GÜNDEM - 22 Ekim 2019 Salı 17:35

ASİAD Mehmetçiğe selam vererek Avrupa liderlerine mektup gönderdi

A
A
A
ASİAD Mehmetçiğe selam vererek Avrupa liderlerine mektup gönderdi

ASİAD düzenlediği istişare toplantısında Mehmetçiğe asker selamı gönderdi ve Avrupa Birliği liderlerine mektup yazdı.

Anadolu Birleştirici ve Sanayici İş Adamları Derneği (ASİAD) yapmış olduğu istişare toplantısında Mehmetçiği unutmadı. ASİAD üyeleri Suriye’de gerçekleşen Barış Pınarı Harekâtına destek vererek Mehmetçiğe asker selamı gönderdiler. ASİAD Genel Başkanı Yücel Yalçınkaya, toplantıda yaptığı konuşmasında "Barış Pınarı Harekatını iş dünyası olarak her zaman destekliyoruz. Devletimizin Milletimizin yanındayız” dedi.

"İş dünyası olarak üzerimize düşen ne var ise her zaman yapmaya hazırız"

Yalçınkaya sözlerine şöyle devam etti; "Sonucu ne olursa olsun biz kahraman bir ecdadın torunlarıyız. Söz konusu bizim ülkemizin birliği ve beraberliği ile milli mücadelen hiçbir zaman kaçmayan bir neslinde evlatlarıyız. Terör örgütleri sınırımıza kadar gelip tehdit ediyor ise tatbikîde şanlı Ordumuz gereğini yapacaktır yapmaya da devam edecektir. İş dünyası olarak üzerimize düşen ne var ise her zaman yapmaya hazırız".

"Türk Milletinin ambargo tehditlerine karnı toktur"

Türkiye'nin milli ve manevi değerlerinden hiç bir zaman vazgeçmeyeceğini vurgulayan Yalçınkaya, "Türkiye’yi hedef alan terör grupları ülkemizin sınırlarının dışında teröristler için eğitim kampları kurmakta, fon toplamakta ve medya organları yoluyla propagandalarının yapıldığı şu günlerde ülkemize karşı ambargo tehditlerine bizim her zaman karnımız toktur" ifadelerini kullandı.

Avrupa Birliği liderlerine mektup

ASİAD’ın Cumhurbaşkanlığı’nın sivil toplum kuruluşu listesinde yer aldığını da ifade eden Başkan Yücel Yalçınkaya, ulusal ve uluslararası çalışmalar yaptıklarını söyledi.

Yaşanan son Barış Pınarı Harekatı süresince gerek ABD gerekse Avrupa Parlamentosu’na yazdıkları mektuplarla operasyonun mahiyetini anlatıp destek vermeleri gerektiğini ifade ettiklerini kaydeden Yalçınkaya, bir yandan Avrupa bir yandan Asya’da Türk Cumhuriyetlerine varana kadar tüm dünyaya Barış Pınarı Hareketinin haklılığını anlatmaya çaba gösterdiklerini dile getirdi" dedi.

Dernek, Avrupa Sivil İnsiyatif Platformu ile ortak bir çalışma yürüterek İngilizce olmak üzere bir çok dile çevrilerek Avrupa Birliği liderlerine yazılan mektubun içeriğini şöyle açıkladı:
"Değerli Avrupalı liderler;
Türkiye, uluslararası toplumun terör tehdidine karşı farkındalığını artırma çabalarında her zaman ön planda olmuştur. Terörle mücadelede daha etkin mekanizmalarının oluşturulmasını teminen, gerek ikili planda, gerek çeşitli uluslararası platformlarda ciddi çaba göstermiştir. Türkiye’yi hedef alan terör grupları ülkemizin sınırlarının dışında teröristler için eğitim kampları kurmakta, fon toplamakta ve medya organları yoluyla propagandalarını yapabilmektedirler. Terör örgütlerinin liderleri, terör suçlarının failleri, hamileri ve finansörleri Türkiye dışında serbestçe dolaşabilmektedirler. Terör, uluslararası barış ve güvenliğe yönelik büyük bir tehdit teşkil etmektedir ve motivasyonu ne olursa olsun; nerede, ne zaman ve kim tarafından işlenirse işlensin hiçbir terör faaliyeti meşru görülemez.

Özellikle AB ülkelerinde, terör örgütleri küreselleşmekte, çok daha büyük ölçekte kayıplara yol açabilecek şiddet kapasitesine ulaşmakta, gelişen sosyal medya imkânları sayesinde kendi söylemlerini yayma ve gençleri şiddete teşvik etme yeteneklerini arttırmaktadırlar. Terör neticesinde, 4 milyon Suriyeli kendi topraklarını terk edip Türkiye’de mülteci konumundadır. Türkiye’de ikamet eden Suriye, Irak, Afganistanlı mültecilerin anavatanlarında barış, huzur ve güvenli olduğu taktirde ülkelerine dönme fırsatı vardır. Bu mültecilere tüm dünyanın özellikle AB ülkelerinin yardımcı olması insanlık adına temel sorumluluklarıdır. Ayrıca terör örgütleri tarafından Türkiye’nin sınır bölgelerine yapılan taciz ateşleri ile düşen havan mermileri neticesinde yüzlerce sivil vatandaşımızı teröre kurban verdik. Bu durum Türkiye’nin sınır güvenliğini tehdit etmektedir.

Fırat Kalkanı ve Barış Pınarı Hareketi ile Türkiye, Birleşmiş Milletler sistemi altında evrensel bir hukuki çerçevenin geliştirilmesinde aktif bir rol oynamaktadır. Sınır ötemizdeki terörizmin başta uyuşturucu kaçakçılığı olmak üzere, çeşitli örgütlü suçlar vasıtasıyla finanse edildiği tüm platformlarda kabul edilen bir olgudur. Türk Silahlı Kuvvetleri ve emniyet teşkilatımız ayrıca yurt içinde PKK, FETÖ, DAEŞ, El-Nusra ve El Kaide iltisaklı olduğu tespit edilen çevrelere yönelik kapsamlı operasyonlar icra etmektedir. Türkiye, uluslararası hukuktan doğan yasal haklarını kullanmaktadır. Bu bağlamda siz dünya liderleri teröre karşı Türkiye’ye destek vermelisiniz Dünya barışının sağlanmasındaki rolünüzü belirlemenizi ve müttefikiniz Türkiye’ye desteğinizi net bir şekilde göstermeniz gerekmektedir. Gereğini saygıyla arz ederiz".

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.