazları gelişen teknolojiyle üç boyutlu görüntüleme imkânı ile multidisipliner bir şekilde gerçekleştirilmektedir. Bu doğrultuda, Anjiyo ile damarda bir darlık bir tıkanıklık olup olmadığı hakkında net olarak bilgi edinilebilmektedir. Bu şekilde, hem teşhis ve hem tedavide izlenilecek yöntem belirlenmektedir. Anjiyo yönteminin uygulanması için hastalığı işaret eden en önemli belirti ise göğüs ağrısıdır. İki farklı yaklaşımla koroner anjiyografi yapılmasını önermekteyiz. Uzman hekim gözetiminde muayene edilen hastada kalp krizi tehdidi gibi bir faktör tespit edildiğinde bazı testlere gerek duymadan doğrudan anjiyografi yapılabilmektedir. Akut kalp krizi sırasında da direkt olarak anjiyografi uygulanmaktadır. Burada hedeflenen ise kalp damarlarının görüntülenmesinin ötesinde tıkalı damarı zamanında tespit ederek kalp krizini durdurmaya yönelik damarların açılması (stentleme) işleminin gerçekleştirilmesidir. Balon anjiyo plasti ve stentleme işlemi de anjiyografi ile birlikte gerçekleştirilerek kalp krizi başladıktan sonra ilk iki saat içinde durdurabilmektir. Bu şekilde hem ölüm riski en aza indirgendiği gibi, hasta uzun dönemde geçirmiş olduğu kalp krizinin etkilerinden kurtarılmış olmaktadır. Hastanın şikayetlerini dikkate alarak durumun daha az ciddi olduğu düşünüldüğünde ikinci yönteme başvurulmaktadır. Hasta belli bir eforla göğüs ağrısından muzdarip ise bu durumda kalp damarlarında bir problem olduğundan şüphelenilmektedir. Burada durum çok acil olmadığı için koroner anjiyografi kararı efor testi sintigrafi (talyum testi olarak da bilinir) gibi bazı ön testlerle yorumlanmaktadır. Bunlar temel anjiyografi yapılmasına gerek olup olmadığını ortaya çıkaran testlerdir. Bu testlerde kalpte kanlanma yetersizliğine ait bulgular varsa bu hastalara anjiyografi tavsiye edilmektedir’’ dedi.

“Bilekten yapılan anjiyo ile hasta 2 saat sonra taburcu oluyor”

Medical Park Gaziantep Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Aksoy, kasıktan yapılan yöntemde işlem sonrasında 5-6 saat yatakta istirahat etmenin kanama kontrolü açısından hayati öneme sahip bir durum olduğunu belirtti. Bununla birlikte bilekten yapılan anjiyonun (radial anjiyo) avantajı anjiyografi sonrası hastanın daha kısa sürede (2 saat) evine taburcu edilebildiğini sözlerine ekledi.

“Uzman bir doktor tarafından gerçekleştirilmeli”

Prof. Dr. Mehmet Aksoy Anjiyografinin işinde uzman bir doktor tarafından gerçekleştirilmesi gerektiğini söyleyerek, ‘’Anjiyografi işinde uzman bir doktor tarafından profesyonel bir şekilde gerçekleştirilmelidir. Birçok merkezde modern teknolojiyle ve deneyimli kardiyologlar bu işlemi başarıyla yaptığı için deneyimsizliğe bağlı risk durumu geçmişte kalmıştır. Bazı hastalar komplikasyon denilen istenmeyen durumların ortaya çıkması açısından daha riskli grupların başında yer almaktadır. Bilhassa 75 yaşın üzerinde damar kireçlenmesi yoğun olduğu için başlangıç kısmından kalbe kadar ulaşan damar yollarında kireçlenme de risk faktörüne neden olmaktadır. İkinci riskli grup vücut kitlesi düşük zayıf ve kısa boylu kadınlardır. Bunun dışında obezite ve şeker hastaları risk grubunda bulunabilmektedir. Yapılan işlemin gereği ne kadar acilse (akut kalp krizi) gibi riski de o kadar