GÜNDEM - 02 Temmuz 2015 Perşembe 11:05

Aşkından 7 yıldır otobüs durağının tepesinde yaşıyor

A
A
A
Aşkından 7 yıldır otobüs durağının tepesinde yaşıyor

Sevgilisi tarafından terk edilen, neden terk edildiğini bir türlü öğrenemeyen ve hayata küsen Doğukan Kaya, üzerinden hiç çıkarmadığı çöp poşetiyle 7 yıldır otobüs durağının tepesinde yaşıyor.

Sevgilisinin kendisini terk etmesi üzerine yaşadığı şehir İstanbul’u 2008 yılında terk eden ve İzmir’e gelen Doğukan Kaya, 7 yıldır otobüs durağının üstünde yaşıyor. Sevgilisinin kendisini neden terk ettiğini hiçbir zaman öğrenemeyen, hayata küsen ve üzerinde çöp poşeti ile yaşayan Kaya, Alsancak semtinde Montrö otobüs durağının üzerine yerleşti.

Annesiyle babasının ayrı olduğu, ailesinin kendisini hiç arayıp sormadığını ve 7 yıldır durakta yaşadığını dile getiren Kaya, bir arkadaşının kıt kanaat yaptığı yardımla hayatını sürdürdüğünü söyledi.

Kendisini görenlerin çok şaşırdığını ifade eden Doğukan Kaya, ”Yaklaşık 7 senedir buradayım. Bir kıza aşık olduktan sonra biraz da delirdim galiba ben o sebepten dolayı terk etti. Ayrılmadık da beni terk etti ben de ondan sonra İstanbul’u terk ettim. İstanbul’u terk ettim bazı durumlardan dolayı büyük oyunlara geldim ve tövbe ettim İstanbul’a gitmeye. Bütün gün burada yatarak geçiyorum zamanımı. Geceleri yürüyorum kendimi yormak için vücudumun yorulduğunu hissedince de gelip yatıyorum burada. Şaşırıyor insanlar durağın üstünde yatan bir insan görünce” dedi.

“BEN BİLE İNANAMIYORUM NASIL YAŞADIĞIMA”
Hiçbir gelir kaynağı olmayan ve çalışmayan Kaya, “İstanbul’u terk ettiğimden beri çalışmıyorum. Bir arkadaşım var o biraz yardımcı olmaya çalışıyor ama o da ne kadar. Kendine yetecek kadar işte. Yaşamaya çalışıyorum. Yaşamaya çalışıyorum bu şekilde açıkçası. Kolay değil tabi ben bile inanamıyorum yani 2008’den beri bu durakta nasıl yaşadığımın farkında değilim. Bu kadar zaman nasıl geçti çok hızlı geçti zaman ben de anlayamadım zamanın nasıl geçtiğini çok hızlı geçti” diye konuştu.

Kaya, daha önce Montrö Durağı’nın karşısındaki durağın üstünde yaşadığını ancak oradan taşınmak zorunda kaldığını belirterek, “Karşı duraktaydım belli bir zaman sonra ağaçların yıkılma tehlikesi olduğu için ben de bu durağa geçtim. Diğer duraktan bu durağa taşındım. Aşağı yukarı 2,5 senedir de bu durakta yatıyorum” dedi.

7 yıldır aynı kıyafetleri giyen Kaya, üzerinden hiç çıkarmadığı çöp poşeti ile de alay ediyor. Kaya, “Poşet 5-6 senedir üzerimde ve bunu tarz olarak görüyorum ben. 2016’ya damgasını vuracak diyorum” dedi.

“MECNUN GİBİ DURAKLARIN TEPESİNE VURDUM KENDİMİ”
Kız arkadaşını çok sevdiğini anlatan Kaya, hala niye terk edildiğini bilmediğini söyledi. Yaşamıyla dalga geçerek teselli bulan Kaya, aşkını da Leyla ile Mecnun’un hikayesine benzetti. Kaya, “Leyla ile Mecnun’un sevgisinden daha farklı herhalde, görüyorsunuz zaten yaşadığım durumu. Ben de böyle durakların tepesine vurdum kendimi” ifadelerini kullandı. Kız arkadaşının şu an ne yaptığını bilmeyen ve ayrıldıktan sonra ondan hiç haber almayan Kaya şunları söyledi:

“Hayatımdan hala çıkartmadım aslında onu ama belki de evlenmiştir ne olduğunu bilemem şimdi. Aradan dile kolay 7-8 sene geçti, hiç haber alamadım. Ne yapıyor bilmiyorum. Ona söyleyeceğim hiçbir şey yok. Aklıma gelen şu ki beni terk etmişti. Beni neden terk ettiğini anlayamadım ben. Valla çok sevmiştim. Ama olmadı bazı şeyler olmadı ben de bu hallere kadar düştüm.”

