Araştırmacı ve Girişimci Balasu Dündaralp, cilde uygulanan kozmetik ürünler ve kullanımları konusunda Türk kadınlarının ne kadar bilinçli olduğuna dair açıklamalarda bulundu. Balasu, cilde kullanılan kozmetik ürünlerinin sağlığa etkisini anlatırken güneş koruyucuların güneşten korumadığını aksine cildi daha fazla kuruttuğu söyledi. Balasu ayrıca, çıkardığı Türkiye'nin cilt haritasını gözler önüne seren çalışmasının ardından Dünyanın Güzellik Atlası üzerinde çalıştığını belirtti. Dündaralp, atlas için dünya ülkelerinde aynı enlemler ile ülkeler bazında cilt ürünleri, güzellik eğilimleri ve kullanılan cilt bakım ürünleri üzerine çalışmalar gerçekleştirdiğini dile getirdi.
“Türk kadınlarının yüzde 60’ı cilt bakımı konusunda bilinçsiz”
Kadınların birçok kozmetik ürünü cildine kullanmasına karşın ciltlerinin bakımı noktasında bilinçsiz davrandıklarını ifade eden Araştırmacı ve Girişimci Balasu Dündaralp: “Her şeyden önce Türk kadının yüzde 60’ı temiz kozmetikten habersiz yani cildimize zarar verebilecek içerikler kullanıyoruz ve cilt bakımı nedir, bilmiyoruz. Tüm dünyada başladığı gibi Türkiye’de de temiz kozmetiğe bir gidiş var. Bunun da sebebi kullandığımız ürünlerin vücudumuz tarafından temas edilmesi, dolaşıma katılması ve ardından vücut tarafından işleniyor olması maalesef bizim için problem. Parabenler, alkoller, alüminyum tuzu gibi ürünlerin cilt tarafından emildiği ve aynı zamanda kansere yol açabileceği, literatür tarafından bilgisi veriliyor. Temiz kozmetik bir bilinçtir, aldığınız her ürünün arkasında ne yazdığını muhakkak okumalısınız. Bebeğinize kullanmadığınız hiçbir şeyi kendi cildinize de kullanmamalısınız. Bilmediğiniz, hiç tahmin etmediğiniz bu hastalıklar kapınızı kozmetikler nedeniyle çalıyor olabilir. Türk kadınlarının yüzde 60’ı cilt bakımı konusunda bilinçsiz” dedi.
“Türkiye’nin cilt haritası çıkarıldıktan sonra Dünyanın Güzellik Atlası üzerine çalışıyorduk”
Türkiye’nin cilt haritasını ortaya koyan çalışmasının ardından dünya kadınları üzerinde önemli bir çalışmayı da yayınlamaya hazırlandığını dile getiren Dündaralp, “Türkiye’nin cilt haritası çıkarıldıktan sonra aslında eş zamanlı olarak Dünyanın Güzellik Atlası üzerine çalışıyorduk. Hala da devam ediyoruz, Dünya ülkelerinde aynı enlemler bazında, ülkeler bazında cilt ürünleri, güzellik eğilimleri, ve kullanılan cilt bakım ürünleri üzerine çalışmalar yapmaya devam ediyoruz. Alınan verileri Türk hastaların datalarıyla da karşılaştırıyoruz. Gözlemsel bir çalışma, ürün geliştirmede bize çok yardımcı oluyor. Bir Amerikan kadınının cildiyle Türk kadının cildi birbirine çok benziyor. Çünkü kullandıkları içerikler birbirine o kadar yakınki, cilt endikasyonları da birbirine yakın derecede benziyor. Bir İtalyanın cildiyle Fransızın cildi birbirine neredeyse benzerken, bir Türk ile benzemiyor. Çünkü İtalyanlar çok az ürün kullanıyorlar. Çalışma hala devam ediyor, yüzde 50’si tamamlandı. Çok fazla ürün kullanmanın cildi çok güzel yaptığıyla ilgili bir bağıntı yok aslında eğer çok fazla ürü kullanıyorsanız çok güzel olacağım, diye mantık da yok” diye konuştu.
“Kadınların güneşten korunuyormuşuz gibi bir hissiyatları var, bu tamamen yanlış”
Dündaralp, güneşin etkilerinden korunmak amacıyla üretilen ürünleri başarısız olarak nitelendirdi. Dündaralp, birçok kişinin cildini güneşten koruduğunu düşünürken aslında zarar verdiğini dile getirerek, “Güneş koruma mantığının aslında geliştirilen ürünler bazında başarısız olduğunu düşünüyorum. Türkiye’de güneş koruması kullanan kadınların güneşten korunuyormuşuz gibi bir hissiyatları var. Bu tamamen yanlış, bana kalırsa içinde kullanılan filtreler zaten cilt ve cilt altı dokusu için oldukça zararlı. Bu da cildin uzun vadede lekelenmesine ve yaşlanmasına neden oluyor. Cilt koruması zannedildiği kadar masum değil. Güneş korumasındansa kendimizi ısı kaynaklarından korumanın çok daha mantıklı olduğunu düşünüyoruz. Güneş koruyucuları güneşten korumamakla birlikte cildi daha çok kuruyor” ifadelerini kullandı.
Hasibe Karadağ - Serdal Altıntepe
