GÜNDEM - 15 Ocak 2019 Salı 20:49

Asırlık cami kaderine terk edildi

A
A
A
Asırlık cami kaderine terk edildi

Balıkesir’in Çayırhisar kırsal mahallesinde yüz yıla yakın geçmişe sahip bakımsız ve yıkılmak üzere olan caminin harap hali, görenlerin içini sızlatıyor.

Balıkesir’in Altıeylül ilçesi Çayırhisar Mahallesi’nde yaklaşık yüz yıla yakın geçmişi bulunan köy camisi kaderine terk edilmiş durumda. Artan nüfusla birlikte yeni bir caminin yapılmasının ardından boşaltılan cami, doğal şartlara bağlı olarak zarar gördüğü için duvarları ve kiriş bölümlerinin bir kısmı ile çatısı çökmüş durumda, minaresi ise yıkılma tehlikesi ile yüz yüze. Mahalle sakinleri ve özellikle caminin çevresinde oturan vatandaşlar minarenin yıkılmasından hayati tehlike duydukları için endişeleniyorlar.

Validen yardım sözü 

Çayırhisar Mahalle Muhtarı Aydın Terzioğlu, yeni caminin 1989 yılında faaliyete geçtiğini hatırlatarak, “Diğer camide ibadete başlandıktan sonra bu camimiz kullanılmadı. Kullanılmadığı için de atıl bir vaziyette durmakta. Şu anki durumu belli. Buranın müracaatlarını ben vakıflara da, Diyanet’e de yaptım. En son toplantıda vali beye de söylemiştim bu camimizin ele alınması gerekiyor. Yıkılacaksa yıkılsın, tamir edilecekse tamir edilsin, Kur’an kursu gibi bir şeyler yapılabilir bunları dile getirdim. Bunları vali beye ilettiğimde bize en kısa zamanda ilgileneceğini ve vakıflara soracağını söyledi. Atıl vaziyette duruyor yanı başındaki evler tedirgin durumda. Minarenin yukarısındaki çember taşları kaymış her an göçebilir bir şeyler olabilir. Daha önceki yıllarda elektrik tesisatından bir yangın çıktı, hatta üzerine akıyordu buranın biraz tahrip oldu. Köyümüzde bütçe olmadığından biz de yaptıramadık. Bazı yerlere söyledik onlar da yaptırmadı. Şimdiki hali belli zaten” dedi.

Asırlık cami kaderine terk edildi

“Çok büyük tehlike arz ediyor” 

Evi eski caminin yanında olan ve cami minaresinin her an evine yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya bulunan mahalle sakini İsmail Çelik ise, “Bütün komşular ve ben bu durumdan şikayetçiyiz. Burası ne olacak? Mesuliyeti kimde? Yarın üzerimize göçtüğü zaman kim sahip çıkacak? Bakımsız, bunun akıbeti ne olacak? Kimden sorulacak bunu büyüklerimizden bekliyoruz. Burası çok büyük tehlike arz ediyor gece gündüz korkuyoruz” şeklinde konuştu.

Hasan Otağ Fırıncıoğulları - Ömer Kantarlıoğlu
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.