yüksektir. Acil girişimlerde tıkalı damar açılması hayat kurtarıcı olduğundan daha riskli olmasına rağmen sağ kalım oranını artıran bir faktör olarak anjiyografi yapılır. Bu işlemler büyük merkezlerde deneyimli doktorlar tarafından yapılmaktadır. Biz de Medical Park Gaziantep olarak üç boyutlu görüntülemeyi bölgemize sunuyoruz. Bu bize hem teşhisi daha doğru bir şekilde yapmamızda hem de sorunlu bölgeye anında müdahale imkanı sağlayarak en etkin tedaviyi gerçekleştirme imkanı sağlamaktadır. Kalbimizi korumak için ise, Sigarayı bırakmak oldukça önemlidir. Kolestrol seviyesini her risk düzeyinin altında olmasına dikkat edilmelidir. Haftanın en az dört günü egzersiz yapılmalıdır. Fazla kilolardan kurtulmak ise yaşam kalitesini artıran bir faktördür. Dengeli ve Sağlıklı beslenmek oldukça etkilidir. (Günde 5-6 öğün beslenmek, kırmızı et ve kızartmalardan uzak durmak, sebze-meyve tercih etmek, balık tüketimine önem vermek) gerekmektedir. Bunların dışında aileden gelen genetik faktörler, yaş ve kalp krizi riski ise değiştirilemeyecek faktörler olarak karşımıza çıkmaktadır. Şeker hastalığı olanlar hiçbir şikayetleri olmasa dahi kalp damar hastası olarak kabul edilmektedir. Her şeker hastası kalp krizi geçirmiş bir kişi gibi kalp hastalığına bağlı ölüm riski taşımaktadır’’ diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Manisa CBÜ’den Filistin için haykıran Amerikalı öğrencilere destek İsrail’in Filistin’e karşı saldırılarına tepki gösteren ABD’li öğrenci ve akademisyenlerin gözaltına alınmasını kınayan Manisa Celal Bayar Üniversitesi (MCBÜ) yönetimi, öğrenci ve akademisyenlere destek vermek amacıyla basın açıklaması düzenledi. Manisa CBÜ yönetimi, İsrail’in Filistin’e uyguladığı insanlık dışı saldırılara ve ABD’li akademisyen ve öğrencilerin İsrail’in saldırılarına karşı gösteri düzenlerken gözaltına alınmalarına tepki göstererek, basın açıklaması yaptı. Manisa Celal Bayar Üniversitesi Rektörlüğünce Şehit Prof. Dr. İlhan Varank Yerleşkesi alanında saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Kur’an-ı Kerim tilavetinin okunduğu basın açıklamasına ellerinde Türk bayrağı ve Filistin bayrağı taşıyan çok sayıda öğrenci ve akademisyen destek verdi. “Bireysel tepkilerini gösteren kendi vatandaşlarına dahi tahammül edemiyorlar” Basın açıklamasında konuşan Manisa CBÜ Rektörü Prof. Dr. Rana Kibar, “Maalesef ki içinde yaşadığımız 21. yüzyılda inşa edilen ortak insani değerlere, ilkelere ve normlara rağmen tüm dünyanın gözü önünde yine bir insanlık dramının yaşandığına tanıklık ediyoruz. Ekim ayında başlayan ve 7 aydır devam eden İsrail saldırılarında 15 bini çocuk, 10 bini kadın olmak üzere 35 binden fazla sivil vatandaşın katledilmesi karşısında vicdan sahibi her insan gibi kahroluyoruz ve ah ediyoruz. Dünya devletlerinin İsrail’in zulmü karşısında sessiz kalmaları, dahası katliamları destekleyen politikalar benimsemeleri birer akıl tutulmasına dönüşmüştür. Şüphesiz batının bu iki yüzlü tutumu bizler için yeni değildir. Akan kan Müslüman kanı olduğunda Doğu Türkistan’da, Arakan’da, Hocalı’da, Bosna’da, Kıbrıs’ta sözde medeni Batı’nın bu iki yüzlülüğünü biz hep gördük, hep yaşadık. Ancak İsrail’in saldırılarının sergilediği vahşet ve ortaya çıkan soykırım tablosu öyle