“HER İNSAN İSTER DÜZGÜN HAYATININ OLMASINI”
Çok zor günler yaşadığını belirten Kaya, hayatına son vermeyi düşünmediğini ancak bu şekilde yaşayarak da bir nevi intihar ettiğini dile getirdi. Düzgün bir yaşantısı olmasını istediğini ancak yaşadıklarının buna izin vermediğini ifade eden Kaya, “Her insan ister düzgün bir hayatının olmasını ama kolay da değil yani şimdi düzenli bir hayat benim için zor imkansız gibi görünüyor düzenli bir hayat çok zor” dedi.

Doğukan Kaya’yı durağın üstünde gören vatandaşlar ise şaşkınlıklarını izleyemedi. Kimi vatandaşlar yıllardır otobüse bindikleri durakta sürekli gördükleri Doğukan Kaya’yı tanısa da kimisi merakından Kaya’yı görmeye gidiyor. 1 yıldır aynı duraktan işe gittiğini ve her gün Kaya’yı gördüğünü belirten Gülnur Afet, “Her gün işe gidip gelirken görüyorum aynı saatte. Şaşırıyorum ama korkmuyorum yani zararsız biri olduğunu düşünüyorum. Zararını görmedim. Parkın, fuarın içinden geliyor, üstten çıkıyor yatıyor” dedi.

