KÜLTÜR SANAT - 22 Mayıs 2022 Pazar 12:06

Antalya’da 160 yıllık 'Polisin Konağı' restore edilecek

A
A
A
Antalya’da 160 yıllık 'Polisin Konağı' restore edilecek

Antalya’nın İbradı ilçesinde koruma altında bulunan yaklaşık 160 yıllık “Polisin Konağı” Antalya Valiliği tarafından restore edilerek turizme kazandırılacak.

Antalya Valiliği Yatırım İzleme Koordinasyon Başkanlığı'nca (YİKOB), İbradı ilçesinde bulunan ve 1860 - 1870 yılların sonunda yapıldığı bilinen “Polisin Konağı” restore edilecek. Antalya Valiliği tarafından çalışmaların son aşamasına gelindiği, önümüzdeki günlerde ise konağın restorasyon işlemlerine başlanılacağı bildirildi.
İbrahim Dülek Evi (Polisin Konağı) Rölöve-Restitüsyon-Restorasyon Projesi, 2017 yılında İbradı Belediyesi'ne Antalya Valiliği tarafından verilen proje ödeneği doğrultusunda tarihi konağın belgeleme çalışması yapılıp yapı, Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 14/02/1981 tarih ve 2592 sayılı kararı ile “2. Grup korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı” olarak tescil edildi. Tarihi konak restore edilerek İbradı ilçesine yöresel mutfak ve kültürel hizmet binası olarak halkın kullanımına açılacak.

Antalya Valiliği Kültür Varlıkları Birim Müdürü Cemil Karabayram ve Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Kültür Varlıklarını Koruma ve Onarım Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Akın Akyol konakta inceleme yaptı.

Antalya Valiliği Kültür Varlıkları Birim Müdürü Cemil Karabayram, halk arasında “Polisin Konağı” diye anılan konağın polis Mehmet Efendi ve ailesi tarafından 1860 ve 1870'li yılların başlarında yaptırılmış bir konak olduğunu söyledi. Barok tarzda yaptırılmış konaklardan birisi olduğunu söyleyen Karabayram, “Cumbasının üzerinde, dolaplarda, duvarlarda ve şerbetliklerde kalem işi boyaları ve süslemeler mevcuttur. Önünde büyük üzüm bağı ve bahçesi olan sayılı konaklardandır” dedi.

Antalya’da 160 yıllık 'Polisin Konağı' restore edilecek

“Osmanlı’nın izlerini taşıyor”

Antalya’nın İbradı ilçesinde bulunan konağın Osmanlı’nın izlerini taşıyan, onun ruhunu geçmişten bugüne kadar yaşatmaya çalışan bir konak olduğunu dikkat çeken Karabayram, “Konak 1860’lı yılların başında yapılmış. Polis Mehmet Efendi tarafından yaptırıldığı kayıtlara geçmiş. Tabi ki bu yapının kurtarılması başta İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman Soylu beyin talimatı ve Sayın Valimiz Ersin Yazıcı beyin büyük gayretle desteği ile konak ayağa kaldırılacak. Şu anda konağın muhafakatname süreçleri devam ediyor. İbradı 'Polisin Evi Konağı' da ismi ile manevi değeri ile ve kültürü ile günümüze gelmesi, hem de polisin konağı ismini alması sebebiyle kahraman Türk polisinin de isminin yaşayacağı bir konak olarak hayat bulacak. İsmi zaten polisin konağı. Buranın projede bir bölümü müze olarak bir kısmı da turizmsel faaliyetlerin sürdüğü bir yer olarak planlanıyor. İnşallah burada geleceğe dair çok şeyler yapılır” dedi.

“İçişleri Bakanı Süleyman Soylu sahip çıktı”

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun konağın ayağa kaldırılması için talimat verdiğini anlatan Karabayram, "Yapıya baktığımız zaman yapı mail-i inhidam durumunda. Bina önce askılama sistemi ile ele alınması lazım. Yapımın yüzde ellisi şu anda toprak altında. Bir kısmı ayakta. İklimsel koşullara dayanamamış. Sağolsun sayın Bakanımız Süleyman Soylu bey ve Sayın Valimiz Ersin Yazıcı bey bu konağa sahip çıktılar. Çok yakında bu konak Osmanlı döneminden bugüne olan o ihtişamına, o ruhuna, o saadetine yeniden kavuşacaktır" diye konuştu.

