ASAYİŞ - 18 Kasım 2019 Pazartesi 14:26

Arkadaşını öldürdükten sonra benzinle yakan sanıktan soğukkanlı savunma

A
A
A
Arkadaşını öldürdükten sonra benzinle yakan sanıktan soğukkanlı savunma

Kayseri’de yarı açık cezaevinde kalan Abdullah Türkmen'i, 35 bin lira parasını kaybettirdiği iddiasıyla av tüfeği ile öldürüldükten sonra benzinle yakan ve gömen tutuklu sanık Ahmet A. ilk kez hakim karşısına çıktı. Sanık soğukkanlılıkla cinayeti anlatarak, “Bir ara sigara ve çakmağı yere düştü, tüfek ile hedef gözetmeden bir el ateş ettim, başına isabet etti. Araçta bulunan benzinle de yaktım. Şuurumu kaybettim, o çakmağı düşürmeseydi, belki vurulan ben olacaktım” dedi.


11 Haziran 2019 günü Kayseri Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü'ne bağlı Cinayet Büro Amirliği Özel Ekibi, Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen Abdullah Türkmen'in kayıp ihbarı üzerinde çalıştı. Baba Ali Türkmen, Bünyan Açık Cezaevinde yatan oğlu Abdullah Türkmen'in izinli olarak çıktığını ve 7 Şubat 2019 tarihinde tekrar giriş yapmadığını öğrendi ve Yahyalı ilçesine bağlı Polis Merkezi Amirliği'ne giderek oğlunun hayatından endişe ettiğini bildirdi. Cinayet Büro Amirliğinin oluşturduğu özel ekibin yaptığı araştırmalarda Abdullah Türkmen’in 2011 yılında kasten adam öldürme suçundan cezaevine girdiği, gündüzleri Erciyes Üniversitesi’nde eğitim gördüğü ve akabinde cezaevine teslim olduğu, kaçması için bir sebep olmadığını belirlendi. Cinayet Büro Amirliği ekipleri kayıp olan Abdullah Türkmen’in öldürülmüş olabileceğini değerlendirerek başlattığı çalışmalarda HTS kayıtlarını inceleyerek bilgi sahipleri ile görüştü.

Cinayet Büro dedektifleri Abdullah Türkmen’in forex işlemi yapan bir şirket üzerinden para kazanmak için şüpheli Ahmet A.’yı ortak ettiği ve şahsa 35 bin TL para kaybettirdiği belirlendi. Şüpheli Ahmet A. Cinayet Büro dedektifleri ile yaptığı görüşmesinde 7 Şubat 2019 günü kendine ait otomobil ile Sakar Bağları istikametine gittikleri ve burada sohbet ettikten sonra yeniden merkeze bıraktığını söyledi. Cinayet Büro Amirliği tarafından oluşturulan özel ekip, şüpheli Ahmet A.’yı, 35 bin TL kaybetmesine neden olduğu Abdullah Türkmen’i öldürmüş olduğunu değerlendirerek 11 Haziran 2019 günü gözaltına aldı. Şüpheli Ahmet A., yapılan sorgusunda olay tarihinde Abdullah Türkmen ile buluşarak araçla define arama bahanesiyle Kayseri Kızılören yoluna yaklaşık 3 kilometre mesafede bulunan terk edilmiş ören yerine götürdüğünü, burada Abdullah Türkmen’den parasını istediğini anlattı. Şüpheli Ahmet A., parasını alamayacağını anlayınca araçta bulunan av tüfeği ile Abdullah Türkmen’i öldürdükten sonra benzinle yaktığını ve üzerini taşla kapattığını itiraf etti. Cinayet Büro Amirliği özel dedektifleri şüpheli Ahmet A.’nın tarif ettiği Kızılören’deki ören yerine giderek yaptıkları kazıda Abdullah Türkmen’in cesedine ulaştı. Kayseri Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri 1998 ve 2019 yılları arasında meydana gelen 18 ayrı faili meçhul cinayeti çizerek faillerini adalete teslim etti. Cinayet zanlısı çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

Kayseri 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk celsesinde tutuklu sanık Ahmet A. (30), öldürülen Abdullah Türkmen’in şikayetçi babası A.T.(57) ve sanık avukatı hazır bulundu. Sanığın özel tuttuğu avukatının davadan çekilmesinin ardından sanığa Baro Başkanlığı’ndan CMK avukatı tayin edildi.

