GÜNDEM - 17 Ocak 2021 Pazar 11:43

Antik cam üfleme sanatını yaşatıyor

A
A
A
Antik cam üfleme sanatını yaşatıyor

Hatay’da Diş Hekimi Şadi Asfuroğlu, aile mirası 140 yıllık atölyede unutulmaya yüz tutmuş cam üfleme sanatını yaşatmaya çalışıyor.

Camın üretim noktasında çeşitlendirildiği ve geliştirildiği merkezlerden biri olan Hatay’da bu sanatı yaşatmaya çalışan Şadi Asfuroğlu, binlerce yıldır Antakya'da cam üretildiğini ve kentin ilk cam üretim merkezlerinden birisi olduğunu belirtti.

Antik cam üfleme sanatını yaşatıyor

Kendi tasarladığı kalıplarla Roma, Bizans ve Fenike dönemlerine ait parfüm, zehir ve gözyaşı şişelerini aslına uygun olarak yapan Asfuroğlu, "Yıllarca Kültür Bakanlığına bu ürünlerden verdim, daha sonra özelleştikten sonra çeşitli mağazalara verdim, özel mağazalarda ve ören yerlerinde satıldı. Yakın zamanda büyük bir firmaya, tanınmış bir firmaya mağazalarında satılmak üzere bu ürünlerden yapıyorum” dedi.

Antik cam üfleme sanatını yaşatıyor

Asfuroğlu, öğrendiği tekniklerle Roma, Bizans, Fenike döneminde yapılmış ve arkeoloji müzelerinde mevcut olan gözyaşı şişesi, koku şişeleri ve ilaç, zehir saklama kapları, sıvı saklama kapları, cam bilezik ve yüzükler ile cam sikkelerin röprodüksiyonlarını yaptığını sözlerine ekledi.

Antik cam üfleme sanatını yaşatıyor

Antik cam üfleme sanatını yaşatıyor

Adem Karagöz
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Van Son yağışlar Akgöl’ü tekrar canlandırdı Van’ın Özalp ilçesinde 407 hektar alanı kaplayan ve "kuş cenneti" olarak adlandırılan Akgöl, karların erimesi ve son yağışların etkisiyle tekrar canlanarak yaban kuşlarına tekrar ev sahipliği yapmaya başladı. Son 4 yıldır ülke genelinde yaşanan kuraklık, birçok göl ve barajlar kurumaya neden olurken, bu göllerden biri de Van’ın Özalp ilçesinde yer alan ve onlarca kuşa ev sahipliği yapan Akgöl idi. Geçtiğimin yaz mevsimlerinin yağışsız ve kurak geçişi sebebiyle kuruyan Akgöl, karların erimesi ve son yağışların etkisiyle tekrar canlandı. İlçeye 20 kilometre uzaklıkta yer alan ve yazın aşırı buharlaşma nedeniyle çorak araziye dönüşen 407 hektar yüzölçümüne sahip göl, suyla dolarak tekrar göçmen kuşların konaklama ve üreme alanı oldu. Konuyla ilgili bilgi veren Van YYÜ Yaban Hayvanları Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Prof. Dr. Lokman Aslan, Van Gölü havzası sulak alan yönünden ülkenin en önemli bölgelerinden biri olduğunu söyledi. Ülkemizde bulunan sulak alanların beşte biri Van Gölü havzasında bulunduğu ifade eden Prof. Dr. Lokman Aslan, “Sulak alanla tabiatın rahimleridir, canlılığın devamıdır. Ne kadar sulak alan olursa orada biyoçeşitlilikte boldur. 2019 yılında bu tarafa küresel ısınmanın etkisi ve iklimin kurak geçmesine bağlı olarak birçok sulak kurumak üzereydi ve yok olmak üzereydi. Kuruyan göllerinde başında ise Özalp ilçesine 20 kilometre uzaklıkta bulunan Akgöl geliyor. Akgöl kapalı bir havzaya sahip. Sadece kar suları ile kar sularından oluşan derelerden beslenen ve derinliği 4 metreyi geçmeyen 2 bin 300 rakımlı bir yerde bulan ve tabiata, ekosisteme ve çevresine hayat veren bir göl. İsmini de suyunun beyaz görünmesinde alıyor. Son 20 yılın en yağışlı Mart ayını yaşadık. Yağan karın erimesi ve yağmurlarla birlikte Akgöl eski günlerindeki canlılığına kavuşmak üzere. Koruma alanı olarak ilan edilen Akgöl bu sene sulak alanıyla beraber birçok yaban hayvanına ev sahipliği yapacak.