“160 yıllık bir yapı”

Yapının yaklaşık 160 yıllık bir yapı olduğunu söyleyen Karabayram, “İbradı'nın da genel merkezine hakim bir yapıdır. Osmanlı’nın belli bir dönem izlerini taşıyor. Bunun için yapının hem konservatif, hem statik açıdan ele alınması gerekiyor. Yapı Antalya Koruma Bölge Kurulunca projeleri onaylanmış bununla ilgili tüm çalışmalar tamamlanmış durumda. Şu anda da yapının gelecek nesillere aktarılması için plan ve çalışmalar yapılıyor. Bilindiği üzere İbradı bölgesinde Osmanlı döneminin izlerini taşıyan birçok yapı var. Fakat nitelik ve nicelikler bakımından baktığımız zaman motifle bezelemeleriyle, süsleriyle eski taş ustalarının geleneklerini yansıtan bu yapının ayrı bir özelliği olduğuna inanıyoruz” şeklinde konuştu.

Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, Kültür Varlıklarını Koruma ve Onarım Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Ali Akın Akyol ise, Antalya'nın İbradı ilçesinde bulunan ve polis evi olarak adlandırılan evin zamanın yıpratıcı şartları altında bir bölümünün yıkılmış olduğunu söyledi. Bu yapının Osmanlı dönemine ait olduğuna dikkat çeken Akyol, "Evin en gösterişli salonunun olduğu bölüm ve çatısı çökmüş. Burada Osmanlı dönemine ait bir yapım stilini görüyoruz. Duvarlarda ve şerbetliklerde kalem işleriyle beraber yapılan süslemeler oldukça gösterişli. Hem de İbradı’nın Anadolu’da öne çıkan özelliği olan düğmeli evler olarak bunların güzel bir örneğidir. Burada yapılacak restorasyon çalışmalarıyla birlikte yeniden ayağa kalkacak. Bu evde olması gerektiği gibi eski haline geleceğini düşünüyorum” dedi.

“Polis’in Konağı”

Halk arasında Polis’in Konağı diye anılan konak. Polis Mehmet Efendi ve ailesi tarafından yaptırılmıştır. Barok tarzda yaptırılmış konaklardan birisidir. Cumbasının üzerinde, dolaplarda, duvarlarda ve şerbetliklerde kalem işçi boyaları ve süslemeleri vardır. Önünde büyük üzüm bağı ve bahçesi olan sayılı konaklardandır.
Polis Mehmet Efendi, 01.07.1863 yılında İbradı’da doğmuş ve 15.10.1949 yılında vefat etmiştir. Mezarı İbradı’dadır. Babasının adı Hasan, annesinin adı Gülsüm’dür. Eşinin ismi Ematullah’tır. Osmanlı Dönemi’nin ilk polis müdürlerindendir. Yani Zabıtan Amiridir. Ailesinin lakabı Pehlivanzade’dir. Sonradan Koçak soyadını almışlarıdır.