MİHRAP DÜZÖZ - SİNAN YENİÇERİ
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Ziraat Türkiye Kupası: Fatih Karagümrük: 0 - Trabzonspor: 4 (Maç sonucu) Ziraat Türkiye Kupası Yarı Final ikinci maçında deplasmanda Fatih Karagümrük’ü 4-0 mağlup eden Trabzonspor, finale yükseldi ve Beşiktaş’ın rakibi oldu. Maçtan dakikalar (İkinci yarı) 54. dakikada sağ taraftan Meunier’nin ceza sahası içine yaptığı ortada altıpas içinde Onuachu’nun dokunuşunda meşin yuvarlak ağlara gitti. 0-1 69. dakikada sağ taraftan çizgiye inen Bardhi’nin ceza sahası içine çevirdiği topa altıpasın gerisinden vuruşunu yapan Fountas meşin yuvarlağı filelerle buluşturdu. 0-2 72. dakikada sağ taraftan kullanılan kornere ceza sahası içinde Fountas’ın vuruşunda top Can Keleş’in eline çarptı. Hakem Cihan Aydın penaltı noktasını gösterdi. 73. dakikada penaltıda topun başına geçen Umut Bozok’un sol tarafa yerden vuruşunda meşin yuvarlak ağlara gitti. 0-3 77. dakikada sağ taraftan Edin Visca’nın ortasında penaltı noktasının gerisinden bekletmeden şutunu çeken Umut Bozok, topu filelere gönderdi. 0-4 Hakemler: Cihan Aydın, Çağlar Uyarcan, Hakan Yemişken Fatih Karagümrük: Emre Bilgin, Nazım Sangare, Salih Dursun, Ceccherini, Emir Tintiş, Rohden (Kourbelis dk. 68), Paoletti, Lasagna (Emre Mor dk. 58), Eysseric (Teklic dk. 75), Mendes (Can Keleş dk. 58), Güven Yalçın (Markao dk. 68) Yedekler: Sirigu, Levent Mercan, Koray Günter, Efecan Mızrakcı, Adnan Uğur Teknik Direktör: Tolunay Kafkas Trabzonspor: Uğurcan Çakır, Meunier, Mendy, Denswil, Eren Elmalı (Arif Boşluk dk. 75), Berat Özdemir, Visca (Orsic dk. 82), Bardhi (Pepe dk. 82), Umut Güneş, Fountas (Fernandez dk. 75), Onuachu (Umut Bozok dk. 60) Yedekler: Taha Tepe, Rayyan Baniya, Kerem Şen, Göktan Gürpüz, Mehmet Can Aydın Teknik Direktör: Abdullah Avcı Goller: Onuachu (dk. 54), Fountas (dk. 68), Umut Bozok (dk. 73 pen. ve 77) (Trabzonspor) Sarı kart: Paoletti (Fatih Karagümrük)
İstanbul Kızılay’dan 8 Mayıs Dünya Kızılay ve Kızılhaç Günü’nde anlamlı sergi 8 Mayıs Dünya Kızılay ve Kızılhaç Günü, Kızılay tarafından anlamlı bir sergi ile kutlandı. Karaköy Paket Postanesi’nde açılan “Yüzyıllık Emanet, Esir Mektupları” adlı sergide, Türk Kızılay arşivinden derlenen 1. Dünya Savaşı dönemine ait yerli ve yabancı esir mektupları, kartlar, listeler, defterler, döneme ait pul ve zarflar ile fotoğraflara yer verildi. Kızılay, 8 Mayıs Dünya Kızılay ve Kızılhaç Günü dolayısıyla “Yüzyıllık Emanet, Esir Mektupları” adlı sergi düzenledi. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ve TRT’nin katkılarıyla açılan sergide, Türk Kızılay arşivinden derlenen 1. Dünya Savaşı dönemine ait yerli ve yabancı esir mektupları, kartlar, listeler, defterler, döneme ait pul ve zarflar ile fotoğraflara yer verildi. Mektuplar Karaköy Paket Postanesi’nde geçtiğimiz günlerde ziyarete açılırken, ‘8 Mayıs Dünya Kızılay ve Kızılhaç Günü’ nedeniyle Türk Kızılay tarafından sergi alanında etkinlik düzenlendi. Etkinliğe Kızılay Genel Sekreter Yardımcısı Murat Ellialtı, Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri Federasyonu (IFRC) yetkilileri, diplomatik misyon temsilcileri ile davetliler katıldı. Etkinlikte konuşan Kızılay Genel Sekreter Yardımcısı Murat Ellialtı, “Dünya Kızılay ve Kızılhaç hareketi modern zamanların ilk organize küresel hareketedir. Bu ilk iyilik hareketidir modern zamanlarda. İnsanlığın asırlardır biriktirdiği bu savaşçı ruhuna inat birçok ülkeden iyi insanlar bir araya gelerek, 1.5 asır önce bu gönüllülük hareketini kurdular. Bu hareketin bir diğer özeliği de gönüllülük temeli üzerinde yükselmesidir. Dünyanın farklı coğrafyalarından farklı renklerde, farklı şeylere inanan, farklı dinlere mensup, farklı renklerden birçok ülkeden iyi insanlar bir araya gelmişlerdir bu hareket vesilesiyle. Hareketin kurulmasına, savaş alanında terk edilmiş insanlara ayrım yapmaksızın yardım etme duygusu vesile olmuştur. Sonra bu hareket nerede bir insanı kriz varsa, onun doğurduğu acıları dindirmeyi amaçlayarak bugüne kadar gelmiş, bundan sonra da gidecektir. Bu harekete mensup 191 ülkede birçok iyi insan var. Dünya haritasını önümüze koyup, elimizi nereye dokundurursak biliriz ki orada bu hareketin mensubu gönüllüler, çalışanlar ve onlara destek veren iyi insanlar var. Ülkemiz bu hareketin saygın üyelerinden biridir. Çünkü milletimiz bu harekete güç verir. Bağışçılarımız ve gönüllülerimiz nerede bir insani kriz olsa orada olmamız için bize desteklerini esirgemiyorlar" dedi. Ellialtı, "Bugünün bir başka anlamı da bu mekanda yüzyıllık emanet esir mektuplarını sergiliyor olmamızdır. 1. Dünya Savaşı esnasında düşman ülkelerin eline esir düşüp, ailelerinden haber alamayan, ailelerine haber gönderemeyenler o zamanki Kızılay yani Hilal-i Ahmer Esirler Komisyonuna mektup yazmış, kendi halleri, durumları hakkında bilgi vermiş, ailelerinden bilgi alıp, kendilerine ulaşmalarını istemişlerdir Kızılay’dan. Burada, o günle günümüz arasında ilişki kurmayı sağlıyor bu mektuplar. Çok güzel hikayeler var çok nezih Türkçeyle yazılmış. Bir annenin mektubu var mesela. Oğlunun şurada, şurada esir olduğunu bildiğini ama haber alamadığını ve haber almak istediğini, kendisinden de ona haber ulaştırılmasını istediğini söylüyor. Yine askerlerin mektupları var, nefis bir Türkçeyle yazılmış. O günün ruhunu bugünlere taşıyor adeta. Onlar da yine ailelerinden haber almak, ailelerine haber ulaştırmak adına müracaat etmişler” ifadelerini kullandı.