EKONOMİ - 09 Aralık 2021 Perşembe 12:20

Aracısız pazarda, hem üretici hem vatandaş kazanıyor

A
A
A
Aracısız pazarda, hem üretici hem vatandaş kazanıyor

Mersin’in Erdemli ilçesinde sadece üreticilerin ürünlerini aracısız olarak getirip sattığı pazar sayesinde hem satıcı hem alıcı alışverişten karlı çıkıyor. Özellikle marketlerdeki sebze ve meyve fiyatlarının altında satılan ürünler nedeniyle pazarda yoğunluk yaşanıyor.

Erdemli Belediyesi tarafından 6 yıl önce hizmete alınan semt pazarında her perşembe günü kurulan 'köylü-üretici' pazarı hem satıcının hem de alıcının yüzünü güldürüyor. Özellikle son aylar da üst üste gelen zamlardan da aracı olmadığı için etkilenmeyen pazarda her türlü sebze ve meyvenin yanı sıra doğal olarak yapılan zeytin, zeytinyağı, pekmez, turşu gibi çeşitli ürünler de yer alıyor. Hem taze hem de fiyatının market ve diğer pazarlardan uygun olması nedeniyle bir çok vatandaş üretici pazarını tercih ediyor.

Aracısız pazarda, hem üretici hem vatandaş kazanıyor

 Bahçesinde ürettiği ürünleri getirenlerden Rukiye Aydın, "Üreticiler olarak tüketicilerin bu pazarları tercih etmesini istiyoruz. Ürünler taze fiyatlar çok uygun, marketlere göre yarı yarıya. Zaten üreticiyle tüketici zarar görüyor Türkiye'de, aradakiler kazanıyor. Bu pazarlarda hiç olmazsa ikisi de kazansın. Üreticiyle tüketicinin birleştiği yer burası, birbirlerine faydalı oldukları yer" dedi.

Aracısız pazarda, hem üretici hem vatandaş kazanıyor

Üreticilerden Duran Genç, "Biz tarlada ürettiğimizi buraya getiriyoruz, burada da normal bir fiyatta satıyoruz, tüketici için daha ucuza geliyor. Bu üretici pazarı, kendimiz üretiyoruz, kendi malımızı kendimiz satıyoruz. Zeytin yağımızın litresi 30 lira, keçiboynuzu pekmezimiz var kilosu 60 lira, dağlardan topladığımız andızların pekmezi var kilosu 80 lira, kendimiz dövüp kaynatıyoruz, kıvamına gelinceye kadar. Kendimiz yapıp ihtiyacı olana veriyoruz. Market fiyatları bizdeki fiyatların muhakkak çok çok üstündedir. Onların satışları yarım kilo veya 250 gram. Ama bizden pahalıdır. Bizimkinde bir de katkı yok, tatlandırıcı, renklendirici bizde yok. 5 kiloluk zeytini 40 TL’ye veriyoruz" diye konuştu.

Aracısız pazarda, hem üretici hem vatandaş kazanıyor

 Marketlerde 2 TL’den satılan köy tavuğu yumurtasını pazarda 1 ile 1.25 liraya sattıklarını belirten Murat Çakır ise köylü pazarı olduğu için ucuz sattıklarını aktardı.

Aracısız pazarda, hem üretici hem vatandaş kazanıyor

Pazardan alışveriş yapan Saim Çulpa da özellikle marketten sebze ve meyve alışverişi yapmayıp üretici pazarını tercih ettiğini, fiyatların da uygun olduğunu kaydetti.

Halil İbrahim Varlı-Hüseyin Yıldız

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Kemik erimesi, çocuklukta ortaya çıkıyor Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Zeynep Cantürk, Türkiye’de 50 yaş üzerindeki her 4 kişiden birinde görülen kemik erimesinin, çocuklukta ortaya çıktığını ve önlenebileceğini ifade etti. Prof. Dr. Cantürk, “Günümüzde artık kemik erimesinin çocuklukta ortaya çıkan çocuk hastalığı olduğu ancak erişkin yaşta kendini belli ettiği, erişkin yaşta klinik olarak görüldüğü anlaşılmış durumda. Biz bu hastalığı önleyebiliriz” dedi. Kemik kütlesi, 30 yaşına kadar artabilir 45. Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Kongresi’nde konuşan Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği (TEMD) Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Zeynep Cantürk, “Osteoporoz (Kemik Erimesi) Risk Faktörleri” başlıklı sunum yaptı. Prof. Dr. Cantürk, yapılan yeni araştırmalar üzerine kemik yapımın 30 yaşına kadar sürdüğünü açıklayarak, şöyle konuştu: “Kemik yapımı aslında vücutta doğumdan itibaren ergenliğe kadar sürekli artış göstermektedir. Eskiden ergenliğe kadar diye bilirdik, artık günümüzde yapılan araştırmalarda 30 yaşına kadar kemik yapımının, kemik kütlesinin arttığı tespit edilmiş durumda. 30 yaşına kadar eğer yeterli, dengeli, kalsiyumdan zengin beslenme sağlanır, kanda D vitamini düzeyi normal aralıklarda tutulur, egzersiz yapılırsa o zaman kemik kazanımı giderek daha güçlü olur. Kemik kütlesinin asıl olarak belirleyicisi genetiktir ama yaklaşık yüzde 25 oranında sağlıklı beslenip, elimizden geldiğince artırabiliriz. Biz buna doruk kemik kitlesi deriz, bu kazanım 30 yaşına kadar ne kadar iyi olursa; zaman içinde menopozun devreye girmesi yani adetten kesilmeyle artan kemik erimesine karşı ya da yaşlanmayla ortaya çıkan kemik erimesine karşı kemik daha güçlü olur ve kemik erimesi görülme oranı azalır”. Prof. Dr. Zeynep Cantürk, kemik erimesinin önlenebilen ve tedavi edilebilen bir hastalık olduğuna dikkat çekti. Çocuk yaşta yapılabilecek kemik taramasıyla önlem alınabileceğini kaydeden Cantürk, şöyle konuştu: “Günümüzde artık kemik erimesinin çocuklukta ortaya çıkan çocuk hastalığı olduğu ancak erişkin yaşta kendini belli ettiği, erişkin yaşta klinik olarak görüldüğü anlaşılmış durumda. Biz bu hastalığı önleyebiliriz, 50’li yaşlardan itibaren önce kamburlaşma giderek küçülme sonra tekerlekli sandalyeye maruz kalma gibi durumlar aslında önlenebilir. Bunun için de riskli kişilerin, çocukluktan itibaren sağlıklı beslenmeyi benimsemesi, uygun kontrollerle kemik erimesinin taranması, sonra uygun zamanda zaman geçirmeden tedavi edilmesiyle bu kötü gidiş önlenebilir.”