Ayşe Çatlı
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Yunus Emre Enstitüsü’nden, Tunus’ta Yunus Emre Seçkisi imza günü Yunus Emre Enstitüsü (YEE) tarafından Yunus Emre’yi görme engellilere tanıtmak için braille alfabesiyle hazırlanan ‘Yunus Emre Seçkisi’ kitabı için imza günü Tunus’ta düzenlendi. Tunus merkezli İBSAR Görme Engelliler Derneği ile Tunus YEE işbirliğiyle düzenlenen Yunus Emre Konferansı ve Yunus Emre Seçkisi kitabının imza gününde, açılış konuşmasını Türkiye’nin Tunus Büyükelçisi Ahmet Misbah Demircan yaptı. Büyükelçi Demircan, Yunus Emre’nin felsefesinin ve hayata bakışının Tunus’ta görme engellilere ulaşmasını sağladıkları için YEE’ye teşekkür ederek Enstitünün kültürel faaliyetlerini desteklemeye devam edeceklerini vurguladı. Etkinliğin öncesinde Yunus Emre Seçkisi kitabının editörü ve Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nden Prof. Dr. Erdoğan Boz, Yunus Emre’nin hayatını, eserlerini ve felsefesini değindi. Braille alfabesiyle basılan kitabı imzalayarak programa katılan görme engellilere hediye eden Prof. Dr. Boz, yaptığı açıklamada, "Yunus Emre’nin, iki eserinden yararlanarak hazırladığım Yunus Emre Seçkisi kitabımız dünyada 7 dile çevrildi ve bu kitabımız Tunus’ta ilk defa görme engellilerin okuyabilmesi için braille alfabesine çevrildi. Bu projeye vesile olmalarından dolayı YEE ve buradaki temsilciliğine çok teşekkür ediyorum" dedi. “Bu tür kültürel faaliyetler çok önemli” Prof. Dr. Boz, görme engelli bireylere Yunus Emre’yi ve felsefesini öğrenme imkanı sundukları için çok mutlu olduğunu ifade etti. YEE’nin projesi Tunus’ta bir ilk Tunus İBSAR Görme Engelliler Derneği Başkanı Muhammed Mansuri, Yunus Emre’yi görme engellilere tanıtan kitap projesinin bir ilk olduğunu ifade ederek, "Yunus Emre’nin şiirlerine görme engelliler olarak ulaşmamıza vesile olan YEE’ye teşekkür ediyoruz. Görme engellilerin de farklı kültürlerle karşılıklı değişimini sağlayan bu tür kültürel faaliyetler çok önemli. Ayrıca bu tür kültürel faaliyetler farklı kültürler arasında ikili ilişkilerin gelişmesine de katkı sunuyor" ifadelerini kullandı. “Evrensel mesajları Tunus’ta da anlatmanın mutluluğunu yaşıyoruz” YEE Tunus Koordinatörü Dr. Ali İhsan Çevik de, göreme engellilere yönelik düzenlenen projenin önemine dikkati çekerek sözlerini şöyle sürdürdü: "YEE olarak sosyal sorumluluk projeleri kapsamında faaliyetlerimiz sürüyor. Bu faaliyetlerin bir parçası olarak bugün Tunus’ta İBSAR görme engelliler derneği ile birlikte Yunus Emre Konferansı ve Yunus Emre seçkimizin braille alfabesi ile basılmış kitabını Tunuslu kardeşlerimizle paylaşıyoruz. Ülkemizden kilometrelerce uzakta Yunus Emre’nin insanlığa vermiş olduğu evrensel mesajları Tunus’ta da anlatmanın mutluluğunu yaşıyoruz" dedi. Çevik, görme engelliler için hem telefon hem tablette kullanılabilen bir uygulamaya da Yunus Emre şiirlerinin yüklendiğini belirterek, "Yunus Emre Seçkisi kitabına ulaşamayan dünyadaki farklı bölgelerdeki görme engelli vatandaşlar da bu uygulamayı kullanarak Yunus Emre’nin şiirlerine ulaşabilecekler. Ayrıca Enstitü Başkanlığımız tarafından dünyada Türkçe öğrenmek isteyen özel gereksinimli bireylere yönelik hazırlanan projeyi de çok anlamlı buluyoruz. Bu tip projeler sayesinde hem dilimizi hem de kültürümüzü tanıtma fırsatı bulacağımızı düşünüyorum. Bizler de Tunus YEE olarak görme engelli kardeşlerimize yönelik ücretsiz Türkçe kurslarının açılabilmesi için çalışmalar yürütüyoruz" ifadelerini kullandı. Tunus’ta 2018 yılından bu yana faaliyet gösteren YEE, verdiği Türkçe eğitiminin yanı sıra Türkiye’yi ve Türk kültürünü, sanatını, tarihini, coğrafyasını tanıtmak üzere birçok kültürel etkinlik düzenliyor.