ağır olmuştur ki; Batı toplumlarında farklı din, dil, ırka sahip olsa da benzer vicdana sahip her kesimden vatandaşın tepkisini çekmiştir. Kendi yönetimlerinden umudunu kesen Batılılar, insan olmanın ve vicdan taşımanın gereğini yaparak hem İsrail’e hem kendi ülkelerine tepkilerini bireysel eylemlerle dile getirmeye başlamıştır. Yıllarca bize medeniyet nutukları atan batı ülkelerinin çıkarları için bir soykırım karşısında sessiz kalmaları yetmezmiş gibi bireysel tepkilerini gösteren kendi vatandaşlarına dahi tahammül edemedikleri de görülmüştür. Siyonizm odaklı vahşet karşısında tepki gösteren Amerikalı öğrencilere yönelik baskı ve şiddet de bu durumun tüm dünya halkları tarafından görülmesini sağlamıştır” dedi. Filistin’e destek gösterileri düzenleyen öğrencilere karşı ABD polisinin üniversiteleri işgal ettiğini dile getiren Rektör Kibar, “ABD’de çok sayıda kampüs polisler tarafından işgal edilmeye başlamıştır. Son 3 haftadır yaşanan süreçte 2 binden fazla akademisyen ve öğrenci orantısız güç kullanılarak şiddete maruz kalmış ve ağır ceza suçluları gibi ters kelepçe ile göz altına alınmıştır. Manisa CBÜ ailesi olarak yaşanan bu süreci kabul edemiyor, tüm inancımızla reddediyor ve ABD ile İsrail yönetimlerine sesleniyoruz; sadece Gazze’deki masum sivilleri değil, aynı zamanda insanlık vicdanını, onurunu, evrensel hukuku, insan haklarını, medeniyet değerlerini ve normlarını da katlettiğinizi görün ve bu zulmü durdurun artık. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır şiarını benimseyerek tüm gücümüz ve kararlılığımızla ABD ve İsrail yönetimleri tarafından sürdürülen bu zulmün karşısında olduğumuzu çok net bir şekilde bir kez daha haykırıyoruz” diye konuştu. Manisa Valisi Enver Ünlü ise yaptığı açıklamada, “Filistin yarım asırdan fazla bir süredir vahşetin en şiddetlisini yaşandığı bir yer haline geldi. Biz bu coğrafyadan çekildikten sonra bu başladı. O tarihten beri de gözyaşı dinmedi. Siyonist İsrail ve gözü dönmüş eli kanlı cani Netanyahu, Refah kentine de saldırıların da çok yakında başlayacağını açıkladı. Dünyanın gözü önünde çok büyük bir katliam, çok büyük bir acı yaşanıyor. Bütün dünya buna sessiz. Ancak başta Amerikalı öğrenciler, Avrupa’da sivil toplum kuruluşları çok büyük bir mücadele veriyorlar. 2 bin 500 Amerikalı öğrencinin gözaltına alındığını, baskıya ve zulme uğratıldığını, çok sayıda akademisyenin görevden el çektirildiğini üzüntüyle öğrendik. İnsanoğlunun hayal gücünü zorlayan, merhamet duvarlarını tarumar eden bu vahşet karşısında maalesef dünya kamuoyu görmez, duymaz, konuşmaz olmuştur. Gazze’de yaşananlar başta olmak üzere, bu insanlık dramına gerek yurtiçinde gerek yurtdışında en şiddetli tepkiyi veren yine aziz milletimiz ve devletimiz olmuştur. Dini farklılıklar sebebiyle zulme maruz kalan ve en çok da savunmasız kadınların ve çocukların hayatını kaybettiği bu vahim hadiseler, insan olma şuuruna erişmiş her vicdanı derinden yaralamıştır” dedi. Basın açıklamasına Manisa Valisi Enver Ünlü ve eşi Sema Ünlü, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Rana Kibar, Manisa Vali Yardımcısı Erhan Günay, Manisa İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Uğurelli, protokol üyeleri, akademisyenler, öğrenciler katıldı.