“Bilinçli yapmadım. Şuurumu kaybettim”

İşsiz olduğunu ve geliri olmadığını söyleyen tutuklu sanık Ahmet A., mahkemede işlediği cinayeti soğukkanlılıkla şöyle anlattı:

“Kendisi arkadaşım olurdu, aramızda husumet yoktu ama forex isimli oyun nedeniyle 35 bin TL alacağım vardı. Israrla beni arayıp olay günü defineye gitmek istedi, ben de kabul ettim. Evde ruhsatlı tüfeğim vardı, benzin de araçta hep olurdu, define aramaya giderken yol boyunca sürekli tehdit etti, ‘o parayı unutacaksın, borcunu unutacaksın’ diyordu. Tüfeği yanına aldı, olay yerine geldik, define çubuğu ile aramaya yaparken, biraz da ben tutayım diye tüfeği aldım, yine elime tüfeği aldım diye bana cezaevinde yattığını, adam öldürdüğünü, alacağım konusunda tehditler ediyordu. Bir ara sigara ve çakmağı yere düştü, eğildiğinde silahı olduğunu gördüm, tüfek ile hedef gözetmeden bir el ateş ettim, başına isabet etti. Araçta bulunan benzinle de yaktım, bilinçli yapmadım. Şuurumu kaybettim, o çakmağı düşürmeseydi, belki vurulan ben olacaktım. Ağlayarak olay yerinden ayrıldım, kimseye bir şey diyemedim. Forex’te kazanılan kar payından ortak olacaktı ama kaybetti. Ben 35 bin TL için yapmadım, buradaki 1 saniyemi 35 bin TL’ye değişmem. O gün ben yapmamış olsaydım, Abdullah beni öldürecekti, bana sürekli beni öldüreceğini, yakacağını söylüyordu, gittiğimiz yer her şeye hazır şekilde ayarlanmış gibiydi, çok korktum.”

“Oğlumuzu DNA ile tespit ettik”

Öldürülen Abdullah Türkmen’in şikayetçi babası A.T. ise, “Çocuğum üniversite okuyordu, forex denilen oyunu da oynamazdı, eğer borcu olsaydı bana söylerdi, gerekirse ben öderdim. Oğlum kaybolunca ihbarda bulunduk, 4 ay sonra bulunan vücut parçalarından DNA testi ile oğlumuz olduğunu öğrendik, sonuna kadar şikayetçiyim” diye konuştu.

Tanık olarak dinlenen öldürülen Türkmen’in kız arkadaşı B.C. de, “O gün Abdullah ile konuştum. Bana Ahmet ile birlikte dağda olduğunu, telefonun çekmediğini söyledi. Bir daha da konuşamadık” derken, tanık E.D. ise “Sanık da, ölen kişi de benim arkadaşım olur. M.U. isimli şahıs, Abdullah Türkmen’i cezaevindeyken kandırmış, forex’ten milyonlar kazandırdığını söylemiş. Benim de 60 bin TL gitti, kardeşime feda olsun. Ahmet A.’nın da 40 bin TL gitmiş, 5 bin TL’sini almış. Cinayetten hiçbir bilgim yok” diye konuştu.

3 tanığın dinlenildiği davada, mahkeme heyeti verdiği ara kararda eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı Aralık ayına erteleyerek, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi.