Eskişehir Yunus Emre Haftası Resim Çalıştayı Sergisi düzenlendi Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi (GSF) tarafından düzenlenen ’Yunus Emre Haftası Resim Çalıştayı Sergisi’ne başta fakülte akademisyenleri ve öğrencileri olmak üzere birçok ziyaretçi katılım gösterdi. Anadolu Üniversitesi GSF Dekan Yardımcısı Doç. Gülçin Karaca, çalıştay ve ardından düzenlenen sergi hakkında, “Gerçekleştirilen workshop ve sergimiz disiplinlerarası diyebiliriz. Çıkartılan çalışmalar arasında resim, kumaşlar üzerine yapılan çalışmalar ve birçok farklı yöntem mevcut. Yunus Emre gibi bir düşünürün değerini hatırlamak ve hatırlatmak için düzenlediğimiz sergi ve gerçekleştirilen workshopta farklı sınıflardan öğrencilerimiz hem değerli çalışmalar ortaya çıkarttılar hem de yardımlaşma ile aralarındaki bağı güçlendirdiler” dedi. “Öğrencilerimiz Yunus Emre hakkındaki düşünce ve hislerini izleyiciye aktarmaya çalıştılar” GSF Öğretim Üyesi Prof. Leyla Varlık Şentürk ise “Yunus Emre’yi anma haftası dolayısıyla yaptığımız bu sergi hem bölüme hem fakülteye hem de üniversitemize bir katkı sağlamış oldu. Farklı teknik ve yöntemleri öğrencilerimiz çalışmalarında özgün bir biçimde yorumladı, kullandı. Yunus Emre, öğrencilerimizde ne ifade ediyorsa öğrencilerimiz bu düşünce ve hislerini izleyiciye aktarmaya çalıştılar. Öğrencilerimizin aralarında etkileşimde bulunması için de bu sergi bir fırsat oldu” şeklinde konuştu. Anadolu Üniversitesi yetkilileri, ’Yunus Emre Haftası Resim Çalıştayı ve Sergisi’nin 6-12 Mayıs tarihleri arasında Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi sergi alanında ziyaret edilebileceğini belirtti.
Manisa Müşterilerinin anısını berber dükkanında yaşatıyor Manisa’nın Soma ilçesinde 35 yıllık berber Şaban Erden, meslek hayatı boyunca tıraş ettiği müşterilerinin vesikalık fotoğrafları dükkânına asarak ilginç bir koleksiyona imza atıyor. Soma Çaltılık Mahallesinde berberlik yapan 55 yaşındaki Erden, dükkânına gelerek tıraş olan daimi müşterilerinden hatıra kalsın diyerek vesikalık fotoğraf toplamaya başladı. Topladığı fotoğrafları dükkânına yaptırdığı panoya asan Erden, fotoğrafları ’Değer verdiklerim’ adı altında dükkanında sergilemeye başladı. Müşterilerinin fotoğraf koleksiyonuna ilgi gösterdiğini belirten Erden, “Mesleğe 11 yaşında çırak olarak başladım. Allah nasip etti yıllar önce kendi dükkânımı açtım. Dükkânı açtıktan sonra sürekli bana traş olmaya gelen müşterilerim olmaya başladı. Bende onlara hem jest olsun hem de hatıra kalsın diye vesikalık fotoğraflarını toplamaya başladım. Fotoğraflar birikince dükkân duvarına bir tane pano yaptırıp, fotoğrafları oraya asmaya başladım. 300’e yakın fotoğraf bulunuyor tabloda. Bunların arasında bu dünyadan göçüp gidenlerde oldu. Mekânları cennet olsun inşallah. Tıraş olmaya gelen müşterilerimin de dikkatini çekiyor duvardaki fotoğraflar, onlar da çok memnun kalıyorlar. Güzel tepkiler alıyorum” dedi. Çaltılık Mahallesinde 15 metrekarelik ve iki koltuklu berber dükkânında uyguladığı vefa örneği dolayısıyla çevresinden olumlu tepkiler aldığını söyleyen Berber Erden, “Dükkâna tıraş olmaya gelen gençlerden bazıları ‘Babamın fotoğrafı var mı?’ diye soruyor. Babalarının yıllar önceki genç halini ya da vefat etmiş babasının