Dünya genelinde yaklaşık 600 milyon engelli birey yaşamasına rağmen hala daha insanlar onlarla iletişim kurmaya çekiniyor. Gerek aldıkları eğitimle gerekse onlara tanınan imkanlarla aslında bizden çokta farklı yaşam sürmeyen engelli bireylerin bizden istedikleri, ön yargılarımızı yıkmak ve empati yapabilmemiz. 3 Aralık Dünya Engelliler Günü öncesinde de gerek engelli bireylerin sosyal hayatta yaşadığı zorlukları gösterebilmek gerekse onlarla normal bir şekilde iletişim kurabileceğimizi anlatmak amaçlı BAU Engelsiz Yaşam Kulübü öğrencileri üniversitelerinde özel bir stant açtı. 3 gün boyunca yaptıkları etkinliklerle özellikle “empati” olgusunu öne çıkaran öğrencilerin çalışmaları merak uyandırırken aynı zamanda da bir çok kişi tarafından da takdir edildi.
Kulüp ilk gün düzenlediği kermes ile topladıkları parayla bir zihinsel engelli okulunun ihtiyaçlarını karşıladı. Sonraki günlerde de görme engelliler için standa gelen öğrencilerin gözlerini bağlayarak cisimleri tanımalarını isterken, işitme engelliler için de taktıkları kulaklıkla karşılıklı olarak birbirlerine kelime anlatmalarını istediler. Yürüme engelliler için ise tekerlekli sandalyelere bindirip ne kadar rahat gezilip gezilmediğini denettiler.
Üniversitenin Yazılım Mühendisliği 3. sınıf öğrencisi ve Kulüp Başkanı Edis Tekok amaçlarının tamamen diğer insanların duyarlıklarının arttırmak olduğunu dile getirdi. Kendisi de işitme engelli olan Edis Tekok, “İnsanlar bizimle anlaşılmayacağını ya da anlamayacağımızı düşünerek iletişimden kaçınıyorlar” diyerek sözlerine şu şekilde devam etti, “Günümüzde benim gibi işitme engelli çok fazla insan var. Gerek benim gibi konuşabilenler gerekse sadece işaret diliyle konuşanlarımız var. İnsanlar önyargılarının aksine bizimle çok rahat iletişim kurabilirler. Fakat bir farkındalık oluşturmamız gerekiyor. Bunun için okulda arkadaşlarımızla birlikte bu kulübü açtık. Şuan mesela ben rahatlıkla sizinle iletişim halinde olup röportaj bile verebiliyorum fakat günlük hayatta, iş dünyasında ve sosyal çevrede engellilerin engel olduğu düşünülüyor. Hatta bu yüzden işe bile almıyorlar. Sosyal hayatta da insanlar anlayamayacağımızı ya da anlaşılamayacağını düşündüğü için iletişimden kaçınıyor. Fakat bu sadece insanların oluşturduğu bir önyargı” dedi.
“Daha fazla iletişim kurmalıyız”
Bununla ilgili olarak ve ön yargıların yıkılması için daha fazla iletişime geçilmesi gerektiğine de dikkat çeken Tekok, “Engelli arkadaşlarımızla birlikte daha fazla vakit geçirmeliyiz ki gerçekten yaşadığımız problemler anlaşılsın. Mesela işitme engelliler ile konuşulurken yapılması gereken tek şey suratımıza bakılması. Bunun dışında herhangi bir sorun yok. Dünyada birçok engel çeşidi var. Bizim bu engelleri tanımamız gerekiyor. Tanıdıktan sonra zaten herhangi bir engel olmadığını görmüş olacağız. Bu çok zor bir şey değil” şeklinde konuştu.
“Sevginin her şeyi çözebileceğini gösteriyoruz”
Odyoloji bölümü öğrencisi ve aynı zamanda da Kulüp Başkan Yardımcısı Sinem Genç de düzenledikleri faaliyetlerle birlikte “Engelli insanların bizim gibi hissetmelerine yardımcı olmaya çalıştık” dedi. Sinem Genç aynı zamanda, “Aslında amacımız engelli insanlara karşı empati duygumuzun gelişmesini sağlamak ve farkındalık oluşturabilmek. Çünkü günlük hayatta engelli insanların yaşadığı birçok problem var ve bunu bir şekilde karşı tarafın anlaması lazım. Biz de arkadaşlarımıza ve öğrencilere yaşayarak bunları aktaracağız. Onların aramızda olduğunu ve aramızda hiçbir engel olmadığını göstermek istiyoruz. Aramızdaki en büyük problem iletişim. İnsanlar engelli insanlarımızı görmüyor. Onlarla arasında bir engel olduğu düşünülüyor. Bu yüzden engelli arkadaşlarımız içine kapanıyor. Biz bunları yok etmek ve onlarla arkadaş olabileceğimizi sevginin her şeyi çözebileceğini göstermemiz lazım. Aramızda hiçbir engel yok. Engeli oluşturan sadece bizleriz” ifadelerini kullandı.