Şeref Kahraman

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Çağdaş Bodrumspor Başkanı Çağlar’dan spor salonu talebi Çağdaş Bodrumspor Başkanı Dağlarca Çağlar, ilçeye spor salonu yapılması durumunda yeniden Süper Lig’e dönme ve maçları Bodrum’da oynama hayallerinin olduğunu söyledi. Türkiye Sigorta Basketbol Süper Ligi’nden bir alt lige düşen Çağdaş Bodrumspor’un başkanı Dağlarca Çağlar, sezon değerlendirmesi ve yeni sezon hedeflerini anlattığı bir basın toplantısı gerçekleştirdi. Kendilerini tüm maçlarda yalnız bırakmayan Bodrum ve Muğla seyircisi ile basın mensuplarına teşekkür eden Çağlar, bu sene Kadınlar Süper Lig’ine yükselen Bodrum Basketbol’u tebrik etti. Ligde son ana kadar mücadeleye devam ettiklerini söyleyen Dağlarca Çağlar, bu sezon en büyük problemlerinin salon olduğunu belirterek, “Son 2 hafta ligden düştüğümüz kesinleşti ama o haftalara kadar elimizden ne geliyorsa, lige renk katmak için elimizden geleni yaptık. Sempati uyandırdığımızı düşünüyoruz. Sezon boyunca çeşitli problemler yaşadık ama bunların en büyüğü salon problemiydi. Geçen yaz federasyon ile yaptığımız görüşmelerde birinci ağızdan bu maçların belli bir revizyon ve tadilat yapılarak Bitez’de oynanabileceğini şifahen duymuştuk ve bu doğrultuda bir kadro kurduk ama daha sonra buna izin verilmeyeceği söylendi. Ben de gerek Türkiye Basketbol Federasyonu gerek Spor Bakanlığı, gidebileceğim her yere gittim. Açıkçası bu yolda tek başıma mücadele ettim. Elimden geleni yapmaya çalıştım ama maalesef izin alamadık. Muğla’da oynama kararı çıktı. Bir şekilde bu dezavantajlı serüvene başladık. Bu bizim için maddi olarak da ekstra bir yüktü ama işin sportif kısmına etkisi çok daha büyüktü. Sonuçta haftanın 6 günü antrenman yaptığınız bir salonda oynayamıyorsunuz. Bir deplasman gibi bir gün öncesinde Muğla’ya gidiliyor, otelde kalınıyor ve ertesi gün maç oynanıp geri dönülüyor. Bunların hepsi bizim için dezavantajdı” diye konuştu. Geçen sezon Muğla Büyükşehir Belediyesi ve Bodrum Belediyesi’nden bekledikleri manevi desteği alamadıklarını söyleyen Dağlarca Çağlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Beklediğim maddi destek değildi. Salon konusu ile ilgili örgütlenip sesimizi duyurmamız lazımdı ama başaramadık, örgütlenemedik. Bu anlamda yanımda bir güç hissetmek isterdim. Sonuçta belediyeler de devlet kurumlarıdır. Ben özel sektörüm, basketbol kulübü başkanıyım. Tabii ki bu devlet kurumlarını yanıma almadan bir şeyleri çözmem çok kolay olmayacak." Bodrum’a acilen bir spor salonu yapılması gerektiğini vurgulayan Dağlarca Çağlar, Çağdaş Holding olarak ilçeye bir spor salonu yapmak gibi planlarının olmadığını, bu salonun devlet gücü ile yapılabileceğini dile getirdi. Çağlar, ilçeye spor salonu yapılması durumunda yeniden Süper Lig’e dönme ve maçlarını Bodrum’da oynama hayallerinin olduğunu kaydederek “Bodrum’a salon yapılmadan Süper Lig’e çıkmanın bizim için çok yorucu bir yol olacağını öngörüyoruz” değerlendirmesini yaptı. Yeni bir altyapı oluşumlarının olmasına rağmen altyapıda yaklaşık 200 sporcularının olduğundan bahseden Çağdaş Bodrumspor Başkanı Dağlarca Çağlar, bu sezon altyapıdan yetişen bazı oyuncuları, profesyonel takımda