fotoğrafını gösterince çok mutlu oluyorlar. Onların mutluluğu beni daha çok mutlu ediyor. Müşterilerimin hatıralarına da sadakat göstermenin huzurunu yaşıyorum” şeklinde konuştu. Tıraş olmaya gelen müşterilerden Fezail Aksoy, “Berber Şaban kardeşimizin dükkânında çok sayıda fotoğraf var. Önceki yıllardan beri burada tıraş olanlar hatıra olarak fotoğraf bırakmış. Fotoğraflar gelen herkesin dikkatini çekiyor. Tanıdık biri varmı diye bakıyor herkes. Berber Şaban kardeşimizin müşterilerine değer verdiğinin güzel bir göstergesi olan bu duyarlı çalışmasından dolayı tebrik ediyorum” dedi.
Uşak Uşak Üniversiteli öğrencilerden Filistin’e destek ABD ve Avrupa’nın çeşitli üniversitelerinde gerçekleştirilen Filistin protestolarına destek vermek için Uşak Üniversitesi öğrencileri basın açıklaması gerçekleştirdi. Uşak Üniversitesi önünde gerçekleşen ve "Kudüs’e selam direnişe devam", "İnsanlık ölüyor dünya seyrediyor", "Siyonist İsrail, Filistin’den defo", "Filistin halkı yalnız değildir" yazılı döviz ve pankartların açıldığı etkinlikte, grup adına hazırlanan basın açıklaması okundu. Türkçe ve İngilizce olarak yapılan basın açıklamasında tüm üniversitelerde ortak okunan metinde öğrenciler adına konuşan Oğuzhan Yanar, 1948’den bugüne kadar milyonlarca masum ve mazlum Filistinliyi göç, kıtlık ve ölümle sınayan İsrail yayılmacılığının, 7 Ekim 2023 itibariyle tarihin akışı içerisinde insanlığın utanç tablosu olarak değerlendireceği bir soykırım halini aldığını ifade ettiler. 210 gündür çocuk, kadın, erkek, genç, yaşlı, engelli ayırt etmeksizin 35 bin kişinin İsrail barbarlığı tarafından katledildiği, binlerce kişinin evinden, yurdundan göçe sürüklendiği, kundaktaki bebeklerin bombardımanlar sonucunda enkaz altında can verdiği bir soykırım yaşandığını vurgulayan öğrenciler şunları aktardı: “İnsanlığın yaşadığı acıları; canı yananın rengine, dinine ve diline göre tasnif etmeyi, kınamayı ve lanetlemeyi kendisine paye bilen iki yüzlü egemen güçler ile uluslararası örgütler ise vahşeti yaşatan İsrail olunca bir kez daha sessiz kalmayı, katledilen bebeklerin görüntülerine karşı gözlerini kapatmayı, masum kadınların feryatlarına karşı kulaklarını tıkamayı tercih etmişlerdir. Egemen güçlere ve uluslararası örgütlere elindeki siyasi, askeri ve ekonomik gücü kullanarak sessizlik baskısı yapan sözde İsrail Devleti artık mızrağın çuvala sığmadığının farkına varmalıdır.” Öğrencilerin tüm üniversiteler ile ortaklaşa olarak okudukları metinde ayrıca: “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde uluslararası platformlara taşınan İsrail barbarlığı dünyanın çeşitli yerlerinde yaşayan dinleri, ırkları, renkleri ve dilleri birbirinden farklı olan ancak vicdanı Gazze’deki çocuklar ve kadınlar için atan yürekli insanlar tarafından protesto edilmeye başlamıştır. Özellikle geçtiğimiz hafta ABD’nin New York kentindeki Columbia Üniversitesi’nde öğrencilerin ve akademisyenlerin katılımıyla başlayan İsrail karşıtı gösteriler dünya genelinde onurlu duruşun başkaldırı fitilini ateşlemiştir. ABD genelindeki onlarca kampüse yayılan ve bu insani duruşu derslerini iptal ettirmek, disiplin soruşturmasına sevk edilmek hatta tutuklanmak pahasına sergileyen, eylemlere katılan, sesini yükselten tüm kardeşlerimize AK Parti Gençlik Kolları Üniversiteler Teşkilatı olarak yürekten teşekkür ediyoruz.” ifadeleri yer aldı. Açıklamanın ardından öğrenciler, ellerinde döviz ve pankartlarla, Filistin’deki soykırıma karşı slogan atarak dağıldılar.