oynatacaklarını dile getirdi. Bu sezon maçlarını Bodrum’da oynayacaklarını hatırlatan Dağlarca Çağlar, “Bu sezon oyuncularımızın tamamıyla sözleşmemiz bitiyor ama devam etmek istediğimiz oyuncular olacaktır. Bunun için liglerin tamamlanmasını bekliyoruz. Hocamızla da yollarımızı ayırdık, kendisine de çok teşekkür ediyoruz. Her şeye rağmen emeğini koydu. Yeni bir kadro, yeni bir teknik heyetle devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Mersin Başkan Özyiğit: "2 ayda 17 bin 500 metrekarelik alanı belediyemize kazandırdık" Mersin Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit, Türkiye’de kamulaştırmasız el atma davası ile en fazla muhatap olan belediye olduklarını belirterek, 2 ayda 72 davayı çözüme kavuşturduklarını ve toplam 17 bin 500 metrekarelik alanı belediyeye kazandırdıklarını ifade etti. Mersin Yenişehir Belediye Meclisi Mayıs Ayı Olağan Toplantısının Birleşimi, Başkan Abdullah Özyiğit başkanlığında yapıldı. Yenişehir Belediyesi Atatürk Kültür Merkezi’nde yapılan toplantıda gündem maddeleri görüşülerek karara bağlandı. Mecliste konuşan Özyiğit, Yenişehir’in belediye hizmet alanı sorununa ilişkin yaptıkları çalışmaları meclis üyeleriyle paylaştı. 2019’da göreve geldikten hemen sonra çözdükleri 36 milyon TL’lik bir dosyayı örnek gösteren Özyiğit, şöyle konuştu: "Türkiye’de kamulaştırmasız el atma davası ile en fazla muhatap olan belediyeyiz. 500’e yakın dava var. İmar planlarında sağlık tesisi, okul ve belediye hizmet alanı gibi kamusal alanların mülkiyeti özel şahıslarda ise 5 yıl içerisinde bunların kamulaştırılması gerekiyor. Ancak yıllardır bu problem çözülemediği için üstümüzde yük olarak kaldı. Şu anda yaptığımız çalışmalarla bu alanları kamulaştırıyoruz. Kamulaştırdığımız anda devam edilen davaların faiz yükünden de kurtulmuş oluyoruz. Ayrıca mahkemenin belirlediği fiyatların altında vatandaşlarla anlaşarak bu alanları kamulaştırıyoruz. Biz 5 yıl önce göreve geldiğimizde böyle bir dosyanın çözümünü oluşturmuştuk. 2015’te kaybedilen bir davanın ifasında 36 milyon lira seviyesine ulaşmış bir dosya. Biz onun ödemesini 4 yıllık bir döneme yaydık. Orda elde ettiğimiz parsellerde ilk BETEM’i yaptık. Mayıs ayı içerisinde hemen yanında bir de okul inşaatı temelini atacağız." "2 ay içerisinde 72 davayı çözüme kavuşturduk" Kamu adına bilinç ve cesaretle sorunları çözmeye devam edeceklerini vurgulayan Özyiğit, "Geçtiğimiz 2 ay içerisinde 72 davayı çözüme kavuşturduk. Toplam 17 bin 500 metrekarelik alanı belediyemize kazandırdık" dedi. Bu çalışmaları belediye bütçesini düşünerek yaptıklarını dile getiren Özyiğit, şunları kaydetti: "İnönü Bulvarı’nda Yenişehir İlçe Emniyet Müdürlüğünün ön tarafında bulunan arazi şu anda belediyemizin mülkü haline geldi. Orası da çok kıymetli bir yer. SayaPark AVM’nin karşısında 7,5 dönümlük bir alan belediyemizin mülkiyetine geçti. Bugünün fiyatıyla kamulaştırmak istesek 300 milyon lira gibi bir bedel tutan bu yerlerin 110 milyon lira seviyesinde kamulaştırılması sağlandı. Kamulaştırmasız el atma davalarına muhatap olabilecek 106 hektarlık bir alandan söz ediyoruz. Biz bunları 5 yılın sonunda çözmüş olacağız. Aksi takdirde ipin ucunu kaçırırsak, faizi bizi boğar."